POLİTİKA - 29 Nisan 2016 Cuma 23:15

Erdoğan: ‘1919 yılından başlayan bir tarih anlayışını reddediyorum’

A
A
A
Erdoğan: ‘1919 yılından başlayan bir tarih anlayışını reddediyorum’

Kutü'l-Amare Zaferi'nin 100. yılı kutlama törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “'Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda Kutü'l Amare Zaferi'nin 100. yılı dolayısıyla düzenlenen kutlama programına katıldı. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, GenelkKurmay Başkanı Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, askeri erkan ve diğer davetliler katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunda bir asır önce kazandığımız Kutü'l Amare Zaferi'nin 100. yılının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Selman-i Pak ve kut çarpışmaları başta olmak üzere 1. Dünya Savaşı’nın tüm cephelerinde kahramanca mücadele ederek şehit olan, gazi olan, tüm askerlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Bu toprakları bize vatan kılmak için Malazgirt’ten beri kesintisiz bir şekilde sürdürdüğümüz mücadelelerin her bir aşamasında şehit olan, gazi olan ecdadımızı aynı şekilde rahmetle hürmetle anıyorum. Kurtuluş Savaşı'nı kazanarak bizlere Türkiye Cumhuriyeti'ni armağan eden Gazi Mustafa Kemal Paşa başta olmak üzere kurucu Meclisimizin ve ordumuzun tüm mensuplarını da rahmet ve şükran duygularımla yad ediyorum” diyerek sözlerine başladı.

“BU VATAN BİZE KİMSENİN İNAYETİ DEĞİLDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bizim milletimiz bu coğrafyadaki bin yıllık varlığı boyunca Anadolu’nun bozkırlarını, Ege’nin, Trakya’nın, Akdeniz’in o bereketli ovalarını, Karadeniz’in yeşil tepelerini, Doğu Anadolu’nun o görkemli dağlarını, bugün bir kısmı sınırlarımız dışında bulunuyor olsa da insanlığın Fırat ve Dicle etrafındaki kadim yerleşimlerini, tüm renkleri ile Balkanları velhasıl vatanın her karışını kanıyla yoğurarak bayrağımızı oralarda dalgalandırmıştır. Bu vatan bize kimsenin inayeti değildir. Bu coğrafya millet olarak bedelini halen her gün ödediğimiz bize anamızın ak sütü kadar helal asli vatanımızdır” dedi.

“YÜREĞİMİZLE VE BİLEĞİMİZLE HAKKINI VERMEDİĞİMİZ HİÇBİR ZAFERİMİZ YOKTUR”
Erdoğan, “Geniş bir coğrafyada 2 bin 200 yılı aşkın bir süredir kesintisiz devam eden devlet geleneğimiz boyunca yüreğimizle ve bileğimizle hakkını vermediğimiz hiçbir zaferimiz yoktur. 1400 yıllık İslam tarihinin bilhassa son bin yılında millet olarak bizim içinde olmadığımız hiçbir büyük mücadeleye rastlamak neredeyse mümkün değildir. Tüm medeniyetlerin göz bebeği Anadolu’yu bunca yıldır vatanımız olarak muhafaza edebilmemizin gerisinde işte böyle büyük bir birikim vardır. Batı medeniyetinde Türk belli bir kavmin adı değil, tüm Müslümanları ifade eden bir isimdir. Dünyanın üzerinde 200 milyonun üzerinde bir varlığa sahip Türkçe konuşan toplumlar denince de akla önce bizim milletimiz gelir. Millet olarak temsil ettiğimiz bu geniş algının gerisindeki büyük mücadeleyi ve fedakarlıkları çok iyi görmek çok iyi değerlendirmek ve idrak etmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

“MEDENİYETİMİZİN BİNLERCE YILLIK TARİHİNİ NEREDE İSE 1919 YILINDAN BAŞLATAN BİR TARİH ANLAYIŞINI REDDEDİYORUM”
Gerçek Türk tarihini nesillere anlatacak bir tarih anlayışının mevcut olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Ülkemizde maalesef nesillere bu büyük fotoğrafı gösterecek bir tarih anlayışı mevcut değildir. Elbette bir takım iyi niyetli başarılı çalışmalar vardır ama bunlar özellikle Batı ülkelerinin benzer çalışmaları yanında çok sönük kalıyor. Ders kitaplarındaki tarih anlatımında ise bırakın eksikliği adeta tam tersi bir çaba söz konusudur. Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini nerede ise 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum” dedi.

“BİZİM ORDUMUZ SADECE MUVAZZAF DEĞİLDİR, AYRICA BİZİM BİRDE MOBİL ORDUMUZ VARDIR, O DA MİLLETİN TA KENDİSİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp, eski Türk tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de, devletimizin de hasmıdır. Balkan Savaşı bizim için Gazi Mustafa Kemal’in Çanakkale’de askerlerine hücum emri verirkenki ifadesiyle 'Balkan utancını bir daha yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim' dediği bir hezimettir. Ama tarihimizin bir parçasıdır. Osmanlı Ordusu Balkan hezimetten aldığı derslerle bir yıl gibi kısa bir sürede kendini her bakımdan yenilemiştir. Bu sayede 1. Dünya Savaşı’nda bir milyonu bulmayan bir güçle 1,5 milyon İngiliz, 1 milyon Rus, çeyrek milyon Fransız ve bir o kadar da Ermeniler'in başı çektiği çeşitli azınlık çeteleriyle mücadele edebilmeyi başarabilmiştir. Osmanlı Ordusu’nun bu dönemdeki başarısı bir başka ülkeden gelen az sayıdaki askeri danışmanın değil, milletimizin ordusuyla birlikte varlığını korumak için başlattığı bir kıyamın ürünüdür. Evet tüm cepheleriyle 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı milletimizin kıyamıdır aynı ayağa kalkışı, şahlanışıdır. Tarih kitaplarında bizim milletimiz için ne denir? Asker millet. Veya ordu-millet ifadesi kullanılır. Çünkü biz gerektiğinde tüm fertleriyle inancı, vatanı, bayrağı, devleti uğruna savaşabilen bunu göze alan bir milletiz, yani bizim ordumuz sadece muvazzaf değildir, ayrıca bizim birde mobil ordumuz vardır, o da milletin ta kendisidir” şeklinde konuştu.

“BAŞIMIZI YAKAN KLASİK SORUNUMUZ CEPHEDE KAZANIP MASADA KAYBETME İŞİDİR, YANİ DİPLOMASİ EKSİKLİĞİDİR”
“Bizim bu dönemde başımızı yakan klasik sorunuz olan cephede kazanıp masada kaybetme işidir, yani diplomasi eksikliğidir” diyen Erdoğan, “Ama biz ne yapmışız, kendi tarihimizin üzerine adeta kara bir örtü örtmeye çalışmışız. Kendi tarihimizi gömmeğe çalışmışız. Kendimize ait pek çok başarıyı bizimle ilgisi yokmuş gibi kısaca anlatıp geçenler veya hiç değinmeyenler hem ecdadımıza saygısızlık, hem de gelecek nesillere çok büyük kötülük yapmışlardır. Kutü'l Amare Zaferi bunun en çarpıcı örneğidir. Biraz sonra sahnelenecek Kutü'l Amare Zaferi ayrıntılı şekilde anlatılıyor. Fakat bizim okullarda okutulan tarih kitaplarında Çanakkale Savaşı belki biraz işlenir, bunun dışında diğer zaferlerimiz ya hiç yoktur ya da birkaç cümleyle geçiştirilir. Daha yakın zamanda lise ikinci sınıflara okutulan bu olay ne şekilde anlatılıyor biliyor musunuz? Savaş başladığında Basra’ya çıkan İngilizler Kutü'l Amare’de yenilgiye uğratıldılar. Bu kadar. Öncesi sonrası yok. Hatta İngilizleri kimin yendiği dahi yok, hepsi bu kadar. Halbuki İngilizler 1918 yılında İstanbul’u işgal ettiklerinde ne yapmışlardı biliyor musunuz? Şehirdeki kendilerine ait tüm bürolara üzerinde Kutu hatırla yazan tabelalar asmışlar. Dikkat ediniz yenilen taraf asker ve sivil tüm vatandaşlarına bir ibret vesikası olarak hatırlatırken, biz ise kendi zaferimizi unutturmak için adeta elimizden geleni yapmışız. Maalesef biz resmi tarihimizi yıllarca tam İngilizlerin istediği gibi düzenledik. 1. Dünya Savaşı’nın her cephesinde başta İngilizler olmak üzere düşmanlarımızın öfkeyle, dostlarımızın ümitle ama tüm dünyanın şaşkınlıkla takip ettiği bir mücadele ortaya koyduk. Ateşkes anlaşması imzalandığında Osmanlı Ordusu tüm cephelerde savaşmaya devam ediyordu. Yani ortada çökmüş, bitmiş, teslim olmuş bir ordu, bir devlet yoktu. Bizim bu dönemde başımızı yakan klasik sorunumuz olan cephede kazanıp masada kaybetme işidir. Yani diplomasi eksikliğidir” diye konuştu.

“ŞUANDA BİR TERÖRLE MÜCADELENİN İÇİNDEYİZ VE İŞTE ŞEHİTLERİMİZ VAR”
Erdoğan, “Şuanda bir terörle mücadelenin içindeyiz ve işte şehitlerimiz var. Askerden şehitlerimiz var, polisten şehitlerimiz var, koruculardan şehitlerimiz var. Fakat ben şuanda karşımda askerimizi görüyorum ve askerimizin içinde geleceğin adayları da var. Ve ben yarının Mehmetlerine de, bugünün Mehmetlerine de şöyle sesleniyorum; sizler kutsal peygamber ocağının mensuplarısınız. Dünyada hiçbir ülkede askerine Mehmetçik diyen bir başka ülke yoktur. Bu küçük Muhammed anlamında Mehmetçiktir. Ve şehadet sıradan bir olay değildir, peygamberlik makamından sonra en yüce makamdır. Birileri bunu speküle edebilir ama ben inanıyorum ki benim askerim, polisim, korucum bu yola çıkarken bu aşkla, bu inançla çıkmıştır. Biliyorsunuz biz tarihte annelerimiz, babalarımız kınalı kuzu kime derdi. Kınalı kuzu evet askere gidene. Ona kınayı yakarlar ve ‘git oğlum git ya gazi ol ya şehit’ derlerdi. Birde kınayı nerede yakardık, düğünden önceki kına gecesinde adaya yani gelinimize yapardık. Bizde anlayış budur. Şimdi tabi yoğun bir şekilde yapılan operasyonlar var. Bu operasyonların muzaffer ordusu, muzaffer komutası sizlersiniz. Er veya geç bu operasyonlardan zaferle çıkacak ve bu vatan topraklarında biz hainlere operasyon yaptırtmayacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

Erdoğan’ın konuşmasının ardından Kutü'l Amare Zaferi'ni anlatan gösteriye geçildi. Gösterinin ardından program sona erdi. 

MURAT SOLAK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Jandarma suç ve suçluya geçit vermedi Samsun’da İl Jandarma Komutanlığınca Nisan ayında yapılan uygulama ve denetimlerde çeşitli suçlardan aranan 741 şahıs yakalandı, 25 kayıp şahıs bulundu, 79 uyuşturucu ve kaçakçılık olayında 89 şahıs yakalandı, çok sayıda yasaklı madde ele geçirildi. İl Jandarma Komutanlığınca halkın huzuru ve güvenliği, kamu düzeninin sağlanması, suç ve suçlularla etkin mücadele kapsamında 01-30 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen uygulama ve denetimlerde aranan şahısların yakalanmasına yönelik 140 bin 662 şahıs ile 74 bin 445 araç sorgulandı, 741 çeşitli suçlardan aranan şüpheli ile 25 kayıp şahıs bulundu, 34 adet tabanca, 61 adet av tüfeği, 10 adet kurusıkı tabanca 300 adet mühimmat ele geçirildi. 79 uyuşturucu ve kaçakçılık olayı meydana gelirken, olaylarda 89 şahıs yakalandı, 16 bin 400 adet makaron, 710 gram kubar esrar, 352 adet sentetik ecza hapı, 41 kök kenevir, 41 gram skunk, 4 gram kenevir tohumu, 4 gram metamfetamin ele geçirildi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Nisan ayında 1’i FETÖ/PDY silahlı terör örgütü, 1’i DEAŞ silahlı terör örgütü, 1’i DHKP/C silahlı terör örgütü, 1’i PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 4 şahıs yakalanmış, 1 şahıs çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce aynı ayda 11 olaya müdahale edildi, 11 müşteki-mağdur ve 3 şüpheli tespit edildi, ayrıca 8 faili meçhul olay şüphelisinin tespitine yönelik çalışmalar devam ediyor. Terör örgütü propagandası yapmak suçundan 14, uyuşturucu veya uyarıcı maddeye özendirme suçundan 2, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan 11 açık kaynak araştırma raporu düzenlendi. Trafik Şube Müdürlüğü emrinde görevli Trafik Jandarması Timlerince, 30 günlük sürede yapılan denetim ve kontrollerde 74 bin 687 araç kontrol edildi, 17 araç sürücüsünün sürücü belgesine el konuldu, 404 araç trafikten men edildi, 2 bin 624 araç ve sürücüsüne çeşitli kural ihlallerinden 6 milyon 242 bin 269 TL cezai işlem uygulandı. Bin 353 araç sürücüsüne hız sınırını aşmaktan (radar), 294 araç sürücüsü /yolcuya emniyet kemeri takmamaktan, 115 araç sürücüsüne sürücü belgesiz araç kullanmaktan, 70 araç sürücüsüne seyir halindeyken cep telefonu ile konuşmaktan, 18 araç sürücüsüne alkol veya uyuşturucu maddenin etkisindeyken araç kullanmaktan, 774 araç sürücüsüne diğer maddelerden cezai işlem uygulandı.
Burdur Burdur’da teke ve koçların güzellik yarışması renkli görüntülere sahne oldu Burdur’da her yıl düzenlenen ve gelenek haline gelen Honamlı tekesi ve koçların yarıştığı güzellik yarışması bu senede renkli görüntülere sahne oldu. Burdurlular tarafından yoğun ilgi gören yarışmada ilk üçe giren teke ve koyun yetiştiricilerine ödül takdim edilirken sembolik olarak gerçekleştirilen açık arttırma ile 108 bin TL’ye sayılan bir kuzunun geliri LÖSEV’e bağışlandı.Burdur’da yıllardır düzenlenen ve Teke yöresinin sembolü haline gelen küçükbaş hayvanların yarıştığı Honamlı tekesi ve koç güzellik yarışması bu sene de tarım ve hayvancılık fuarında düzenlendi. Küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin yoğun ilgi ile takip ettiği yarışmada Burdur’un farklı ilçelerinden gelen 20 koç ve 24 Honamlı tekesi arasından Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veteriner Fakültesi akademisyenlerinden oluşan jüri üyeleri tarafından hayvanların vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu kriterlerine göre güzellik seçimleri gerçekleştirildi."Görünüm, parlaklık ve et olarak en güzel hayvan benimki"Burdur’un Çavdır ilçesine bağlı Bayır mahallesinden yarışmaya katılan üretici Turgay Çelik yarışma öncesinde yaptığı konuşmada, "Bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Biz bu işi kar amacı için değil de zevkine, vatana, millete güzel hayvan yetiştirmek için yapıyoruz. Honamlı keçisi besliyoruz. Bizim teke yöremizin önemli bir ırkıdır. 1 yaşındayken canlı ağırlıkları 100- 120 kilo gelir. Az masrafla çok hızlı gelişen bir ırktır bu hayvan. Yarışmada iddialıyız. Görünüm, parlaklık ve et olarak diğer yarışmacılara baktığımda en güzel görünen benim hayvanlarım. İnşallah hayırlısı ile alacağız” dedi.Tek tek seyirci ve jürinin önüne çıktılarYarışmanın başlamasıyla tek tek seyircilerin ve jüri üyelerinin önüne çıkarılan hayvanlar vücut ölçüleri, yaşları, boynuz yapısı, ırk özellikleri ve vücut uyumu bakımından incelendikten sonra yapılan değerlendirme sonucunda dereceye giren hayvanlar seçildi. Yarışmada Honamlı tekesi kategorisinde Yeşilova ilçesinin Çardak köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği teke birinci, Bucak ilçesinin Kızılkaya Beldesi’nden katılan Kezban Kabaş’ın tekesi ikinci, merkez Bayır köyünden katılan Reşat Çelik’in yetiştirdiği teke ise üçüncü oldu. Merinos koç yarışmasında ise Yeşilova ilçesinin Harmanlı köyünden katılan Kamil Akyol’un yetiştirdiği koç birinci, Yeşilova’nın Gençali köyünden katılan Halil Savaş’ın koçu ikinci, Yeşilova’nın Harmanlı köyünden katılan Oktay Kurtuluş’un koçu ise üçüncü oldu. Dereceye giren yarışmacılara protokol üyeleri tarafından ödülleri takdim edildi.Yarışma sonunca konuşan Honamlı tekesi yarışmasında birinci seçilen yetiştirici Yusuf Sarıca, “Çok mutluyum, çok gururluyum. Bu teke üç yaşında. Üç yıldır besliyorum. Dağda doğal bir şekilde besleniyor. Yarışmaya ilk defa katılıyorum, bir sonraki yarışmalara da mutlaka katılacağım” sözlerini dile getirdi.Merinos koçu yarışmasında birinci seçilen Kamil Akyol ise, "Kendimize ait damızlık işletmemiz var. Anadolu merinosu üretiyoruz. Bütün bölgeye elimizden geldiğince en iyi ve en kaliteli şekilde damızlıklarımızı yetiştirip satıyoruz. Koçumuz birinci oldu. Anlımızın akıyla birinciliği kazandık. Bütün katılımcılara teşekkür ediyorum. Allah herkesin emeğini yağlı yapsın” şeklinde konuştu.Ayrıca yarışmada LÖSEV’e destek olmak amacıyla bir kuzu sembolik açık arttırma ile 108 bin TL’ye satılarak geliri LÖSEV’e bağışlandı.
Antalya Antalya’da öğrencilerin bulunduğu servis aracına sopalı saldırı, o anlar kamerada Antalya’nın Alanya ilçesinde seyir halindeki öğrenci servisinin şoförü ile tartışan bir başka sürücü, trafik ışıklarında içerisinde öğrencilerin bulunduğu aracın camlarını demir sopayla parçaladı. Saldırı anı servis aracındaki bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alınırken, öğrencilerin yaşadıkları korku ve panik görüntülere yansıdı.Olay, akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü H.Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü F.S. arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü F.S ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası M.S.’yi kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü.Öğrenciler büyük korku yaşadıÖğrenci servisindeki korku dolu anlar araçta bulunan bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla anbean kayıt altına alındı. Görüntülerde eli sopalı şahsın servis aracının ön camına arka arkaya vurduğu görüldü. O esnada serviste bulunan öğrencilerin yaşadığı korku nedeniyle çığlık attıkları anlar da görüntülere yansıdı.“Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok”Saldırıya uğrayan servisteki bir öğrencinin velisi Dudu Akman, çocukların olaydan psikolojik olarak etkilendiğini belirterek, "Yolda saldırıya uğramışlar. Ben de iş yerindeyim, hemen izin alıp çıktım. Karakola geldik şikayetçi olduk. Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Trafikte adam duruyor ve çocukların üzerine saldırıyor. Hastaneye gideceğiz. Allah’a şükür çocuklarımızın durumunda bir şey yok ama olabilirdi. 15-16 tane çocuk varmış serviste. Çocuklar psikolojik olarak etkilendiler, çok aşırı korkmuşlar" dedi.
Balıkesir Kredi Yurtlar Spor oyunları basketbol grup müsabakaları yapıldı Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğünün düzenlediği organizasyonda Balıkesir, İstanbul, Bursa, Zonguldak, Kırklareli, Burdur ve Kocaeli illerinden 150 öğrenci bir araya geldi. Şehit Turgut Solak Spor Salonu’ndaki açılış seremonisiyle başlayan organizasyon, kıyasıya mücadelelere sahne oldu. Ayrıca, organizasyon dahilinde tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan ilimizi tanıtıcı tematik bir gezi düzenlendi. Gençler, Kuvayı Milliye Şehri Balıkesir’in tarihi ve kültürel zenginliklerini yakından tanıma fırsatı buldu. Şehirde düzenlenen spor kampı, ateşin sıcaklığı ve müziğin ritmiyle renklendi. Hem spor yapmanın keyfini çıkaran gençler, hem de sohbetlerin ve güzel anların paylaşıldığı unutulmaz bir akşam yaşadı. Sporun gençler üzerindeki olumlu etkileri ve organizasyonların bu etkileri arttırmasındaki önemine değinen İl Müdürü Adem Özalp,” Sporun sadece bir oyun olmadığını, aynı zamanda dostlukları, rekabeti ve dayanışmayı da simgeliyor. Gençlerin fiziksel sağlıklarını desteklemek ve sosyal etkileşimlerini artırmak için spor organizasyonları bu büyük önem arz ediyor. KYGM Spor Oyunları, gençleri spor yapmaya teşvik ederken fair-play ruhunu da pekiştiriyor. Şehir dışından gelen sporcuların katıldığı etkinlikler de, Gençlik ve Spor Kenti Balıkesir’in güzelliklerini keşfetmelerine ve yeni dostluklar kurmalarına yardımcı oluyor. Gelecekte de bu tür etkinliklerin düzenlenmeye devam etmesiyle, gençler sporla daha fazla iç içe olacak ve şehirlerarası dostluklar güçlenecektir. Katılımcı öğrencilere ve organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sporun ve gençlerin geleceğe olan katkılarının devam etmesini temenni ediyor ve başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. Müsabakalar sonucunda derece elde eden takımlar ödüllerin sahibi oldu. Sonuçlar ise şöyle: 1’nci İstanbul, 2’inci Düzce, 3’üncü Kocaeli, 4’üncü de Kırklareli takımı oldu.