POLİTİKA - 29 Ekim 2016 Cumartesi 23:31

Erdoğan: 'Aziz milletimin Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde olduğu gibi...'

A
A
A
Erdoğan: 'Aziz milletimin Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde olduğu gibi...'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aziz Türk milletinin her zaman, Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde olduğu gibi canını feda etmeye hazır olduğunu söyledi.

Resepsiyona, İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mücahid Ören, Türkiye Gazetesi Genel yayın Yönetmeni İsmail Kapan, TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar da katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen resepsiyonda konuşma yaptı. Cumhuriyeti köklü bir başlangıç olarak görmek gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Cumhuriyeti bir kopuş olarak değil, bir devamlılık yeni ve daha güçlü bir başlangıç olarak görmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı forsundaki 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimizin bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın son halkası olarak değerlendiriyorum. Bu geleneğin mirasçısı olan aziz milletimin meselenin vata olduğu her durumda ve her zaman tıpkı Çanakkale’de ve İstiklal Harbi’nde olduğu gibi canını feda etmeye hazır olduğunu biliyorum. Nitekim 15 Temmuz gecesi ülkemizin dört bir yanında yaşanan kahramanlık hikayeleri bunun en açık karinesidir. 15 Temmuz’da darbecilere meydanları dar edenler Seyit Onbaşı’nın, Şerife Bacı’nın, Nene Hatun’un, Sütçü İmam’ın ve daha binlercesini sayabileceğimiz kahraman ecdadın varislerinden sayabiliriz. O gece en modern silahlara sahip darbecileri bozguna uğratanlar dilinde duasından, elinde bayrağından yüreğinde imanından başka silahı olmayan vatan evlatlarıdır, onların elinde silahı yoktu. Onlar F16’lara binmiyordu onlar silahla donanmış helikopterle düşmana karşı yürümüyordu. Onlar tankla yürümüyordu. Tam aksine onlar İstiklal Marşı’nda olduğu gibi ‘Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın, siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaat ettiği günler Hak'kın. Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın’ diyerek göğsünü silahlara siper ediyordu. Onlar İstiklal Marşını tam manasıyla ruhuna sindirmişti. Bu milletin bir mensubu olmaktan hepimiz gurur duymalıyız. Ben milletimle iftihar ediyorum. Ne mutlu bizlere ki Rabbim bizleri bu milletin bir ferdi olarak yarattı" dedi.

Bugünümüze ve geleceğimize istikamet çizecek çok önemli bazı sorunların da 15 Temmuz gecesi cevap bulduğuna inandığını kaydeden Erdoğan, "Yıllarca bürokratik oligarşinin kendi mülkü gibi gördüğü bu devletin asıl sahibinin millet olduğu 15 Temmuz gecesi bir kez daha tescillenmiştir. O gece milletinin imdadına yetişen millet bu vatanı ve bu devleti kimseye bırakmayacağını açıkça göstermiştir. Bu ülkede çobanla sanatçının amirle memurun zenginle fakirin oyunun niçin eşit olduğunu o gece herkesin idrak ettiğine inanıyorum. Milletimizin irfanının genişliğine, basiret ve ferasetinin derinliğine hep birlikte bir kez daha şahit olduk. Milletimizin yıllarca göbeğini kaşıyan adam örneğinde olduğu gibi ötekileştirilmeye çalıştıkları kesimin toplumun asıl omurgasını teşkil etiğini 15 Temmuz’da anlayamayanın kalp gözü mühürlenmiş demektir. Demokrasinin sadece sözünü edip kaymağını yiyenlerin hiçbiri ortada yokken o gece demokrasiye işte milletin bu kesimi sahip çıkmıştır. 29 gün gece demokrasi nöbetleriyle sabahlara kadar meydanları dolduranlar bunun en açık ispatıydı" dedi.

Bir daha böyle ihanetler yaşamamak için geride bıraktığımız bu musibetten gereken dersi çıkarmak gerektiğini ifade eden Erdoğan "Bugün şunu çok iyi biliyoruz. Yeni Türkiye davası yolunda verdiğimiz bu mücadelede en büyük gücümüz milletimizdir. Bu durum 100 yıl önce de 93 yıl önce de böyleydi. Gazi Mustafa Kemal karamsarlığın bir karabulut gibi ülkeye çöreklendiği bir dönemde ne diyor, ‘Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım, o esaret ve zillet kabul etmez’ Dünyanın en güçlü ordularına karşı Kurtuluş Savaşı’nı başlattığında Gazi’in en büyük güven kaynağı ne top ne tank ne de cephaneydi. Gazi, inanıyorum ki önce Allah’a sonra da karakterine esaret yakıştıramadığı bu millete güveniyordu.

Biz de bugün aynı inançla yolumuza devam ediyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in, Milli Mücadele’nin maksat ve gayesi tam istiklalini ve kayıtsız şartsız egemenliğini sağlamak ve sürdürmektir diyerek ortaya koyduğu hedefi gerçekleştirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Milletimiz 93 yıl önce vatanına ve bağımsızlığına kast eden işgalcilere ve yerli işbirlikçilerine karşı verdiği mücadeleyi bugün de farklı bir şekilde sürdürüyor.
Terör örgütleri, sınırlarımızın hemen yanı başındaki fitne yuvalarına karşı yürüttüğümüz savaşı da inşallah zaferle neticelendireceğiz bundan kimsenın şüphesi olmasın. Bizim için tehdit unsuru olan ne Suriye’de ne Irak’ta kimseden talimat almaya asla ihtiyacımız yok tahammülümüz de yok. Yapılacak tek şey var herkes konumunu iyi bilerek 911 kilometre Suriye’de, 350 kilometre Irak’ta sınırı olan bir Türkiye olacağız. Her an oralardan bir tehdit yansıması olacak biz de bunlara karşı sessiz olacağız. Böyle bir şey olamaz. Çünkü bu milletin karakterinde böyle bir şey yoktur bundan sonra da olmayacaktır. Türkiye’nin devlet adamları, siyasetçileri, sanatçıları, bürokratları, sporcuları, işverenleri olarak bize düşen asla ümitsizliğe kapılmadan inançla azimle sabır göstermektir. Çünkü bu ülke ve millet önüne çıkarılan her tülü badireyi aşacak güce ve dirayete sahiptir. 

Caner Ünver - Musa Erdoğan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Karaman’daki ’Çelik Yelekli Cinayet’ davası Kayseri’de devam ediyor Karaman-Konya karayolundaki Galericiler Sitesi’nde 14 Haziran 2022 tarihinde yaşanan olayın ardından başlayan dava Kayseri 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Güvenlik gerekçesiyle Kayseri Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık E.K, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, sanık E.K.’nın avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Tutuksuz yargılanan 21 sanık ise duruşmaya katılmadı. Sanık E.K. duruşmada yaptığı savunmada önceki beyanlarını tekrarlayarak; "Ben öldürmedim, tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verirken eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Olayın geçmişi Karaman - Konya karayolundaki Galericiler Sitesi’nde 14 Haziran 2022 tarihinde çıkan kavgada R.E. ve Ö.K. silahla yaralanmış, Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan yaralılardan R.E. hayatını kaybetmişti. Karaman İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliğince kurulan özel ekip, R.E.’nin katil zanlısı E.K’nin yakalanması için günlerce iz sürmüş, şüphelinin İzmir’de olduğunu tespit etmişti. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ekipleriyle ortaklaşa yapılan operasyonda 73 gündür firari olan E.K. yakalanmıştı. Karaman Cumhuriyet Başsavcılığınca ’suç örgütü kurma’, ’suç örgütüne üye olma’ ve ’kasten öldürme’ suçlarından haklarında dava açılan 5’i tutuklu 22 sanığın davası güvenlik gerekçesiyle Kayseri’ye gönderilmiş, 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada tutuklu sanıklardan 4’ü tahliye edilmişti.
Erzurum Başkan Sekmen: “Kitap dünyasının kalbi Erzurum’da atacak” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Doğu Anadolu Erzurum 6. Kitap Fuarı ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, “Bu yıl altıncısını düzenleyeceğimiz Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı ile kitap dünyasının kalbi Doğu’nun başkenti Erzurum’da atacak” dedi. AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok ile birlikte Müceldili Konağı’nda basın toplantısı düzenleyen Başkan Sekmen, burada gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Erzurum, bir uygarlık şehri olmasının yanında, bünyesinde barındırdığı tarihi güzellikler ve kültür birikimiyle de farklı medeniyetlerin ortak değerlerine sahiptir. İlk emri ‘Oku’ olan Yüce dinimizin ve “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” diyen bu büyük medeniyetin zirve şehri, ilim, irfan ve bilginin de aynı zamanda başkentidir” kaydını düştü. “Erzurum bir ilim ve bilim şehridir” “Bilindiği gibi toplumda en değer verilen şey bilgidir. Bilgi ve kültür şehri Erzurum’da kitap okuma alışkanlığının yaygınlaşması adına sürdürdüğümüz Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı’mız ile 10 yılda nice yazar ve yayın evini şehrimizde kitapseverler buluşturduk. ‘Eğitim en büyük önceliğimizdir’ diyerek şehrimizin sosyal dokusuna eğitim ve öğretimle, sosyal ve kültürel projelerle yön veren bu anlayışımızla hem şehrimizin iktisadi, ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına katkıda bulunuyor hem de çocuklarımızı Kitap Dünyası ile buluşturmaya, yavrularımıza kaliteli bir Bilgi Toplumu için yeni ufuklar açmaya devam ediyoruz” diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Bugün gelinen noktada 10 yılda yaklaşık 2 milyonu aşkın ziyaretçiye ulaşan bu eğitim projesini bu yıl da bambaşka bir konseptle kitapseverlerin beğenisine sunuyoruz. Doğu Anadolu Erzurum 6. Kitap Fuarı, 9 gün boyunca seçkin yazarları okuyucuyla buluşturacak.” “Fuara 130 yayın evi katılacak” Başkan Sekmen, Erzurum 6. Kitap Fuarı ile ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Fuarımıza 130 yayın evi katılım sağlayacak. Fuarımız ağırlıklı olarak kültür yayınlarından oluşacak. ( Örneğin; Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, TÜBİTAK, Alfa, Yapı Kredi, Timaş, İş Bankası ve Dergâh Yayınları gibi) 50’ye yakın söyleşici ve yazar kitap fuarında olacak. 2 yerli ve 1 ulusal olmak üzere toplam 3 sahaf fuarımıza katılacak. Bu arada İlköğretim okullarımıza çocuklarımız için 30 bin kumbara dağıtıldı. Kitap fuarımız süresince her gün söyleşi, panel, kültürel etkinlikler, sinema kuşağı, âşıklık geleneği, türkülü hikâyeler gibi etkinlikler olacak. Ülkemiz genelindeki üniversitelerden İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi, Atatürk ve Erzurum Teknik Üniversitelerimizden konuşmacı hocalarımız fuarımızdaki etkinliklerde bilgi paylaşımı yapacaklar. Fuarımıza katılacak yayın evlerimizle okurlarımızı yaklaşık 165 bin kitap çeşidi ile buluşturacağız.” “Ücretsiz ring seferleri olacak” Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, fuara sürekli ücretsiz ring seferlerinin olacağını kaydetti. Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından belediyemize bildirilen okullarımızdaki yaklaşık 130 bin öğrencimizin her gün fuar merkezimize ziyaretlerini sağlayacağız. 17-26 Mayıs tarihleri arasında her gün saat:09.00’dan itibaren Havuzbaşı Kent Meydanı ve her iki üniversitemizin kampüsünden devamlı rink seferleri yapılacak. Fuarımızın açılışına Milli Eğitim Bakanımız Sayın Prof. Dr. Yusuf Tekin Bey’i onur konuğu olarak davet ettik. Fuarımıza Üstün Dökmen, Ekrem Erdem, Sinan Yağmur, Vehbi Vakkasoğlu, Merve Gülcemal, Serdar Tuncer, Dilek Cesur, Sıtkı Arslan, İhsan Süreyya Sırma, Mustafa Armağan, Cihat Yaycı gibi yazarlarımızı davet ettik. Basın mensuplarımızın fuar alanını gezip görmek, haberlerini hazırlamak ve dinlenmeleri için bir ofis tahsis ettik. Öte yandan fuarımız hafta içi 09.00-20.00 hafta sonu da 10.00-20.00 saatleri arasında açık olacaktır.” “Türkiye’nin en güzel fuar merkezine sahibiz” AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok da, “Kentin fıtratına ve dokusuna çok uygun okumanın ve düşünmenin değer bulduğu şehirlerden biridir kuşkusuz Erzurum” dedi. “Erzurum’daki kitap fuarına katılım oranı yüksek ama aynı zamanda şuna emin olun Türkiye’de gerçekten okumaya okutmaya kitaba merakın nüfusuna oranla en yüksek olduğu şehirlerden bir tanesidir Erzurum. Allah’a hamd olsun geldiğimiz noktada gerçekten Doğu Anadolu’da belki de Türkiye’nin birçok şehrinde bulunmayan çok muhteşem bir fuar alanının olduğu ve her türlü faaliyetin hele hele bizim gibi kış memleketinde soğuğun çok fazla uzun sürdüğü zamanlarda bu kadar kapalı ve rahatlıkla her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin yapıldığı bir fuar merkezine sahibiz” diyen Parlamenter Altınok, şöyle devam etti: “Liderimizin adını taşıyan böylesine muhteşem yatırımdan dolayı Mehmet Başkanımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Şehirler tabi ki imarla, yollarla ve başka donatılarla güzelleştirilir, değiştirilir. Ama bu şehre ruhunu veren ve kenti gerçek bir şehir yapan o beldenin kültür ve sosyalitesidir. Onları da ayakta tutabilmek ve kültürümüzü çocuklarımıza taşıyabilmek okumakla oluyor. Ama bu aktarımın en önemlisi de bilindiği gibi kitap fuarıdır. Yıllardır hiç sekteye uğramadan devam ediyor kitap fuarımız; Allah razı olsun Başkanımızdan... Gün geçtikçe daha da gelişti. Bir kalkınma ortağı olan yerel basınımızla, kamu kuruluşlarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte daha iyi noktalara gelmesini sağlayacağız. Gazetecilerin de tavsiyeleri ve katkıları olabilir, o fikirlerinizden de Büyükşehir Belediyemiz eminim faydalanacaktır. Biz; birlik olarak birbirimizin eksiği neyse tamamlayıcı olarak birlikte bu şehre katkı sağlamaya devam edeceğiz.” Konuşmaların ardından toplantı soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Tokat Türkiye’de ilk olan Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu özel gereksinimli çocukları meslek sahibi yapıyor Türkiye’de bir ilki gerçekleştirilerek bu yıl ilk öğrencilerini alan özel eğitim kampüsü, özel gereksinimli çocukları meslek sahibi yaparak hayata hazırlıyor. 7 dönümlük alanda kurulan kampüs, anaokulundan itibaren geniş eğitim imkânları sunuyor. Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu ise öğrencilere turizm, otelcilik, metal işleme, mobilya ve yiyecek gibi çeşitli sektörlerde meslek edinme fırsatı sunuyor. Tokat’ta Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren özel eğitim kampüsü, özel gereksinimli çocukları meslek sahibi yaparak hayata hazırlıyor. 7 dönümlük bir alanda kurulan bu kampüs, anaokulundan itibaren farklı eğitim olanakları sunuyor. Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu ise öğrencilere turizm, otelcilik, metal işleme, mobilya ve yiyecek gibi alanlarda meslek edinme imkânı sağlıyor. Kampüs, anaokulu, ilkokul, ortaokul, görme engelliler okulu ve özel eğitim meslek okulu gibi farklı seviyelerde eğitim veriyor. Özellikle özel eğitim meslek okulu, öğrencilerin yetenekleri doğrultusunda hayata ve mesleğe hazırlanmalarına odaklanıyor. “Özel gereksinimli çocuklarımızı hayata hazırlıyoruz” Günümüz maliyeti ile 250 milyonluk yatırımla Türkiye’de ilk olan kampüsü kazandırdıklarını belirten İl Milli eğitim Müdürü Hüseyin Kır; “Türkiye’de bir ilk olarak özel eğitim kampüsünü Tokat’ta açtık. Bu yıl eğitim-öğretime başladı. Bu kampüs 7 dönümlük bir alanda bulunmakta ve eğitimin her kademesinde okulumuz mevcuttur. Şu andaki maliyeti 250 milyondur. Destek olan ve teşvik edenlere teşekkür ediyoruz. Bu kampüste anaokulu, ilkokul, ortaokul, görme engelliler okulu, eğitim uygulama okulumuz var. En önemli okulumuz ise özel eğitim meslek okulumuzdur. Biz burada özel gereksinimli çocuklarımızı hayata hazırlıyoruz. Kendi gereksinimleri doğrultusunda onların yapabilecekleri alanları belirleyerek hayata ve mesleğe hazırlıyoruz. Burada almış oldukları eğitimle okuldan mezun olduktan sonra devlet kurumları ve özel şirketlerde meslek bulma imkânı sağlanıyor. “Hem paralarını hem hayatlarını kazanıyorlar” Okul sayesinde özel gereksinimli öğrencilerin meslek edindiklerini ifade eden Yavuz Selim Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Mustafa Aydoğan; “Meslek edinen öğrencilerimiz iş hayatına daha rahat atılabiliyorlar. Okulu bitirdikten sonra yapabilecekleri bir meslekleri oluyor. Böylece hem kendi paralarını kazanmış oluyorlar hem de kendi hayatlarını kazanmış oluyorlar. Aileden bağımsız bir şekilde de kendi evlerini kurup hayatlarına devam ediyorlar” diye konuştu.