POLİTİKA - 28 Mart 2017 Salı 17:18

Erdoğan 'Hayır' çadırında yaşanılanları anlattı

A
A
A
Erdoğan 'Hayır' çadırında yaşanılanları anlattı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Sarıyer’de CHP’nin ’hayır’ çadırını ziyaret etti. Ardından Samsun’a geçen ve burada toplu açılış törenine katılan Erdoğan, hayır çadırındaki görevlilerle yaptığı sohbeti anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Samsun’da Toplu Açılış Töreninde halka hitap etti. Meydanı dolduran 10 binlere hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstiklal harbimizin müjdecisi Samsun. İnşallah ülkemizin yeni döneminin de öncüsü olacaktır. Türkiye 16 Nisan’da yeni yönetime geçme kararı vereceği dönemde Samsun’a yine büyük görevler düşüyor. Samsun’a yüzde 66 yetmez. Öncü olmak öyle kolay değil. 16 Nisan’da çok daha yüksek bir oranda evet bekliyorum. Samsun aynı zamanda bir şehitler diyarı. Son 1,5 yılda 15 şehidi var. Fırat kalkanında 3 şehit verdi. Samsun’un 15 Temmuz darbe girişiminde de 3 şehidi bulunuyor. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.

“BUNLARIN KIYTIRIK PANKARTI MI BİZİ YOLUMUZDAN DÖNDÜRECEK”

Konuşmasında Avrupa’daki pankart konusuna değinen Erdoğan, “Avrupa’daki gösterilerde pankartlarda kafamıza silah dayıyorlar ya, sanıyorlar ki bizi korkutacaklar. Bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Biz tehditlere eyvallah etmeyiz. Güya İsviçre bu olayla ilgili soruşturma açmış. Her şey İsviçre devletinin, hükümetinin, polislerinin gözü önünde oldu. Onların polisin gözü önünde oldu. Bu olay dağda değil, İsviçre Parlamentosunun önünde oldu. Geçin bunları geçin. Eğer samimiyetinizi ispat etmek istiyorsanız, ülkenizdeki teröristleri derdest edip, kapının önüne koyarsınız. Bunların kıytırık pankartı mı bizi yolumuzdan döndürecek? Yaptığınız terbiyesizlik sicilinizde kara bir leke olarak kalacak” dedi.

HAYIR ÇADIRI ZİYARETİ

Hayır çadırı ziyaretini anlatan Erdoğan, “Bu sabah gelirken ’evet’ çadırına uğradım. Yanında da ’hayır’ çadırı vardı. Evet çadırındakilerle görüştüm. Hayır çadırındakilere ‘niçin hayır diyorsunuz, bana şunu bir söyler misiniz’ dedim. Tabii dediler ki, ‘biz çağdaş bir Türkiye istiyoruz.’ ‘Yani şu anda’ dedim ‘çağdaş bir Türkiye yok mu? Neyiniz eksik’ dedim? Yollarınız, köprüleriniz, hızlı tren, bunlar yok mu? 14 sene önce bunlar var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Ve maalesef tabii bakıyorsunuz söylediği lafa bakın ‘Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne niye Yavuz Sultan Selim adını koydunuz?’ Dedim ki, ‘çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han’ın padişah olduğu zaman Osmanlı’nın toprağı 18 milyon kilometre kareydi. Böyle bir sultanın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış ne? Mezhepçilik, hemen arkadan geldi. ‘Siz Alevi ve Sünnileri ayırıyorsunuz.’ Kardeşlerim biz bu ülkede ayrım yapmadık. Böyle bir ayrım varsa, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kendisi Alevi, işte siyasi partinin başında. Neyi eksik? Ben Dersim katliamını lanetledim, o lanetleyemedi. Sayın Yıldırım lanetledi, Kılıçdaroğlu lanetleyemedi. Niye? Eğer lanetlediği zaman bir yerlere dokunacak” dedi.

“İDAM KONUSU 16 NİSAN’DAN SONRA BU KONU PARLAMENTOYA GELECEK”

“İdam isteriz” sloganları atılması üzerine Erdoğan, “16 Nisan’dan sonra bu konu parlamentoya gelecek. Sayın Kılıçdaroğlu ‘evet derim’ diyor, Sayın Bahçeli ve Sayın Yıldırım da ‘evet derim’ diyor. Bu konu parlamentodan geçip önüme geldiğinde ben de bunu onaylarım” şeklinde konuştu.

“TEHDİT DEVAM ETTİĞİ SÜRECE BİZİM ÇEKİLMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

Terörle mücadeleye değinen Erdoğan, “Terörle mücadelede kararlı gidiyoruz. Son günlerde Güneydoğu’da Tendürek, Cudi, Gabar’da silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız evelallah inlerine girdi. Şu anda bunların lider kadrolarını yakalıyorlar ve etkisiz hale getiriyorlar. Bu millet asker, polis, korucu, hükümetinin arkasında oldukça ezer geçeriz. Aynı şey Fırat Kalkanı’nda olmadı mı? Gaziantep’te 56 yavrumuzu, kardeşimizi öldürdüler, yeter artık dedik, Cerablus’a girdik. DEAŞ temizlendi. PYD, YPG bunları da şu anda temizliyoruz. Şu anda Münbiç’teyiz. Koalisyon güçleriyle görüşmelerimiz devam ediyor. ABD ve Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Diyoruz ki, buralarda tehdit devam ettiği sürece bizim çekilmemiz mümkün değil” açıklamasında bulundu.

“EN DÜNYA SAMSUN’DAN YÜKSELEN BU SESİ DUY”

Meydanı dolduran kalabalığa seslenen Erdoğan, “Öyle bir cevap verin ki tüm dünya ve tüm Avrupa duysun. 19 Nisan’a tek millet için evet mi, tek vatan için evet mi, tek devlet için evet mi?” diye sordu ve “Evet“ cevabını aldı. Erdoğan, “En dünya Samsun’dan yükselen bu sesi duy. Ey PKK’sından FETÖ’süne tüm terör örgütleri Samsun’dan yükselen bu ‘evet’ sizin sonunuzun işaretidir” şeklinde konuştu.

Erdoğan, Samsun’un da bir şehir hastanesine kavuşacağı müjdesini verdi. Konuşmanın ardından kurdele kesen Cumhurbaşkanı, Samsun’a yapılan toplam 1,5 milyarlık yatırımım toplu açılışı gerçekleştirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Başkan Tahmazoğlu: "1 ayda beton fiyatları Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız" Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından Gaziantep’teki çimento üreticilerine seslenerek, "Gaziantep’teki beton fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz" dedi. Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile görüşme gerçekleştirdi. Yapılan görüşmede Gaziantep’te beton ve çimentodaki ücret artışları ele alındı. “Beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerek” Gaziantep İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Bora Keçeci, "Gaziantep’te vatandaşların konut sahibi olması çok zorlaşıyor. 2+1 daireler 3 milyondan başlayıp 5 milyona kadar çıkıyor. Dar gelirli insanların da bunu alması çok zorlaştı. Bunun yegane sebebi maliyetler, maliyetlerin bir kısmını ise beton ve çimento oluşturuyor. Dolayısıyla yüksek fiyatlı beton ve çimento ile ilgili bir şeyler yapmak gerekiyor. Bu konuda da belediyelerin öncülüğü bizim için çok önemli” dedi. “1 ay içerisinde fiyatlar Türkiye standartlarına gerilemezse beton santralleri kuracağız” Beton fiyatlarının Türkiye standartlarına getirilmediği takdirde beton santralleri kuracaklarını söyleyen Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile beton ve çimento üreticilerine çağrıda bulundu. Tahmazoğlu, "Şahinbey Belediyesi olarak 10 bine yakın konut inşa ettik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi son zamanlarda fiyatlarda anormal artışlar oldu. Ben buradan da beton firmalarına bir çağrıda bulunmak istiyorum. Neden Gaziantep Çimento fabrikası burada olduğu halde Türkiye’nin en pahalı hazır betonunu kullanıyor. Gaziantep’in fiyatları 1 ay içerisinde Türkiye ortalaması fiyatlarına gelirse problem yok, gelmediği taktirde biz de Şahinbey Belediyesi olarak gerekiyorsa işbirliği içerisinde, Gaziantep’e beton santrali kurup bunu halka daha ucuz fiyata veririz. Herkesin konut sahibi olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İzmir TED Aliağa Koleji öğretmenlerinden meslektaşlarına destek TED Aliağa Koleji’nde bir öğretmen, iddiaya göre yaşadığı hastalık sebebiyle rapor aldığı için işten çıkartıldı. Olayın ardından aynı kolejde görev yapan öğretmenler, meslektaşlarının işten çıkartılmasını okul önünde protesto etti. TED İzmir Aliağa Koleji’nde iddiaya göre bir grup öğretmen, çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları stres sebebiyle doktora başvurdu. Olayın ardından bir günlük rapor alan öğretmenler arasından T.S., raporunun ’fenni olarak uygun olmadığı’ gerekçesiyle işten çıkartıldı. Alınan kararın ardından öğretmenler ve veliler, okul yönetimini protesto etmek amacıyla okul önünde basın açıklaması düzenledi. Öğretmenler adına açıklama yapan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Ege Bölge Temsilcisi Rabia Atbaş, “TED İzmir Aliağa Koleji’nde kurumun maaş politikasına karşı tepkisini dile getiren yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı sonucunda farklı sebeplerden hasta olan 22 öğretmen arasında bulunan bir meslektaşımız, okul yönetimin tarafından işten çıkarıldı. Yönetim, bu haksız ve hukuksuz kararı, öğretmenimizin hastaneden aldığı raporun "fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirdi” ifadelerine yer verdi. “Öğretmenler mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” Çalıştıkları kurumların patronlarının sadece kurumlarını ve karlarını düşünen sömürü uygulamalarına maruz kaldıklarının altını çizen Atbaş, "Bizler patronların insafına bırakılmış, asgari ücrete mahkum edilmiş, ailesinin ve kendisinin temel ihtiyaçlarını kısarak geçinmeye çalışan, insanlık dışı şartlarda çok sevdiğimiz mesleğimizi icra eden, özel öğretim kurumlarında görevini yapan öğretmenleriz. Ne yazık ki bunun en acı örneğini Türkiye’de eğitime önem verdiği sanılan TED Aliağa Koleji vermektedir. Bundan 1 buçuk sene önce yıllardır yaşadıkları sıkıntıları TED Vakıf Yönetimine bildiren ve çözüm bulunmasını isteyen öğretmenler çeşitli mobbinglere ve baskıya maruz kalmıştır” şeklinde konuştu. “Öğretmenlerin raporları incelenmek istendi” Hasta olan öğretmenlere gittikleri doktorlar tarafından 16 Nisan Salı günü için bir günlük rapor verildiğini aktaran Atbaş, "Fakat Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Komsuoğlu tarafından öğretmenlerin raporlarının incelenmesi istendiği için öğretmenler tekrar hastaneye gitmek zorunda bırakılmışlardır. Öğretmenlerin okula gelememesi üzerine veliler okul yönetimine baskı uygulamıştır. Vakıf yönetimi velilere çok çirkin davranışlarda bulunmuş ve mesaj atarak öğretmenlerin maaşlarına 2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 113 zam yaptığını açıklamıştır. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak velilerin oranlarla kandırılmasına göz yummayarak ve TED adına utanarak öğretmen maaşlarının 18 bin 500 ile 20 bin aralığında olduğunu açıklamak zorunda bırakılmışızdır” cümlelerine yer verdi. “Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır” Öğretmenlerin görevlerini aksatacak hiçbir durumda bulunmamalarına rağmen Vakıf Yönetim Kurulu ve idarecileri tarafından mobbinge maruz kalmaya devam ettiklerini vurgulayan Atbaş, şunları kaydetti: “25 Nisan Perşembe günü kurumda görev yapan bir öğretmenimiz işten çıkarılmıştır. Sebep olarak Hakem Hastanenin öğretmenin raporunun fenne uygun olmadığını belirlediği gerekçe gösterilmiştir fakat öğretmenimiz bayılma şikayeti üzerine doktora gitmiş ve önceden yaptırdığı kan testlerine dayanarak raporunda yazılan hastalığından şüphelendikleri belirtilmiştir. Öğretmenimizin dönem ortasında işten çıkarılmasının asıl sebebinin rapor olmadığının hepimiz farkındayız. Asıl sebep öğretmenimizin 1928 yılında Ata’mızın direktifleriyle kurulmuş Türk Eğitim Derneğine ve öğretmenliğe yakışır şekilde bu sömürü düzenine sendikasıyla birlikte karşı çıkmasıdır. Asıl sebep diğer 24 öğretmenin gözünü korkutmak için öğretmen arkadaşımızın işten çıkarılmasıdır. Asıl sebep öğretmenimizin sendikalı olmasıdır.” Öğretmenlerin zarar görmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Atbaş, şunları kaydetti: “Bir an önce TED’i saltanat yönetimi haline getiren iki şahıs TED’den uzaklaştırılmalı ve TED öğretmenlerinin kaybettirilen değerlerinin, meslek onurlarının tekrar kazanılması için çalışmaların başlaması gerekmektedir. Bizler Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak işten çıkarılan öğretmenimizin ve hakkı için direnen tüm öğretmenlerin yanında olduğumuzu, her türlü desteği sağlayacağımızı ve birlikte direnerek zafere ulaşacağımızı buradan tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”