POLİTİKA - 22 Temmuz 2014 Salı 23:09

Erdoğan: 'Hiç kimseye taviz verilmiyor'

A
A
A
Erdoğan: 'Hiç kimseye taviz verilmiyor'

Erdoğan, “Hiçbir şekilde hiç kimseye taviz verilmiyor. Bazı siyasilerin dediği gibi biz bugüne kadar terörist başının elini sıkmadık. Biz, bölücü terör örgütünün mensuplarıyla kusura bakmasınlar tokalaşmadık” dedi.

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Hiçbir şekilde hiç kimseye taviz verilmiyor. Bazı siyasilerin dediği gibi biz bugüne kadar terörist başının elini sıkmadık. Biz, bölücü terör örgütünün mensuplarıyla kusura bakmasınlar tokalaşmadık” dedi. 
Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun "Türkmenlere yardım edilmiyor" şeklindeki açıklamalarını eleştirerek, "Yalan yanlış aklına ne gelirse at tutmasa da iz bırakır. İki tane kılavuzu var maalesef onlar da karga" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, şehit aileleri ve gazilerle Gölbaşı Vilayetler Evi’nde iftarda bir araya geldi. İftara ayrıca, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da katıldı.
 

İftarda bir konuşma yapan Erdoğan, “Şehitlerimize, gazilerimize milletçe ödenmesi imkansız şükran borçluyuz. Milletimiz şehitlerine ve gazilerine daima saygı göstermiş, sahip çıkmıştır. Biz de hükümet olarak şehitlerimizin emanetlerine ve gazilerimize devletimizin tüm imkanlarını seferber ederek sahip çıkmanın çabası içinde olduk. Ay yıldızlı bayrağımızın ilelebet göklerde dalgalanması için bu topraklarda sonsuza kadar özgür bir şekilde, huzurlu bir şekilde yaşamımız için gözlerini kırpmadan canlarını veren yiğitlerimiz için ne yapsak azdır, bunu biliyoruz. Onların geriye bıraktıkları emanetle sahip çıkarak, eşlerinin, çocuklarının, anne, babalarının mağdur olmasına izin vermeyerek şehitlerimize karşı vefa borcumuzun gereğini yerine getirmek istiyoruz. Hiç kuşkusuz canın bir bedeli yoktur ve olamaz. Canın sahibi Hz. Allah’tır. Bize düşen o mübarek canların geride bıraktıklarına sahip çıkabilmek, emanetlerine gereken hürmeti ve hizmeti gösterebilmektir”

“ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZİN BİRÇOK HAKTAN YARARLANMA KAPSAMINI GENİŞLETTİK”
Şehit yakınları ve gaziler için son 12 yıl içinde çok önemli düzenlemeler yapıldığını belirten Erdoğan, “Şehit yakınları ve gazilerimizin birçok haktan yararlanma kapsamını genişlettik. Kanunlarımızda tanımlı olan şehitlik ve gazilik statüsünü genişleterek hiçbir kardeşimizin mağduriyet yaşamamasını temin ettik. Şehit yakınlarımıza, gazilerimize ve terör mağduru vatandaşlarımıza ödenen ücretleri günün uygun şartlarına göre yeniden düzenledik, sosyal yardımlar için sosyal güvence şartını kaldırdık. Başkasının bakımı ve desteğine muhtaç olan gazilerimiz için asgari ücretin iki katında bakım ücreti ödemesini temin ettik. Terörle mücadele edenler yanında terör olaylarında hayatını kaybedenlerin yakınları ile malul olanlara tazminat ve maaş hakkı getirdik. Şehit yakınları ve gazilerimizin faizsiz konut kredisinden yararlanma haklarını vazife ve hak malulleri içinde genişlettik. Vazifeleri sebebiyle hayatını kaybeden kamu görevlilerinin anne babalarına maaş bağlanmasında muhtaçlık şartını kaldırdık. Bunların yanında eğitim-öğretim yardımı, ücretsiz seyahat, su ve elektrik indirimi gibi pek çok ilave hakkında en geniş şeklinde uygulanmasını temin ettik” ifadelerini kullandı.

“BİZİM ŞEHİTLERİMİZ SADECE ÜLKEMİZ SINIRLARI İÇERİSİNDE DEĞİL”
“Bizim şehitlerimiz sadece ülkemiz sınırları içerisinde değiller. Dünyanın çok geniş bir alana yayılmış şehitliklerimiz var. Biz gittik dünyanın dört bir yanındaki şehitlerimizin izini bulduk” diyen Erdoğan, Myanmar, Hindistan, Polonya, Slovakya’daki şehitliklerin tespit edildiğini ve burada çalışmaların yapıldığını anlattı. Çanakkale’deki şehitliklerde de düzenlemelerin yapıldığını aktaran Erdoğan, “Sarıkamış harekatının gerçekleştirildiği, o büyük acının yaşandığı bölgede yeni bir çalışma başlattık. İnşallah orayı da Çanakkale gibi tarih hafızamıza kazandıracak şehitlerimizin, gazilerimizin manevi hatırlarının yad edildiği örnek bir yer haline getireceğiz” dedi.

“ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERİMİZ ART NİYETLİ ÇEVRELERİN İSTİSMAR HEDEFİ OLABİLİYOR”
“Biz sadece şehit ve gazilerimize değil onların bize gösterdiği istikamete de sımsıkı sahip çıkıyoruz” ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi büyüterek, Türkiye’nin ekonomisi, itibarını, dayanışmasını, kardeşliğini yücelterek aziz şehitlerimizin vasiyetini yerine getiriyoruz. Şehit yakınlarıyla ve gazilerimiz içinde bulundukları hassasiyet nedeniyle birtakım art niyetli çevrelerin istismar hedefi olabiliyor. Bazı siyasi partiler bazı gruplar, bazı odaklar kutsal değerlerimiz özellikle şehitlerimiz üzerinden çok kirli bir rant sağlamanın peşine düşebiliyor. Maalesef bu çevreler Türkiye’nin istikbaline ilişkin yalanlar söyleyebiliyor, iftiralar atabiliyor. Olamayanı varmış gibi gösteriyor.”

“ONLARIN AZİZ HATIRASINA GÖLGE DÜŞÜRÜLMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYİZ”
“12 yıl boyunca Türkiye’yi, şehitlerimizin aziz hatırasına hürmetle bu günlere taşıdık. Ne yaptıysak şehitlerimizin aziz hatırası için yaptık” diyen Erdoğan, “Ne yaptıysak şehitlerimizin bize işaret ettiği istikamet içinde yaptık. Bugün ve bundan sonra da referansımız şehitlerimizin ta kendisi olacaktır. Onların işaret ettikleri istikametten asla şaşmayız. Onların aziz hatırasına gölge düşürülmesine asla müsaade etmeyiz. Onlar büyük, güçlü, özgür, bölgesinde ve dünyada itibarı olan bir ülke için canlarını verdiler. Biz de sadece bunun için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

“TERÖRİST BAŞININ ELİNİ SIKMADIK”
Çözüm sürecine de değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin bu büyük yarasını, acısını dindirmek için tüm riskleri göze alarak bu süreci işlettik. Kanı durdurmak için başlattığımız bu süreçte içerde ve dışarıda pet çok gizli, açık saldırıya maruz kaldık. Konunun hassasiyeti, sürecin nezaketi fevkalade dikkatli olmamızı gerektiriyor. Muhalefet partilerinin böyle bir mesuliyet taşımadıkları için onlar ağızlarına gelen her şeyi söyleyebiliyor, her şeyi istismar konusu yapabiliyorlar. Ama bizim milletimize ve tarihe karşı sorumluluğumuz var. Biz sorumlu, kararlı davranıyoruz. Milletimizin kalbini kırmadan süreci de zedelemeden ilerletmenin hassasiyetini omuzlarımızda taşıyoruz. Çözüm sürecinde şu ana kadar önemli bir mesafe kat ettik. En somut netice olara işte görüyorsunuz uzun zamandır terör kaynaklı şehit cenazeleri, gaziler gelmiyor. Evlere ocaklara yüreklere ateşler düşmüyor. Anneler, babalar evlat acısıyla kavrulmuyor. Şunu bir kez daha altını çizerek huzurlarınızda söylemek istiyorum; hiçbir şekilde hiç kimseye taviz verilmiyor. Bazı siyasilerin dediği gibi biz bugüne kadar terörist başının elini sıkmadık. Biz, bölücü terör örgütünün mensuplarıyla kusura bakmasınlar tokalaşmadık. Ancak şunun da hesabını kendileri vermeliler; idamla yargılanması gerekirken atmaları gereken adımları atmayanlar kalkıp da bize bu noktada hesap soramazlar. Türkiye’nin hiçbir kazanımı pazarlık konusu yapılmıyor. Biz sadece kanın durması, acılı annelerin, babaların gözyaşının dinmesi için mücadele veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken taviz vererek, pazarlıklar yaparak, şehitlerimizin hatırasına gölge düşürerek değil tam tersine milletimizin, bayrağımızın, vatanımızın, devletimizin, şehitlerimizin şerefini düşünerek mücadele veriyoruz. Herkes rahat olsun. Özellikle şehitlerimizin yakınları, gazilerimiz ve gazilerimizin yakınları müsterih olsun” dedi.
Yapılan her işin, başlatılan her sürecin vatanı için kanını, canını ortaya koymuş kahramanların gösterdikleri istikamet doğrultusunda olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu yönde yapılan istismar hareketlerine sizlerin özellikle dikkatli olmanızı istiyorum. Yalanlara, iftiralara, dedikodulara karşı uyanık olmanızı rica ediyorum. Oy uğruna kirli siyaset uğruna şehit ve gazilerimizi istismar edecek onların üzerinden yalan ve iftira üretecek kadar alçalanlara prim vermemenizi sizlerden özellikle diliyorum” diye konuştu.

“FİLİSTİN’DE DRAM YAŞIYORUZ”
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Filistin'de bir dram yaşıyoruz. Bu sabah itibariyle 3 günlük yas ilan ettik. Niye? 600'ü aşkın Filistin’de kardeşimiz şehit edildi. 1500’e varan yaralı... Bazı vurdumduymazlar ne işiniz var Filistin'de diyorlar. Eğer Çanakkale şehitliklerini dolaşırsanız orada şehit olan Filistinli kardeşlerimizi görürsünüz. Onlar dün bizim topraklarımız için bizimle omuz omuza haçlı ittifakına karşı niçin şehit olduysalar biz de aynı ruh ve anlayışla onların yanında yer alamaya mecburuz” şeklinde konuştu.

EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NU ELEŞTİRDİ
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “Türkmenlere el uzatmıyorsunuz” şeklindeki eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, “Bu ne vicdansızlıktır. Utanmadan sıkılmadan İslam İşbirliği Konferansı’nda görev yapmış bir kişi bu ifadeleri kullanıyor. Bizim bu konuda ne kadar hassas olduğumuzu da bilen birisidir, yaşayan birisidir. Sayemizde bir makama geldin, sayemizde orada durdun. Şimdi sıkılmadan medya karşısında bu yalanları söyleyebiliyorsun. Biz Türkmen kardeşlerimize her türlü insani yardımı ulaştırdık. Bir insani yardımı da ulaştırırken MİT TIR'ları paralel yapı tarafından çevrilmek suretiyle durduruldu. Daha çok değil. Aynı şekilde Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz de insani yardım konusunda ne denli yardımcı olduğumuzu gayet iyi biliyorlar. Her alanda onların yanında biz olduk. Bir şeyi bil de bilerek konuş. Bilmeden niye konuşuyorsun? Yalan yanlış aklına ne gelirse at tutmasa da iz bırakır. İki tane kılavuzu var maalesef onlar da karga. Tabi tablo böyle oluca yanlışlardan kurtulmaları mümkün değil” ifadelerini kullandı.

“BİZ DAMDAN DÜŞTÜK, DİĞERLERİ DAMDAN DÜŞMEDİLER”
“10 Ağustos'ta seçilmem halinde şehit yakınlarımızın tüm meselelerine, gazilerimizin tüm meselelerine bugüne kadar nasıl eğildiysem bundan sonra da aynı şekilde eğilmeye devam edeceğim” ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, “Biz damdan düştük, diğerleri damdan düşmediler. Biz dertlinin derdini biliriz. Biz icraatlarımızla bunu ispatladık. Bunların icraatı var mı, bugüne kadar yaptıkları bir şey var mı? Bunlar sadece laf. Seçilmemiz halinde şehitlerimizin gazilerimizin emaneti olan bu vatan için daha çok çalışacak daha çok hizmet üreteceğiz. Onların hatırasını yükselteceğiz” diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından yapılan kura çekilişi ile 3 bin 527 şehit yakını, gazi ve gazi yakını kamuda ve kamu kuruluşlarında görevlere atandı. 

OSMAN ÖZGAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Sıcak havalarda mideye dikkat Memorial Kayseri Hastanesi Gastroentoloji Uzmanı Mustafa Kaplan, havaların ısınması ile soğuk olduğu için tüketilen ve gazlı içeceklerin mide rahatsızlıklarına iyi gelmediğini söyleyerek, “Gazlı içecekleri özellikle reflüsü bulunan hastalara önermiyoruz” dedi. Gazlı içecekleri özellikle reflüsü olan kişilere tavsiye etmediklerini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Kaplan, “Bu hastaların mide kapağında gevşeklik olduğu ve mide asidinin yukarı doğru taştığını düşünürsek, hastanın dışarından ekstra gazlı içecek tüketmesi durumunda reflü şikayetleri artacaktır. Bunun yerine hastaların bolca su tüketmelerini tavsiye edebiliriz. Asitli içecekler midedeki gastrit durumunu belirgin bir şekilde artırmaktadır. Biz hastalara endoskopi yaptığımız zaman hastaların düzensiz beslenmesi bağlı olarak reflü, gastrit ve buna bağlı ülser gibi durumların arttığını görmekteyiz. O nedenle bu hastaların bu içecekleri kısıtlamalarını tavsiye ediyoruz. Biz hastalara mideleri ile ilgili tavsiye verirken bunları da özellikle diyet kısmında belirtiyoruz” ifadelerini kullandı. “Asitli içecek yerine su için” Yaz aylarında vatandaşları gazlı içecek yerine su içmeyi öneren Kaplan; "Sıcak havalarda hastaların sıvı ihtiyacı belirgin bir şekilde artmaktadır. Bunu mutlaka dışarından karşılamaları gerekir. Bu hastaların asitli içeceklerden ziyade asit içeriği olmayan su gibi sıvıları tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Sıcak havalarda besinlerin bozulması hızlandığı için bu kişiler dışarından yemeklerde mide ve bağırsağı bozacak şeylere daha fazla yatkınlık göstermektedir. Onun için mümkünse dışarıdan bozulma imkanı olan şeyleri tüketmemelerini tavsiye ediyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen operasyondan yeni detaylar: 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda eylem planladıkları anlaşıldı İstanbul’da terör örgütü DEAŞ’a yönelik düzenlenen “Bozdoğan-32” operasyonunda yeni ayrıntılara ulaşıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı İstihbarat Şubesince yapılan çalışmalarda, örgüt içinde “Abbas İsa” kod adıyla anılan Suriye uyruklu K.A. (25) ile Afganistan uyruklu M.H. (29) patlayıcı yapımında uzman 2 terörist Beykoz’daki bir işyerinde yakalandı. Yaklaşan 1 Mayıs İşçi Bayram’ında sansasyonel eylem planı yapan DEAŞ’a bağlı bir hücre güvenlik ve istihbarat birimlerince çökertildi. İstanbul’u kana bulamaya çalışan teröristlerin, Taksim Meydanında eylem planladıkları anlaşıldı. DEAŞ silahlı terör örgütü ile bağlantılı olduğu ve bomba yapım konusunda bilgi sahibi olduğu tespit edilen; K.A. aynı işyerinde kalan M.H. ile birlikte İstanbul’un Beykoz ilçesinde yakalandı. K.A.’nın bombalı saldırı eylemi hazırlığında olduğu ve bomba yapımında kullanılan kimyasal maddelerle patlamanın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini test ettiği tespit edildi. Ele geçirilen ve bomba yapımında kullanılacağı anlaşılan kimyasal maddelerin büyük çapta patlamaya sebebiyet verebilecek nitelikte kimyasal (patlayıcı) maddeler olduğu anlaşıldı. Hücrenin kilit ismi: “Abbas İsa” kod adlı Suriyeli tatbikat yapmış Hücre üyeleri ile ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı İstihbarat Şubesi ekipleri geniş çaplı çalışma gerçekleştirdi. İstanbul İstihbarat Şubenin yaptığı çalışmalarda, ilk etapta “Abbas İsa” kod adlı Suriye uyruklu K.A. (25) ile Afganistan uyruklu M.H. (29) yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonun devamında söz konusu 2 teröristin Türkiye’deki bağlantıları mercek altına alındı. Bu iki teröristin bağlantılı olduğu 6 şüphelinin daha düzenlenen zincirleme operasyonlarda yakalandığı belirtildi. Operasyon bomba yapımında kullanılan hidrojen peroksit ile aseton ve sülfürik asit türü kimyasal madde ele geçirildi. Teröristlerin, eylem hazırlığındayken Beykoz’daki bir adreste küçük çaplı bir tatbikat yaptıkları öğrenildi. Irak ve Suriye’de DEAŞ’ın "havan topu birimi"nde yer aldı Suriye ve Irak’ta patlayıcı ve bomba eğitimi gören K.A.’nın, İdlip’te “Ebu Ömer” isimli DEAŞ emirinin yanında mühimmat doldurma ve temizleme biriminde faaliyette bulunduğu, ayrıca 2016 yılına kadar örgüt içinde DEAŞ’ın havan birliğinde yer aldığı öğrenildi. Elde edilen bilgi ve belgelere göre K.A., 2016’da Hatay üzerinden Suriye’den Türkiye’ye kaçak giriş yaptı, 2020’de ise İstanbul’a geldi. 4 yıldır İstanbul’da bulunan Abbas İsa kod adlı terörist, kentin kalabalık meydanlarında sansasyonel eylem planı yaptığı kaydedildi. 2014 yılında DEAŞ’ın sözde Irak’ın Musul valisi Ebu Leys Al-Hamduni’den hem şer-i, hem bombalı eğitim aldığı ortaya çıkan K.A.’nın, hangi noktaları hedef seçtiği araştırılıyor. Afganistan uyruklu terörist bu yıl Türkiye’ye gelmiş DEAŞ’ın eylem hücresine yönelik yürütülen soruşturma derinleştirilirken, Afganistan uyruklu K.H.’nın bu yılın Ocak ayında İran üzerinden Türkiye’ye geçiş yaptığı tespit edildi. Operasyon çerçevesinde yakalanan “Abbas İsa” K.A.’nın kardeşi “Abdullah Mustafa“ kod adlı isimli A.A.’nın da yurda 2014 yılında giriş yaptığı ve ilk olarak Muğla’da kaldığı, sonrasında da eylem için İstanbul’a geldiği ortaya çıktı.
Muğla Marmaris’te deniz turizmi masaya yatırıldı İMEAK Deniz Ticaret Odası’nca düzenlenen 4. Deniz Turizmi Çalıştayı, Muğla’nın Marmaris ilçesinde, İMEAK Deniz Ticaret Odası ev sahipliğinde ve Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Bu yıl 4. kez düzenlenen çalıştay, aziz şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başladı. Sektöre engel teşkil eden bazı sorunların izole edilmesine katkı sağlamak adına düzenlenen çalıştayın başarılı ve verimli geçmesini dilekleri ile konuşmasına başlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, "En temel sorunlarımızın içerisinde yer alan deniz turizmi araç sayımızın bugün beş bine ulaşmasıyla ilgili İstanbul’dan Alanya’ya kadar tüm kıyı şeridimizdeki araçların bağlama, yolcu indir bindir yerleri ile bu araçların tamir bakım ihtiyaçlarının giderilmesi yönünde, sektörün faaliyetini yapacağı araçlar ile faaliyetin türüne göre kullanılacak deniz araçların niteliği ve mevzuatlarının birbirine uyumlu hale getirilerek uygulama kaynaklı soruların giderilmesi yer alıyor. Sektörün 12 ay faaliyet yapmasına ilişkin dalış turizmi, kurvaziyer turizmi gibi alt branşların desteklenmesi ile uluslararası rekabet gücünün arttırılması, bugün tüm dünyaya tanıttığımız Mavi Yolculuğun temelini oluşturan koylarımızın marka değerinin arttırılmasıdır. İlgili kamu kurumlarının mevzuat uygulamaları ve sektörün gelişim sürecinde bölgesel uygulama kaynaklı sorunlarının giderilmesine yönelik sonuçlar elde edilmiştir" dedi. "Marmaris’in bir deniz kenti olduğunu ve denize önem verilmesi gerektiğini unutmamalıyız" Çalıştayda kürsüye çıkarak konuşan Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, denizin Marmaris için önemine değinerek, "Marmaris’ten denizi çektiğiniz anda normal Anadolu kasabası olması noktasına geliyor. Bütün deniz kentleri böyle ama üzerine denizi koyduğunuzda kültüründen tarihine, ticaretinden ekonomisine kadar birçok alanda yeni ufuklar açan bir durum söz konusu. Bu sebeple denizin Marmaris için ve bütün kıyı kentleri için önemi büyük, üzerinde hassasiyetle durulması, alanlarının düzenlenmesi gerektiği çok açık bir şekilde ortada. Marmaris özelinde baktığımızda Cruise turizminden daha fazla gelir elde etmeyi bekleyen. Deniz araçlarının fazlalığıyla oluşan kirliliğin doğa tahribatının en aza indirilmesi için önlemlerin ve düzenlemelerin yapılması gerektiği konusunda çalışmaların yapılacağı bir toplantı bekliyoruz. Aynı zamanda geçmiş zamanlarda yaşadığımız yangın felaketlerinin ardından oluşan deniz dolgusunun Marmaris turizmine etkisi olduğu gibi ilçenin liman temizliğine ve doğal yaşamına önemli olumsuzlukları olduğunun da bilincindeyiz" sözleri ile üzerlerine düşen tüm görevleri yapmaya hazır olduğunu iletti. "Yerel yönetimler olarak üzerimize düşen ne varsa elimizi taşın altına koymaya hazırız" Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras da Bodrum Belediye Başkanlığı yaptığı son 5 yılda denizcilik faaliyetlerine önem verdiklerini belirterek, "Sektörün sorunlarını çok açık bir şekilde biliyoruz. Özellikle son dönemde bağlama konusunda çok ciddi sıkıntılar var. Transferler konusunda çok ciddi problemler var. Limanlarımızın işletilmesinin yöntemi konusunda sektörün yöneticileriyle sık sık görüşüyoruz. Hem sektörümüzle hem de ilçe belediyelerimizle birlikte yürütüyoruz. Bir denizcilik iştiraki kurarak limanların ve barınakların, iskelelerin kontrolünü tamamen sektörün kontrolüne bırakacağım. Bununla ilgili duyuruları zaten yapmıştık, şimdi ise hazırlık aşamasındayız. Burada yat imalat, bakım, onarım sektörünün de değerini biliyoruz. Ören’deki yapılan organize sanayinin de farkındayız oraya da her zaman destek vermeye hazırız. Yine bütün Muğla’nın bin 480 kilometre kıyı uzunluğunun her bir bölgesinde denizcilikle ilgili her bir faaliyette biz de yerel yönetim olarak sektörümüzün yanında onları geliştirecek her türlü kararı almaya hazırız. Çok kıymetli Turizm Bakanlığımız, Ulaştırma Bakanlığımızla da yine ortak çalışmaya her zaman hazırız. Körfezlerimizin yapılaşmadan mümkün olduğunca korunması için ve deniz turizminin faaliyetlerinin engellenmemesi için her körfezimizde böyle olmak zorundayız. Deniz toplu taşıma meselesi malum bin 480 kilometre kıyımız var ancak nitelikli deniz trafiğini özellikle toplu taşıma açısından oluşturamamışız. Bunun için Datça ve Bodrum arasındaki feribot gibi Fethiye’den Marmaris’e oradan Datça’ya, Datça’dan Bodruma, oradan Milas’a, Didim’e kadar deniz trafik güzergâhı çalışmasını başlattık, bunu yapıyoruz. Bu hareketin ciddi olumlu etkileri olacağını biliyorum, tabii ki temsilcilerle yapacağımız toplantılarla masaya yatırarak daha doğru ilerleyeceğimizi düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Bu çalıştay turizme katkı sağlayacaktır" Muğla’nın ülkenin en önemli turizm destinasyonlarından biri olan "Yeryüzü Cenneti" olduğu sözleri ile konuşmasına başlayan Muğla Valisi İdris Akbıyık, "Günümüzde turizm endüstrisinin en önemli sektörlerinden biri olarak gösterilen deniz turizmi, Türkiye’nin turizm faaliyetlerinin de lokomotifi konumundadır. Bu nedenle ülkemizin katma değerli turizm faaliyetleri oluşturma doğrultusundaki arayışlarında, üzerinde önemle durulması gereken turizm branşları arasında gösterilmektedir. Muğla ilimiz, yemyeşil çam ormanlarıyla turkuaz suların iç içe olduğu, birbirinden eşsiz koyları, kumsalları, huzur veren doğal ve tarihi güzellikleriyle, her yıl milyonlarca misafire ev sahipliği yapmaktadır. Bin 484 kilometrelik kıyı bandımız ve bu kıyı bandının çevrelediği tarihi ve doğal güzelliklerle dolu eşsiz coğrafya, Muğla’nın ülkemizin deniz turizmi faaliyetlerinin büyük bir kısmının gerçekleştirildiği cazibe merkezi haline gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Muğla’daki deniz turizmi kapasitesini rakamsal olarak ifade edecek olursak, 7 bin 93 yat kapasiteli 28 marina, 15 bin 743 yatak kapasiteli bin 512 ticari yat, 36 bin 500 yolcu kapasiteli 742 günübirlik tekne faaliyet göstermektedir. İlimiz genelinde 137 adet mavi bayraklı işletme bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl, 76 bin 910 yolcu kapasitesine sahip 92 adet kurvaziyer limanlarımızı ziyaret etmiştir. Ayrıca ilimizde 2 tane uluslararası havaalanının bulunması ve buralardan yat limanlarına karayolu ile ulaşımın kolaylıkla sağlanabilmesi, deniz turizmi için büyük bir avantaj sağlamaktadır" açıklamasında bulundu. "Muğla deniz turizmi dünya ile rekabet edebilir durumda" Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan ise konuşmasında, "Ülkemizin turizmdeki potansiyelini görerek büyük bir ileri görüşlülük ve vizyonla sıfır mesafesinden bugün dünyanın en önemli turizm ülkelerinden birisi olmamızın yolunu açmıştır. Deniz turizmiyle Muğla turizmde en avantajlı rekabet edilebilir bir konumda. Deniz turizmimizi geliştirmeye devam edeceğiz. Çalıştayımızda tüm imkanlar, tüm yapılabilecekler enine boyuna görüşülecek. Biz de Bakanlık olarak hem katkılarımızı hem de buradan çıkan sonuçları çok dikkatle değerlendirerek tüm paydaşlarımızla gerekli adımları atacağız" ifadelerini kullandı. Marmaris’e bağlı İçmeler Mahallesi’nde düzenlenen, bölgesel deniz turizmi faaliyetlerinin değerlendirileceği çalıştaya; Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü, Oda başkanları, STK temsilcileri ve liman başkanları katıldı. Bu sabah başlayan ve iki oturumdan oluşan çalıştay bu akşam sona erecek.