POLİTİKA - 09 Ocak 2017 Pazartesi 17:32

Erdoğan net konuştu: Bunun adı ateşle oynamaktır

A
A
A
Erdoğan net konuştu: Bunun adı ateşle oynamaktır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa’da yükselen İslam düşmanlığı ve kültürel ırkçılığa dikkat çekerek, “Bunun adı ateşle oynamaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen öğle yemeğinde büyükelçilerle bir araya geldi. Batı ülkelerinde yükselen İslam karşıtı ve kültürel ırkçılığa dikkat çekerek “Açık ve net söylüyorum, bunun adı ateşle oynamaktır” ifadelerini kullandı.

“AÇIK VE NET SÖYLÜYORUM, BUNUN ADI ATEŞLE OYNAMAKTIR”

“Tarihimizde tek bir mesele ile uğraştığımız dönem bulamayız. Bugün de bir yandan FETÖ ile cebelleşirken, diğer yandan da bölücü örgüt ile DEAŞ ile ve DHKP-C ile mücadele ediyoruz” açıklamasında bulunan Erdoğan, bu terör örgütlerinin amacının Türkiye’yi inanç ve etnik köken içerisinden bir çatışmaya çekmek olduğunu söyledi. Toplumun farklı kesimlerini hedef alan saldırılarla bu örgütlerin Suriye ve Irak’taki ateşi Türkiye’ye taşımaya çalıştıklarının altını çizen Erdoğan “Misafirlerimizi hunharca katlederek ülkemizi bilhassa turizm yönünden yaralamak istiyorlar. Tüm gayretlerine rağmen, pervasızlıklarına rağmen medya, siyaset, akademi içindeki bazı kendini bilmezlerden aldıkları açık desteğe rağmen hamdolsun şimdiye kadar bunu başaramadılar. Her terör hadisesinden sonra milletimiz daha çok kenetlendi. Birbirine daha çok sarıldı, basireti ve feraseti ile fitne odaklarının girişimlerine prim vermedi. İnşallah bundan sonra da muvaffak olamayacaklar. Birileri ısrarla en fazla Müslümanlara zarar veren, elinde en çok Müslüman kanı olan DEAŞ’ın terörü üzerinden İslam düşmanlığı yapıyor. Ekonomik ve siyasi sorunları çözmekte başaralı olamayan kimi Batılı siyasetçiler can simidi gibi bu istismara sarılmış durumdalar. Bunun da etkisi ile Avrupa’da insanlarımızın ibadethanelerine, iş yerlerine, kurumlarına yönelik saldırıların arttığına şahit oluyoruz. Açık ve net söylüyorum, bunun adı ateşle oynamaktır. Batı’da yükselen kültürel ırkçılık bu ülkelerdeki Müslüman azınlığın güvenliği hususunda endişelerimizi ciddi olarak artırmaktadır. Sadece yurt dışında yaşayan 6 milyon vatandaşımızın selameti açısından değil, tüm dünyada barış ve huzurun idamesi için de bu çok tehlikelidir. Biz vatandaşlarını ırkçılığa kurban vermiş bir ülkeyiz. Biz daha birkaç yıl önce 8 evladını ‘dönerci cinayetleri’ diye üzeri kapatılmaya çalışılan Neo Nazi teröründe kaybetmiş bir milletiz. Yüreğimizi dağlayan, insanımız üzerinde derin izler, yaralar bırakan böylesi vahşi saldırıların tekrar yaşanmasına izin vermeyiz, veremeyiz. Yurt dışında yaşayan insanımız için ciddi bir güvenlik tehdidine dönüşen İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı konularını artık devletimizin öncelikli gündemine almış bulunuyoruz. İlgili tüm kurumlarımızın bu süreci çok yakından takip etmesi gerekiyor. İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılıkla mücadelede Türk toplumu yalnız değildir. Aynı sorunla muhatap olan diğer Müslüman toplumlar ve göçmen gruplarla el ele verip çok geniş bir cephede birlikte mücadele etmeliyiz. Dünyanın her yerinde ülkemize ve vatandaşlarımıza karşı şiddeti, terörü, nefreti teşvik ve tahrik eden mihraklarla kapsamlı bir hukuk, halkla ilişkiler ve sivil toplum mücadelesini yurt dışında yürütmeliyiz” dedi.

“DEAŞ’A KARŞI KURULAN ULUSLARARASI KOALİSYONUN BU SÜREÇTEKİ ATALETİ İSE GERÇEKTEN İBRETLİKTİR”

2016 yılının dış politika açısından çok yoğun bir yıl olduğunu belirten Türkiye’de düzenlenen uluslararası organizasyonları hatırlatan Erdoğan, Suriye’de yaşanan acıyı sadece seyrettiğini, Türkiye’nin ise diplomasisini barışın, istikrarın ve insani değerlerin hizmetine sunduğunu kaydetti. Erdoğan “Biz Akdeniz’in kıyılarında Aylan bebeğin kıyıya vurmuş cesedini kucaklamış gelen jandarmanın resmi ile ağlama fotoğrafları çektirmedik. Ümran bebek ile buna benzer şeyler yapmadık. Tam aksine biz onlara nasıl elimizi uzatabiliriz. Onlarla bu acıyı nasıl paylaşabiliriz bunun derdi ile dertlendik. Son olarak 45 bin Suriyeli kardeşimizin Halep’ten çıkartılması için bir diplomasi yürüttük. 2017 yılında siyasi çözüm sürecinin önünün açılabilmesi umuduyla şuanda tarihi adımlar atmış bulunuyoruz. Rusya ve İran ile Moskova’da düzenlediğimiz toplantı ve diğer görüşmelerle Astana sürecinin zeminini hazırladık. Şuan devam eden ateşkes kırılgan olmasına ve pek çok ihlallerle karşılaşılmasına rağmen çok önemli bir fırsat penceresidir. Uzun bir dönemden sonra Suriye’de siyasi süreç aracılığı ile barışın sağlanması noktasında bir umut belirmiştir. Bunun heba edilmemesi için çalışmaya devam edeceğiz. 15 Temmuz hain darbe girişiminden yaklaşık 40 gün sonra Fırat Kalkanı Harekatını başlatarak DEAŞ terör örgütünü sınırlarımızdan attık. Şüphesiz şehit haberleri yüreğimizi dağlıyor ama operasyonlarımız DEAŞ’a tarihinin en büyük zayiatını verdiriyor. DEAŞ’a karşı kurulan uluslararası koalisyonun bu süreçteki ataleti ise gerçekten ibretliktir. Son dönemde DEAŞ ile mücadele konusunda maalesef müttefiklerimizin ve koalisyon odaklarının sınıfta kaldıklarını ifade etmek istiyorum. Güney sınırımız boyunca bir terör koridorunun veya terör örgütlerinin yuvalandığı kurtarılmış bölgelerin oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Milli güvenliğimizi ilgilendiren konularda masada ve sahada olmaya kesinlikle devam edeceğiz. Irak’taki gelişmelere de kayıtsız kalmadık, kalmıyoruz ve kalmayacağız. Nitekim dün akşam Başbakanımız 2 günlük bir seyahat için Bağdat ve Erbil’deydi, geniş bir heyet ile orada Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantılarımızı bıraktığımız yerden, üçüncüsünü yapmak suretiyle süreci yeniden başlattılar. Irak’ın DEAŞ terör örgütüne karşı yürüttüğü askeri mücadeleyi desteklerken, Musul, Telafer ve Sincan konusundaki kaygılarımızı gidermek için her türlü askeri ve diplomatik tedbiri aldık. Irak hükümeti ile bu süreçte zor ancak samimi bir diyaloğu da iki günlük görüşme ile başlatmış olduk. Geçtiğimiz günlerde Sayın İbadi ile yaptığım telefon görüşmesi, akabinde Sayın Başbakanımızın Bağdat ve Erbil ziyaretleri yol haritasının belirlenmesi açısından güzel bir başlangıç oldu. Irak’tan DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerinin süpürülüp atılması için ortak çabalarımız devam edecektir” diye konuştu.

Derya Yetim 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da İHA muhabirine saldıran şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Bursa’da dün akşam Podyum Park Eğlence Merkezi’nde çıkan silahlı kavgayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabirini darp eden şüphelilerden 2’si yakalanarak gözaltına alındı. Olay, dün akşam merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Podyum Park Eğlence Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Klarnet isimli bir eğlence mekanında güvenlik görevlisi olarak çalışan Murat Enes K. (26), arasında husumet olan kişiyle mekan kapısında karşılaşınca aralarında tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce saldırgan, Murat Enes K.’yi yanında taşıdığı silah ile bacağından vurdu. Olayı görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Abdullah Bozkurt’u gören Klarnet isimli mekanın korumaları Bozkurt’u darp etti. Haber görevini yerine getiren basın mensubu yaklaşık 10 kişinin kendisini darp etmesiyle yerde kaldı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle saldırganların elinden alınan basın görevlisi Bozkurt, ambulans ile Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Öte yandan, Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, “Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik çirkin saldırılara bu akşam Bursa’da bir yenisinin eklendiğini üzülerek haber aldım. Edindiğimiz bilgiye göre, İhlas Haber Ajansı muhabiri genç meslektaşımız Abdullah Bozkurt, Podyum Park’ta meydana gelen bir olay hakkında bilgi toplarken Klarnet isimli mekanın yetkilileri ve güvenlikçileri tarafından feci şekilde dövülerek hastaneye kaldırılmış. Tek tesellimiz meslektaşımızın hayati tehlikesinin olmamasıdır. Halkın haber alma özgürlüğü adına fedakarca görev yapan meslektaşımıza ‘geçmiş olsun’ diyor, saldırganların yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun takipçisi olacağız” dedi. Şüphelilerden 2’si gözaltına alındı Yaşanan olay sonrası harekete geçen ekipler, olayın şüphelileri Gökhan T. (28) ile Burak A.’yı gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Gaziantep GAÜN Erasmus+ ka220 hed projesinin vilnius toplantısı başarıyla tamamlandı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Başaran yürütücülüğünde gerçekleştirilen STEAM Eğitiminde Girişimcilik Standartlarının Belirlenmesi projesinin beşinci ulus ötesi toplantısı, İspanya, İtalya, Yunanistan, Portekiz, Litvanya ve Türkiye’den akademisyenlerin katılımıyla Vilnus VGTU ininerijos licjus ev sahipliğinde Litvanya’da gerçekleştirildi. Toplantıda, proje kapsamında gerçekleştirilecek eğitimler ve girişimcilik standartlarının belirlenmesi hedefleri üzerinde fikir alışverişinde bulunarak projenin planlaması yapıldı. Ayrıca Litvanya’dan 25 öğretmenin katılımıyla proje kapsamındaki eğitimler verilmeye başlandı. 250 Bin Euro bütçe desteğiyle Avrupa Birliği tarafından desteklenen projenin, girişimcilik eğitimi alanında önemli bir çalışma olması bekleniyor. Projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasıyla, katılımcı ülkelerde girişimcilik standartlarına yönelik daha kaliteli bir eğitim imkânı sağlanması hedefleniyor. Proje, standartlar belirlenmiş ve öğretmenler için uygulanabilir girişimci odaklı STEAM eğitimi için bir model geliştirmeyi amaçlıyor. Geliştirilecek bu model öğretmen yetiştirmede girişimcilik odaklı STEAM eğitimi için yol gösterici olacak. Literatürde bir boşluk olarak tespit edilen öğretmen ve öğrencilerin girişimcilik becerilerini destekleyecek pratik STEAM etkinlikleri oluşturmaya yönelik standartlar için bir rehber oluşturulacak. Projenin hedeflerine ulaşmasına yönelik etkinlikler olarak çeviri proje toplantıları (öğretmen eğitimi ve sınıflarda STEAM uygulamaları), STEAM standartlarının belirlenmesine yönelik toplantı ve yeşil Avrupa uluslararası konferansı gerçekleştirilecek. Bu projeden elde edilen veriler ışığında STEAM için standart bir yapı oluşturulacak. Bu standart yapı, yapılacak STEAM çalışmalarının nasıl olması gerektiğine dair araştırmalara temel oluşturacak, bugüne kadar yapılmış olan STEAM eğitiminin uygunluğunun değerlendirilmesine de imkan sağlayacak. Doç. Dr. Mehmet Başaran’ın yürütücülüğü ve koordinesinde olan projeye İspanya’dan Doç. Dr. ngeles Bueno Villaverde ve ekibi, İtalya’dan Doç. Dr. Assante Dario ve ekibi, Yunanistan’dan Prof. Dr. Euripides Hatzikraniotis ve ekibi, Portekiz’den Dr. Jardim Nilza ve ekibi, Litvanya’dan Smalinsk Ernesta ve ekibi ile Türkiye’den Prof. Dr. Birsen Bağçeci, Dr. Öğr. Üyesi Gürsu Aşık ve ekibindeki akademisyenler katkı sağlayacak.