POLİTİKA - 29 Mayıs 2015 Cuma 12:19

Erdoğan: 'Ülke işgal edilse bunlar destek olur'

A
A
A
Erdoğan: 'Ülke işgal edilse bunlar destek olur'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni Türkiye, halkımızın ümidi olurken bazılarının ise kaosu haline geldi. Allah vermesin, ülkemizi dış güçler işgal etse bunlar destek olurlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu alanında ilk olan Ziraat Katılım Bankası'nın ilk şubesinin açılışını yaptı. Erdoğan, bu ülkede yüksek faizden, kaos ortamından ve gerilimden rant sağlayanlar olduğunu belirterek, “Eski Türkiye artıklarının saldırılarına rağmen Ziraat Bankamız millette hizmet yolunda kararlılıkla yürüyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eminönü’nde Ziraat Katılım Bankası’nın ilk şubesinin açılışına katıldı. Törende Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ziraat Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve çok sayıda kişi hazır bulundu.

Bankanın açılışında konuşan Erdoğan, kamunun bu alandaki ilk kuruluşu olarak sektöre giren Ziraat Katılım’ın diğer kamu bankalarına da örnek olacağına inandığını söyledi. Erdoğan, “Ziraat Bankası 152 yıllık yaşıyla son dönem Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarına şahitlik etmiş bir kuruluşumuz. Ziraat Bankası’nın tarihi bir anlamda Türkiye’nin finans tarihidir. 1863 yılında Ziraat Bankası’nın ilk nüvesi olan Menafi Sandıkları kurulduğunda Osmanlı ekonomisi adeta iflasın eşiğine gelmişti. İlk dış borcun alındığı 1854’ten itibaren geçen süre içerisinde devlet Galata bankerlerinin ve tefecilerin esiri haline dönüşmüştü. Artık devlet en yüksek faizle dahi borç bulamaz bir hale gelmişti. Bankerler ve onların oluşturduğu güç zincirleri kredi açarak, ya da kredi musluklarını kısarak Osmanlı maliyesini istedikleri gibi yönlendiriyorlardı. Sadece devlet değil, millet de borç batağındaydı. Borçlarını ödemekte zorlanan çiftçiler hasattan önce tefecilere kaptırıyordu. İşte böylesi meşakkatli zamanda kurulan Menafi Sandıkları da milli bankacılığın ilk örneklerini oluşturuyordu. 15 Ağustos 1988’de Menafi Sandıkları’nın yerini Ziraat Bankası aldı. Bugün Ziraat Bankası sadece bir banka değil, bir kara gün dostudur, çiftçi, esnaf, sanayici, tüccar, ihracatçı dostudur. Paradan para kazanma hırsıyla değil, tarımı, sanayiyi, ticaret destekleme gayesiyle çalışan Ziraat Bankası’nın asli vazifesinin hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız” dedi.

12 yıl öncesinin Türkiye’sinin adeta Ziraat Bankası’nın kuruluş yıllarının Türkiye’si gibi olduğunu anlatan Erdoğan, “2001 yılında gecelik faizlerin yüzde 7500’lere çıktığı bir krizi yaşamıştık. Hükümete geldiğimizde bu krizin etkileri yoğun bir şekilde devam ediyordu. IMF’den borç dilenebilmek için bu ülkeye dışardan bir ekonomi bakanı ithal edilmişti. Her gün bir bankanın batış haberini alıyorduk. Geldiğimizde 25 banka batmıştı. O zaman yaklaşık 40 milyar dolar bir borç yükü. Kamu bankalarının içi boşaltılmıştı. 2002 sonunda sadece Ziraat Bankası’nın görev zararı 16 milyar liraydı. Böyle bir Ziraat Bankası devraldık. Banka çiftçiye kredi vermiyor, verdiği zaman da çok yüksek faiz oranı uyguluyor. 16 milyar lira görev zararıyla devraldığımız Ziraat Bankası bugün çok ciddi kar eden banka haline geldi. Bugün ülkemizde finans kuruluşları içinde bir numaraya oturmuş durumda. 12 yıl önce çiftçiye yüzde 59 faiz oranıyla kredi veriliyordu. Şuanda yüzde 0 ile 8 arasında çiftçiye kredi veriliyor” şeklinde konuştu.

“BU ÜLKEDE YÜKSEK FAİZDEN RANT ELDE EDEN TEFECİLER VAR”
Erdoğan, Türkiye’deki huzur, istikrar ve güven ortamının, 78 milyon vatandaşın geleceğe yönelik umutlarını artırdığını ancak bazılarının bu ortamdan çok ciddi şekilde rahatsız olduğunu söyledi. Bu ülkede yüksek faizden rant elde eden tefeciler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kaos ortamından, gerilimden, belirsizlikten rant sağlayanlar vardı onlar rahatsız oldular. Gençlerin canından, şehitlerimizin kanından rant sağlayanlar vardı, huzur ortamından onlar da rahatsız oldular. Yeni Türkiye halkımızın ümidi olurken, bazılarının da kabusu haline geldi. Allah vermesin Türkiye’yi düşman işgal etse önce bu ülkenin milli kurumlarına, stratejik kuruluşlarına bunlar adeta saldırır hale geldi. Bunlar da meslek edindiler bu durumu adeta. MİT’e, milli bankalarımıza, milli projelerimize saldırlar. Gezi olaylarında ekonomiyi durdurma çağrısı yaptılar. Paralel ihanet çetesinin 17-25 Aralık darbe sürecinde hedef aldığı kurumlardan biri de kamu bankalarımızdı. Bilhassa Ziraat Bankamıza olmadık iftiralar, çamurlar attılar. Aynı şekilde Halk Bankası’na bu çamurları attılar. Bugün bizi Mursi’nin akıbetiyle tehdit eden gazete, geçen yıl da Ziraat Bankası New York şubesini itibarsız hale getirmeye çalışıyordu. Olağan mutat bir denetimi ‘Amerika’dan Ziraat Bankası’na darbe’ manşetleriyle ve adeta sevinçle verdiler. Gaflet veya gafleti tembihle, cehaleti talimle çözebilirsiniz ancak ihanetin ilacı yoktur. Maalesef bunlar böyle acınası durum içine girdiler. Milletimiz bunların yalanlarına da asla itibar etmiyor. Onlar saldırdıkça Ziraat Bankası gibi kurumlarımıza milletimiz daha güçlü şekilde sahip çıktı” diye konuştu.

“BENCE ZİRAAT TEKAFÜLÜ DE KURULSUN”
“Eski Türkiye artıklarının saldırılarına rağmen Ziraat Bankamız millette hizmet yolunda kararlılıkla yürüyor” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bankamız bilançosuna ihtiyaç duyduğu kaynakların çeşitlendirilmesinde önemli mesafe kaydetti. Güçlü mevduat tabanının yanı sıra yurt dışından temin ettiği fonlarla yerel sektörün finansmanı konusundaki kabiliyetini artırdı. Bence Ziraat Tekafülü de kursun. Çünkü bu anlamda atılacak bir adımla da bu alanda ilk Ziraat Bankası’nın olması veya Ziraat Katılım’ın olması anlamlıdır. Ziraat finans grubuyla ilgili çalışmaların kısa sürede neticeleneceğine inanıyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziraat Bankası’nın nasıl bundan 152 yıl önce ülkenin ve milletin sömürüldüğü bir ortamda ilk milli banka olarak kurulmuşsa, şimdi de tarihi bir adım attığını ifade ederek, “Bunu süratle halk katılımın, aynı şekilde vakıf katılımın devam ettirmesi ve bitirmesi gerekiyor. Yani üç kamu bankasının bu alanda yer alması gerekiyor Bugün faizsiz bankacılık alanında da hizmet verecek olan Ziraat Katılım Bankamızın açılış törenini yapıyoruz. Hazine tarafından 675 milyon lira sermayeyle kurulan bu Katılım Bankamız 6 ay gibi çok kısa sürede hayata geçirildi. Eminönü’ndeki ilk şubeyi kısa sürede yenilerinin takip edeceğine ve yılsonumdaki 20 şube hedefine süratle ulaşılacağına inanıyorum. Önümüzdeki yıl 50, 2018 yılında 170 ve 2023’te 500 şubeye ulaşması beklenen Katılım Bankamızın örnek ve öncü bir kuruluş olarak yoluna devam etmesini diliyorum. Ziraat’ın amacı katılım bankacılığının finans sektöründe halen sahip olduğu yüzde 5’lik paya ortak olmak değil bu sektörün büyümesine katkı sağlamak olmalıdır. Bilhassa yurt dışında yatırım imkanları arayan faizsiz bankacılık fonlarının ülkemize çekilmesi hedeflenmektedir. Batıda 2007’de başlayan finans krizi, katılım bankacılığını güçlü bir alternatif olarak öne çıkardı. Ülkemizde de faiz konusunda hassasiyeti olan vatandaşlarımıza katılım bankaları önemli bir alternatif hizmet sunuyor. Katılım bankaları faiz yerine ortaklığa dayalı iş modelleriyle esna ve sanatkarlarımızın önüne yeni ufuklar açıyor” dedi.

“NİYE LONDRA OLSUN DA İSTANBUL OLMASIN?”
İstanbul’un finans merkezi olması için çalıştıklarını anlatan Erdoğan, “Bugün örneğin Londra faizsiz bankacılığın önemli bir merkezi konumunda. Niye Londra olsun da İstanbul olmasın? Bu işin çoktan İstanbul tarafından organizesi ve çekim alanı haline getirilmesi gerekiyordu. Bu bizim bir eksiğimizdir. Bunu başarmamız lazım ve İstanbul bu anlamda hak ettiği yeri almalıdır. Komşularımız, yakın coğrafyamız, bölgemizdeki yatırımcılar böyle bir arayışın içindeler. Bu fırsatı layıkıyla değerlendirmeliyiz. Bunun için hedeflerimizi yüksek tutmamız gerekiyor. Katılım bankacılığının sektörde halen yüzde 5 olan payını 2023 yılında yüzde 15’e hatta yüzde 20’yer çıkarmalıyız. Ben bu alanda sektörün içinde olanlara güveniyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Ziraat Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın, Erdoğan’a Ziraat Katılım Bankası’nın kurumsal deseni olan lalelerin ebru sanatıyla icra edilmiş tablosunu hediye etti. Ardından Erdoğan ve beraberindekiler, tören alanından banka şubesine yürüdü. Yol boyunca vatandaşlar sloganlar atarak Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu. Banka şubesi önünde dualar edilerek, açılış gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışın ardından banka şubesine girdi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursaspor’un yeni başkanı Enes Çelik oldu Bursaspor’da yapılan Olağan Genel Kurul sonrası seçime tek aday olarak giren Enes Çelik, yeşil-beyazlı kulübün 33. başkanı oldu. Enes Çelik, büyük bir birliktelikle Bursaspor’u hak ettiği Süper Lig’e çıkarmak için var güçleriyle çalışacaklarını söyledi. Bursaspor’da heyecanla beklenen Olağan Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti. Kongreye tek aday olarak giren Enes Çelik, yeşil-beyazlı kulübün yeni başkanı oldu. Yüzüncü Yıl Atatürk Stadı’nda açık oylama ile gerçekleşen Olağan Genel Kurul’da herkes Enes Çelik’in başkan olması için elini kaldırdı. Yönetimiyle birlikte büyük mutluluk yaşayan Çelik, Bursaspor Kulübü’nün 33. başkanı oldu. 4 bin 74 kongre üyesinden 2 bin 751’inin oy kullanma hakkının bulunduğu Genel Kurul’a 355 üye katılım gösterdi. Enes Çelik: “Bursaspor dayanışması başlatıyoruz" Başkan Enes Çelik, yaptığı açıklamada, “Öncelikle, Seçimli Olağan Genel Kurulu’muzun Bursaspor’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Başarılı bir dönemin başlangıcı olmasını da temenni ediyorum. Bursaspor’un 60 yıldan uzun mazisinde inişli-çıkışlı çok süreçler yaşandı. Tüm bu dönemlerde Bursaspor’umuzun başarısı için çalışan yöneticilerimizden, sporcularımıza ve özellikle siz taraftarlarımıza teşekkürlerimi sunarken, hayatını kaybedenleri de rahmetle anıyorum. Değerli üyelerimiz; hepimizin bildiği gibi tarihimizin mali ve sportif yönden en zor süreci içerisindeyiz. Tabi ki geçmişteki yanlışları araştıracağız ve bileceğiz ama asıl olan ‘Geleceği nasıl inşa edeceğiz?’ konusudur. Öncelikle mevcut durumumuzu sizlerle paylaşmak istiyorum. 1.5 milyar TL’yi aşan toplam borcumuz Transfer tahtası kapalı ‘Bursasporluyum’ diyen herkesin hüzne boğulduğu, Süper Lig standartları sahalardan amatör tel örgülü sahalarda oynamak zorunda kalmış Bursasporumuz ağırımıza gitse de bu tabloyu görerek, gelecek inşasına hamasi bir yaklaşımla değil, gerçekçi bir yaklaşımla başlamalıyız. Bunun için birinci olarak büyük bir Bursa dayanışması ve şampiyon Bursaspor inancı ile yola çıkmamız gerekmektedir. Bu büyük Bursa dayanışmasına öncülük eden başta sayın valimiz, sayın büyükşehir belediye başkanımız, bakan ve milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, ticaret ve sanayi odası başkanımız, iş dünyamız ve Bursaspor’a gönül verenlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “İş dünyasını ‘Yanındayım’ kampanyasına davet ediyorum” Çelik’in konuşması şöyle devam etti: “Bursasporlular; ben inanıyorum ki bu dayanışma ile ilgili ilk adım büyük ölçüde gerçekleşmiştir. İkinci olarak sağlamamız gereken, güven ortamının oluşmasıdır. Bursaspor ’dipsiz kuyudur’ anlayışıyla değil, ‘hesap verir’ bir anlayışla yönetilecek. Bu çerçevede Bursa Valiliğimizin himayelerinde açılan ‘Yanındayım’ isimli hesabımıza kim ne katkı sağlamış, bunların tümünü kuruşu kuruşuna sizlerle paylaşacağız; yani şeffaf bir yönetim vadediyoruz. Üçüncü olarak, bu dönemde biz yöneticilerin ve birlikte yola çıktığımız kurullardaki arkadaşlarımızın kulübümüze hibe olarak katkılarını kongre sonrası kısa süre içinde sizlerle paylaşacağız. Yani öncelikli olarak taşın altına yöneticilerimiz ellerini koyacaklardır. Evet, büyük bir yükün altındayız. Bu şehirde yaşayan, bu şehirde kazanan herkes Bursamızın en önemli markası Bursaspor’umuzun yaşadığı bu durumdaki sorumluluktan kaçamaz, kaçmamalıdır. ‘Kimin ne imkanı var, potansiyeli nedir?’ az çok hepimiz biliyoruz. Biz ’Bu işi 15-20 kişiye havale edelim’ hareketini doğru bulmuyoruz. ‘Geniş katılımlı’ bir anlayışla bu yükün altından 2009’da nasıl kalktıysak, bugün de daha büyük bir dayanışmayla kalkmalıyız. İş dünyamızı bir kez daha ‘Yanındayım’ kampanyamıza duyarlı olmaya davet ediyorum.” “Zamanımız kısa, işimiz çok” Enes Çelik son olarak, “Biz yöneticiler ve iş insanlarımızın yanında taraftarlarımız ve Bursalılardan da beklentimiz; yeni sezon kombine ve formalara bugüne kadar görülmemiş büyük bir ilgi ve destek göstermeleridir. Değerli Bursasporlular; işimiz kongre ile bitmiyor, yeni başlıyor. Zamanımız kısa, işimiz çok. ‘Çok konuşan, fotoğraf veren, boy gösteren bir yönetim anlayışı’yla değil, ‘Sorunları çözen bir yönetim anlayışı’ ile yola koyulacağız. ‘Her şey Bursaspor için’ anlayışıyla kolları sıvama zamandır. Öte yandan 1 Haziran’da kulübümüzün kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız. Bu çerçevede yeşil-beyazlı renklere gönül vermiş taraftarımızın başlatmış olduğu bayrak seferberliğinin de artarak devamını diliyorum. Konuşmama son vermeden önce bir ricam olacak. Yarın göreve başlıyoruz. Kulübümüze tebrik amacıyla çiçek gönderme düşüncesinde bulunan bütün kesimlerin de ‘Yanındayım’ kampanyasına bağışta bulunmaları kulübümüz açısından daha anlamlı olacaktır. Hepinize sevgi ve saygılar sunuyorum ’Allah mahcup etmesin’ diyorum” cümlelerini kullandı. Mustafa Bozbey: “Bursaspor için tarihi bir gün” Bursaspor’un kongresine katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise camiayı heyecanlandıran bir konuşma yaptı. Bozbey, “Kolay değil, nerelerden nerelere geldik. Bir anda 2010’u düşününce müthiş bir şekilde dünyanın sayılı takımları arasına girmiştik. Ama 2024’te bulunduğumuz yer hepimizi kahrediyor. Ama sevgili Bursasporlular hiç merak etmeyin. Bursaspor, inanın bana adım adım, hemen hemen her sene bir lig atlayarak o muhteşem günlerine dönecektir. Ben buna yürekten inanıyorum. Bursaspor’da doyan ya da doğan herkesin Bursasporlu olması lazım. Herkesin Bursaspor’a katkı ve destek sunması lazım. Bugün tarihi bir gün. ‘Bursaspor bu durumdan nasıl kurtulacak?’ diye düşününler olarak hep beraberiz. Onun için buradayız. Sizlerle birlikte Bursaspor’un geleceğini bugün burada nasıl her yıl başarılara imza atacağının günü bugün. Sorumluluk alan, Enes Çelik ve yönetimine yürekten tebrik ediyorum. Sinan Bür ve yönetime ne de teşekkür ediyorum. 16-17 yaşındaki çocuklara motivasyon yüklediler” dedi. “Bursaspor siyasetten üstündür” Bozbey şöyle devam etti: “Enes Çelik başkanlığındaki yönetimimiz yetmez. Bizler de yerel yöneticiler olarak yanında olacağız. Aldıkları kararlara saygı duyarak Bursaspor’u şaha kaldıracağız. Bizler yöneticiler olarak onların işine karışmayacağız. Siyasiler olarak da karışmayacağız. Bizim işimiz değil. Biz onlara destek olup, sahip çıkacağız. Biz kampanyalarına öncülük yapacağız. O zaman Bursaspor, Bursalıların tümünün takımı olacaktır. Bursaspor siyaset üstüdür. Bu yönetimimiz hepimizin desteği ile özlenen günlere geri dönecektir. Bu tarihi günde bu tarihi anları yaşayanlar, önümüzdeki günlerde Bursaspor’la ilgili gülümsemeye başlayacağız. Bursaspor, Bursa’nın bir marka değeridir. Ne zaman Bursaspor düşmeye başladı, Bursa da düşmeye başladı.” Mustafa Varank: “Bursaspor sadece Türkiye’de değil” Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da Bursaspor Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Varank, “Bursa, Türkiye’nin potansiyeli en yüksek şehirlerinden bir tanesidir. Türkiye’nin marka şehirlerinin başında geliyor. Ben de son seçimlerden itibaren siz değerli hamsilerimizin teveccühle bu markayı nasıl yükseltiriz diye çalışmaya devam ediyorum. Bu şehrin en önemli markası da Bursaspor. Sadece Bursalıların gönlünde değil Anadolu’nun da gönlünde taht kurdu Bursaspor. 2010’da büyük başarıya imza atmış bir futbol kulübü. Bu marka değerimizi eski şanlı günlerine taşımak istiyoruz. Bursaspor’umuzu sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da yoluna emin adımlarla devam eden bir kulüp haline getirelim. Bunun yolu da birlik olmaktan geçiyor. Bursa’da bir yürüdüğümüzde ‘Sayın bakanım Bursaspor’a sahip çıkın’ diyorlar. Farklı bir Bursaspor inşa etmeye başladık. Buna da devam edeceğiz. Uludağ OSB’de Enes Çelik’in ne kadar becerikli ve Bursaspor sevdalısı olduğunu net bir şekilde gördüm. Bu ekip Bursaspor’u çok farklı yerlere getirecektir. İş dünyasının da kulübe sahip çıkması lazım. Herkes her konuda taşın altına elini koyacak. Gaziantep’te, Kayseri’de, Konya’da gördüm. İş insanlarının sahip çıkmasıyla neler olabileceğini gördüm. Bursaspor’a da sahip çıkın. Bu takımın önünü hep birlikte açalım. Şampiyon Bursaspor’u tekrar Türkiye’nin gündemine sokacağız” ifadelerini kullandı. Sezer Sezgin’den önemli fedakarlık Bursaspor Basketbol Kulübü Başkanı Sezer Sezgin, kongrede yaptığı konuşmada, “Bursaspor Basketbol takımı eğer başarı sağlıyorsa, bu Bursaspor sayesinde. Biz de basketbol takımı olarak futbol takımı Süper Lig’e çıkana kadar tüm kurumsal kombine gelirimizi Bursaspor’a bırakma kararı aldık. Gerekirse bir maç eksik alırız, bir oyuncu eksik alırız ama yaşasın Bursaspor” dedi. Erkan Aydın: “Süper Lig hedefine kenetlenilmiş durumda” Kongreye katılan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Bursaspor’un bu Genel Kurul’u milat olacak. Yeni yönetim, başarıya ve Süper Lig hedefine kenetlenmiş durumda. Bizler de Bursaspor’un arkasında duracağız. Başka şansımız da yok. Teksas bayrak kampanyası başattı. Biz de ona destek olacağız. Osmangazi Belediyesi olarak da yeni doğan çocuklara Bursaspor forması hediye edeceğiz. Bursasporluluk yeniden çığ gibi büyüyecek” şeklinde konuştu. Oktay Yılmaz: “Bursaspor Spor Lisesi için harekete geçtik” Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise şunları söyledi: “Enes Çelik başkanımı yürekten kutluyorum. Şampiyonluğa doğru ilerleyen aklı da burada görüyorum. Yeniden Süper Lig’e yükseleceğiz ve şampiyonluğa yürüyeceğiz. Dün de bugün de yarın da Bursaspor’umuzun aynında olacağız. Bursaspor Spor Lisesi için de Vakıfköy’de harekete geçtik. Bu süreç başladı. Müjde veriyorum. Yakında şehirimize kazandıracağız. Bayrak kampanyasına biz de katılıyoruz.” Konuşmaların ardından Bursaspor Kulübü’nün 1 milyar 539 milyon 708 bin TL borcu olduğu açıklandı.
Ankara CHP lideri Özel’den hükümet ve muhalefete çağrı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, hükümet ve muhalefet liderlerine çağrıda bulunarak, emeklilerin sorunlarını çözmek için hazırlanan 15 maddelik listeyi açıklayan Özel, “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen on binlerce emekli, Tandoğan Meydanı’nda CHP tarafından düzenlenen Büyük Emekli Mitinginde bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek için toplanan kalabalığa destek olmak amacıyla mitinge katılarak açıklamalarda bulundu. Özel, yaptığı konuşmada, 19 Ocak’ta emeklilere bir söz verdiğini hatırlatan Özel, seçim çalışmaları sırasında çıktığı 105 meydanda emeklilerin sorununu dile getirdiğini ifade etti. “Hakkınızı söke söke alacağım” Tandoğan Meydanı’nda toplanan kalabalığı Türkiye’nin en kalabalık korosu olduğunu belirten Özel, “Dünyanın en acıklı şarkısını nasıl söylüyorlar? İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkı. Emeklinin sorununu çözmezseniz bundan sonra meydanlar bizimdir dedik. Bu sesi ya duyacaklar ya da söz verdiğim gibi durmayacağım, susmayacağım ve sizin sesinizi mutlaka duyuracağım. Hakkınızı söke söke alacağım” ifadelerini kullandı. “Yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” Emekli ikramiyelerine de değinen Özel, “Emekliler, eskiden emekli olduklarında emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev alamıyorlardı arabaya düştü. Şimdi, yılların emeğine bir motosiklet parası emekli ikramiyesi verenlere yazıklar olsun” diye konuştu. “Emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde” Emeklilerin tatil yerlerinde bulunan yurtlarda ücretsiz konaklayabileceğini içeren yeni düzenlemeye ilişkin ise Özel, “Yaz aylarında 65 bin kapasiteli emekli misafir hanesi yapacaklarmış. Alay ediyorlar. Emekli ‘açım’ diyor, bu; ‘yurda git tatil yap’ diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, o;’ Çeşme’deki Antalya’daki ve Mersin’deki yurda git’ diyor. Tüm kapasite kullanılsa 250 emekliden biri gidebilir ama hiç biri gidemez çünkü emekliler yurtta kalma derdinde değil, kendi kirasını ödeme ve karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz parayla ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın. Yazıklar olsun bu düzene. Bunu değiştireceğiz” açıklamasında bulundu. “IMF’nin hayaleti aramızda dolaşıyor” diyen Özel, kalabalığın arasındaki Gulyabani maketin işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti: “Başımızda bir Gulyabani var. Mehmet Şimşek, bu Gulyabani’ni al saraya götür. Artık emeklinin yakasından insin, birazcık da zenginlerden alsın.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve tüm liderlere çağrıda bulunan Özel, Emeklilerin yaşadığı sorunları çözmek için hazırladıkları 15 maddelik listeyi şu şekilde açıkladı: “15 maddelik listeyi el birliğiyle yapacağız, 16 milyonun yüzünü güldüreceğiz. En düşük emekli aylığının hiçbir dönemde asgari ücretten az olamayacağını yasal düzenlemeye bağlayalım. Prim güncelleme kat sayısı, aylık bağlanma oranı, aylıkların alt sınırını hakkaniyetli ölçüde artıralım. İntibak Yasası çıkararak, 2000 yılı öncesi, 2000 ile 2008 yılı arası ve 2008 yılı sonrası ayrımları ortadan kaldıralım. Emeklilerimize ciddi yük oluşturan ilaç katılım paylarını, fiyat farklarını ve muayene ücretlerini artık ortadan kaldıralım. Emeklilere sendikal örgütlenme hakkı tanınmalı, emekli sendikalarına yıldırma amaçlı kapatma davaları derhal geri çekilmelidir. Emekli bayram ikramiyeleri asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Kurumların özel sandıklarından emekli olanların, özel bankaların kendi sandıklarından emekli olanların bayram ikramiyeleri eşitlenmeli. İlaç katkı payları düşürülmeli ve onlara da promosyon ödemesi yapılmalıdır. Emekliler için emekli kart çıkarılmalı; elektrik, doğalgaz ve su faturalarında yüzde 25 ila 40 arasında indirim yapılmalıdır. Emeklilikte kademe bekleyenlerin sorunları çözülmelidir. 65 yaş üstü ulaşım sorunu asla bir daha hiçbir emeklimizi rencide etmeyecek şekilde, şoför esnafını da düşünerek onları karşı karşıya bırakmadan devlet eliyle şoförün değil devletin cebinden çözülmelidir. Çalışmak zorunda kalan emeklilerden SGK Destek Primi kesilme uygulaması bitirilmeli. Emeklilerin kredi ve kredi kartı borçları bir sefere mahsus bütün faizleri silinerek 5 yıla bölünmeli, bu kamburdan emekliler kurtarılmalıdır. Vergide adalet mutlaka sağlanmalı, herkesten kazancı ölçüsünde vergi almalı ve dolaylı vergiler kademeli olarak sıfırlanmalıdır.” Özel’den ilk seçim vaadi Özel, ilk seçim vaadini açıklayarak, iktidara geldikleri zaman ilk 100 günde yapılacak olan yasal düzenlemelerle en düşük emekli maaşını önce asgari ücrete, 2 yıl sonra ise bir buçuk asgari ücret tutarına çıkaracaklarını vaat etti.