POLİTİKA - 21 Ekim 2017 Cumartesi 12:34

Erdoğan'dan Trump ve ABD'ye sert sözler

A
A
A
Erdoğan'dan Trump ve ABD'ye sert sözler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye tepki göstererek, "13 tane korumam kendi davetine gittiğimiz Amerika'da tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltı alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir "dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İbn Haldun Üniversitesi (IHÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDIT) ve Al-Furqan İslami Miras Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen Uluslararası Medeniyetler Şurası'nda konuştu. Üniversitenin Başakşehir yerleşkesinde gerçekleşen şuranın resmi açılışına Erdoğan'ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB Başkanı Mevlüt Uysal, Cumhurbaşkanı Edoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, İHÜ Rektörü Prof. Dr.Recep Şentürk, İHÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz ve çok sayıda akademisyen katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şuranın hayırlı olmasını dileyerek başladığı konuşmasında, "Aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insan çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hale geldiler. Bu tartışmaların özellikle ülkemizde yapılması bizler için ciddi manada üzüntü sebebidir. Şunu açıkça söylemeliyim. Hoca olmak ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor. Dolayısıyla sevgili peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onları vermiyor. Bu tartışmaları açmak bir neslin ifsadı anlamına gelir Bu nesli ifsad etmek hakkını kimse onları vermemiştir. Kendileri böyle bir tarzın siyasetin içine giremezler. Girerlerse bedelini ağır öderler. Biz bir medeniyet mücadelesi içerisindeyiz. Yüzyıllardır var olan medeniyetiz. Medeniyetin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz. Öyleyse bizim de farkımızı ortaya koymamız şarttır" dedi.

"Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük"

"Batı medeniyetinin üslubu, ölçüleri ile İslam medeniyetinin üslub ve ölçüleri farklıdır" diyen Erdoğan, "Mesela bir şehrin batı ölçüsüne göre medeni sayılması için yollarının aydınlatılması gerekir. İslamın medeniyetin ölçüsü ise mesela kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına dahi şefkatle davranılmasıdır. Ama biz bu tuzağın içine farklı şekilde düştük. Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük. İslam medeniyetinin ölçüsü hayra çağırmak iyiliği emretmek, kötüyü yasaklamaktır. İslam dininin ölçüleri dünyada hakim olsaydı şu yaşadığımız krizler ortaya çıkar mıydı?" ifadelerini kaydetti

"Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir"

ABD Başkanı Trump ile ilgili değerlendirmede de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir. Bizim anlayışımızda farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık. Eğer Amerika'da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içine mahkum edilmişse Amerika'da bir sıkıntı var demektir. Trump'ın bunu masaya yatırması gerekir. Bizim hedefimizde insan yaradılmışların en şereflisidir. Amerika'da böyle değil şu andaki gidiş orada sıkıntıdadır. Beyaz Saray'ın önünde gösteri yapıyorsa bu kendi inancının karşılığın alma demokrasi mücadelesini verme gayretidir. Amerika'ya 'demokrasinin beşiğidir' diyorlar. Böyle bir demokrasi olamaz. Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğimiz ülkede tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltı alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin. Yanımda korumalarım. Ben bir ülkenin cumhurbaşkanıyım. Teröristleri adeta bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksınız. Bizimle ilgili korumalarım tedbir alacak. İki tanesi orada hiç yok. Onlar da dahil savcı korumalarımı gözaltına alma kararı verecek. Böyle adalet olur mu? Böyle merhamet olur mu? O da yok. İki dünya saadetini zaten konuşmaya hiç gerek yok" dedi. 

" Beş ülke dünyanın kaderinin belirliyor"

BM'nin yapısına tepki gösteren Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür, buna itirazımız. Adalete çağrı boyutuyla aynı zamanda medeniyet çığlığıdır. Ne demek dünya beşten büyük? İkinci dünya savaşının şartları bir tarafa, bugünün şartlar bir kenarda. Beş ülke dünyanın kaderinin belirliyor. Onların dudakların ne dökülürse netice o. İkinci dünya savaşı geride kaldı. Orada bir tane Müslüman ülke yok. Niye Müslüman ülke yok. Dünyadaki tüm kıtalar orada temsil edilmiyor. Asya, Avrupa, Amerika. Neden Irak, Suriye çözülmüyor? Niçin Myanmar halledilmiyor. İslamafobia sürekli tahrik ediliyor. Sayın Trump Müslümanlara terörist ifadesini kullanıyor. 'Böyle bir şey yok' dediğimizde, savunamıyor. Myanmar'da bazı Budistler Müslümanları öldürdüğünde, onlarla ilgili aynı şeyi söyleyebiliyorlar mı? Niye onlar yoga yapıyor. Böyle bir saçmalık olabilir mi? Hristiyan terörist, Yahudi terörist böyle bir şey diyorlar mı? İslami terör varsa yoksa. DEAŞ'a karşı en büyük mücadeleyi veren biziz. DEAŞ'ın İslamla alakası olmadığını söylüyoruz. Müslümanı Müslümana bunlar kırdırıyor. Ücretsiz silah veriyorlar. Biz savunmak için paramızla silah istiyoruz bize silah vermiyorlar. Böyle garip bir dünya içindeyiz. Adalet arıyorum. Merhamet bunlar da hiç yok" ifadelerini kaydetti.

"İşlerine gelmiyor"

G-20 zirvesinde Trump'ın en az gelişmiş ülkelere en çok yardımı kendilerinin yaptığını söylediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli gelire baktığımızda biz birinci. Amerika ikinci sırada gözüküyor. Niye söylemiyorsun. İşlerine gelmiyor. Biz veren el alan elden hayırlıdır diyerek bu yola çıktık. Nerede mazlum varsa oraya uzanıyoruz. Uzanmaya devam edeceğiz. Gelecek nesiller için yeni tohumlar bırakıyor, gittiğimiz yerlerde halktan çok büyük itibar görüyoruz. İslam medeniyeti bir zaman Arapların uzunca bir zaman da Türklerin ön planda olduğu bir medeniyet. Avrupa'da Türk demek Müslüman demektir. Merhum Aliya İzzetbegoviç'i ölmeden bir gün önce ziyarete gittiğimde bana, 'Tayyip siz evlad- ı fatihansınız. Buralar buralar size emanet onun için bu emaneti koruyun' dedi. Ertesi gün vefat etti. Mostar'ı nasıl bırakabiliriz? Oraları hiçbir zaman bırakmayacağız. Merhum Aliya'nın bu vasiyeti sıradan bir nezaket ifadesi değildir. Maziden atiye köprü kurmayı başaranlar güne ve geleceğe başka türlü bakarlar" dedi.

"Avrupa'da yeniden hortlayan ırkçılığı, yükselen yabancı düşmanlığını bu sürecin bir ayak sesleri olarak görüyorum"

Avrupa'da yeniden hortlayan ırkçılığa dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Avrupa'da yeniden hortlayan ırkçılığı, yükselen yabancı düşmanlığını bu sürecin bir ayak sesleri olarak görüyorum. Sömürgecilik üzerine kurulan insanları görünmez zincirlerle köleleştiren, sınırsız tüketime dayalı insanı metalaştıran düzenin nihai devam etmesi düşünülemez. Dün sanayileşme adına kurdukları sömürge düzenini bugün demokrasi adına sürdürenlerin yüzlerindeki makyaj dökülüyor ve gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Tüm saldırılara rağmen medeniyetimiz çelik çekirdeği sağlam duruyor. Dünyayı insani çizgide tutabilecek yegane güç İslam medeniyetidir. Ne DEAŞ, El Kaide gibi terör örgütleri ne de kendi toplumlarını inim inleten kifayetsiz yöneticilerin zulümleri değiştiremez. Mücevher çamura bulanmakta değerinden bir şey kaybetmez. Bize düşen bu üzerindeki çamurlardan arındırıp insanlığın hizmetine sunmaktır" diye konuştu. 

"Müslümanlar diğer medeniyetlerin dolgu malzemesi, deneme sahası asla değildir" diyen Erdoğan, "İslam dünyası terörle, geri kalmışlıkla harap haldeyse bizlere bir anımızı bile huzurlu geçirmek haramdır. Irak'ta, Suriye'de olanları müsebbibi bizler Müslümanlarız. Vahdet ve uhuveti tam anlamadığımız için birileri kolayca kardeşi kardeşe kırdırabiliyor. Şu anda Irakta olanlar Suriye'de olanlar. Kim kimi öldürüyor. Varil bombalarını kim oradaki Müslümanlara yağdırıyor? Yine Müslümanlar değil mi? Koalisyon güçleri yağdırıyor diyorlar. Onları oraya kim davet ediyor? Davet edenler sözde Müslümanlar. Bir milyona yakın Müslüman Suriye'de öldü. 11 Eylül'de batı medeniyetinin sembolünden ikiz kuleler bir terör saldırısın yıkıldı diye kan ve ateşe boğdular. Bizim coğrafyamızda yıkılmamış eserimiz kalmadı. Şu anda Irak diye bir şey kaldı mı? Suriye, Halep, İdlib ne halde? Bütün o tarihi eserler yıkıldı gitti. Medeniyet çöktü. Medeniyet adına konuşanlar bunlarla ilgili bir kelam ediyor mu? Daha ne kadar yıkabiliriz onun için geliyorlar. Bu asrın hülagileri var. Buraları yakıp yıkanlar var" ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.