SPOR - 30 Haziran 2022 Perşembe 12:43

Ergin Ataman: 'İngiltere maçı büyük önem taşıyor'

A
A
A
Ergin Ataman: 'İngiltere maçı büyük önem taşıyor'

A Milli Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Ergin Ataman, FIBA 2023 Dünya Kupası Elemeleri ilk tur son maçında deplasmanda oynayacakları Büyük Britanya karşılaşmasının büyük önem taşadığını belirterek, "İngiltere'yi orada yenip, iki galibiyetle bir üst tura çıkmak Dünya Kupası’na katılım için son derece önemli olacak. Sonuçta ülke basketbollarına baktığınız zaman İngiltere basketbolu ile Türk basketbolu arasında çok ciddi farklar var'' dedi.

A Milli Erkek Basketbol Takımı, FIBA 2023 Dünya Kupası Elemeleri ilk tur son maçında 3 Temmuz Pazar günü Büyük Britanya ile deplasmanda karşı karşıya gelecek. Bu maç öncesinde A Milli Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Ergin Ataman, Sinan Erdem Spor Salonu’nda düzenlenen medya gününde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Hazırlıklara yaz başından beri devam ettiklerini söyleyen Ataman, "Son iki haftadır tam kadro çalışıyoruz. Play-off finalinde mücadele eden oyuncularımız ve benim de katılmamla beraber, teknik ve taktik hazırlıklarımızın da sonuna doğru yaklaştık.

Ergin Ataman: 'İngiltere maçı büyük önem taşıyor'

Grupta Yunanistan ile daha önce oynanan iki maçı kaybetmişiz. İngiltere ile İstanbul’da oynanan maçta kazandık. Grupta Beyaz Rusya’nın devre dışı kalması ile beraber aslında her gruptan 3 takım bir üst gruba çıkıyor. Ağustos ayında başlayacak esas son, çaprazdan gelecek Sırbistan, Letonya ve büyük ihtimalle Belçika ile eşleşecek olan bir grup var. İngiltere maçı büyük önem taşıyor. Çünkü bu gruptan puanları taşıyarak çıkacağız. Yunanistan’a karşı iki mağlubiyet olduğu için orada ciddi dezavantajımız var. İngiltere daha önce Yunanistan’ı, İngiltere’de yendiği için İngiltere de 1 galibiyetle çıkıyor. Biz de İstanbul’da İngiltere’yi yendiğimiz için biz de 1 galibiyetleyiz. İngiltere’yi orada yenip, iki galibiyetle bir üst tura çıkmak Dünya Kupası’na katılım için son derece önemli olacak.

Ergin Ataman: 'İngiltere maçı büyük önem taşıyor'

Sonuçta ülke basketbollarına baktığınız zaman İngiltere basketbolu ile Türk basketbolu arasında çok ciddi farklar var. Ama şunu biliyoruz ki bu tip milli maçlarda bu tarz ülkelerin takımların özellikle kendi sahalarında çok baskılı, etkili oyunlar oynayabiliyorlar. Onun için çok dikkatli olmamız gerekecek. İyi bir kadromuz var. Kendimize güveniyoruz. İngiltere maçından galibiyetle dönüp ilk bölümü tamamlayacağız. Ondan sonra 1 Ağustos’tan itibaren hem Dünya Kupası elemelerinin esas önemli kısmına geçeceğiz. 26-28 Ağustos’ta çaprazdan gelecek iki takımla oynayacağız. Hemen esas hedefimiz olan, daha önce kendimize madalya ve şampiyonluk hedefi koyduğumuz Avrupa Şampiyonası’na katılacağız. Bunun da hazırlıkları tam kadro olarak 1 Ağustos’tan itibaren devam edecek. Kadroyu en son dün 16 kişiye indirdik. 16 kişi İngiltere’ye gideceğiz. Ufak tefek sakatlığı olan oyuncularımız var. Berk’in bir sakatlığı var. Muhsin’in burnu kırıldı antrenmanda. Orada nihai kadroyu tespit edeceğiz" diye konuştu.

Oğuzhan Ort - Ozan Buğra Koşar - Mehmet Şirin Topaloğlu

 


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Doğu Karadeniz’de sürüler yaylalara çıkmaya başladı Giresun’da ilkbaharın gelmesi ile birlikte koyun sürüleri, yaylalara çıkarılmaya başladı. Yaklaşık 3-5 gün sürecek yolculuğun ardından sürüler yaz aylarını Giresun’un yaylalarında geçirecek. Yaylalarda Mayıs ayında yaşanan süpriz kar yağışına rağmen besiciler, küçükbaş hayvanlarını otlatmak için kış aylarında şehir merkezlerinde bulunan mandıralarından ayrılıp yüksek rakımlı yaylalara yolculuk etmeye başladı. Piraziz’den yola çıktıklarını belirten Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Yavuz, “300 koyunumuzla birlikte 2 bin rakımlı Eğribel Yaylasına yolculuğumuz başladı. Tahmini 3 günde varacağımızı düşünüyoruz fakat hava koşulları varış zamanımızı değiştirebilir. Her yıl mayıs ayının başında uzun bir yolculuk yaparak obalara çıkıyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru ise şehirdeki mandıramıza geri dönüş yapıyoruz. Yolculuğumuz sırasında sürümüze 2 çoban ve 1 bekçi köpeği eşlik ediyor” dedi. Sürünün doğada daha iyi beslendiğini de dile getiren Yavuz, “Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte trafiğin sakinliğinden faydalanarak, şehir içinden yolculuklarına başlıyoruz. Yaylada 4-5 ay boyunca yaylalarda kalacak olan hayvanlarımız bu süre zarfında doğal ortamlarda bol bol otlamasını sağlanarak, sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi sağlanıyor” diye konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Osman Bektaş: "Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor" Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek “Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz’in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz’in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir. Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü? Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz” dedi. Trabzon’da Yomra, Beşirli ve Akyazı’da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, “Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra’da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye’nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur?” ifadelerini kullandı.