Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Selahattin Çalışkan, prostat kanseriyle alakalı önemli bilgilendirmelerde bulundu. Prostat kanseri gelişme ihtimalinin yaş ilerledikçe arttığına vurgu yapan Çalışkan, “50 yaş sonrası ailevi prostat kanseri hikayesi olanlarda 45 yaş sonrası yıllık tarama programı önerilmektedir. 75 yaşını geçen erkeklerin yaklaşık olarak yarısında biyopside ya da otopside prostat kanseri saptanır. Avrupa’da prostat kanseri tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 11’ini ve tüm kanserlerden ölümlerin yaklaşık yüzde 9’unu oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.
“Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser”
“Ülkemizde yapılan çalışmalarda prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser olarak yer almaktadır” diyen Çalışkan, “Prostat kanseri hastalarında idrarda yanma, zorlanma, kesik kesik idrar yapma, idrarda kanama görülebildiği gibi hastaların bir kısmında hiçbir şikayet görülmeyebilir. Bu hastalığa özgü şikayet olan bel kemiklerinde ağrı, hastalığın ileri evrelerinde görülmekte olup, kemik metastazının bir göstergesidir. Prostat kanseri tanısı; parmakla rektal muayene, PSA testi ve son dönemlerde popülaritesi artan multiparametrik MR sonuçlarından sonra yapılan prostat biyopsi ile konur” ifadelerini kullandı.
“Tamamen kurtulma şansı mevcut”
Kanser tanısı konulan hastalara, yaş, hastalığın evresi ve derecesine göre tedavinin belirlendiği söyleyen Beykent Üniversitesi Hastanesinden Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Selahattin Çalışkan, “Hastalar cerrahi tedavi, radyoterapi, hormon tedavisi veya kemoterapi seçenekleri açısından değerlendirilir. Erken tanı alan ve prostat dışına çıkmayan prostat kanseri hastalarında cerrahi tedavi ile hastalıktan tamamen kurtulma şansı mevcuttur. Patoloji sonucuna göre ek tedavi gereksinimi değerlendirilir. Hastalığın tanısında olduğu gibi takibinde de PSA sık kullanılan bir testtir” diye konuştu.
