GENEL - 22 Şubat 2020 Cumartesi 10:07

“Erkekleri eğitemezsek kadın-erkek eşitliği zor”

A
A
A
“Erkekleri eğitemezsek kadın-erkek eşitliği zor”

EURIE kapsamında gerçekleştirilen “Yüksek öğretimde Kadın Liderliği” panelinde konuşan Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan; “Akademik yaşamda kadının durumu fena değil ama yönetici ve lider pozisyonlarda muhakkak geliştirilmeye ihtiyaç duyuluyor” dedi. EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın ise “Erkekleri, eşitlik kültürü üzerine eğitemezsek kadın-erkek eşitliği namına yapılan hiçbir şeyden sonuç alamayız” diye konuştu.

  Avrasya Üniversiteler Birliği’nin (EURAS) bu yıl beşincisini düzenlediği Avrasya Yüksek öğretim Zirvesi (EURIE) Cuma günü gerçekleştirilen son oturumlarla tamamlandı. Zirve kapsamında gerçekleştirilen ve başta akademik yaşam olmak üzere toplumda kadın-erkek eşitliğinin ve kadınların liderlik pozisyonunun tartışıldığı “Yüksek öğretimde Kadın Liderliği” panelinde konuşan EURAS ve EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Kadın-erkek eşitliği ve kadın liderliği evde başlıyor. Bizim ülkemizin kendine has bir doğası var. Bu nedenle erkeğe evde eşitlik kültürünü aşılayamaz ve onu bu anlayışla eğitmezseniz, bu alanda gerçekleştirilen çalışmalardan bir sonuç almak hayal olur” diye konuştu.

  “Yöneticilik pozisyonları için iyileştirmeye ihtiyaç var”

  Moderatörlüğünü Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan’ın üstlendiği panelde akademide kadının pozisyonu ve liderliği ele alındı. Oturumun başında bir sunum yapan Prof. Dr. Tufan, “Aslında kadın sadece sayı değil, ancak sayılara bakacak olursak Türkiye’de akademisyenlerin yüzde 45’i kadınlardan oluşuyor. Yöneticilik pozisyonlarına baktığımızda ise bu oran yüzde 18’lere iniyor. Dolayısıyla akademik yaşamda kadının durumu fena değil ama yönetici ve lider pozisyonlarda muhakkak geliştirilmeye ihtiyaç duyuluyor” diye konuştu.

  “Kota uygulaması zorunlu”

  İlk panelist olan YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komsuoğlu ise Türkiye’de 1960’ta üniversitelerde 52 kadın akademisyen varken 1970’te bu sayının 114’e çıktığına dikkat çekerek “Aslında Avrupa’da da durum pek farklı değil. Hatta Türkiye olarak biz, kadın akademisyen oranında Avrupa’dan çok daha iyi bir durumdayız. Akademide kadın lider sayısının artırılması için ise şahsen ben kota uygulamasını zorunlu görüyorum. Aksi takdirde yol alamayız” diye konuştu. Sunumunu anekdot ve esprilerle süsleyen, konuşması sık sık alkış ve kahkahalarla bölünen Prof. Dr. Komsuoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Biz kadınlar akıllı, çalışkan ve mücadeleci olmak durumundayız. İş bizde bitiyor. Bir kadın hem akademik kariyer yapıp en üst düzey göreve gelebilecek, hem de eviyle, eşiyle ve çocuklarıyla ilgilenebilecek potansiyele sahip. Bu nedenle genç akademisyen arkadaşlarıma şiddetle aile, ev, kayınvalide ve akademik kariyer tavsiye ediyorum.”

  Kadın liderliğinin 7 sırrı

  Panelde ikinci sırada söz alan Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar ise görevi yine bir kadın olan eski Rektör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu’ndan devraldığında medyada “kadın kadına devir teslim” şeklinde haberler çıktığını hatırlatarak, “Bu aslında hem hoş bir durum, hem de çelişik bir şekilde rahatsız edici bir durum benim için. Çünkü başarının ve liderliğin cinsiyeti yok. Özel olarak ‘kadın rektör’ şeklinde üstünde durulması bir açıdan rahatsız edici” dedi. Prof. Dr. Çakar, kadın liderliğinin sırrını ise “Bilgi/İletişim, Risk alabilme, Öz güven, Vizyon/Yenilikçilik, Vicdan, Güven oluşturma ve Hukuka bağlılık” olmak üzere 7 başlıkta açıklayan bir sunum yaptı.

  “En büyük engel ‘cam tavan sendromu’”

  Üçüncü panelist Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuray Karaca, akademide kadının yükselmesinin önündeki en büyük engelin “cam tavan sendromu” olduğunu ileri sürerek “Kadının önüne bu noktada birçok set çekiliyor. Çekilen setin bir tanesi de evlilik ve çocuk. Bu iki olgu kadının toplumsal görevi olarak görüldüğü için bir zaman sonra kadın kariyerinden uzaklaşıyor. İş ve aile dengesi ekseri kadının üstünde. Erkek de kadın yöneticiden taraftar değil pek. Zira içgüdüsel olarak kendisinin doğal lider olduğunu ve bir kadının liderliği altına girmesi halinde bu liderliğinin zarar göreceği düşüncesine sahip. Bu kodları değiştirmeden aşama kaydetmemiz oldukça zor. Ancak kadın yönetici yardımcısı dikkat çekici bir şekilde fazla. Bu da kadının bir çeşit tampon görevi görmesinden kaynaklanıyor” ifadelerini kullandı.

  “Değişime direnen kaybeder”

  Sunumuna “Dünya değişiyor. Küreselleşme ve dijitalleşme her alanda büyük bir değişime sebep oluyor. O kadar ki, değişmeden kalmaya çalışan kaybediyor” ifadeleriyle başlayan dördüncü panelist Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz, söz konusu değişimin kadın liderliği için büyük bir fırsat olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Feyiz, “Günümüzde liderlik için farklılıkları bir araya getirebilme ve iletişim becerisi gerekiyor. Bu olguyu kaçıran sıradan olur. Sürekli değişimden de şikayetçi olmamak gerek. Tutarlı, ısrarlı, dirençli ve yenilikçi olunmalı” diye konuştu. Başarının tek bir kişiye yani lidere endeksli bir olgu olmadığının altını çizen Prof. Dr. Feyiz, “Lider ekiple liderdir. Başarı ekip işidir” dedi.

  “Üst yönetimde kadın olunca karlılık artıyor”

  Beşinci panelist olarak söz alan İstanbul Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAUM) Müdürü Prof. Dr. Elif Haykır Hobikoğlu, kadınların üst yönetimde yer aldığı firmaların karlılık oranının arttığını ifade etti. Halihazırda istihdam edilen kadınların, çalışmak isteyen kadınlara oranla yüzde 30’u teşkil ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hobikoğlu, “Çalışmak isteyen kadınların hepsi iş gücüne katılsa, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3 gibi ciddi bir oranda artacağı hesaplanıyor. Dolayısıyla kadın istihdamının ülke kalkınmasına pozitif etkisi çok büyük” dedi. Kadının yaşamında iki önemli kırılma noktasının olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hobikoğlu, “Bunlardan biri evlilik, biri ise çocuk. Bu olguların ardından kadının kariyerinden vazgeçmesi adeta bir tabu halinde bizlere öğretilmiş. Bu tabuyu yıkmamız lazım. Kim bilir belki de günün birinde ‘erkek eşitliği’ni konuşuyor oluruz. Ancak o gün geldiğinde bu sefer de erkekler için haykıracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” açıklamalarında bulundu.

  “Zaman kadın zamanı”

  Son olarak söz alan Türkiye Üniversite Liderlik İyileştirme Programı (TULIP) Koordinatörü ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Danışmanı Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, TULIP’i ve çalışmalarını anlatan bir sunum yaptı. Prof. Dr. Şerifoğlu daha sonra kadınların akademide yükselmesinin önündeki engelin ‘cam tavan’ değil ‘kalın erkek katmanı’ olduğunu ileri sürdü. Kadın-erkek eşitliği ve kadın liderliği için her şeyden önce erkeklerin eğitilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şerifoğlu, “Çünkü mühür erkeklerde. Erkek egemen toplumu eşitlik anlayışıyla eğitmemiz gerek. Toplumdaki erkek egemen dil değişmeli. Çünkü zaman kadın zamanı. Modern çağın liderlik anlayışında aranan özelliklerin büyük çoğunluğu kadınlarda zaten doğuştan var olan hasletler” ifadelerini kullandı.

  Doç. Dr. Aydın’dan İAÜ örneği

  Panelin ardından söz alan EURAS-EURIE Genel Başkanı Doç. Dr. Mustafa Aydın, “Bildiğiniz gibi ben aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanıyım. Üniversitemizin rektörü, rektör yardımcıları ve dekanlarının yaklaşık yarısı kadın. Ayrıca araştırma merkezlerimizin 9’unun müdürü yine kadın. Bu açıdan üniversitemizle gurur duyuyorum. Kadın-erkek eşitliği konusunda sorunu biraz da evde aramamız gerek diye düşünüyorum. Her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de kendine özgü doğası ve şartları var. Burası erkek egemen bir toplum. Dolayısıyla en başta erkekleri eşitlik anlayışına adapte etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde yönetim erkinin gerçekleştirdiği düzenlemelerden somut bir fayda ummak hayal olur” diye konuştu. Etkinlik, panelistlere katılım plaketi takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Gina Mercimek davasında mütalaa açıklandı Kilis’te 9 yaşındaki yabancı uyruklu Gina Mercimek’in cinsel istismara maruz bırakıldıktan sonra öldürülmesiyle ilgili dava da yargılanan Sanık Azittin Altınöz, olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının yeniden incelenmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti dosyadaki deliller dikkate alınarak yeni incelemelerini dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesi ile talepler reddedildi. Kilis’te 4 Nisan 2023 tarihinde okuldan çıktıktan sonra kaybolan 9 yaşındaki yabancı uyruklu Gina Mercimek’in, cinsel istismara maruz bırakıldıktan sonra boynuna briket bağlanıp su kuyusuna atılarak öldürülmesiyle ilgili görülen davanın 4’üncü duruşması sonrası aile avukatları tarafından basın açıklaması yapıldı. Aile Avukatı Sümeyye Gökçe açıklamasında, “Savcılık makamı mütalaayı açıklayarak, her iki sanığında Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocukların Cinsel İstismarı, Kasten Öldürme suçlarından cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti duruşmayı 6 Mayıs’a erteledi” dedi. “Karar duruşması 6 Mayıs’a ertelendi” Karar duruşmasının 6 Mayıs 2024 tarihine ertelediğine dair açıklamalarda bulunan Yeryüzü Çocukları Derneği Avukat Sümeyye Gökçe, “9 yaşında vahşice katledilen Gina Mercimek’in ailesinin avukatları olarak davayı takip etmek üzere Kilis Adliyesindeydik. Savcılık makamı her iki sanığın da “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocuğun Cinsel İstismarı ve Kasten Öldürme” suçlarından cezalandırılmasını kamu adına talep etti. Davanın karar duruşması 6 Mayıs tarihinde yine Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Sanıkların üzerlerine atılan suçların en üst haddinden cezalandırılmaları için dosyayı takip etmeye devam edeceğiz. Bizler istiyoruz ki tüm çocuklar çocuk kalabilsin ve katliamların, zulümlerin, kötü senaryoların değil oyunların, güzel hatıraların ve mutlulukların kahramanları olabilsinler” dedi. Sanık Altınöz, kamera kayıtları tekrardan incelenmesini istedi Mahkeme heyeti, Sanıkların kovuşturulmanın genişletilmesi hususundaki talepleri alındı. Sanık Azittin Altınöz, olay gününe ilişkin kamera kayıtlarının yeniden incelenmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti tarafından olay tutanakları ve dosyadaki deliller dikkate alınarak yeni incelemelerini dosyaya yenilik katmayacağı gerekçesi ile kovuşturulmanın genişletilmesi yönündeki talepler reddedildi. Savcılık makamı, sanıkların her ikisinin de üzerine atılı suçlardan cezalandırılması yönündeki mütalaasını açıkladı. Savcılık makamı, kamu adına her iki sanığın da “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocukların Cinsel İstismarı ve Kasten Öldürme” suçlarından cezalandırılmasını talep etti. Ne olmuştu Kilis’te Okçular Mahallesi, Selvili Medrese Sokak’ta yaşayan 9 yaşındaki yabancı uyruklu Gina Mercimek, 4 Nisan 2023’te okuldan çıktıktan sonra kayboldu. Gina’nın cesedi, 6 Nisan’da aynı sokakta yaşayan Hüseyin Boğuç’a ait evin bahçesindeki su kuyusunda bulundu. Gina’nın boynuna briket bağlanarak su kuyusuna atıldığı tespit edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Hüseyin Boğuç ve Azittin Altınöz tutuklandı. Sanıklar hakkında ’ Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma, Çocukların Cinsel İstismarı, Kasten Öldürmek’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Görülen 4’üncü duruşma 26 Nisan 2024 görüldü ve sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
İstanbul Esenyurt’un yolları yenileniyor Esenyurt Belediyesi, ilçe genelinde eskiyen ve bozulan yollara asfalt kaplama çalışması yaparak vatandaşların rahatça seyahat etmelerini sağlarken mahalleleri de yenilenmiş ve modern bir görünüme kavuşturuyor. İlçe genelindeki çalışmalarını tüm hızıyla sürdüren Esenyurt Belediyesi, Mevlana Mahallesi Hürriyet Caddesi’nde desenli asfalt serim çalışmaları yaptı. Gelen talep ve önerileri de dikkate alarak Esenyurt’un dört bir yanında çalışmalarını devam ettiren ekipler, hem vatandaşların sağlıklı ve konforlu bir şekilde seyahat etmelerini sağlıyor hem de mahalleleri yeni ve modern bir görünüme kavuşturuyor. Çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren ilçe sakinleri Esenyurt Belediyesi’ne teşekkür ederken, belediye yetkilileri ise benzer çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini açıkladı. “Vatandaşlarımız rahat bir şekilde seyahat edebilecek” Esenyurt Belediyesi yol bakım onarım şefliğinde kontrol mühendisi olarak görev yapan Ozan Bahadır, Esenyurtlu vatandaşların rahat seyahat edebilmeleri için çalışmaları hızlandırdıklarını ifade ederek şunları söyledi: “Mevlana Mahallesi Hürriyet Caddesi’nde desenli asfalt çalışması yapıyoruz. Bu sokakta vatandaşlarımız, yol rampa olduğundan dolayı çıkarken zorlanmaktaydılar. Bu nedenle bizler de desenli asfalt çalışmamızı yaparak vatandaşlarımızın rahat bir şekilde seyahat etmelerine katkı sunmuş olduk. Esenyurt genelinde yol bakım çalışmalarımız 7/24 esasına dayalı olarak devam edecektir.”