EKONOMİ - 14 Mayıs 2022 Cumartesi 10:34

Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

A
A
A
Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, Türkiye ile Japonya arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve dostluğun geliştirilmesi yönünde sergilediği çabalardan ötürü, sağlıkta mükemmeliyet merkezi olarak gösterilen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen törende Japonya İmparatoru Naruhito tarafından Japonya’nın en yüksek devlet nişanı olan ‘Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Bağı’ ile taltif edildi.

Ülkemizde sıkça görülen, dayanıklı ve uzun ömürlü ‘Çam’ ile Japonya’da yeniden doğuşu simgeleyen ‘Sakura’dan ismini alan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nin pandeminin en yoğun olduğu dönemde hızla tamamlanması, Türkiye ile Japonya arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi ve dostluğun geliştirilmesi yönünde sergilediği çabalardan ötürü Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak, Japonya İmparatoru Naruhito tarafından Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Bağı ile taltif edildi.

Japonya Büyükelçiliği ev sahipliğinde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde gerçekleştirilen nişan tevdi törenine, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Japonya Başbakanı Özel Danışmanı Isao İijima, Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Sojitz Başkanı Masayoshi Fujimoto ve il protokolü katıldı.

Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki tarafından okunan Nişan Beratı sonrasında Dr. Erman Ilıcak’a Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Bağı takdim edildi.

Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

“Tarif edilemez bir mutluluk, büyük onur”

Dr. Erman Ilıcak, nişanın tevdii sonrasında yaptığı teşekkür konuşmasında, “Köklü tarihe sahip olan bu anlamlı ödüle layık görüldüğüm için Majesteleri Japon İmparatoru Naruhito'ya, Japon hükümetine, ödül törenine iştirak ederek beni onurlandıran Isao İİJİMA’ya, Büyükelçi, Başkonsolos ve saygıdeğer Japon halkına şükranlarımı sunarım. Coğrafi uzaklığa rağmen derin, güçlü, samimi bağlarla birbirine bağlı iki ülkenin dayanışmasının, tarihi dostluğunun bir nişanesi olan bu ödülü; ülkem, tüm Rönesans çalışanları, ailem ve şahsım adına almaktan büyük onur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Ilıcak, sözlerini şöyle sürdürdü, "Doğan Güneşin Ülkesi" Japonya ile kadim dostluğumuz, zor zamanlarda birbirimize destek olarak, karşılıklı saygı, minnet ve hoşgörü adımlarıyla, emekle örülmüş ve güçlenmiştir. Bugün Cumhurbaşkanlığımızın katkılarıyla tamamladığımız, Türk-Japon iş ortaklığının gurur abidelerinden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde, maneviyatı yüksek bu ödülü alıyor olmak benim için tarif edilemez bir mutluluk. Ortak imza attığımız tüm projelerde Japon kültürünü yakından tanımamızı sağlayan, iş disiplinleriyle, dürüstlükleriyle projelerimize değer katan Japon ortağımız Sojitz CEO’su Masayoshi Fujimoto başta olmak üzere Sojitz yöneticileri ve çalışanlarına da buradan ayrıca teşekkürlerimi sunmak isterim. 2,5 yılı biraz aşan sürede bu projeyi hayata geçirmeyi başardık. Tüm çalışma arkadaşlarıma da buradan teşekkür ederim. Dünyaya, canlıya, insana, yaşama saygıyı ve yardımseverliği hayatın her alanında hissettiren Japon kültürü ile vefayı gönlünde taşıyan Türk kültürünün sinerjisinden, dünyamızın geleceği için insanlığın yararlanacağı pek çok ders çıkacağına inanıyorum” dedi.

"Rönesans Holding ileri tıp yatırımlarıyla müthiş ilerleme kaydediyor”

Türkiye'nin uluslararası statüsünün her geçen gün daha da arttığına ve Japon hükümetinin Türkiye'ye daha fazla önem verme politikası izlediğine işaret eden eden Japonya Başbakanı Özel Danışmanı Isao İijima, “Rönesans Holding, son zamanlarda Japon firmalarıyla birlikte iş alanını genişleterek ileri tıp ve Orta Asya bölgesindeki yatırımları sayesinde müthiş ilerleme kaydediyor. Bu nişan töreninin, bu hastaneyi yapmanın ötesine geçen iki şirketin güçlenmesine ek olarak Japonya ile Türkiye arasındaki ilişkisinin güçlenmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum. Ilıcak ve ailesini, holding çalışanlarını içtenlikle kutluyorum” ifadelerini kullandı.

Tebrik konuşmasının bir bölümünü Türkçe yapan büyükelçi Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki ise, “Bugün Japonya’nın değerli bir dostu olan Erman Ilıcak için bu töreni düzenlemekten büyük heyecan duyuyorum. Çok söze gerek yok bu harika hastanede kendisini kutlamak için Japonya’dan gelen Başbakanın Özel Danışmanı Isao İijima ve önemli bir Japon şirketi olan Sojitz’in CEO’su Masayoshi Fujimoto gibi seçkin konuklara baktığımızda, Ilıcak’ın saygıdeğerliği çok açıktır. Japonya’nın değerli bir dostu olan Erman Ilıcak’ın, iki ülke arasındaki iş birliğine katkı vermeye devam etmesini diliyorum. Ilıcak ve değerli ailesini tebrik ederim” dedi.

Kısa bir konuşma yapan Sojitz CEO’su Masayoshi Fujimoto da, holding ile partner olarak beraber ilerlemekten gurur ve mutluluk duyduklarını ifade ederek, “Ilıcak, uzun yıllardır şirketimiz de dahil olmak üzere Japon şirketleri ile birlikte Türkiye ve Orta Asya ülkelerindeki altyapının geliştirilmesine yönelik çabalarıyla Japon sanayisinin ve ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunmuş ve başarıları geniş kitlelerce kabul görmüştür” diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise Erman Ilıcak’ı tebrik ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Bu ödülden ilham alarak bugün aramızdaki çok değerli ilişkilere yeni bir altın ışık ekledik. Türkiye ve Japonya arasındaki dostluk hiç bozulmayacak, birbirimizden ayrılmayacağız. Bu hastane Erman Bey’in vizyonuyla hayata geçti ve pandemiyle birlikte diğer ülkelerden sıyrılmamıza katkı sağladı. Cumhurbaşkanımız ortaya koyduğu vizyonla dünyanın birçok yerinde zorluklar yaşanırken biz güçlü bir şekilde mücadele ettik. Bu hastanede bunun en büyük öncülerinden biri oldu. Erman Bey’in bu eserleri hayata geçirmesi çok kıymetlidir, sosyal sorumluluk projeleriyle çevreye duyarlılıkla bütün olarak ele alınmalıdır. Bu nişanın Erman Bey’e verilmesinden büyük onur duyduk” diyerek sözlerini tamamladı.

Dr. Erman Ilıcak, tören için Japonya’dan gelen Japonya Başbakanı Özel Danışmanı Isao İijima’ya özel yapım ok ve yay seti hediye etti.

Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi hakkında şu bilgiler verildi:

Avrupa’nın en büyük hastanesinde depremde bile kesintisiz sağlık hizmeti

Yaklaşık 9 bin kişiden oluşan dev bir ekibin özverili çalışmaları sonucunda erken teslim edilerek pandemi döneminde ülkemize umut ışığı olan Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Mayıs 2020’den bu yana tüm birimleriyle hizmet veriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında gerçekleştirilen ‘Koronavirüs Bilim Kurulu Değerlendirme Toplantılarından 30’una ev sahipliği yapan hastane, pandemiyle mücadelenin ana üslerinden biri oldu. Bir milyondan fazla koronavirüs aşısı uygulanan hastanede bugüne kadar, 400 bin civarında koronavirüs vakası tedavi edildi.

Avrupa’nın en büyük hastanesi unvanına sahip Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, iki bin 68 sismik izolatörle, depreme karşı ‘Dünyanın En Büyük Sismik İzolatörlü Binası’ unvanına sahip. Japon mühendisliğinin deprem alanındaki uzmanlığı ve son teknolojiyle hayata geçirilen sağlık kompleksi, olası bir deprem sırasında dahi kesintisiz hizmet verilebilmesini sağlayacak şekilde tasarlandı.

Üç heliport alanının yer aldığı toplam 10 bloktan oluşan entegre sağlık kampüsünde; Genel Hastane, Çocuk Hastanesi, Kadın Hastalıkları Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Nöroloji ve Ortopedi Bilimleri Hastanesi, Kalp Damar Hastalıkları Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Psikiyatri Hastanesi bulunuyor.

Avrupa’nın En Büyük Yanık Merkezi’nin yer aldığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi; alanında uzman profesyonel ekipler tarafından gerçekleştirilen organ nakli, hiperbarik oksijen tedavisi, tam kapsamlı onkoloji, genetik hastalıkların tanı ve tedavisi, robotik cerrahi, kemik iliği nakli, hidroterapi, nükleer tıp gibi nitelikli pek çok sağlık hizmetiyle de öne çıkıyor.

Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

Türkiye’deki en güçlü açık MR cihazı (1.2 tesla), ülkemizde nadir bulunan intraoperatif MR, tomoterapi, Pet-CT, Spect-CT, Gama Kamera gibi ileri teknolojik pek çok donanıma sahip olan hastanede, organ nakli gibi komplike operasyonların yapılabildiği, radyoterapi ve kardiyoloji amaçlı 3 adet hibrit ameliyathane ile birlikte toplam 90 ameliyathane bulunuyor.

İstanbul’un uluslararası bir sağlık merkezi olmasında başrol oynayan ve sağlık turizminde lokomotif görevi üstlenen hastanede, 2 yılda 5 milyona yakın hasta tedavi edilirken, toplam 228 bin 296 ameliyat yapıldı. Bugüne kadar toplam 23 bin 402 bebeğin dünyaya gözlerini açtığı hastanede doğan ilk bebeğe Sakura ismi verildi.

Sürdürülebilir Entegre Sağlık Kampüsü

Yaklaşık 60 futbol sahası (400 bin metrekare) büyüklüğünde peyzaj alanına sahip entegre sağlık kampüsü, iki Japon bahçesiyle birlikte yaklaşık 350 bin adet bitki ve sakura ağaçlarının da yer aldığı 5 bin 500 çeşit ağaç ile yeşillendirildi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Uluslararası Gayrimenkul Fuarı (MIPIM) 2022’de “En İyi Sağlık Kompleksi”, RFID Journal “Sağlıkta En İyi RFID/IOT Uygulaması” ve ENR Global Best Projects 2020 “Award of Merit, Healthcare” ödüllerine layık görülmüştü.

Yağmur sularının depolanarak yeşil alanların sulanmasında kullanıldığı, kendi enerjisini kendi üreten, kampüsteki peyzaj aydınlatmalarının çatılarda yer alan güneş panellerinden elde edilen enerjiden karşılandığı LEED Gold Yeşil Bina Sertifikasına sahip Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi sürdürülebilir bir hastanenin tüm özelliklerini taşıyor.

Rönesans, Japon iş ortakları ile diğer ülkelerde de önemli projelere imza atıyor

‘Altın Işıklar, Yükselen Güneş Nişanı ve Boyun Bağı’ ile taltif edilen Erman Ilıcak, iki ülkenin firmalarının Orta Asya Bölgesi’ne açılmasına vesile oldu. Holding’in Japon firmalar ortaklığıyla Orta Asya’da gerçekleştirdiği; dünyanın en büyük ‘Doğalgazdan Benzin Üretim (GTG) Tesisi, Türkmenistan’ın en büyük gübre fabrikası, ‘Turkmenhimiya” Sülfürik Asit Üretim Tesisi’ ve Japon tesis inşa teknolojilerinin cazip hâle getirilmesine büyük katkı sağlayan Kawasaki Heavy Industries ve Zerger enerji santrali gibi projeler, Japonya-Türkiye- üçüncü ülke işbirliğinin iyi örnekleri arasında gösteriliyor.

Erman Ilıcak'a Japonya'nın en yüksek devlet nişanı takdim edildi

Japonya’nın yabancılara verdiği en yüksek nişan

Verilen bilgiye göre, 1875’ten bu yana Japonya’nın ilk ulusal nişanı olan Yükselen Güneş Nişanı, 1981 yılından itibaren Japonya İmparatorunun takdiriyle, değerli çalışmalara imza atan yabancılara da veriliyor. Yükselen güneş kadar güçlü olmayı simgeleyen ödüle bugüne kadar aralarında eski başbakanlardan Adnan Menderes, Bakanlar Fatin Rüştü Zorlu, Mevlüt Çavuşoğlu, Kemal Derviş’in yer aldığı 13 isim layık görüldü. Yabancılara verilen en yüksek nişan olan Yükselen Güneş Nişanı yakın tarihte, İtalya'nın eski Başbakanı Mario Monte, Yeni Zelanda'nın eski Başbakanı Helen Clark, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile eski Başkan Yardımcısı Richard Cheney, İngiltere'nin eski Dışişleri Bakanı William Hague ve İran'ın eski Dışişleri Bakanı Manuçehr Mottaki’ye takdim edildi.

Uğur Çetin - Furkan Serttaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Kurulu’nda Maden Kanunu Değişikliği Teklifi kabul edildi Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Kabul edilen maddelere göre, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) koduna göre raporlama zorunluluğu sadece IV. Grup maden işletme ruhsatları açısından devam edecek. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, arama ruhsatı alarak bulduğu madenler için UMREK Koduna göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın MTA tarafından hazırlanan raporlar ile buluculuk hakkını kazanacak. İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile Kıyı Kanunu kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilecek. Doğal Gaz Piyasası Kanunu’na "doğal gazın sıvılaştırılması" tanımı eklenecek. Yüzen LNG tesislerinin işletilmesi ve yer değişikliği kapsamında sağlanacak istisnalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından bu düzenleme uyarınca yayımlanan usul ve esaslara göre belirlenecek. Mevcut depolama tesisleri, mevcut tesislerdeki kapasite artışları veya yeni yapılacak tesisler, kullanım oranları veya rekabet koşulları dikkate alınarak düzenlemenin sisteme erişime ilişkin hükümlerinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının görüşü alınarak Kurul kararı ile belirli süre muaf tutulabilecek. Depolama şirketleri verecekleri hizmetlere ilişkin birim bedelleri ve tesis kapasitelerini yayımlamak zorunda olacak. Yurt içinde üretilen veya ithal edilen doğal gazın sıvılaştırılarak yurt dışına ihraç edilmesi ya da yurt içinde yeniden satışı amacıyla kurulacak sıvılaştırma tesislerini işletecek tüzel kişilerin Kuruldan lisans almaları gerekecek. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da yapılan değişiklikle, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) yarışmalarına ilişkin usul ve esaslar, ilgili yarışma şartnamesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek. Yarışma sonucunda oluşan fiyat veya bedel, yarışma şartnamesinde belirlenecek süre boyunca YEK Destekleme Mekanizması kapsamında değerlendirilecek. 10 yıllık süresini bitiren lisanssız üretim faaliyeti kapsamındaki tesisler, talep halinde ve lisans alma bedeli ile lisans süresi boyunca elektrik piyasasında oluşan saatlik piyasa takas fiyatını, tesis tipi bazında uygulanan güncel YEK Destekleme Mekanizması fiyatından fazla olması halinde aradaki fiyat farkının YEK Destekleme Mekanizmasına katkı bedeli olarak ödeyerek lisanslı üretim faaliyetine geçebilecek.
İstanbul Turkcell’in Yeni Yönetim Kurulu belli oldu Olağan Genel Kurulu tamamlanan Turkcell’de yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı. Turkcell’in 2 Mayıs 2024’te gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul toplantısının ardından yeni yönetim kurulu belirlendi. Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamaya göre Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan görevinden ayrıldı. Bu isimlerin yerlerine Arda Ermut Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olurken, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Turkcell’in yeni yönetim kuruluyla ilgili açıklamalarda bulunan Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, “Türkiye’nin Turkcell’i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı Dijitalin Yüzyılı yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle, görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz” dedi. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi eski Başkanı olan Ermut, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005 yılında Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri olarak göreve başladı. 2005’te Uzman olarak katıldığı Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’nda çeşitli yöneticilik görevlerinin ardından 2015’te Kurum Başkanlığına atanmıştır. Bu görevlerinde Türkiye’ye çeşitli uluslararası doğrudan yatırımların kazandırılmasında rol oynayan Ermut, 2015-2019 yılları arasında Viyana Ekonomik Forumu ve SunExpress Yönetim Kurulu Üyeliği, 2019-2021 yılları arasında Türkiye Basketbol Federasyonu Asbaşkanlığı ve dört yıl boyunca Dünya Yatırım Ajansları Birliği’nde (WAIPA) Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. 2019-2021 yılları arasında Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve Türk Hava Yolları İcra Kurulu’nda da üç üyeden biri olarak görev yapmıştır. Arda Ermut, 2018-2020 yılları arasında Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış olup, Mart 2021 itibariyle Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanmıştır. Ermut, çoğunluk hisselerinin Türkiye Varlık Fonu tarafından satın alınması sonrasında Türk Telekom’da 2022-2024 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yapmıştır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, lisans eğitimini 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’nde, doktora eğitimini ise 1992 yılında fiber optik sensörler alanında İngiltere’deki Heriot-Watt Üniversitesi’de tamamladı. Stanford Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde 1993-1994 yılları arasında optik haberleşme alanında doktora sonrası çalışmalar yapan İnci; 1994 senesinde Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent, 1996’da ise doçent oldu. 1999-2005 yılları arasında Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Mehmet Naci İnci, üniversitenin diğer lisans ve lisansüstü programlarının kurulmasında çeşitli görevler üstlendi. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde profesör olan İnci, 2013-2020 yılları arasında Bölüm Başkanlığı yaptı. Prof. Dr. Mehmet Naci İnci 2021 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görev yapmaktadır. Araştırma alanları arasında endüstriye yönelik uygulamalı optik, quantum optiği, doğrusal olmayan optik, kuantum bilişimi, optoelektronik, fiber optik sensörler, fiber optik telekomünikasyon, katıhal fiziği, optik profilometri, fotonik kristaller ve nano-yapıların fotoniği öne çıkmaktadır. Yeni Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi İdris Sarısoy ise, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nden 1998 yılında mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini “Türkiye`de Kamu Kesimi Açıkları ve Finansman Politikaları” başlıklı teziyle 2000 yılında tamamladı. 2001’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı’nda başladığı doktora eğitimini hazırladığı “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Sağlanan Vergi Teşvikleri ve Türkiye Uygulaması” adlı doktora tezi ile 2006 yılında bitirdi. 2002’de Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde başladığı akademik kariyerine 2003’te Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde devam etti. 2007-2014 yılları arasında Bülent Ecevit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nde Doktor Öğretim Üyesi olarak çalıştı. 2014’ten itibaren Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde Doçent Doktor olarak çalışmaya başlayan Sarısoy, 2020’den bu yana Profesör Doktor olarak aynı bölümde görevine devam etmektedir. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Konseyi Üyesi de olan Sarısoy, ağırlıklı olarak vergi konularında olmak üzere, yoksulluk, yabancı sermaye yatırımları, seçim beyannameleri ve sağlık ekonomisi alanlarında akademik araştırmalar yürütmektedir.