POLİTİKA - 12 Şubat 2016 Cuma 13:44

Eroğlu: 'Su pompalanıyor ama KKTC hükümeti...'

A
A
A
Eroğlu: 'Su pompalanıyor ama KKTC hükümeti...'

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, KKTC’ye götürülen su ile ilgili pompa istasyonu, depolar ve ana dağıtım hatlarının Kuzey Kıbrıs tarafından yapılacağını hatırlatarak, “Koalisyon hükümeti nasıl iletileceğine karar veremediler. Su pompalanıyor” dedi.

Bakan Eroğlu, Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığı’nın çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Eroğlu, Bakanlığın 70 bin civarında personeli olduğunu belirterek, "Bu yıl 2016 yılı bütçemiz 17,7 milyar TL. Bakanlığımızın bütçesi 667 milyon TL, DSİ yaklaşık 10 milyar TL, OGM 6 milyar TL, MGM 352 milyon TL, Türkiye Su Elçisi 5 milyon TL olmak üzere toplamda 17 milyar 680 bin 233 TL’dir. 13 yılda 123 milyar TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Bunlardan 320’si baraj olmak üzere 3 bin 107 tesisi aziz milletimizin hizmetine sunduk" dedi.

3,5 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını söyleyen Eroğlu, korunan alanları yüzde 100 oranında arttırdıklarını kaydetti. Ormancılık faaliyetlerinden de bahseden Bakan Eroğlu, "Birçok ülkede orman varlığı azalırken, Türkiye’de hem alan hem de odun serveti olarak artıyor. 2002 yılında 2,8 milyon hektarken, 22.3 milyon hektara yükselttik. Odun serveti, ormanlardaki ağaçların toplam hacmini ifade eden servet yüzde 30 arttı. Fidan üretimimizi 4-5 kat arttırdık. 2015 yılında 335 milyon fidanla bir rekora imza attık. Fidanları belediyelere, kamu kuruluşlarına dağıtıyoruz" şeklinde konuştu.

ORMAN YANGINLARI

Orman yangınları ile ilgili olarak Eroğlu, "15 saniye içinde yangına müdahale eden dünyada olmayan bir sistemimiz var. Bu sistem e-Türkiye ödülü aldı. Kara ve hava araçları en son teknoloji ile donatıldı. 777 gözetleme kulesinde 24 saat gözetleniyor. Yangına hassas yerlerde 107 kameramız var. Gözetleme kulelerinde 214 kamera var. Yangına müdahalede 40 dakikadan 15 dakikaya indirdik. 2015 yılında 1937’den beri en başarılı yılı yaşadık, yangın başına 1,5 hektar alan yandı" diye konuştu.

Ormanların farklı amaçlarla yakıldığı iddialarına cevap veren Bakan Eroğlu, "Bizim dönemimizde bir metrekare dahi alanı başka bir maksatla tahsis etmedik, etmeyeceğiz. Bir yıl zarfında kesinlikle ağaçlandırıyoruz" ifadelerini kullandı.

"KARAR VEREMEDİLER"

KKTC’ye su götürülmesi konusunda Eroğlu, "Kıbrıs içindeki pompa istasyonu, depolar, ana dağıtım hatları Kuzey Kıbrıs tarafından yapılacaktı. Bunların da, arıtma tesisi, depolar, terfi merkezlerinin, 477 kilometre ana dağıtım hattının Türkiye tarafından yapılmasını teklif ettim. Yoksa su barajda kalacaktı. Koalisyon hükümeti nasıl iletileceğine karar veremediler. Su pompalanıyor. Yer altı suları derine çekilmiş. Eğer ye raltı suyu düşerse deniz suyu girişimi oluyor. Onlar karar verinceye kadar Geçitköy Barajı dolsun, arazilere su verelim" dedi.

Hidroelektrik santrallerinden elektrik üretimini 2019 yılına kadar 127 milyar kilovatsaate çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Bakan Eroğlu, "Hidroelektrik santralleri Türkiye’de elektriğin sigortasıdır, çevrecidir, yenilenebilirdir. Sular boşa akarken Finlandiya yüzde 100 HES potansiyelini kullanmış. 180 milyar kilovat saat elektrik üretme potansiyeli var. 2019 yılına kadar 127 milyar kilovatsaate çıkarmayı hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.