SPOR - 15 Eylül 2017 Cuma 18:04

Ertuğrul Sağlam’a tepki: Kaçarak buradan çekip gitmek...

A
A
A
Ertuğrul Sağlam’a tepki: Kaçarak buradan çekip gitmek...

Evkur Yeni Malatyaspor Kulübü Başkanı Adil Gevrek, Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifası ile olarak, "Mazeret ne olursa olsun kimseye haber vermeden, kaçarak buradan çekip gitmek, takımı maça iki gün kala bırakmak doğru bir şey değil. Ertuğrul Sağlam olabilirsin, burası da Malatyaspor” dedi.

Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın istifasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Evkur Yeni Malatyaspor Kulübü Başkanı Adil Gevrek, tecrübeli teknik adama sert sözlerle yüklendi. Herkesi yarın ki maça davet ederek başlayan Gevrek, “Gümrük ve Ticaret Bakanımız Bülent Tüfenkci’ye, Valimiz Ali Kaban’a, AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Öznur Çalık’a, milletvekillerimize, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Mustafa Sadi Fındıklı’ya, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır’a, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bir ay içerisinde çok ciddi ve hızlı bir çalışma başlatıldı. Bursaspor maçı yeni statta oynanacak. Stadın eksiklerimiz yüzde 95’i tamamlandı. Ufak tefek sıkıntılar var ama maçın oynanmasına engel olan bir durum yok. Bursaspor maçı yeni statta ilk maçımız olacak ve taraftarlarımızla birlikte orada olacağız. Stada onay verilmesiyle birlikte biletlerin internet üzerinden satışı başladı. Yeni ve eski stadın önünde de passolig ve bilet satışı devam ediyor. Eski stadın orada maç günü passolig satışı da yapılacak. Herkesi yeni stadımıza bekliyoruz”

“KAÇARAK BURADAN ÇEKİP GİTMEK, TAKIMI MAÇA İKİ GÜN KALA BIRAKMAK DOĞRU BİR ŞEY DEĞİL”

Gevrek, Sağlam’ın haber vermeden kaçarcasına gittiğini belirterek, “Haberimiz yokken hocanın hiç kimseye haber vermeden çekip gitmesi kabul edilemez. Mazeret ne olursa olsun kimseye haber vermeden, kaçarak buradan çekip gitmek, takımı maça iki gün kala bırakmak doğru bir şey değil. Bu asla kabul edilemez. Ne iş ahlakına ne hocalığa yakışmadı, bu doğru olmadı. Madem bir sıkıntı var; madem bahsettiğin, sıkıntı dediğin, mazeret gösterdiğin şeyler var, milli maç arası vardı, o zaman ayrılabilirdi. O da olmadı Kasımpaşa maçından sonra istifa edebilirdin. Peki, ne değişti de Kasımpaşa maçından sonra gittin. Bize, ‘Şu sıkıntılar var, ayrılıyorum’ demesi gerekmiyor mu? Ayrılıklar olabilir. Türk futbolunda ilk defa bir hocayla çalışmıyorum ya da ayrılmıyorum ama ayrılığın böyle olması bana göre etik, doğru değil. İstifanın zamanlaması hakikaten bizi düşündürüyor. Kamuoyunda ‘Ertuğrul Sağlam geldi, gitti. Niye gitti?’ farklı farklı söylentiler var. ‘Ertuğrul Sağlam gibi bir hocayı elimizden nasıl kaçırdık?’ deniliyor. Aslında o arkadaşlar bilse, ben söylemek istemiyorum. Herkes göründüğü gibi olacak. Uzaktan bakınca öyle olmuyor”. Bu yönetimde, futbolcusu da, hocası da Malatyaspor’un üzerinde değil. Hiç kimse burnunun ucuyla Malatyaspor’a, Malatyaspor camiasına bakamaz. Böyle bir şeyi kabul etmeyiz. O gün şartlarında Ertuğrul hocayla anlaşırken bana göre yanlış bir şey yapmadık, doğru karar verdik. Doğru bir hocayla yola devam ettik. Çalıştıktan sonra birbirimizi tanıdık, anlayabildik. Hocayla sözleşme yapılırken de yeni çıkan bir takım olduğumuzu, tesislerimizin durumunu, camianın durumunu, Malatyaspor’un durumunu tek tek anlattık. Transfer politikamız da anlatıldı. Bunların hepsi bilinçli bir şekilde oldu. Farklı bir şey söyleyip, daha sonradan geldiğinde karşısına farklı bir şey çıkmadı. Biz, 4 yılda yaptığımız transferleri, işleri anlattık. Hocayı da dinledik. Karşılıklı konuşarak, anlaştık. 5 yıldızlı tesisimiz var, geldiğinde tesis yok gibi bir durum olmadı, mevcut tesislerimize geldi. Tesis yok takım çadırda mı ya da dışarı da mı kalıyor? Şuan 5 yıldızlı otelde kalıyor, herkes memnun, hiçbir futbolcumuzun şikayeti yok. Hiçbirinin sıkıntısı yok. Güzel bir tesis yapılıyor ama şuan kaldığı 5 yıldızlı otelden daha iyi bir tesis değil. Güzel bir tesis ama 5 yıldızlı otelde kalıyorsun, herkes burada kalmak istiyor. Bunun mazeret gösterilmesi doğru bir şey değil” şeklinde konuştu.

“BANA SUNULAN 3 FUTBOLCU, 2. LİG VE TFF 1. LİG’DE TAKIM BULAMIYOR”

Transfer politikasında Sağlam ile fikir ayrılığı yaşadıklarını doğrulayan Gevrek, “Doğru, transferde fikir ayrılığı olabilir. Biz, sportif direktörümüz, hocamız, transfer komitesiyle istişare yaparak, transferlerimizi gerçekleştirdik. 3 yıl içerisinde yaşadığımız şampiyonluklarda bu transferler yapıldıysa, transfer politikamızı aynı şekilde sürdürdük. Hocasıyla, sportif direktörüyle, yönetimle istişare yaptık. Bu transfer politikasıyla biz 3 yıl içerisinde iki şampiyonluk yaşadık. Malatya, 10 yıl sonra 3 yıl içerisinde üst üste şampiyonluk yaşadı. Üzülerek söylüyorum bunu görmemezlikten gelen arkadaşlar var. Herkesin buna katkısı oldu. Bu şampiyonluklar bizim zamanımızda yaşandı. ‘Yanlış’ denilen şeyler oldu ama çok şükür Allah bizi mahcup etmedi. Transferlerimizde de, izlediğimiz politikada da hep doğru işler yaptığımıza inanıyoruz. Hatalar, yanlışlar olabilir, çalışan insanlar hata yapar. Yaptığınız transferlerin 1-2’si tutmayabilir, bunlar normal şeyler. Bunlar mutlaka olacak ama biz yaptığımız işlerin samimi, doğru bir şekilde istişaresini yaptık. Transfer fikir ayrılığında bana sunulan 3 futbolcu, 2. Lig ve TFF 1. Lig’de takım bulamıyor” diye konuştu.

“HOCA GİDERKEN CEBİNDEN 150 BİN EURO YATIRIP, GİTTİ DİYE BİR KAİDE YOK”

Gevrek, Sağlam’ın giderken cebinden para ödediği yönündeki iddialara ilişkin de konuşarak, şunları söyledi:

“Hoca giderken cebinden 150 bin Euro yatırıp, gitti diye bir kaide yok. Hocaya biz 250 bin Eruo peşinat verdik. 60 bin Euro’da maaşı vardı, 310 bin Euro. Hoca kendi cebinden para yatırarak gitmedi. Türkiye’de belki de diğer kulüplerin yapmadığını yaptık ve fesih bedeli olarak 150 bin Euro bedel koyduk. Biz feshetseydik 150 bin Euro tazminat edecektik, hoca tek taraflı feshederse 150 bin Euro ödeyecek. Hocayla anlaşırken 34 madde çıkarttım. Eğer o gün o maddeleri çıkarmamış olsaydım, bugün haksız bir fesih yapmasına rağmen iki yıllık parasını alıp gidecekti ve bu kulüp borcun altına girecekti. 150 bin Euro haksız fesih nedeniyle kulübe ödeyeceği paradır. Bu takımın her şeyi taraftarlardır. Taraftarlarımız her zaman bu takıma sahip çıktı. Bu takım, taraftarların, esnafların, Malatya’nın takımıdır. Bu hepimizin takımı ve hepimiz bu takıma sahip çıkacağız. Maça iki gün kala bir hocanın bırakıp, gitmesine de ‘hoca haklı’ diye yazanlara şunu söylüyorum, maça iki gün kala gitmenin bir haklılığı olamaz. Bu şekilde söyleyenlerin niyetinden de şüphe ederim. Bunun hiçbir haklılık payı olamaz. ‘Tesis yetişmedi’ deniliyor, tesis orada. Bu işte de bir hayır vardır. İyi bir takım kurduk. İyi bir takımımız var. Yöneticiler, hocalar, hepimiz gelip geçiciyiz ama Malatyaspor kalıcıdır. Taraftarlarımızdan takıma sahip çıkmalarını istiyoruz.”

“ERTUĞRUL SAĞLAM OLABİLİRSİN, BURASI DA MALATYASPOR” DİYEREK YÜKLENEN GEVREK, “

Sözlerinin sonunda Sağlam’a, “Ertuğrul Sağlam olabilirsin, burası da Malatyaspor” diyerek yüklenen Gevrek, “Malatyaspor’u küçük görerek, o oldu, bu oldu, her istediğin iki dakikada önüne gelecek, şu olacak bu olacak diye göremezsin. Sen buranın çalışanısın. Ertuğrul Sağlam olabilirsin, burası da Malatyaspor. Sana Ertuğrul Sağlam saygısı, sevgisi gösterildi. Sana Ertuğrul Sağlam gibi davranıldı. Bağrımıza bastık. Bu son yapılan şey, milli maç arası, Kasımpaşa maçından sonra yapmak varken, Bursaspor maçına iki gün kala gidersen farklı bir şey ararım. Burada iyi niyet yok” diye konuştu.

Mehmet Türel 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.