Çok sayıda Suriyelinin acı hikayesinin gözler önüne serildiği Sednaya Hapishanesi, yoğun işkence, kötü muamele, aşırı kalabalık şartlarıyla biliniyor. Muhalif grupların ülkeyi Esad rejiminden kurtarmasının ardından serbest bırakılan mahkumların bir kısmının tedavisi hastanede sürüyor.
Serbest bırakılan Halit adlı mahkum hastaneye nasıl geldiğini bile hatırlamadığını belirtti. Hastanede tedavisi süren eski tutuklu yaptığı açıklamada, “Adım Halit, cezaevinden çıktım kendimden haberim yok. Nasıl dayak yediğimi ve nasıl buraya geldiğimi hiç hatırlamıyorum. Çok hastayım, kaburgalarım kırık” dedi. Yakınlarını arayan bir Suriyeli ise yaptığı açıklamada, “Bera Mahmut Şaban ve Tamer Mahmut Şaban 13 yıldır mahkumlar şimdi neredeler” şeklinde konuştu.
“Hücrelerde 50 kişi kalıyordu”
Hastanede çalışan bir doktor yaptığı açıklamada, tedavi gören mahkumlara geçmiş olsun dileklerini ileterek, bütün mahkumların hapishaneden çıkmasını umduğunu söyledi. Yıllarca cezaevinde tutulan ve serbest kaldıktan sonra sedyeyle hastaneye getirilen bir mahkum yakını kadın ise “Bu amcamın oğlu. Sednaya Hapishanesi'ndeydi. İki kardeşim ise hala kayıp” dedi. Cezaevinde binlerce kişinin çektiği işkenceyi anlatan başka Suriyeli de “Buradaki hücrelerde 50 kişi kalıyordu. Hepsi kelepçeli ve aşırı derece soğuk olan bu zindanlarda çürüdüler. Ne yemek ne su var” ifadesini kullandı.
Esad'ın işkence merkezi
Başkent Şam'ın 30 kilometre kuzeyinde bulunan Sednaya Hapishanesi'nin toplam alanının yaklaşık 1.4 kilometrekare olduğu tahmin ediliyor. Hapishane 10-20 bin tutukluyu barındırabilecek kapasitede iki ana binadan oluşuyor. Sednaya, özellikle 2011 yılında başlayan "Arap Baharı" protestolarının ardından Esad rejiminin tüm vahşetini sergilediği bir "ölüm kampı" olarak tanımlanıyor. İnsan hakları kuruluşlarına göre "toplu idam" yoluyla yargısız infazların yapıldığı hapishanede 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla tutuklu idam edildi, işkence, bakımsızlık veya açlık nedeniyle öldü. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 2011'den bu yana ülke genelinde 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Büyük kısmının ise Sednaya'da tutulduğuna inanılıyor.
Abdulkadir Hacıoğlu
