EĞİTİM - 29 Eylül 2015 Salı 11:18

Esenyurt’ta 2015-2016 akademik yılı başladı

A
A
A
Esenyurt’ta 2015-2016 akademik yılı başladı

İstanbul Esenyurt Üniversitesi 2015-2016 Akademik Yıl Açılış Töreni gerçekleşti.

Yeni eğitim öğretim yılına 3000’in üzerinde yeni öğrencisiyle giren İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin 2015-2016 akademik yılı açılış töreni gerçekleşti. Esenyurt Kültür Merkezi’nde gerçekleşen törene, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Can İkizler, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cuma Bayat, Esenyurt Belediye Başkanı ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal Başkanı Necmi Kadıoğlu, Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Emin Batmazoğlu, Esenyurt Kaymakamı Ekrem İnci, YÖK Üyesi Prof. Dr. Murat Tuncer ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Hilmi Nakipoğlu ile çok sayıda akademisyen, öğrenci ve veli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, açılış konuşmalarıyla devam etti. Törenin sonunda ise Sağlık Hizmetleri Yüksek Okulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş ‘Kanser sizi bulmadan siz onu bulun’ isimli bir sunum ile dönemin ilk dersini gerçekleştirdi.

EN FAZLA TERCİH EDİLEN İLK 3 VAKIF ÜNİVERSİTESİDEN BİRİ
Üniversitelerin tercih edilmelerinin, verdikleri eğitim kalitesi ile doğrudan ilgili olduğunu söyleyen İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cuma Bayat, bu sene tercih sıralamasında Türkiye’de üçüncülük unvanı alan bir üniversite olduklarını belirtti. Yükselişlerinin devam edeceğini dile getiren Bayat, ‘’Çünkü yeni programlarımız ve bölümlerimiz açılıyor. Öğrenci kontenjanları ile birlikte yenilikler de geliyor. Geniş eğitim öğretim kadrosuna sahip bir üniversite olmaya devam ediyoruz. Üçüncü yılımızda 3181 öğrenciye ulaştık. Bu rakamı 2-3 sene içerisinde 6000-8000 arasına çıkarmak hedefimiz’’ dedi. Öğrencilerini alt yapı, öğretim üyesi, ders programı ile destekleyeceklerini ifade eden Bayat, bugün gelinen noktadan memnun olduklarını ve geleceğe daha umutla baktıklarını söyledi.

‘KURDUĞUMUZ BU ÜNİVERSİTE ÇOCUĞUMUZ GİBİ’
Törene katılan Esenyurt Belediye Başkanı ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal Başkanı Necmi Kadıoğlu ise kurdukları üniversitenin kendi çocukları gibi olduğunu ve bugün 3 yaşına geldiğini belirtti. Eğitim ve öğretime vermiş oldukları desteğin en çok heyecanlanmalarına sebep olan olgular olduğuna dikkat çeken Kadıoğlu, ‘’Üniversitemizin coşkuyla açılmış olması da bize ayrı bir heyecan verdi. Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda İstanbul Esenyurt Üniversitesi daha da gelişerek diğer üniversiteler arasındaki yerini alacak’’ diye konuştu. 

‘ÜNİVERSİTELER BULUNDUKLARI BÖLGENİN GELİŞMESİNİ DE SAĞLAR’
İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin yeni kurulan okullar arasında olmasına rağmen kısa sürede 3000’e yaklaşan öğrencisi ve 200’e yakalaşan öğretim üyesi ile bir atak yaptığını vurgulan YÖK Üyesi Prof. Dr. Murat Tuncer, ‘’Esenyurt, mühendislik, mimarlık fakülteleri, sağlık bilimleri fakültesi, sanat ve sosyal bilimler alanında kurduğu fakültelerle öne çıkma ve tematik bir üniversite olma yolunda ilerledi. Üniversiteler bulunduğu bölgenin sosyal ve kültürel gelişimine katkı sağlayan yapılardır. Ayrıca bölgede üretimin yapıldığı fabrikalar fazla ise üniversite sanayi iş birliği ile üretime katkı sağlayıp katma değer kazandırarak ekonomik yönden de o bölgeye katkı sağlayabilir’’ ifadelerinde bulundu.

‘ÜNİVERSİTE DEĞİL YAŞAM LABORATUVARI’
Bu yıl 3. açılış törenini gerçekleştiren üniversitenin niteliksel ve niceliksel açıdan daha da geliştiğini belirten Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı ve İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Emin Batmazoğlu, ‘’Bu ilçede böyle bir üniversiteye ihtiyaç olduğu açılışın heyecanından ve şeklinde belli oluyor. Gelişmişlik ölçütü bakımından bir bölgede üniversite bulunması önemlidir. Sadece kendi bölgemize değil İstanbul’a, tüm Türkiye’ye belki uluslararası alana hizmet verir hale geleceğiz’’ dedi. Tercihini Esenyurt’tan yana kullanan öğrencilerin bir üniversiteye değil yaşam laboratuarına geldiklerini ve bu açıdan şanslı olduklarını ifade eden Batmazoğlu, ‘’Burada yaşamayı öğrenecekler, geleceği görecekler, yerel yönetimin kendilerine olan desteğini görecekler, kendilerini hiç yalnız hissetmeyecekler. Ben bu dönemde yeni gelmiş öğrenci arkadaşlarımıza belediye olarak 24 saat sizin hizmetinizdeyiz, bize her zaman ulaşabilirsiniz diyorum. Onlar anlattıkça, bize geldikçe ve istedikçe biz daha mutlu olacağız bu şekilde hissetmelerini umuyoruz’’ diyerek sözlerini noktaladı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.