ASAYİŞ - 21 Ekim 2021 Perşembe 10:41

Eşini 104 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıl hapis talebi

A
A
A
Eşini 104 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıl hapis talebi

İzmir'in Buca ilçesinde dini nikahlı eşini, çocuğunun gözü önünde önce darbedip ardından 104 yerinden bıçaklayarak öldürmeye şüpheli hakkında sürdürülen soruşturma tamamlandı. Şüpheli için kadın savcı 20 yıl hapis istedi.

Olay, 29 Ağustos günü Çamlık Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre uyuşturucu bağımlısı olduğu ileri sürülen Feyzo Duran (25), dini nikahlı eşi Aysel Perkgün (28) ile kıskançlık nedeniyle tartıştı.

Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine Feyzo Duran, 1 yaşındaki bebeğinin yanında eşini dövüp banyoya kilitledikten sonra defalarca bıçakladı.

Genç kadının çığlıklarını duyan mahalle sakinlerinin bildirmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralanan Aysel Perkgün, ambulansla önce Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesine, ardından da Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırıldı.

Eşini 104 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıl hapis talebi

Burada tedavi altına alınan ve 104 yerinden bıçaklandığı belirlenen genç kadının hayati tehlikeyi atlattığı öğrenildi. Olay sonrası polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Feyzo Duran, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Kendisini yaraladı yalanı tutmadı

Olayla ilgili yürütülen soruşturmanın ardından Feyzo Duran hakkında iddianame hazırlandı. İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan iddianamede Duran'ın 'tasarlayarak' ve 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek' öldürmeye teşebbüs suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapsi istendi. İddianamede sanık Duran'ın eşini 104 kez bıçakladıktan sonra başında oturarak ölmesini beklediği belirtildi. Ayrıca, olayın dışarıdan duyulması üzerine sanık Duran'ın eşi Aysel Perkgün'ün kendisini yaraladığı mizansenini oluşturmaya çalıştığı ancak bu yalanın sırttaki bıçak darbesi nedeniyle ortaya çıktığı da iddianamede yer aldı.

Eşini 104 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıl hapis talebi

"Zanlının en ağır ceza ile cezalandırılacağına inanıyorum"

Hazırlanan iddianame ile ilgili açıklama yapan Aysel Perkgün'ün avukatı Abdi Yaşar, sanığın en ağır ceza ile cezalandırılacağına inandıklarını söyledi. Yaşar, "Biz bu dosyaya dahil olduğumuzda şüpheli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanmıştı. Ancak yaptığımız girişimlerle müvekkilim ek ifadesini verdikten sonra şahıs canavarca hisle ve tasarlayarak adam öldürme suçundan yargılanacak. Duyduğumuz kadarıyla şüpheli, müvekkilimin başka biriyle gönül ilişkisi olduğunu söyleyecekmiş. Buna dair cezaevinde konuşmalar yaptığını duyduk. Ayrıca biz bu savunma metodunu daha önce öldürülen Ceren Damar cinayetinde de yapılmıştı. Maalesef öldürülen ve öldürülmeye çalışılan kadınlara bu tarz iftira atılarak cezada indirim yapmaya çalışıyorlar. Ben mahkemenin bu ve buna benzer savunmalara inanmayacağını, müvekkilimin 104 yerinden bıçaklandığı ve zanlının en ağır ceza ile cezalandırılacağına inanıyorum" açıklamasında bulundu.

Eşini 104 yerinden bıçaklayan sanığa 20 yıl hapis talebi

Ali İhsan Çiftçi
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.