ASAYİŞ - 27 Eylül 2021 Pazartesi 20:29

Eski futbolcu silahla dehşet saçmıştı, tutuklanan şoförünün ifadeleri ortaya çıktı

A
A
A
Eski futbolcu silahla dehşet saçmıştı, tutuklanan şoförünün ifadeleri ortaya çıktı

Sancaktepe’de yol verme meselesi yüzünden çıkan tartışmada Halil İbrahim Scholten’in silahla vurularak öldürülmesine ilişkin eski futbolcu Sezer Öztürk’ün tutuklanan şoförünün ifadeleri ortaya çıktı. Olay yerinde olmadığını söyleyen şüpheli, suçlamaları kabul etmedi.

Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi takımlarda forma giymiş eski futbolcu Sezer Öztürk, Sancaktepe’de 19 Eylül 2021 tarihinde trafikte yol verme meselesi yüzünden tartıştığı kişilere kurşun yağdırmıştı. Kurşunların hedefi olan Halil İbrahim Scholten hayatını kaybetmiş, 4 kişi ise yaralanmıştı. Olaya ilişkin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘kasten öldürme’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, gözaltına alınan Sezer Öztürk’ün şoförü A.M., ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İfadeleri ortaya çıktı

Şüpheli A.M.’nin savcılık ve mahkemedeki ifadeleri ortaya çıktı. Şüpheli A.M. savcılık ifadesinde, “Benim 19 Eylül 2021 tarihinde Halil İbrahim Scholten’in öldürülmesi olayıyla herhangi bir ilgim yoktur. Ben Sezer Öztürk’ü 7 yıldır özel şoförlüğünü yapıyor olmam nedeniyle tanırım. Olay günü evdeydim. Yanımda annem ve babam vardı. Saat 17.00 sıralarında Sezer Öztürk’ün oğlu telefonla beni aradı. Babasının tanımadığımız birileriyle kavga ettiğini söyledi. Ben de Sezer Öztürk’ün ikamet ettiği Paşaköy mevkiindeki evine gitmek için aracımla yola çıktım. Giderken jandarma ekiplerini gördüm ve tekrardan ikametime döndüm. Olay tarihinde Sezer Öztürk’ü hiçbir şekilde görmedim. Dolayısıyla aracın ön sağ yolcu koltuğunda oturan kişi ben değildim. Benim olaya herhangi bir iştirakım bulunmadığı gibi görgüye dayalı herhangi bir bilgim de bulunmamaktadır” diyerek olaydan sonra kendi iradesiyle teslim olduğunu ve suçlamayı kabul etmediğini söyledi.

“Olay günü evdeydim”

Savcılık ifadesinin ardından “kasten öldürme” suçundan tutuklanması talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüpheli buradaki sorgusunda ise, “Olay günü kesinlikle orada değildim, evdeydim. Suçsuzum, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin” dedi.

Sezer Öztürk’ün oğlu olay yerinde olduğunu söyledi

Anadolu Sulh Ceza Hakimliği, şüphelinin ‘kasten öldürme’ suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı gösterir somut delillerin bulunması, olayda kullanılan aracın şüpheli tarafından teslim alındığına dair beyan, Sezer Öztürk’ün oğlu olan İ.Ö. tarafından olay nedeniyle şüphelinin aranması ve şüphelinin evden olay yerine gittiğine yönelik beyanını göz önünde bulundurarak tutuklanmasına hükmetti.

Tanık olayı anlattı

Halil İbrahim Scholten'in akrabası olan tanık V.Ö. ise ifadesinde, olay günü akrabalarıyla birlikte pikniğe gitmek için 3 arabayla yola çıktıklarını anlatarak, “Yol kenarında Suriyeli vatandaşları gördük, bize yol sordular. Biz de yolu tarif ettik. Yol tarifi yaptığımız esnada alman plakalı gri renkli araç ve arkasında siyah renkli bir araç geldi. Bize alman plakalı araç sürücüsü ‘yol verir misiniz’ diye sordu. Halil İbrahim biraz dik kafalılık yaparak, ‘beş dakika bekle yolu açacağım’ dedi. Alman plakalı araç yaklaşık 5 dakikadan fazla bekledi. Tekrar yanımıza gelerek, ‘yolu açacak mısınız’ diye sordu. Halil İbrahim tartışma başlatarak Mercedes marka araç sürücüsüne yumruk attı. Alman plakalı araç içerisindeki şahıs, ‘arabada ailem var’ diye söylese de bizim gençler bunun dediğini dinlemediler. Halil İbrahim'in abisi araç kasasında bulunan sandalyeyi kafasına fırlattı ve olay orada daha da büyüdü” dedi.

“Halil İbrahim’in peşinden koşarak ona doğru ateş etti”

Arkadan gelen siyah renkli araç içerisinde bulunan adamın silah çıkartarak havaya doğru ateş ettiğini belirten V.Ö., “Adam ateş açınca millet birden dağıldı. Daha sonra havaya ateş atan adam milletin kaçtığını görünce Halil İbrahim'in peşinden koşarak ona doğru ateş etti. Daha sonra ortalık biranda duruldu. Halil İbrahim'in vurulma olayı ile ilgili bildiklerim bunlardan ibarettir” diyerek şikayetçi olduğunu söyledi.

Öte yandan, olayın ardından kayıplara karışan firari şüpheli Sezer Öztürk hakkında ise Anadolu Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmasına yönelik yakalama kararı çıkarılmıştı.

Gamze Erdemir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.