ASAYİŞ - 04 Nisan 2010 Pazar 13:17

Eskişehir'deki kazada köpek zor anlar yaşadı

A
A
A
Eskişehir'deki kazada köpek zor anlar yaşadı

Eskişehir'de bir sürücünün öldüğü, 3 kişinin yaralandığı kazada araçlardan birinden çıkan 'rottweiler' cinsi köpek, kendisini tasmasından tutup çekiştiren vatandaşların elinde güç anlar yaşadı.

OKTAY ÖZDEN-HALUK ÖZDEN/ESKİŞEHİR

Köpeğin bir süre sonra bir kişinin peşine takılıp kaza mahallinden ayrılması üzerine vatandaşlar, "Göz göre göre köpeği çaldı" iddiasında bulundu.

 


Edinilen bilgiye göre, Birol Ö. (31) idaresindeki 26 DU 593 plakalı otomobil ile Alaattin Şanver (69) yönetimindeki 26 T 0202 plakalı taksi, Akarbaşı Mahallesi Seyitgazi Caddesi'nde çarpıştı. Kazada, taksi şoförü Şanver, otomobil sürücüsü Birol Ö. ile araçlarda bulunan Sait Gerçek (45) ve Servet Canter (34) yaralandı.

 

112 ambulanslarıyla Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Devlet hastanelerine kaldırılan yaralılardan taksi şoförü Alaattin Şanver, müdahaleye rağmen kurtarılamadı.

 


Bu arada, kazaya karışan taksinin içinde olduğu anlaşılan 'rottweiler' cinsi köpek, vatandaşlar tarafından araçtan çıkarıldı. Kaza sebebiyle korkan hayvan, bu kez de kendisini tasmasından tutup nereye götüreceklerini bilmeyen kişilerin elinde perişan oldu. Korktuğunu dile getirdikleri köpeği, bir ara ambulanstaki yaralı sahibinin yanına götürmeyi bile teklif eden vatandaşlardan bazıları, hayvanı polise teslim etmeyi önerdi.

 

Bu arada bir kişinin, köpeği tasmasından çekiştirip bırakmayanlara, "Fazla rahatsız etmeyin, ısırır" diye ikaz ettiği gözlendi. Bir süre sonra köpek, tasmasından tutup kendisini yol kenarına götürmek isteyen kişinin peşine takılıp gözden kayboldu. Bir grup vatandaş, bunun üzerine "Köpeği göz göre göre çaldı, götürdü" diye konuştu.

 


Öte yandan, 116 promil alkollü çıktığı bildirilen ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen otomobil sürücüsü Birol Ö., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Bu hastane can dostlara şifa dağıtıyor Sivas ve çevresindeki hayvan sağlığı alanında öncü bir konuma sahip olan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi, son dönemde hızla artan hasta sayısıyla dikkat çekiyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Abdurrahman Takcı, " 2024 yılı içerisinde hasta sayısında hızlı bir artış oldu. Pandemi sonrasında insanlar çok fazla pet hayvanı edindi. Artık kedi ve köpeği olmayan kimse kalmadı diyebiliriz. Böylelikle bölgede daha kapsamlı daha iyi araştırmanın yapıldığı hastanemize vatandaşlar ilgi gösterdi. Buna bağlı olarak hasta sayımız da yükseldi" dedi Sivas Hayvan Hastanesi, son yıllarda artan hasta sayısıyla bölgenin en önemli hayvan sağlık merkezlerinden biri haline geldi. 2011 yılından beri hizmet veren hastanede, 2021 ve 2022 yıllarında ortalama 2 bin 500 hastayla hizmet verirken geçen yıl itibarıyla bu rakamı ciddi bir şekilde artırarak 4 bin 500’e yakın pet hayvanı ve binin üzerinde çiftlik hayvanını tedavi edildi. Bölgedeki hayvan sahiplerinin güvenilir adresi haline gelen hastane, sunduğu kapsamlı hizmetler ve uzman kadrosuyla dikkatleri üzerine çekti. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hayvan Hastanesi Başhekimi Abdurrahman Takcı bölgede daha iyi hizmet verebilmek adına çok çeşitli cihazlar aldıklarını belirterek, “Bölgemizde yapılan hizmet anlamında Türkiye’de çok kapsamlı bir noktaya geldik. Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor. Eskiden insanlar çevre illere hasta götürürken artık çevre illerden bizim hastanemize yoğun şekilde hastalar geliyor” dedi. “Kapsamlı, ayrıntılı tedaviler ve teşhisler yapabiliyoruz” Başhekim Takcı, Hayvan hastanesinin daha yeni yeni tanınmakta olduğunu ifade ederek, “2011 yılından itibaren hasta bakıyoruz. Her geçen gün hasta çeşitliliğimiz ve hasta sayısı artıyor. 2021 - 2022 yıllarında yaklaşık olarak 2 bin 500 civarında hasta ortalamamız vardı. Geçen yıl itibarıyla 4 bin 500 adet pet hayvanı ve bin taneye yakın çiftlik hayvanı dediğimiz inek, koyun, keçi türlerini tedavi ettik. Hayvan hastanemiz daha yeni yeni tanınmakta. Buna bağlı olarak da yetiştiriciler büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiricileri problemli hayvanlarını buraya getiriyor. Gelen o hayvanda araştırmalar yapıp bununla birlikte sürü bazında tedavi sunuyoruz. Hastanemiz bu anlamda ciddi manada teveccüh görmeye başladı. Hayvan sahiplerinin hayvanlarını tedavi ediyoruz, onlar burada ki tecrübelerini diğer yetiştiricilere aktarıyorlar. Buna istinaden hasta sayımız her geçen gün yükseliyor. Bunlarla birlikte egzotik hayvan dediğimiz birçok farklı hayvan türü de gelmekte. Salyangozdan kaplumbağaya, kaplumbağadan muhabbet kuşuna kadar portföyümüz oldukça çeşitlendi. Hayvan hastanemizle alakalı olarak geçen yıl alt yapı projemiz geçti. Buna istinaden bölgede daha iyi hizmet verebilmek adına çok çeşitli cihazlar aldık. Bunların başında mühürleme cihazımız, röntgen cihazımız gibi edindiğimiz bu cihazlar bize güç kattı. Ve böylelikle daha kapsamlı, ayrıntılı tedaviler ve teşhisler yapabiliyoruz” açıklamalarında bulundu. “Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor” Takcı, bölgede kapsamlı ve iyi araştırmanın yapıldığı hastaneye vatandaşların ilgi gösterdiğine değinerek, “2024 yılı içerisinde hasta sayısında hızlı bir artış oldu. Daha şimdiden bu beş aylık süre içerisinde geçen yıl ki hasta sayımıza ulaştık. Bunun sebebini de şuna bağlıyoruz pandemi sonrasında insanlar çok fazla pet hayvanı edindi. Artık kedi ve köpeği olmayan kimse kalmadı diyebiliriz. Böylelikle bölgede daha kapsamlı daha iyi araştırmanın yapıldığı hastanemize vatandaşlar ilgi gösterdi. Buna bağlı olarak hasta sayımız da yükseldi. Bölgemizde yapılan hizmet anlamında Türkiye’de çok kapsamlı bir noktaya geldik. Hastanemiz Sivas ve çevre illerden oldukça rağbet görüyor. Bu da alt yapımızın daha da artırmamız gerektiğini bizlere göstermiş oluyor. Eskiden insanlar çevre illere hasta götürürken artık çevre illerden bizim hastanemize yoğun şekilde hastalar geliyor. Veteriner fakültesinde çok fazla ana bilim dalı var. Ancak biz hayvan hastanesi olarak dört ana bilim dalı altında daha çok hizmet veriyoruz. Bunlar dâhiliye, cerrahi, doğum-jinekoloji ve insandan farklı olarak suni tohumlama dediğimiz yapay üreme tekniklerinin daha fazla uygulandığı bir ana bilim dalımız var” şeklinde konuştu.