KÜLTÜR SANAT - 21 Haziran 2022 Salı 12:01

Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

A
A
A
Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

Malatya’da yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evinin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.

Doğanşehir ilçesine bağlı Karaterzi Mahallesi’nde annesiyle birlikte yaşayan 45 yaşındaki bağlama ustası İnan Karakış, evin ağıl olarak kullanılan bölümünü atölyeye çevirerek, yıllardır hem bağlama yapıyor hem de saz çalıp türkü söylüyor.

Dericilik okudu bağlama ustası oldu

20 yıl önce İstanbul’da saz yapmaya başlayan bağlama ustası İnan Karakış, taleplere göre ud, gitar gibi farklı enstrümanlar yaptığını belirterek, "Ben dericilik okudum. Öğrencilik dönemlerinde bağlama dersi veriyordum. Canlı müzikler yapıyorduk. Sonra İstanbul’da rahmetli ustam Lütfü Haydaroğlu’nun atölyesinde ders vermeye başladım. Ders verirken zamanım çok boş kalıyordu. Haftanın bir iki günü ders oluyordu. Geri kalan günler boştu. O arada ustama yardım etmeyle başladım. İki yıl kadar beraber çalıştık. İki yıl sonra da ustam bir hastalıktan dolayı vefat etti. Ondan sonra da ben devam ettirdim atölyeyi. Yaklaşık 18 yıldır kendi başıma bu işi yapıyorum" dedi.

Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

Ağılı atölyeye dönüştürdü

Babasının vefatının ardından İstanbul’dan memleketi Malatya’ya döndüğünü aktaran bağlama ustası İnan Karakış, "7 yıl önce babam vefat etti. Onun vefatından sonra annem yalnız kaldı. Ben Malatyalıyım annemin yanında olayım mantığıyla Malatya’ya geldim. Saz yapımında artık nerde olduğunuz çok önemli değil. Artık internet devri o yüzden Malatya’da olmakla farklı bir yerde olmak arasında çok bir fark yoktu. Ben de memleketim olduğu için Malatya’yı tercih ettim. Önce Malatya merkeze geldim. Merkezde iş yerimi açtım. Konsantre sorunları yaşadık mesela üretim yaparken insanların çok girip çıkması dikkat dağınıklığı yapıyordu. Ben de kendi köyüme geldim. Evimizin yanında bir besi ağılı vardı. Babamdan kalma artık besi yapamayacak durumdaydık. Ben de besi ağılını atölyeye çevirmeye karar verdim. Geniş güzel bir atölyeye döndü. Yaklaşık 6 yıldır buradayım" ifadelerini kullandı.

"Her ağacın ayrı bir tınısı var"

Bağlama yapımında daha çok dut ağacını tercih ettiğini kaydeden Karakış, "Bağlama yapımında bizim tercihimize kaldığı zaman ben daha çok dut ağacını tercih ediyorum. Oyma sazda dut ve yaprak dediğimiz sazlarda maun ağacını tercih ediyorum. insanların isteğine göre yapıyorum. Çünkü her ağacın kendine has bir tınısı var. İcracının isteğine göre ağaç kullanıyoruz. Dut, ardıç, maun, paduk, kelebek ağacı gibi birçok ağaç var. Şimdi ithal ağaç fazla yaygınlaştı. Ama yoğunlukta yaptığımız oyma tercih edilirse dut, yaprak tercih edilirse ardıç ve maun ağacı kullanıyoruz" şeklinde konuştu.

Evinin ağılını atölyeye çevirdi yıllardır bağlama yapıyor

Yurtdışı tercihleri daha fazla

Ürettiği bağlamaların yurtiçinin yanı sıra yurtdışında da ilgi gördüğünü ifade eden Karakış, "Son dönemlerde daha çok yurt dışına yapıyoruz. Türkiye’nin her yerine yapıyoruz. Hatta dünyanın her yerinde buradan saz gönderiyoruz. Yoğunlukta Almanya’ya var. Avrupa ülkeleri var. Yurtdışı satışlar gittikçe daha da çoğalıyor. Bu durum belki ekonomi ile ilgili belki benim insanlara ulaşmamla ilgili ama son dönemlerde yurtdışı daha ağırlıklı" ifadelerine yer verdi.

Siparişlere yetişemiyor

Siparişlere yetişmekten zorlandığını da söyleyen bağlama ustası Karakış, "Siparişleri yetiştirme sorunu yaşıyoruz. Şuan tek çalışıyorum. Bu işle alakalı en büyük sıkıntılarımızdan biri çırak, kalfa yetiştirmek maalesef çok talep yok. Benim yanımda 20 yıl içerisinde 7 kişi yetişti ve atölye sahipleri şuanda. Bu durum benim için güzel bir şey. Ama son iki yıldır tekim" diye konuştu.

Hasan Eryılmaz - Hatice Yetmen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İsias Otel Davası’nda yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi İsias Otel davasının 2. duruşmasın yeni bilirkişi raporu istenmesine karar verildi. Duruşma sırasında KKTC Başbakanı Ünal Üstel ile sanık avukatı arasında tartışma yaşanırken Üstel, bazı iddialarda bulunan sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ diyerek tepki gösterdi. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, saat 10.00’da başlayan ve saat 18.15’de sona eren duruşmada mahkeme heyetinin ara kararıyla, tutuklu sanıklar Ahmet Bozkurt, Mehmet Fatih Bozkurt ve Erdem Yıldız’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Tutuksuz sanıklar Efe B., Halil B., Hasan A., Mehmet G., Şule Ö. ve Ulviye B.’nin adli kontrollerin devam etmesine karar verildi. Mahkeme ayrıca, dosyayı yeniden bilir kişi heyetine tebliği edildi. Davanın bundan sonraki duruşmasının 12 Haziran 2024 tarihinde saat 09.00’da görülmesine karar verildi. KKTC Başbakanı Ünal Üstel, sanık avukatına ‘yalan söylüyorsun’ tepkisi 6 Şubat depreminde yıkılan ve 72 kişiye mezar olan İsias Otel davasıyla ilgili duruşmada, KKTC Başbakanı Ünal Üstel ve Sanık Avukatı Fuat Göktaş arasında gerginlik yaşandı. Sanık avukatları savunmasında, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi raporlarına itiraz ederek, usule uygun alınmadığı ve laboratuvarlarda testin düzgün yapılmadığını söyledi. Otel sahibi tutuklu sanık Ahmet Bozkurt’un Avukat Fuat Göktaş, Gazi Üniversitesi’ne gönderilen numunelerin gitmesinden iki gün sonra KKTC’de bulunan Doğu Akdeniz Üniversitesi’yle Gazi Üniversitesi’nin ‘kardeş üniversite’ olduğunu yönünde haberler çıktığını belirtti. Göktaş, bunun yanında Gazi Üniversitesi heyetinin Kıbrıs başbakanıyla görüştüğü yönünde haberlerin servis edildiğini ancak bu görüşmelerin rutin olabileceğini düşündüklerini söyledi. Bunun üzerine salonda bulunan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, ziyareti yalanlayarak avukata hitaben, ‘Yalan söylüyorsun, sözlerini geri al’ dedi. Başbakanın bu sözleri üzerine, avukat KKTC’de medyaya yansıyan ziyaret haberini gösterdi. Sanık Avukatı Fuat Göktaş son olarak, çıkan bu haberleri kendisine gösteren müvekkil yakınlarına, ‘Bu ziyaretlerle ilgili olumsuzluk düşünmeyin, bu rutin bir ziyaret olabilir. Bu tür haberlere itibar etmeyin’ dediğini söyledi. Mahkeme Başkanı, salonda yaşanan sözlü sataşma nedeniyle tarafları sakin olmaya davet ederek, mahkemenin düzenini bozdurmayacağını vurguladı. Mahkemede tutuklu sanık Ahmet Bozkurt savunmasında, “Otelimin statiği 14 kata göre yapılmıştır. Otelim 9 kat olarak yapılmıştır. Statiğinde, taşıyıcısında herhangi bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Ben burayı yap-sat için yapmadım, burayı kendime yaptım. Malzemelerin en iyisini kullandım. Benim buraya yaptığım para ile aynı şekilde iki bina yapabilirdim. Ben malzemeden çalmadım. Adıyaman dördüncü derece deprem bölgesindeyken, ikinci derece deprem bölgesinin şartlarını karşılayacak şekilde otel yaptım. Ben suçsuzum. Suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt ise savunmasında, “Otelin yapıldığı yıllarda, 1993-1999 yılları arasında Kıbrıs’taydım. Benim mesleğim otomotiv sektörüdür. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Yüce mahkemenizden tahliyemi talep ediyorum” ifadelerini kullandı. Diğer tutuklu sanık Erdem Yıldız ise, “Ben sadece dekorasyon yaptım. Benden öncekini bilmem. Benden sonra yapılan şeylerle hiçbir ilgim yok. Benim yaptığım musluğun, asma tavanın binanın yıkımında etkisi yoktur” şeklinde konuştu.