EKONOMİ - 01 Ekim 2018 Pazartesi 13:45

EYT yasası için gözler TBMM’de

A
A
A
EYT yasası için gözler TBMM’de

Son dönemde gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanların mağduriyetlerine yönelik çözümler sıralandı. Yapılan değerlendirmelere göre emeklilikte yaşa takılan SSK’lıların 4447 sayılı kanun öncesi hakları verilirse 3 seçenekle emekli olmaları mümkün olabilecek.

İşsizliğin çift haneli rakamlara ulaştığı piyasa şartlarında, çoğunun belirli bir yaş seviyesininde üstünde olmaları nedeniyle, maalesef iş bulmada dezavantajlı konumunda bulunmaktadırlar. Hemen hemen her aileyi ilgilendiren EYT mağdurlarının oluşmasına sebep olan 4447 Sayılı Kanundur. Bu kanun 1999 yılında deprem esnasında yürürlüğe konuldu. İsa Karakaş Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) destek olabilmek için kaleme aldığı yazısında, EYT yasası çıkarsa olabilecek değişiklikleri ele aldı.

Gözler açılacak olan TBMM’de 

Bugünlerde gerek kamuoyunda gerekse bir çok parti ve millletvekilleri tarafından bu kıymetli vatandaşlarımızın sorunları konusunda pozitif gelişmeler olmuştur.Her partiden bir çok milletvekilinin bu sorunu sahiplenmesi dolayısıyla EYT mağduriyetinin siyaset üstü haline gelmesi sevindirici bir gelişme.

EYT’li SSK’lıların emekliliği 

Emeklilikte yaşa takılan SSK’lıların 4447 sayılı kanun öncesi hakları verilirse 3 seçenekle emekli olmaları mümkün olabilecek. 

Buna göre, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması ve en az 5000 gün veya, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olması, 15 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 3600 gün yahut, kadın ise 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olmakla beraber, kadın ise 20 erkek ise 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 5000 gün, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması gerekecek.

EYT’li memurların emekliliği 

Emeklilikte yaşa takılan emekli Emekli Sandığı iştirakçilerine 4447 sayılı kanun öncesi hakları verilirse; kadın iştirakçilerden 20, erkek iştirakçilerden 25 fiili hizmet yılını dolduranların istekleri üzerine emekli aylığı bağlanabilir.

Stajyer ve çıraklar EYT’den emekli olabilirler mi? 

Çıraklık ve stajerlik geçen sigortalılık sürelerinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi kesilmediğinden emeklilik başlangıcından sayılmıyor. Dolayısıyla EYT yasası çıksa bile 8 Eylül 1999 tarihinden önce sadece çıraklık-staj sigortası bulunanlar bu yasadan faydalanamaz. Faydalanmak için bir gün bile olsa belirtilen tarihten önce uzun vadeli sigorta kollarına tabi primin bulunması gerekmektedir.Çalışması olan ve tüm sigorta kollarına tabi(işçi-memur-sözleşmeli-esnaf-sanatkar-şirket ortağı) çalışanları kapsayacak. Bu bağlamda normal SSK’lı işe başlama belirtilen tarihten sonra olduğundan EYT kapsamına girmeniz mümkün değil.58 yaş ve 7 bin gün primle emeklilik hakkını kazanmak mümkün.

EYT’li Bağ-Kur’luların emekliliği 

Emeklilikte yaşa takılan Bağ-kur sigortalılarına belirten kanun öncesi hakları verilirse; Bağ-kur’lu kadınlar 20, erkekler ise 25 fiili hizmet yılını (9000 gün) dolduranlar emekli aylığı bağlanabilir.

2008’de EYT mağdurları oluşmaması için titiz davranıldı 

20008 yılında sosyal güvenlik sistemiyle ilgili olarak emeklilik şartları dahil olmak üzere cumhuriyet tarihimizin en köklü düzenlemeleri yapılmıştı. Bu düzenlemeler yapılırken mevcut çalışanların emeklilik şartlarına ’yaş’ engeli gibi hiçbir zorlaştırıcı şart getirilmemesine, çalışanların mağdur edilmemesine hassasiyetle davranıldı.Bu konuda çıkarılan kanun maddelerininm yürürlülük tarihleri esas alınarak “30 Nisan 2008” tarihi baz alınarak düzenleme yapılmıştı. Buna göre belirtilen tarihten önce, bir gün bile çalışanın emeklilik şartları zorlaştırılmadı, yaş engeli de konulmadı.Böylece mevcut çalışanların müktesep hakları korunmuştu. 30 Nisan 2008 tarihinden sonra ilk defa işe girecek olanların ise ta 2035 yılından sonra emeklilik primlerini dolduracağı tarihe göre emeklilik yaşı yükseltildi.

Gülçin Coşkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri ağırlıyor. Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi beş yıldır sanatseverleri, tarih meraklılarını ve öğrencileri ağırlıyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin yönetim ve finans merkezi Ulus’un simgesel yapılarından olan ve Türkiye İş Bankası’nın 3. genel müdürlük binası olarak inşa edilen tarihi bina, 2 Mayıs 2019’da İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak ziyaretçilere kapılarını açtı. Müze, pandemi nedeniyle uzun süre kapalı olmasına karşın bugüne kadar 400 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı. Ayrıca, her yaş grubundan öğrencilere yönelik düzenlenen ücretsiz atölyelerde ve rehberli turlarda 40 bine yakın öğrenci ağırlandı. Türkiye İş Bankası’nın kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına bir saygı duruşu niteliğindeki İktisadi Bağımsızlık Müzesi; milli mücadelenin ardından tam bağımsızlığa erişme yolunda atılan adımlara belge, fotoğraf, film ve objelerle ışık tutarak, ziyaretçilerini yüz yıllık bir tarih yolculuğuna davet ediyor. Müzenin kalıcı sergisi Milli Egemenlik, İzmir İktisat Kongresi, Milli Bir Bankanın Kuruluşu, İlk On Yıl, Kumaş ve Kömür, Şeker, Şişecam, Tasarruf, Sümerbank ve Üreticiye Destek başlıkları altında toplam 10 bölümden oluşuyor. Cumhuriyet’in ilanından günümüze yaşanan ekonomik gelişmelerin görülebileceği müze, İş Bankası’nın tarihine de ışık tutuyor. Müzeye ev sahipliği yapan tarihi bina, İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından 1929 yılında İş Bankası’nın üçüncü genel müdürlük binası olarak inşa edildi. Cumhuriyet dönemi mimarlığında etkin bir rol alan ve Çankaya Köşkü’nü de tefriş eden iç mimar Selahattin Refik Sırmalı tarafından dekorasyonu yapılan 95 yıllık tarihi bina, Cumhuriyet modernleşmesinin simgelerinden biri olarak dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında Türkiye İş Bankası’nın 100. yılı vesilesiyle yeni bir sergi hazırlanıyor. İş Bankası’nın iletişim, reklam ve kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin tarihinin anlatılacağı serginin Banka’nın kuruluş yıldönümü olan 26 Ağustos’ta açılması planlanıyor. Müzenin üçüncü katında yer alan Ankara Sanat Galerisi ise 1 Temmuz 2024 tarihine dek “Oktay Anılanmert Retrospektif” sergisine ev sahipliği yapıyor. Desenleri ve beyaz ağırlıklı resimleri ile tanınan Anılanmert, bu sergide Boston’da yaptığı çalışmalarından doğan ve hareketin öne çıktığı daha renkli eserleriyle de sanatseverlerle buluşuyor. Müzede rehberli turlar ve atölyeler dahil olmak üzere tüm etkinlikler ücretsiz olarak sunuluyor. Müze, pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Bursa Hayat Hastanesi’nde robotik cerrahi dönemi Hayat Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahi hakkında bilgiler vererek hastalara hatırlatmalarda bulundu. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, diz ve total kalça protezi ameliyatlarında robotik cerrahinin planlama ve ameliyatın gerçekleştirme süreçlerinde robotik sistemlerin kullanıldığı bir teknoloji olduğunu söyledi. Açıklamasında, “Robotik cerrahi teknolojisi, cerrahların daha hassas ve kişiselleştirilmiş müdahaleler yapmalarına imkan sağlar. Hastanın anatomik yapısını 3 boyutlu tomografi çekimleri sonucunda değerlendirerek kişiye özgün en uygun protezin seçilmesin ve yerleştirme sürecini hem ameliyat öncesinde planlama hem de ameliyat içerisinde kontrol etmeye imkan verir” diyen Doç. Dr. Abdullah Küçükalp sözlerini şöyle sürdürdü: “Robotik kollar yardımı ve infrared alıcılar sayesinde kusursuz kemik kesileri yapılırken bağ dengesinde doğal dize en yakın pozisyonda gerçekleştirilir. Robotik cerrahi, diz ve kalça protez ameliyatlarında daha doğru pozisyonlama, daha az yumuşak doku hasarı ve daha hızlı iyileşme sürecini gibi avantajlar sağlayarak hastaların sağlıklarına çok hızlı kavuşmalarını sağlar.” Son teknoloji kullanılıyor Çalışmaları hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Özel Hayat Hastanesi, diz ve kalça cerrahisinde ortopedi alanında bulunan en gelişmiş robot kullanılan robotik cerrahi yöntemi ile daha kolay, daha ağrısız, daha başarılı ve daha güvenilir çözümler sunuyor. Hastanede kullanılan, uzay teknolojisi robotik cerrahi sayesinde dize ve kalçaya en uygun ve en anatomik protez uygulanabiliyor. Hastane bünyesinde artroplasti konusunda çok geniş vaka tecrübesine sahip bir doçent olmak üzere 4 ortopedi uzmanı robotik cerrahi ameliyatlarını yapabilmektedir” dedi. Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, robotik cerrahi ile protez ameliyatı uygulanmasının klasik ameliyatlara kıyasla diz ve kalça protezi operasyonları sonrasında hastanın günlük yaşam aktivitelerine daha hızlı ve sağlıklı olarak geri dönebilmesini, yürüme, merdiven çıkma, araba kullanma gibi fonksiyonlarını hızla kazanabilmesini sağladığına da dikkat çekti. MAKOplasty yöntemi ile daha yüksek memnuniyetin hedeflendiğini ifade eden Doç. Dr. Abdullah Küçükalpsistem hakkında da şunları söyledi: “Sistem tüm dünyada yaygınlığını sürekli arttırmakta ve sürekli gelişimini sürdürmektedir ve total kalça, total diz ve parsiyel diz olarak adlandırılan temel artoplasti ameliyatlarının tamamı uygulanabilirken, gelişimini sürdürdüğü için gelecekte ayak bileği, omuz, omurga cerrahileri kullanılabilme ihtimaline sahiptir. Artroplasti ameliyatlarının başarısını belirleyen etkenler içinde en önemlileri kişiye özel uygun protez boyutunun belirlenmesi ve tam anatomik olarak protezin yerleştirilebilmesidir. MAKOplasty yöntemi ile cerrah, hastasına uygun ebatlardaki protezi ameliyat öncesinde seçebilir ve ameliyat sırasında bu protezi en düzgün şekilde yerleştirebilir.” “Ameliyatın ardından aynı gün yürütüyoruz” MAKOplasty total diz ve kalça protezinin, -Eklem kıkırdaklarında aşınma, dizde şekil bozukluğu oluşumu, sıklıkla bacakların içe yönelerek ‘O’ şeklini alması, -Kalça veya diz ekleminin içinde ve diz kapağının altında veya dışında özellikle aktivite ile oluşan ağrı, gece ağrısı ve uyku kalitesinde bozulması, - Eklem hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık, dizin tam olarak açılamaması ve kapanamaması -Yürüme bozukluğu, sağlıklı ve ağrısız yürüme mesafesinin kısalması, denge kaybı durumlarında kullanıldığına ifade eden ve Robotik protez ameliyatı sonrası hastalarını ayni gün ayağa kaldırarak ilk adımlarını attırdıklarını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Küçükalp, “Uygulanan Multimodal analjezi protokolü yardımı ile en az ağrı ile ameliyat sonrası süreç tamamlanır. Hızlı ve etkili bir rehabilitasyon programı ile, genellikle birkaç gün hastanede kalan hastalar, evlerine çıkarlarken desteksiz olarak yataktan kalkma, tuvalete gitme ve ev içerisinde dolaşma kabiliyetine sahip olurlar” dedi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer, yarım kalan projeleri tamamlıyor Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, geçmiş dönemden yarım kalan projeleri hızla tamamlıyor. Esenyurtlu gençlerin daha nitelikli eğitim alabilmesi ve ilçede derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirilen Kampüs Lise projesi yükseliyor. Esenyurt Belediyesi’nin yapımına başladığı Kampüs Lise projesinde çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Beş lisenin bir arada bulunduğu projede, yurt binası, kapalı spor salonu ve fen lisesinin çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in talimatlarıyla yapımına devam edilen Kampüs Lise içerisinde, 1 Anadolu lisesi, 1 fen lisesi, 1 imam hatip lisesi, 1 meslek lisesi ve 1 spor lisesini bulunuyor. İlçede gençlerin daha nitelikli eğitim almasının sağlanacağı proje, kısa sürede tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açılacak. 3 bin 600 genç burada eğitim alacak Beş farklı branştaki liseyi aynı kampüste buluşturacak olan proje bittiğinde, okul konusunda büyük yetersizlikler yaşayan Esenyurt’un eğitim sorununun çözümüne önemli katkı sağlayacak. Proje içerisinde 5 lisenin yanı sıra spor alanları, amfi, 26 atölye, sosyal tesis alanları, kütüphane, konferans salonu, 104 yataklı yurt binası, 824 kişilik yemekhane ve otopark bulunuyor. 1 milyar 52 milyon TL gibi dev bir bütçenin ayrıldığı proje tamamlandığında 3 bin 600 genç burada eğitim alacak.