SPOR - 12 Temmuz 2020 Pazar 22:05

Fatih Terim: 'Benim takımlarım kaybedebilir ama vazgeçmez'

A
A
A
Fatih Terim: 'Benim takımlarım kaybedebilir ama vazgeçmez'

Süper Lig'in 32. hafta mücadelesinde deplasmanda MKE Ankaragücü’ne 1-0 mağlup olan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, “Benim takımlarım kaybedebilir ama vazgeçmez, vazgeçtiğini görüyorum” dedi.

Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 17 yaşındaki Emin Bayram’ın maça kaptan çıkmasıyla ilgili olarak, "Açıkçası kimseye bir mesaj için yapmadım. Emin Bayram 17 yaşında ama 8 yaşında filiz lisansla Galatasaray’a gelmiş, 9 senedir Galatasaray’da olan bir oyuncu. Ben ona dedim ki, ‘Bugün kaptan çıkma sırası senin’ Kaptanlar bazen yaşa bakmazlar. Bir mesaj içermiyor. ‘Al bunu buradan kaptan olarak çok uzun yıllar götür’ diye Emin’e bir mesaj içeriyor. Ben daha önce 17 - 18 yaşında bir çok oyucumuza kaptanlık verdim. Bugün talihsiz bir gün olabilir onun için ama, onu affedecek, onu hoş görecek, ona tolerans gösterecek bir camia, taraftar ve hocaya sahip. Bazen bedeller ağır olabilir ama gençlerde insanlar böyle kazanılıyor. Yaptığı hataları öğrenecek. Bir mesajım olmadı, Donk sakatlandı. Hiçte beklemediğimiz bir olaydı. Ayağı biraz aksıyordu ama oynayamayacağını tahmin etmemiştim. Ancak kaptanlık seçimi bana ait” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, kendisinin 18 Süper Lig takım antrenörleriyle telekonferans yöntemiyle bir araya gelmesini ve toplantıda görüşülenleri sorması üzerine Terim, “Uzun zamandır zaten 18 antrenörle zaman zaman günün mana ve ehemmiyetini ilgilendiren konuların dışında görüşmek istiyordum. Çünkü, herkes görüşebiliyor; başkanlar toplanıyor, yöneticiler toplanıyor ama biz antrenörler ? Çünkü biz, sadece galip gelen veya mağlup olan ve bunlara yorum yapan insanlar değiliz. Biz futbolun içerisindeki marka değerinin en önemli aktörleriyiz, en önemli figürleriyiz. Bizim bir araya gelip konuşmamız kadar doğal bir şey olamaz” ifadelerini kullandı.

"Teknik adamlar önemli insanlardır, burada da herhangi bir mesaj, eylem yoktur"
Antrenörlerle toplanmasının kimseye bir tepki, etki yapmak veya bir kararı vazgeçirmeye çalışmak olmadığını anlatan Terim, “Tam tersi, biz TFF ne derse elbette uyacağız. O yüzden arkadaşlarımızla buluşmamız çok da güzel oldu. Bundan sonra her konu için bir araya gelmeye de karar verdik. Bugün yabancı sınırına veya Türk yabancıya denk geldi. Herkes fikrini söyledi ve çokta güzel oldu. En sonda Tamer Tuna hocamız, ‘Hocam bir dahaki sefere ben hepinizi Antalya’ya davet ediyorum’ dedi. Bundan sonra daha sık olacağını düşünüyorum. Çünkü, teknik adamlar önemli insanlardır. Burada da herhangi bir mesaj, eylem yoktur. Bu doğal olan bir şeydir. Telekonferans şeklindeydi, bir dahaki sefere belki canlı toplanırız. Buradaki 18’i muhafaza etmek önemlidir. Yerlisi yabancısı önemli değildir. Çünkü, yarın belki de bu 18’den belirli bir bölüm kendi kulüplerinde olmayacak. Hatta bazıları birbirinden ayrı kulüplere gidecekler. O yüzden mühim olan ortak fikir, istişare, teknik olarak bir ortak kanaatti. Bu kadar masumdu, çokta hoş oldu. Arkadaşlar da çok memnun olduklarını ifade ettiler” şeklinde konuştu.

“TFF şimdiye kadar kendisi ve kurullarıyla aldığı her türlü kararlarla çok adil ve haklı kararlar almıştır”
TFF’ye gönderdikleri dilekçenin gayet açık olduğunu kaydeden Terim, “İsterse sayın başkan kendisi paylaşır. Biz o 11 kategorisine dahil değiliz. Ben şöyle düşünüyorum; TFF böyle bir karar almışsa elbette uyacağız. Zaten TFF şimdiye kadar kendisi ve kurullarıyla aldığı her türlü kararlarla çok adil ve haklı kararlar almıştır. Dolayısıyla buna da uyacağız” dedi.

“Doğru bildiğiniz, inandığınız şeyler kanun beklemez”
Yabancı sözleşmesi konusuna da değinen Terim, “Yabancı sözleşmesi konusunda doğruysa röportajda kendileri ‘zaten biz kulüpleri inceledik’ diyor. Bu saatten sonra herhangi bir şey söyleyip sızlamanın bir manası yok. Kurala uymaya devam edeceğiz. Bizim için bir sakıncası yok. Bu bir kuralda olsa, normalde bir felsefe olmalı, bir anlayış olmalı. Bugün hiçbir takımın iyi bir Türk oyuncusu varsa yerine yabancı oynattığını gördünüz mü ? Bu içten gelen bir futbol anlayışı olmalı, şöyle ki; kırmızı ışıkta durmak bir kanun, kırmızı ışık olmayan yerlerde bile sağa sola bakıyorsunuz. Bu da öyle bir şey, doğru kararlar kanun beklemez. Doğru bildiğiniz, inandığınız şeyler kanun beklemez. Kurala gerek yok. Bizim yabancı yerli konusu ki, futbolcunun yerlisi yabancısı yok, insani olarak bakmak lazım. Herhalde bizim münakaşa edeceğimiz, fikir münakaşasına varacağımız veya ortak olarak devamlı fikir üreteceğimiz en son konulardan birisi bu. O kadar çok teknik, idari, ekonomik, kurumsal, tesisleşme gibi birçok problemimiz var. İnşallah, bu karar bunları içine alır ve halleder” şeklinde konuştu.

“Benim takımlarım kaybedebilir ama vazgeçmez, vazgeçtiğini görüyorum”
Galatasaray’ın arka arkaya maç kazanamaması konusuna da değinen Terim, “Açıkçası hayat insana her şeyi gösteriyor. İstatistiklere baktığımda hem Galatasaray hem de benim adıma istatistikler yerlerde. Ben burada kaybetmeye değil, vazgeçmeye üzüldüm. Benim takımlarım kaybedebilir ama vazgeçmez, vazgeçtiğini görüyorum. Bu ara gol kaçırabiliriz. Hakem konusuna zaten girmiyorum, girmek bile istemiyorum. Ama belki de sene için söylüyorum, Bir tamirat, bir onarım için bize verilen bir mesajdır bunlar. Rabbim diyor ki, ‘bu mesajı iyi al’. Çünkü, baktığım zaman ben vazgeçmekten hiç hoşlanmam. Kaybedersiniz ama Galatasaray forması sırtınızdaysa onu kaybetmemek için müthiş bir mücadele verirsiniz. Vazgeçmek benim anlayışımda yoktur” açıklamasında bulundu.

Yunus Emre Kartal - Mevlüt Hasgül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İbadete açılan Kariye Camii’ne yerli ve yabancı turistler akın etti İbadete açılan Fatih’teki Kariye Camii’ne yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar 79 yıl sonra camide namaz kıldı. Tarihi yapı hakkında konuşan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde olan ve 21 Ağustos 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile cami statüsüne çevrilen İstanbul’daki Kariye Camii düzenlenen törenin ardından ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’dan canlı bağlantıyla katıldığı törenle ibadete açılan camiye yerli ve yabancı turistler akın etti. Vatandaşlar, 79 yılın ardından Kariye Camii’nde namaz kıldı. Duvarlardaki bezemeleri inceleyen yabancı turistlerden bazıları ise dürbün kullandı. Tarihi camiye giren yerli ve yabancı turistler, göz kamaştırıcı yapıda bol bol fotoğraf çekti. “Theodore Metokhites, Hz. İsa ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış” Kariye Camii’nin tarihi ile restorasyon sürecini anlatan Sanat Tarihi Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, “Kariye Camii, İstanbul’un en ilginç anıtlarından ve çok katmanlı yapılarımızdan biridir. Bizans devrinde, muhtemelen 6’ıncı yüzyıldan bu yana bu yapının varlığından haberdarız. Bu yapı, bütün Bizans döneminde 11’inci, 12’inci ve 14’üncü yüzyıllarda defalarca kez yenilenmiş. 1316-1321 yılları arasında Theodore Metokhites isimli bir devlet, bilim adamı ve edebiyatçı bu yapıyı büyük ölçüde yenilemiş. Çok etkileyici birçok ek ile genişletmiş. Bu yapının etrafına birtakım birimler de ilave edilmiş. İçinde bulunduğumuz bölümü kendisi için bir mezar anıtı olarak düzenlemiş. Yapının da içerisinde Hz. İsa’nın ve Hz. Meryem’in hayatını anlatan çok zengin resim programları hazırlamış. Bu anlamda Bizans dünyasının en ilginç anıtlarından biri. Fetihten sonra bir süre bakımsız kalan bu yapı 1509 yılında Atik Ali Paşa tarafından cami haline getirilmiş. Kendisi devşirme olan paşa, kendisinin kişisel dönüşümü gibi bu binayı da dönüştürmüş. Bizans manastırının kilisesi olan bu yapıyı cami haline getirmiş. Bu yapı Osmanlı Cihan Devleti dönemi boyunca cami olarak kullanılmış. Fakat yapının içindeki mozaikler ve freskolar yani eşsiz bezemelerinin bir kısmı Osmanlı Dönemi’nde de açık kalmış. Yapıyı ziyaret eden seyyahlar 16’ıncı ve 17’inci yüzyılda bu yapıda açıkta gördükleri bazı tasvirleri hep anlatmışlar. Uygarlık tarihi açısından önemlidir. Resimler nasıl Bizans kültürü açısından önemliyse bu yapının korunma süreci, eserlerin yaşayabilmesi de Osmanlı Devleti açısından enteresan” dedi. “Bir bölümü ibadet, bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor” Kariye Camii’nin bir bölümünün ziyaret, bir bölümünün de ibadet için kullanılacağını söyleyen Yılmaz, “1945’te bir yeni karar alınmış ve yapı içindeki bütün mozaik ve freskoların açığa çıkarılması için büyük projeler yapılmış. Yaklaşık 12 yıl boyunca burada bir restorasyon yapılmış. 12 yılın sonunda tamamlanan restorasyonda sonra yapı bir müze olarak ziyarete açılmış. Aşağı yukarı yine restorasyon 12 yıl sürdü. 2012’den itibaren başlayan bir sürecin sonunda bu yapının restorasyonu tamamlandı. Şimdi de yine iki fonksiyonlu. Bir bölümü ibadet bir bölümü de ziyaret için kullanılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğümüz büyük bir emekle, olağanüstü bir bütçeyle bu yapının ömrünü uzatabilmek için böyle bir proje yaptı. Şimdi bu görkemli anıt İstanbul’a yeniden hediye edildi. O yüzden çok şanslıyız” ifadelerini kullandı. “Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına ‘amin’ demeyi nasip etti” Kariye Camii’ni ziyaret eden Şerafettin Şeker, “Daha evvel de gelmiştim. Restorasyonunu çok beğendim. Rahmetli eşimin mezarı için gelmiştim ama demek ki Rabbim bana nasip etti. Sur diplerinde bulunanlara Fatiha okudum. Sur dibinde bir çiçek açmış, ‘mutlaka bir şehit düştü galiba burada diye’ onun fotoğrafını çekmiştim. Şeker ailesine atacaktım. Buraya gelmem tesadüf olmaz, tabii ki tevafuk. Rabbim buranın açılış konuşmasının duasına amin demeyi nasip etti” şeklinde konuştu. “Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin” Hatun Hafik ise, “Çok güzel. Türkiye’miz için Allah hayırlı etsin. Çok iyi bulduk. Yapandan ve açandan Allah razı olsun” diye konuştu. “Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay” Nadir Koçak ise, “Dört gözle, sabırsızlıkla bekliyorduk. Açılacağını duyar duymaz koşa koşa geldim. Bence Ayasofya’nın açılması kadar değerli bir olay. Burası sadece bir cami değil, ayrıca kültürlerin birleşmesi. Eminim Hristiyan dünyası da bundan mutlu olmuştur. Onlara da ziyarete açık olacak zaten. Çok sevindik, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.
Ankara 9 ilde “Bozdoğan-35” operasyonu: 30 DEAŞ üyesi yakalandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, jandarma tarafından 7 ilde ve emniyet tarafından 2 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen “Bozdoğan-35” operasyonlarında 30 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Jandarmamız tarafından 7 ilde, emniyetimiz tarafından 2 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen ’Bozdoğan-35’ operasyonlarında 30 şüpheli yakalandı. Teröristlerin hiçbirine göz açtırmayacağız. Güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Genel Komutanlığı Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde İl Jandarma Komutanlıklarınca Mersin merkezli İstanbul, Adana, Ankara, Diyarbakır, Osmaniye ve Yozgat’ta DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda İstanbul’da DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten 4 şüpheli yakalanırken, Adana’da 3, Ankara’da 3, Diyarbakır’da 2, Mersin’de 1, Osmaniye’de 1, Yozgat’ta 1 şüpheli yakalandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Hatay ve Kütahya İl Emniyet Müdürlükleri TEM Şube Müdürlüklerince DEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda smd Hatay’da geçmiş dönemlerde DEAŞ terör örgütü adına mühimmat temin eden, kaçakçılık faaliyetlerini organize eden ve ifade ve teşhislerde adı geçtiği tespit edilen 14 şüpheli yakalandı. Kütahya’da yf geçmiş dönemlerde DEAŞ terör örgütü içerisinde faaliyet yürüttüğü ve örgüt mensuplarıyla irtibatlı olduğu tespit edilen 1 şüpheli yakalandı. Bakan Yerlikaya, “Operasyonlar sonucu ruhsatsız tabancalar ve çok sayıda örgütsel doküman ile dijital materyale el konuldu. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığımızı, operasyonları gerçekleştiren kahraman jandarmamızı ve kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle” dedi.
İstanbul 1 Mayıs’ta polise mukavemet gösteren 11 şüpheliye daha tutuklama kararı İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde taşkınlık yaparak polise mukavemet gösterdikleri belirlenen 11 şüpheli daha tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul’da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde kısıtlama tedbirlerine rağmen taşkınlık çıkaran ve taş, sopa, demir çubuklarla polislere mukavemet gösteren şüpheliler tespit edilerek gözaltına alınmıştı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilen şüphelilerden 38’i, ’2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet’, ’terör örgütü propagandası yapmak’ ve ’kamu görevlisine direnme’ suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 27 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma çerçevesinde aynı suçları işledikleri belirlenen 12 şüpheli daha kimliklerinin tespit edilmesinin ardından yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanarak adliyeye sevk edilen 12 şüpheli, burada savcılığa ifade verdi. Savcılık işlemleri biten 12 şüpheli, tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarıldı. 11 şüpheli tutuklandı 12 şüpheliden 11’i çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 1 şüpheli ise adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakıldı. Soruşturma çerçevesinde toplamda 49 şüpheli tutuklanırken, 28 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış oldu.