SPOR - 27 Temmuz 2021 Salı 19:45

Fatih Terim: 'Ghezzal’ı ben de çok istedim başkan da'

A
A
A
Fatih Terim: 'Ghezzal’ı ben de çok istedim başkan da'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, PSV Eindhoven maçı öncesinde Beşiktaş’ın anlaşmaya vardığı Rachid Ghezzal’ı çok istediğini ve gündemdeki diğer isimler hakkında da açıklamalar yaptı. 3 yıllık planıyla ilgili de “En büyük başarım, 3 yıl sonunda güzel bir Galatasaray bırakmak olacak” dedi.

UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme ikinci maçında 5-1’in rövanşında PSV Eindhoven ile karşılaşacak olan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim basın toplantısında konuştu.

Rövanş maçına dönük açıklamalarda bulunan Terim, gündemdeki transferler hakkında da net ifadeler kullandı. İlk maçta bir strateji yaptıklarını söyleyen Terim, “Oyunu tutan bir oyun ortaya koyup, başta da pres yapacaklarını bildiğimiz için oradan gol yemeden çıkan bir Galatasaray düşünmüştük. Bunu 15-20 dakika gibi bir süre için düşünmüştük. 17. dakikada normal düzenimize döndük. Biz de şöyle bir huy vardır, o gün yeni neyse ona atıf yapılır, o gün de değişik olan üçlüydü. Kazansanız deha olarak çıkarsınız ama öyle bir niyetim yok. Biraz da bu soru beni geriye götürdü, çok sık konuşmadığımız için bazı şeyleri yanlış anlıyoruz, sosyal medyada, gazetede ne söyleniyorsa ona inanıyoruz. Esasında baktığımızda bir sezon önceye, mayıstan sonraki duruma iyi bakmak gerek. Lig biter bitmez aşağı yukarı 11 oyuncu kaybettik. Etebo, Henry, Saracchi, Halil ve Gedson otomatik olarak kulüplerine döndüler. Mali sıkıntılarımız artı, UEFA’nın bizi 3 yıl cezalandırmasından kaynaklanan ve bizim de mecburen kiralamak zorunda olduğumuz dönemdi. Bu hep bana denk gelir ama ben ağzımı açmam. Kötü şeyler Fatih Terim’e denk gelir. Bunun yanında Belhanda, Martin Linnes, Donk, Şener ve Okan da gitti. Etti 11. Birden bire ceza yemesine rağmen son iki hazırlık maçımızın en formda oyuncusu Oğulcan’ı da kaybettik. Lisans vermediler, en formda oyuncumuz. Özelikle atakta faydalanacağımız oyuncu. Bunlar yetmiyormuş gibi Yedlin ve Emre Akbaba da korona oldu” ifadelerini kullandı.

“Ben 3 yıl dedim ama bu 3 yıldan da vazgeçmedim”

Takımdan ayrılan ve eksik olan isimlerle ilgili sözlerini sürdüren Terim, “Sağ bekimiz yok, orta sahamız sıfır, bir tane var o da 6 değil 8 numara. Denedim deniyorum. Savunmanın üçlü veya dörtlü olmasıyla alakası yok. Bir sezon önceden böyle çıktığınız zaman, çok kısa sürede 14 Haziran’da açtığınız sezonda, bir ay içinde, 15 gün içinde hala seçim yapılmamıştı. Açıkçası ben ve başkanımız aynı fikirde. Kısa vadede kalite eklemek için bu finansal yükün altına girecek durumda değil Galatasaray. Zaman zaman okuyorum, şu oyuncular gelmiş ‘hayır’ demişim. Alioski 3 sene için 7.5 milyon artı bonus olursa o zaman olmaz. Normal sol bek de değil, bu sene oynadı, orta saha oyuncusu. Tabii ki kabul etmem. Maçtan sonra boşuna üç yıl demedim, Galatasaraylılar beni anlayacaktır, bu söz, 3 yıldan vazgeçtik demek değildir. Ben Galatasaraylılara 1 gün bile biz bir şeyden vazgeçeceğiz demedim. PSV karşısına çıkıyoruz, hiç de şikayet etmeden kendi elimizdeki kadronun en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bir maç içinde kimsenin başına gelmeyecek işler bizim başımıza geldi. Buna rağmen oyunu dengeledik. 3-1’e kadar rakibin pozisyonu yoktu. Ama biz de pozisyon bulmakta zorlandık. Esas söylemem gereken, görevde olduğumuz sürede iki defa üst üste şampiyon olduk. Bu arada Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı aldık. Unutmayalım ve hatırlatalım. Üçüncü sezonda üst üste 8 galibiyetle gelen bir Galatasaray varken pandemi denk geldi. O günden bugüne Galatasaray’da bir türlü istikrarı oturtamadık. Nedenini söyleyelim, bazı mevkilerde iki oyuncumuz varken onları kaybettik, üçüncüyü monte etmek zorunda kaldık. Bunlar istikrardan uzak işlerdir. Buna rağmen iki golle şampiyonluğu kaybettik. Geçen sene başladığı anda hepinizin ortak kararıyla zevk veren bir Galatasaray var idi. Dolayısıyla pandemi nedeniyle bir türlü istikrarı temin edemedik. Bundan sonraki kadro planlamamız için üç transfer yapıldı dediniz. Başkan, yönetim ve ben, ekibimle beraber kalan sürede kadro planlamamıza aynı mantaliteyle devam edeceğiz. Bu üç transfer bir tanesi Sacha Boey, sağ bek. Bir tanesi Alexandru Rumen orta saha oyuncumuz. Bugün de van Aanholt bugün geldi, o da sol bekimiz. Göreceksiniz ki tecrübeli oyuncular olacak ama esas ana tema 20-25 yaş arası yetenekli olan, ben ekibim ve scout grubumuzun ortaklaşa çok uzun zamandır seyrettiğimiz oyuncuları almaya devam edeceğiz. Burada genç oyuncularımızın alacağı rakamları da dikkatlice izlemenizi rica ederim” açıklamasını yaptı.

“10 oyuncu da alsak elenebilirdik”

Yapılan transferlerin PSV ile oynanan ilk maçta forma giymesi halinde durumun farklı olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Terim, “10 oyuncu da alsak elenebilirdik. Bu takımla da 5-1 olur muydu ama sonunda elenebilirdik. Manchester elenmese şu an hazırlık dönemindeydik. Olabilecek ne varsa bizim aleyhimize oldu. Galatasaraylıların bilmesini isterim ki 3 yılı işaret ederken ben bunu işaret ettim. Üç yıl bana müsaade edin demedim, hiçbir şeyden vazgeçmeyiz, genel anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek üzerine. Yarın kendi ismimi taşıyan statta olacağız. Ne kendi ismimi taşıyan statta ne de yıllarımı verdiğim Ali Sami Yen’de de hiç yenilmek istemem. Ümit ediyorum yarın takımımız iyi bir mücadele edecek ve tutkulu bir oyun oynayıp ‘Olsun elendik ama çıkıp harika bir mücadele örneği gösterdiler, modern futbol örneği verdiler’ denilmesi için oynayacak. Tabii ki hiçbir şeyi bırakacak halimiz yok, her şeyi deneyeceğiz. Rakibimizin aldığı sonuç, neredeyse bize çok az bir şans bırakıyor ama bunu da deneyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Gedson’un Türkiye’de başka takımda oynayacağını düşünmüyorum”

Gedson Fernandes transferiyle ilgili konuşan Fatih Terim, “Gedson, Galatasaray’da çok mutlu oldu, biz de onu seviyoruz ancak bu sene Gedson’u vermek istemediklerini söylediler. Buna rağmen ayın 1 Eylül’e kadar bazı şeylerin değişmesini bekliyoruz. Her an her şey olabilir ama son cümle buydu. Hatta Türkiye’den başka kulüplerin de talip olma durumu vardı ama onun Galatasaray’dan başka yerde oynayacağını açıkçası düşünmüyorum. Biz her şeye hazırlıklıyız, cezamız da bitti. Öyle 3-4 transferle kalmayacağımızı da söylemek isterim. Çünkü aşağı yukarı 20’ye yakın oyuncu boşalttık. Daha da olacak, ben çok net olarak tabii ki başarı istiyorum. Galatasaray ile her sene şampiyon olsam yetmez, hatta bunun da esprisini yaparız, her sene şampiyonluklar önemlidir ama en önemlisi bu senedir deriz. Tabii ki başarı çok önemli ama bizim anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek. Yol üzerindeki kilometre taşlarından ciddi bir miras bırakmak istiyorum. Ciddi bir jenerasyon bırakmak istiyorum” diye konuştu.

“Ghezzal’ı çok istedim, başkan da istedi”

Geçtiğimiz sezon Beşiktaş’ta kiralık olarak forma giyen Rachid Ghezzal’ı istemediği yönünde çıkan haberlerle ilgili de konuşan Fatih Terim, “Hayır tam tersi çok istedim, hatta başkan da istedi. Şahsi oyunculara girmek istemiyorum ama bu tip şeylerin spekülasyonu çok oluyor. Geçen sene her gittiğimiz deplasmanda yasak olmasına karşın olağanüstü seyirciyle karşılaştık. Hatta Beşiktaş maçı öncesinde ‘Bizim seyircimizi niye almıyoruz’ dedim, rica ettim, ne olursunuz dedim, ama ben istememişim dediler. Benden teyit ettirmeden bu tip dolaşan şeylere ne siz ne de Galatasaraylılar itibar etmesin. Sonunda böyle söylediğiniz zaman doğrusu meydana çıkıyor. Çünkü ben kamuoyu önünde konuşuyorum” dedi. Transferlerle ilgili konuşmayı sürdüren Terim, “İsimlere girersek sonu olmaz. Galatasaray’ın 1 Eylül’e kadar neler yapacağın göreceksiniz, nasıl bir anlayışla devam edeceğini göreceksiniz. Hangi teknik adam Ghezzal’ı istemez de istemedi diye bir şey çıkar. Söylemem gereken bazı şeyler var ama şu an söyleyemiyorum. Futbol dinamiktir, transfer de böyledir. Bugün istediğiniz bir oyuncuyu yarın istemezsiniz ama dün vazgeçtiğiniz oyuncuyu bir gün sonra alırsınız. Listenizde olmayan ama sizin için fırsat transfer haline gelmiş oyuncuyu da alabilirsiniz. Ben size ana hatlarını söylüyorum, kulübümüzün bazı tasarruflarını söylemem yanlış olur. Morutan, çok iyi bir futbolcu, çok da beğeniyorum. O nasıl bize haber yollamış, bizim az paramız olduğunu biliyor herhalde, ‘Zayıf oynuyorum ki az paraya beni alsınlar’ demiş. Makul bir paraya herhalde Galatasaray yok demez. Hakikaten zevk verecek oyunculardan bir tanesi. O zevki de daha önce abileri burada verdi. Hagi, Popescu, Ilie hala buradalar. Top ayağındayken herkesin mutlaka oynamasını isteyeceği bir oyuncu, gelişeceğini de düşünüyorum, ben de onu beğeniyorum” diyerek transferlerle ilgili düşüncelerini aktardı.

“Taraftarı çok özledik”

Galatasaray taraftarına mesaj gönderen Fatih Terim, “En az onlar kadar biz de onları çok özledik. Taraftarlı oynasaydık belki de şampiyonluğu kaçırmazdık. Biz taraftarlarımızla bütünleştiğimizde çok daha etkili, yenilmez oluyoruz. Bir de heyecanlıyız. Teknik heyetimle maç sonrası analiz yaparken ‘Acaba Eindhoven’daki seyirci, 1,5 sene sonra bu kadar sessiz oynayan bir grubu rahatsız mı etti’ diye düşündük. Bu iş taraftarla güzel, galibiyetler de taraftarla daha güzel kutlanıyor. Kötü sonuçlar da taraftarın desteğiyle daha rahat atlatılıyor. Biz de onları özledik, inşallah yarın kavuşacağız. Elbette başarılı olmak için uğraşıyoruz, başarılı olmak için çalışıyoruz. Ben burada bir mantalite, burada bir sistem ve burada benim aklımdakileri sahaya yansıtabilen bir takım ve bir jenerasyon bırakmak istiyorum. Giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum. Bana göre alınacak kupalar, kazanılacak şampiyonluklardan daha büyük olan budur. Eğer bunu başarabilirsem bana göre benim en büyük başarım bu olacak. 2000 yılında giderken böyle bir takım bırakmıştım, yine böyle bir takım bırakmayı kendime en büyük başarı olarak addediyorum. Onun için de bizim taraftarımıza ihtiyacımız var” dedi.

“Avrupa’ya yetişme imkanımız yok”

Avrupa’yla aradaki makasın açıldığını sözlerine ekleyen Terim, “Özellikle ekonomik olarak çok açıldı. Dolayısıyla idare ve teknik olarak da tesirlerini görüyoruz. Oyunun 75. saniyesine bakarsan bir sonuç ama geneline bakarsan sonuç değil, bu bir düşüncenin karşılığı olarak karşımıza çıkıyor. Şu gerçeği kabul edelim, ekonomik olarak yetişme imkanımız yok. Sizin 2’ye alamadığınızı 20’ye alıyorlar. Bu oyuncuyu onlar buluyorlar da biz niye bulmuyoruz diyoruz ama biz de buluyoruz. Ancak 15-16 yaşındaki bir oyuncuya 20 milyon Euro verebilir miyiz, veremeyiz. 8 yaşındaki oyuncuya 4 milyon Euro versek kıyamet kopar. Bugünlere geldiğimiz zaman üste çıkabiliriz. Onlar da biz de buluyoruz. Belki tarihte ilk defa altyapımıza bütçe koyacağız. Tarihte yok. Herkesin bütçesi yok. 8-10 milyon vermek hiçbir şey onlar için, sonuçta 100-150 kazanma ihtimalleri var. Bunların yarısından çoğunu da kaybediyorlar” diyerek devam etti.

Terim ilk 11’i açıkladı

3 sene sonrası için kendisinin de planları olduğunu ifade eden Terim, “Galatasaray planım var. Yönetimimizin de süresi üç sene, benim de üç sene. Giderken, yapacağım en büyük iyiliğin bu olduğunu söylüyorum. Yoksa bir şey için değil. Galatasaray’da gitsek nereye gideceğiz. Galatasaray bizim, Galatasaray bizim evimiz, yuvamız. Ayrılsak da kalbimiz onlarla. Gerçek kontrat bu. İleriki yıllara bakacağız” diyerek sözlerini tamamladı. Terim son olarak yarın oynanacak olan karşılaşmada sahaya süreceği 11’i açıklarken, Emre Akbaba’nın Covid-19 nedeniyle hastanede olduğunu ve hastalığı kötü geçirdiğini ifade etti.

Galatasaray’ın PSV Eindhoven karşısında yarın sahaya çıkacağı 11 şu şekilde:

“Muslera-Yedlin, Luyindama, Marcao, Ömer - Emre Kılınç, Aytaç, Sekidika, Kerem - Muhammed, Barış"

Bozhan Memiş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum-Bayburt-Gümüşhane Tabip Odası Dr. Furkan Soner Taş’a emanet Geçtiğimiz hafta sonu yapılan genel kurul ve seçim sonrası Erzurum-Bayburt-Gümüşhane Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanlığına Dr. Furkan Soner Taş seçildi. Seçim sonuçları hem şehirde hem de tıp camiasında olumlu karşılandı. Dr. Taş seçim sonrası yaptığı açıklamada: “Odamızın seçimleri sükûnet içinde ve demokrasinin gereklilikleri doğrultusunda gerçekleştirildi. Yönetim kurulumuz adına önceki dönem yönetim kurulu başkanımız Doç. Dr. M. Çağatay Engin’e ve değerli yönetimine şükranlarımızı sunuyorum. Allah birliğimizi daim etsin. Bu bir bayrak yarışıdır. Amacımız bayrağı daha ilerilere taşımaktır ve bütün çabamız bu yönde olacaktır. Erzurum-Bayburt-Gümüşhane Tabip Odası olarak devletimizin emrinde milletimizin hizmetinde olacağımızı, bu düsturun dışında faaliyet gösteren birtakım çevrelere tolerans göstermeksizin tavrımızı açıkça göstereceğimizi ifade etmek isterim. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Beni Türk Hekimlerine emanet ediniz.” sözündeki güven esasına layık faaliyetler icra etme yolunda yoğun gayret sarf edeceğiz.” dedi. Yapılan seçimlerin sonucunda Yönetim Kuruluna; Furkan Soner Taş, Celal Yazıcı, Ayşe Nur Daş, Ender Bastem, Andaç Karadeniz, Gökhan Tekin, Orhun Dönmez, Denetleme Kuruluna; Fatih Aras, Ömer Kuran, Oğuzhan Aygün, Onur Kuruluna; Ahmet Nezih Kök, İdeal Bera Yılmaz Kartal, Konca Altunkaynak, Zeynep Çakır, Zahide Koşan ve Üst Kurul Delegeline; M. Çağatay Engin, M. Cenk Turgut, Halil İbrahim Taşci, Gökhan Aras, Serdar Gözüm, Fatih Kacıroğlu, Burhan Gündoğdu seçildi.
Denizli Birçok hastalıktan ameliyat olmadan kurtulmak mümkün DENİZLİ (İHA) – Hastalıkların teşhis ve tedavisinde tercih edilen girişimsel radyoloji konusunda bilgiler veren Özel Denizli Tekden Hastanesi Tanısal ve Girişimsel Radyoloji uzmanı Prof. Dr. Nevzat Karabulut, “Cerrahi müdahaleye göre ciltte iz bırakmaz ve iyileşme süreci çok daha kısadır. Ayrıca, bu işlemler genellikle hastanede yatış gerektirmez ve hastalar normal günlük aktivitelerine daha hızlı dönerler” dedi. Özel Denizli Tekden Hastanesi Tanısal ve Girişimsel Radyoloji uzmanı Prof. Dr. Nevzat Karabulut, girişimsel radyoloji alanında bilgiler verdi. Girişimsel radyolojinin görüntüleme tekniklerini kullanarak vücut içindeki hastalıkları teşhis ve tedavi etme süreci olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karabulut, bu tedavilerin görüntüleme yöntemleri rehberliğinde iğne deliğinden yapılarak birçok hastayı ameliyattan kurtaran minimal invazif işlem olduğunu söyledi. Girişimsel radyolojinin iki ana gruba ayrıldığını vurgulayan Prof. Dr. Karabulut, “Girişimsel radyoloji uzmanları, özellikle damarlar, böbrekler, karaciğer, akciğerler ve diğer iç organlarda bulunan hastalıkların kesin tanısını koymak ve tedavi etmek için radyolojik görüntüleme tekniklerini kullanırlar. Vasküler girişimsel radyolojide tıkalı damarları açma, kanayan organların ve tümörlü doku damarları ile anevrizama denilen damar baloncuklarını tıkama gibi işlemler yapılır. Nonvasküler girişimsel radyolojide ise görüntüleme yöntemleri rehberliğinde perkütan biyopsi, kist ve apse tedavileri, çikolata kisti tedavisi, safra veya idrar kanalındaki darlıkların açılması, tümörlü dokuyu yakma işlemleri ile vücut boşluklarında biriken sıvıların kateter yerleştirilerek boşaltılması gibi işlemler yapılır” şeklinde konuştu. Girişimsel radyolojinin diğer yöntemlere göre avantajlarını anlatan Prof. Dr. Karabulut, “Girişimsel radyoloji prosedürleri genellikle lokal anestezi altında ve iğne deliğinden geçerek yapıldığından hastalar için daha az rahatsızlık vericidir. Ciltte iz bırakmaz ve iyileşme süreci çok daha kısadır. Ayrıca, bu işlemler genellikle hastanede yatış gerektirmez ve hastalar normal günlük aktivitelerine daha hızlı dönerler” ifadelerini kullandı.
Manisa Özel durumu ve yeteneği olan çocuklar hazırlanan projelerle tespit edilecek Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ilçede görev yapan okul müdürlerinin katıldığı toplantı ile Alaşehir Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından birinci sınıfa başlayacak öğrenciler için hazırlanan ’Okula Ne Kadar Hazırım’, ’Sanat Terapi ile Farkındalık’, ’Özel Öğrenme Güçlüğü’, ’Öğretmen Atölyesi’ ve ’Öğretmen Akademisi Yetenekler Atölyesi’ isimli projelerin tanıtımı yapıldı. Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş’in başkanlığında Rehberlik Araştırma Merkezi Toplantı Salonu’nda yapılan toplantıya ilçede görev yapan okul müdürleri katıldı. Alaşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen Türkiye’de ilk olma değerine sahip beş projenin tanıtımı yapıldı. Toplantıda, Alaşehir Rehberlik Araştırma Merkezi Rehberlik Hizmetleri Bölüm Başkanı Olcay Eren Bayoğlu, Psikolojik Danışman Fatma Batık Şimşek ve Psikolojik Danışman Tuğçe Bozkurt Güzel tarafından yazılan ve gerçekleştirilen projelerin sunumu yapıldı. Proje çalışmasında, gelecek yıl birinci sınıfa başlama ihtimali olan okul öncesi düzeyde eğitim gören çocukların, okula başlama olgunluğu, çocukların anlama anlatım dil gelişimi, kavram becerisi, küçük kas gelişimi, matematiksel gelişimi, ritim duygusu, örüntü oluşturma resim yorumlama becerisini gözlemlemeyi sağlayacak olan bu projeyle çocukların anneleri, babaları ve birinci sınıf öğretmenleri tarafından daha yakından tanınmaları ve çocukların eğitim hayatında onlara daha çok faydalı olacak çalışmalar içinde bulunmalarını sağlanacak. Proje kapsamında Alaşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün belirlediği ve Alaşehir Kaymakamlığı tarafından proje oluru alınan, okullarda görev yapan 13 psikolojik danışman görevlendirildi. Alaşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezinin oluşturmuş olduğu projelerle, okullarda görev yapan tüm öğretmenlere özel öğrenme güçlüğü hakkında bilgilendirme atölyesi projesi, zeka düzeyi normal ve normal üstü düzeyde olan ancak fark edilmeleri çok zor olduğu için eğitim ortamında kaybolan özel öğrenme güçlüğü olan çocukların toplum içinde yaşadıkları baskıyı azaltmak, kendilerini ifade etme ortamlarını artırmayı hedefleyen çalışma ile topluma yüzlerce çocuk kazandırılacak. Alaşehir Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Güneş yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Birinci sınıfa başlayacak çocuklarımız için onların okula ne kadar hazır olduğuna, hangi yönleri güçlü ve hangi yönleri biraz daha desteklenmeye ihtiyaç duyacağına yönelik birinci sınıf başlangıç sürecini desteklemek amacıyla bir proje başlatıyoruz. Proje ile çocuklara okula başlama olgunluğu belirleme formu uygulanacak ve çocuğun gelişim düzeyi hakkında anne baba bilgilendirilecektir. Alaşehir Rehberlik ve Araştırma Merkezi rehberlik hizmetleri bölümünün yapmış olduğu projenin temellerinin atıldığı çalışmalarda her türlü desteği veriyoruz. Eğitim – öğretim seviyesine gelmiş olan bir çocuğumuzu dahi görmezden gelemeyiz. Bizim hayatına dokunacağımız bir çocuk gelecekte yüzlerce insanın hayatına dokunabilecek birer bireydir. Bu amaçla farkındalığımızı artırarak bu çocukların hislerini haykırarak ifade etmelerini sağlayacak olan Alaşehir Rehberlik Araştırma Merkezi ve bu sorumluluğu sırtlayan tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz.”