SPOR - 29 Ağustos 2013 Perşembe 15:52

Fatih Terim, UEFA 2.Fitness semineri'ne katıldı

A
A
A
Fatih Terim, UEFA 2.Fitness semineri'ne katıldı

Fatih Terim, ‘Fitness ve sağlık ekibinin üst seviye takımlarda teknik direktör ile çalışma ve iletişim esasları’ başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.

UEFA ile Türkiye Futbol Federasyonu'nun ortaklaşa düzenlediği, ‘UEFA 2. Fitness Semineri’ne katılan A Milli Takım ve Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, UEFA Eğitim Teknik Sorumlusu Frank Ludolph ile birlikte ‘Fitness ve sağlık ekibinin üst seviye takımlarda teknik direktör ile çalışma ve iletişim esasları’ başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, oyuncusundan, teknik adamına, idari kadrodan sağlık ve fitness ekibine kadar tüm aktörlerin birbiriyle uyum içerisinde ve birbirini tamamlayıcı şekilde çalışmasının hem başarıyı hem de motivasyonu sağladığına inandığını vurgulayarak, “Maç öncesi, sırası ve sonrası olarak süreci tanımlarsak üç aşama içinde sağlık ve fitness ekibi, oyuncular ve benim aramda önemli bir köprü görevi görüyor. Antrenman programlarının uygulanması, oyuncuların maçlara en az sağlık riski taşıyarak ve en iyi performansla hazırlanması, saha içinde hızlı ve doğru müdahale, maç sonrası soğuma aşamalarında çok kritik rollere sahipler” dedi.

“ZOR ANTRENMANLARI KEYİFLİ HALE GETİRMEK GEREKİYOR”

Doğru programın oluşturulmasının sadece güne ilişkin değil, tüm sezonun planlamasının yapılabilmesinde; iç iletişimin aynı dili konuşmanın rolü ve önemine değinen Fatih Terim, “Örneğin yüklenme ve dinlenme oranlarının iyi olduğu doğru bir antrenman programı çok önemli. Bunun yanı sıra antrenmanı her zaman oyuncu için de keyifli hale getirmek gerek. Mümkünse çalışmalarda topu kullanarak, fiziksel yüklenmeleri topla birlikte yapılan çalışmalar içine katarak, bu zor antrenmanları keyifli hale getirmek gerekiyor” diye konuştu.

“İŞİ UZMANLARINA BIRAKMAK EN DOĞRU YOL”

A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, işi uzmanlarına bırakmanın en doğru yol olduğuna dikkat çekerek, “İşimin her kademesinde, işinde uzmanlaşmış profesyoneller ile çalışıyorum. Sezon için yapılan tüm antrenman ve maç programlamaları benim ve ekibimin kontrolünde yapılıyor. Antrenman ve maç esnasında yaptığım gözlemler ve aldığım geri bildirimler, yapılan test sonuçları bize yaptığımız çalışmaların ne derece faydalı olduğunu gösteren etkenler. Tüm bu veriler kontrol altına alınarak çalışmalar hakkında değerlendirme yapmamıza imkan sağlıyor” ifadelerini kullandı.

“PROFESYONEL FUTBOLCU HER ZAMAN HAZIR OLMALI”

A Milli Takım’ın ve Galatasaray’ın teknik direktörü Fatih Terim, profesyonel bir futbolcunun beslenmesi, uykusu, psikolojisi, fiziği ile her zaman hazır olması gerektiğini vurgulayarak, “Oynayan, yedek oturan hiç fark etmez. O nedenle kulüplerde takım oyunu ve performansı konuşmalı ve bireysel faktörleri takım performansı haline getirmeye çalışmalıyız. Milli takım düzeyinde ise daha çok taktik çalışma olduğu için, fitness konularında öncelik rejenerasyon ve toparlanma çalışmalarına veriliyor. Endüstriyel futbolun gerekliliklerinden biri de bilimsel yöntemler. Bilim ilerledikçe siz de ilerliyorsunuz. Bu alandaki uzmanlarımızın görevi de dünyadaki tüm teknolojik ve bilimsel yöntemler ile gelişmeleri takip etmek, takıma uygun hale getirmek, uygulama planlarını oluşturmak ve teknik ekibe sunmak. Elbette en önemlisi bunların sahaya aktarılması sırasında bana destek vermek” şeklinde konuştu.

“YABANCI DİLİ ANLAŞABİLECEK DÜZEYDE BİLMEK ARTIK OLMAZSA OLMAZ”

Terim, açıklamasında son olarak bu alanda çalışmayı düşünenlere bir öneride bulunarak, “Öncelikle fiziksel sağlık ve teknik kadar hayata hazırlık için eğitimlerini almalılar. Özellikle spor bilimleri üzerinde eğitim alan öğrenciler hedeflerini bu saydığım birimler üzerine yoğunlaştırırlarsa hedeflerine daha kolay ulaşabilirler. Yeni yöntem ve teknolojileri takip etmek, gelişime ve değişime ayak uydurabilmek çok önemli. Yabancı dili anlaşabilecek düzeyde bilmek artık olmazsa olmaz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kanser hücrelerinin oluşumunu önleyen kokulu üzümün üretimi arttırılacak Karadeniz’de yetiştirilen ve barındırdığı bol resveratrol sayesinde kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelleyen kokulu kara üzümün ekiminin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Karadeniz Bölgesi’ndeki nemli alanlarda yetişen, kokulu kara üzüm, bünyesinde bol miktarda bulunan resveratrol maddesi antioksidan, antimutagen ve antikanserojen aktivitesi göstererek insan vücudunda kanser dokularının oluşumunu, gelişimini ve artmasını engelliyor. Kastamonu’nun sahil kesimindeki ilçelerinde bol miktarda yetiştirilen kokulu kara üzümün ekim alanının genişletilmesi amaçlanıyor. Orman ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan TÜBİTAK projesiyle kokulu kara üzümün kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar için ek gelir kapısı oluşturulması hedefleniyor. Proje kapsamında kokulu kara üzümden elde edilen pekmez, sirke, tatlıların zenginleştirilerek Kastamonu mutfağına kazandırılması hedefleniyor. Kanser hastaları yoğun ilgi gösteriyor Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde kokulu kara üzüm yetiştiren emekli akademisyen Hüsnü Şinoforoğlu, yerel halk tarafından üzümün öneminin bilinmediğini ifade etti. Kendisinin kokulu kara üzümden yaptığı kokulu kara üzümden yaptığı ürünlere kanser hastalarından yoğun ilgi gösterildiğini belirten Şinoforoğlu, kendisinin de cilt kanserine yakalandığını ve üzüm sayesinde 3,5 yıldır ilaç kullanmadan ayakta kaldığını dile getirdi. "Bahçemde özellikle kokulu üzüm yetiştiriyorum" Kokulu kara üzümün sporculardan da yoğun ilgi gördüğünü dile getiren Şinoforoğlu, "Bu aynı zamanda sporcular için bulunmayan bir velinimettir. Glikoz ve früktoz direk kana karıştığı için maçtan yarım saat önce içildiğinde sporcu maç boyunca oynamak istiyor. Sporcu kendisini çok dirençli hissediyor. Başka bir özelliği daha var. Sıcak içildiğinde bağırsak florasını düzenliyor. Eğer ishal ise soğuk içildiğinde sindirimi normale çeviriyor. Biz de elimizden geldiğince yetiştirmeye çalışıyoruz. Çevremize yaymaya çalışıyoruz. Yaprağı da çok güzel, yaprağından sarma yapılıyor. Çünkü yaprağı ekşimsi gibi limon istemiyor. Bu yüzden sarması lezzetli oluyor" dedi. "Kokulu üzümü proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz" Kastamonu’da kokulu üzümün üretiminin ve katma değerli ürüne dönüştürülmesinin yaygınlaştırılabileceğini kaydeden Şinoforoğlu, "Karadeniz’in olmazsa olmazı karalahana, mıhlama ve bir de pepeçuradır. Bu yüzden bunu Kastamonu’da geliştirebiliriz. Kastamonu Üniversitesi’nden Hikmet Haberal hocamız bu konuda çok duyarlı. Eğer bunu proje haline getirirsek Kastamonu’ya yayabiliriz. Bu ürün 750 rakımda daha çok yetişiyor. Sahilde daha rahat yetiştiriliyor, bu üzüm nem ve rutubet istiyor. İl merkezi bin rakımın üzerinde olduğundan dolayı 20 kiloda 1 kilo pekmez oluyor ama 750 rakımın altında 5-6 kiloda 1 kilo pekmez elde edilebiliyor" diye konuştu. "Hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" "Hangi kanser türü olursa olsun fark etmiyor" ifadelerine yer veren Şinoforoğlu, "4’üncü evrede olsa hiç fark etmiyor. Tüm kanserler hücrelerini yok etmeye çalışıyor. Resveratrol maddesi kanserin düşmanıdır. Bu yüzden doğal bir ilaçtır. Ben de çok ciddi bir operasyon geçirdim ama ben de kokulu üzümden sürekli tüketiyorum. Benim hastalığım cilt kanseriydi ve yayılan kanser türüydü. Hiçbir kemoterapi ve ilaç tedavisi almadan Allah’ıma şükürler olsun 3,5 senedir yaşıyorum. Doktorlar benim kafatasını alacağını söylemişlerdi ama hiç yayılmadığı için az bir kısmını aldılar. Ben kanseri iyileştirdiğine dair bir iddiada bulunmuyorum ama ben bundan fayda buldum, hiçbir ilaç tedavisi görmeden iyileştim" şeklinde konuştu. "TÜBİTAK projesi ya da üniversitemize ihtisas projesi olarak sunacağız" Kokulu kara üzümün yaygınlaşması için çalışma yürüten Kastamonu Üniversitesi Araç Rafet Vergili Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal ise, "Gastronomi ürünü olarak ürün geliştirme konusunda öğrencilerimizle TÜBİTAK 2209 projeleri yapmak istedik. Araştırmalarımız sırasında aklıma kokulu üzüm geldi. Kokulu üzüm, bizim olmazsa olmazlarımızdan. Bilimsel bir çalışma yaptığımız için öncelikle literatür taraması yaptık. Literatürde Kafkaslardan Batum’a, Rize’ye ve ardından Batı Karadeniz bölgesine kadar, Kastamonu’nun sahil ilçeleri Cide, İnebolu, Bozkurt, Çatalzeytin’de bu üzümden gördük. Öğrencilerimizle birlikte bu çalışmaları yapmaya başladık. Şu anda biz, bu üzümden hocamın desteği sayesinde 5 çeşit gastronomi ürünü ortaya çıkardık. Daha sonra TÜBİTAK projesi olarak hazırladık. Ben aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi’nde flora ve fauna dersini veriyorum. Tıbbi aromatik bitkilerden birisi de kokulu üzümdür. Amerika’da ’isabella’ diye biliniyor. Bizim ülkemizde böyle bir değer var. Biz bu değeri hem ekonomiye, kırsal kalkınmaya, bölgesel kalkınmaya yönelik çalışma yaparak ürün geliştiriyoruz. Restoranlara, kafelere, mutfağımıza bu üzümü kazandıracağız. Kokulu üzümden sirke yapılıyor, pepeçura yapılıyor, kabak ile beraber tatlı yapılıyor, reçeli yapılıyor. Bunun şırası çıkarılıyor. Bizler de hocamla birlikte dalından üzümleri toplayarak bizzat yerinde kaç aşamadan geçtiğini öğrencilerimizle birlikte inceledik. Öğrenci kardeşlerimizle, hocam ile mülakata geçecekler. Soru cevap şeklinde hem video hem mülakat hem yazılı olarak bilgileri alacağız. İnşallah gastronomi alanında TÜBİTAK projesi olarak ürün geliştirmesi sağlanabilir ya da ihtisas projesi de olabilir" dedi.
Zonguldak Zonguldak’taki çifte cinayetin zanlısı adliyeye sevk edildi Zonguldak’ta boşanma aşamasındaki eşini ve kayınvalidesini sokak ortasında tüfekle vurarak öldüren Yusuf Ü., jandarmadaki işlemlerinin ardından geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Olay, dün Kilimli ilçesine bağlı Şirinköy’de meydana gelmişti. Edinilen bilgilere göre, emekli maden işçisi Yusuf Ü., hasta ziyaretinden dönen boşanma aşamasındaki eşi Tülay Ündeş (45) ve kayınvalidesi Zaide Alkaç (64) ile evlerine giderken karşılaştı. Aracından aldığı av tüfeğini anne ve kıza doğrultan Yusuf Ü., iddiaya göre "Şimdi konuş" diye bağırarak tetiğe bastı. Kaçmaya çalışan anne ve kızı, vücutlarına isabet eden kurşunlarla olay yerinde hayatını kaybetti. Geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi Olayın ardından aracıyla kaçan ancak jandarma ekiplerinin ısrarlı takibi ve yol kapatma uygulamaları sonucu kıskıvrak yakalanan Yusuf Ü.’nün jandarmadaki sorgusu tamamlandı. Geceyi nezarethanede geçiren katil zanlısı, sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçirildi. Zanlı, jandarma ekiplerinin aldığı güvenlik önlemleri altında Zonguldak Adliyesi’ne getirildi. Zanlı bir gazetecinin "Neden öldürdünüz? Günah değil mi?" sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Tedbir kararı 6 ay önce bitmiş Öte yandan, Yusuf Ü. hakkında eşine yönelik şiddet eğilimi nedeniyle daha önce "uzaklaştırma tedbiri" uygulandığı, ancak bu kararın geçtiğimiz Haziran ayında sona erdiği öğrenildi. Hayatını kaybeden 3 çocuk annesi Tülay Ündeş ve annesi Zaide Alkaç’ın cenazelerinin ise otopsi işlemlerinin ardından ailelerine teslim edileceği bildirildi.