SPOR - 22 Kasım 2017 Çarşamba 16:21

Fikret Orman: 'Üst turda Real Madrid’in gelmesini istemem'

A
A
A
Fikret Orman: 'Üst turda Real Madrid’in gelmesini istemem'

Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Porto forması giyen Brahimi’yi zamanında çok istediklerini belirterek, Şampiyonlar Ligi'nde bir sonraki turda Real Madrid’in gelmesini istemediğini söyledi.

Şampiyonlar Ligi’nde gruptan lider olarak çıkmayı garantileyen Beşiktaş’ta Başkan Fikret Orman, açıklamalarda bulundu. Bir televizyon kanalına röportaj veren Orman, Teknik Direktör Şenol Güneş’i rahmetli babasına benzetti. Şenol Güneş’in her zaman daha fazlasını istediğini söyleyen Orman, “Hoca, babam gibi, hiç memnun olmaz. Rahmetli babam da öyleydi. Bazen hocama da söylüyorum, biz acaba kardeş miyiz diye. Çünkü babama çok benziyor. Hocamız 25 yaşındaki bir genç gibi çalışma azmine sahip” dedi. Takımın kadrosunun çok iyi olduğunu söyleyen Orman, “Bundan sonraki dönemde takviyeye ihtiyaç bir durum yok. Sakatlıkları olan Gökhan Töre ve Atınç da bu takıma dönecek. Şu anda iyi durumda olduğumuzu düşünüyorum. Kalecilerimiz de çok iyi. Tolga çok iyi bir kaleci. Oynaması lazım. Tabii bunun kararını hocamız verecek” açıklamasını yaptı.

“Real Madrid’i istemem”

Bir sonraki turda İspanyol devi Real Madrid’in Beşiktaş’ın muhtemel rakiplerinden birisi olduğu hatırlatılan Fikret Orman, “Bir üst turda Real Madrid’in gelmesini istemem. Real Madrid gelecekse bir sonraki turda gelsin” diye konuştu. Porto’nun kadrosunu çok beğendiğini sözlerine ekleyen Orman, “Porto’nun kadrosunu çok beğeniyorum. Daha önce Brahimi’yi çok istemiştim ama olmadı. Aboubakar’ı kadromuza katmak istiyorduk. Porto 50 milyon Euro serbest kalma bedeli koymuş. Tabii hayaller ve hayatlar var. Ben de Cenk’in serbest kalma bedelini 150 milyon Euro olarak belirledim! Tabii bu işin şakası” diye konuştu.

"Şampiyon olacağımıza inanıyorum”

Ligdeki takımların Beşiktaş’ı oynatmamak için sahaya çıktığını sözlerine ekleyen Orman, “Ama bu sene lige baktığımızda gerçekten takımların çok kaliteli olduğunu görüyoruz. Başakşehir çok iyi, Bursaspor geliyor, Sivasspor geliyor. Gerçekten çok iyi takımlara sahibiz. Bu sene şampiyon olacağımıza çok inanıyorum, çok da istiyorum. Ben de istiyorum, yönetim kurulu da istiyor. Yönetim kurulunda 2 şampiyonluk posteri var, 3. Posteri de oraya takmak istiyoruz. Beşiktaş bunu kazanabilecek kapasitede. Porto karşısında ikinci yarıda oynadığımız futbol inanılmazdı” dedi.

“Beşiktaş’ta oynamak kolay değil”

Takıma katılan isimlerden Babel’le ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Orman, “Babel çok uyum sağladı takıma. Takıma katıldığı gün sanki 100 senedir buradaymış gibi oynadı. Çok karakterli bir çocuk. Onunla çalışmaktan mutluyum. Bunun dışında ben futbolcularla çok fazla konuşmam. Hoca yapar bunu. Ben sadece transferde ona forma giyme ihtimalini veririm, kalanı ona bağlıdır. Lens çok kaliteli bir oyuncu. Transfer etmeden önce Oğuzhan’ı aradım telefonla. Transferin sonuna geliyoruz ne düşünüyorsun dedim. Çok iyi kaliteli bir çocuktur, ailemizin bir parçası olacaktır dedi. O da çok büyük katkı sağlayacaktır. 3 sene önceki Oğuzhan’a bakın, Tolgay’a bakın, nasıl oynuyorlar şu anda. Beşiktaş’ta oynamak kolay değildir. Gel yarın formayı al oyna gibi bir durum olmaz” açıklamasını yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri ERÜ’de ‘9. Uluslararası Erciyes Tıp Tıbbi Genetik Kongresi’ başladı Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Erciyes Tıp Tıbbi Genetik Kongresi Sabancı Kültür Sitesi’nde başladı. 30 üniversiteden 150’nin üzerinde katılımcıyla gerçekleştirilen ve 3 gün sürecek kongre kapsamında yaklaşık 35 konferans gerçekleşecek. Bu konferanslara 6 ayrı ülkeden konuşmacılar katılacak. Kongrenin çıktıları da bir dergide yayınlanacak. Kongrenin açılışında konuşan Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, tıp fakülteleri arasında ilk 10’da yer alan, akredite bir tıp fakültesi olan Erciyes Tıp’ın her zaman bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapmaktan onur ve gurur duyduğunu ifade etti. Her genin bir hikâye anlattığına işaret eden Prof. Dr. Cemal Alper Kemaloğlu, “Bu hikâye insanlığın hikâyesi ve sizler bu hikâyeleri öğrenip yeniden insanlığa armağan eden bilim insanlarısınız. Gen tedavilerinin ve genetik mühendisliğin geleceğin tıbbı olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanın biyolojik sırları genetik malzemesinde saklı ve bu sırlar çözüldükçe hem dejeneratif tıp alanında hem de hastalıkların kök nedenleri hususunda çok ciddi ilerlemeler kaydedeceğimiz açık. Eğer tıpta bir Kopernik Devrimi olacaksa bu kesinlikle genetik alanında olacaktır. Ben buna böyle inanıyorum ve işinize büyük bir saygı duyduğumu belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi aynı zamanda Kongre Başkanı Prof. Dr. Munis Dündar da mensubu olduğu kurumda hem ulusal hem uluslararası anlamda önem taşıyan bir kongrenin açılışını gerçekleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bazı bilimsel aktivasyonları yeterli performansta uluslararası düzeyde ortaya koyamamaktan yakınan Prof. Dr. Munis Dündar, Türk Genom Projesi’nin uluslararası düzeyde mecrasını bulamamasının önemli bir nokta olduğuna dikkati çekti. Türkiye’de önemli genetik merkezleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Munis Dündar, dernek temsilcilerine seslenerek, “Genom projesinde önemli bir rolünüzün olması lazım. Cemiyet ilişkileri kurarak bu ulusa bu hizmeti sunmamız lazım. Birinci vazifemiz bence bu ve çok önemli. Şu anda biz dünyada hem genetiğin hem de biyoteknolojinin altın çağını yaşıyoruz. Bizim bu altın çağını hissetmemiz ve rekabet etmemiz lazım. Çok genç yetişmiş genetikçilerimiz, uluslararası düzeyde hocalarımız var. Bunların bence gerçek mecrasını bulmasında önemli bir ulusal politika oluşturulması lazım” dedi. Genetik camiası olarak çok hızlı büyüdüklerini belirten Tıbbi Genetik Derneği Başkanı Doç. Dr. Taha Bahsi, yarısı kamuda yarısı özel sektörde olmak üzere şu anda 118 adet Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezi bulunduğunun altını çizerek, hem Türkiye’de hem de yurt dışında önemli hizmetler vermeye çalışan bir bölüm haline geldiklerini söyledi, “Genetiği geliştirmek için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu. Açılış konuşmalarının ardından kongre, Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik ve Onkolojik Hastalıklarda Okuryazarlık başlıklı birinci oturumla devam etti. İlk oturumun birinci konuşmacısı olan İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Yılmaz Güleç “Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik / Onkolojik Hastalıklarda Kime Ne Zaman Hangi Testler Yapılmalı?”, Samsun Üniversitesi Tıbbi Genetik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Özlem Sezer “Çocukluk Çağı Nadir Hematolojik/Onkolojik Hastalıklarda Genetik Sonuçların Klinisyen Tarafından Doğru Okunması” ve son olarak Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Tunç Fışgın ise “Pediatrik Hematolog / Onkolog Genetikçiden Ne Bekler?” başlıklı sunum yaptı.
Ankara Gölbaşı’nda ata tohumları toprakla buluştu Gölbaşı Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nce üretilen yerli ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’nın da katıldığı programda toprakla buluştu. Gölbaşı Belediyesi, yerli ve milli ata tohumlarına sahip çıkıyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından üretilen ata tohumları, Belediye Başkanı Yakup Odabaşı ve Şehit Hakan Can TOKİ Anaokulu öğrencilerinin katıldığı ‘Ata Tohum Serpme Programı’nda toprakla buluştu. Yerli tohum geleneğini yeniden canlandırmak amacıyla Gölbaşı Belediyesi serasında üretilen tohumların ekimi sırasında Odabaşı, çocuklarla tek tek ilgilendi. Programda domates, biber, salatalık tohumlarının ekimi gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Odabaşı yaptığı konuşmada, “Belediye olarak teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, geçmişimizi de unutmuyoruz. Bu tohumlar bize atalarımızın emaneti. GDO’suyla oynanmamış, yerli ve milli tohumlar. Bu tohumları müdürlüğümüzün serasında fide haline getirip vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlıklı ürünler tüketmesini sağlıyoruz. Biz kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bu tohumları gelecek nesillere aktarmak için de koruma altına aldık. Bugün çocuklarımızın tohumları toprakla buluşturduğu anlarda yaşadıkları heyecana tanık olduk. İnşallah geleceğin ziraat mühendisleri, bakanları bu çocuklarımızın arasından çıkacak. Onların da bu ata tohumlarına sahip çıkacağına inancımız tam" dedi. Odabaşı, etkinliğe katılan çocuklara hediyeler de verdi. Program hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Sivas Doktorlar bildiri yayınladı: “Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyoruz" Suşehri Devlet Hastanesi çalışanları, İsrail’in Gazze halkına yaptığı katliamlara dikkat çekmek amacıyla hastane önünde toplanıp bildiri okuyarak, açılan dövizlerle Gazze halkına destek verdiler. Suşehri Devlet Hastanesi binası önünde gerçekleştirilen eyleme Suşehri Devlet Hastanesi hekimleri ve çalışanlar katıldı. Suşehri Devlet Hastanesi Diş Hekimlerinden Merve Matur’un Gazze zulmüyle ilgili okuduğu bildiride, “ İsrail’in 2023 Ekim ayında Gazze Şeridi’ne yönelik önce hava saldırıları, ardından kara harekatı şeklinde işgal girişimi 5 ayı aşkın süredir şiddeti tırmanarak sürüyor. Bu süreçte çok sayıda çocuk, kadın, yaşlı ve sivil hayatını kaybetti. Ayrıca halkın önemli bir kısmı göç etmeye zorlandı. İsrail savaş hukukunu tamamen ayaklar altına alarak dokunulmazlığı olan hastaneler, sağlık kuruluşları, ibadethaneler gibi özel mekanlara da saldırılarda bulundu. Dünya halklarının ve onurlu insanların aylardır seslendirdiği üzere bizde Gazze’de yaşanan işgali ve soykırımı reddediyor, her zaman Gazze halkının yanında olduğumuzu beyan ediyoruz’’ dedi. “İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor” İşgalci İsrail’in insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza attığını söyleyen Uzman Doktor ve Psikiyatri Uzmanı Mücahit Gökduman, “Burada İsrail’in yatığı insanlık dramına ve soykırıma dikkat çekmek için toplandık. Filistin toprakları, yağmalanıyor, işgal ediliyor, insanlar acımasızca öldürülüyor. İşgalci İsrail insanlık tarihinde hiç görülmemiş suçlara imza atıyor. Gazze’de çalışan sağlık çalışanlarının hepsi bu durumdan etkilenmiş durumda. Gazze’de gözyaşı var, kan var, zulüm var fakat sabır da var, direniş de ve tevekkül de var’’ dedi. Yapılan açıklamaların ardından sağlık çalışanları görev yerlerine dağıldı.