SPOR - 23 Şubat 2019 Cumartesi 13:47

Fikret Orman: 'Yılgınlığım yok kırgınlığım var'

A
A
A
Fikret Orman: 'Yılgınlığım yok kırgınlığım var'

Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman, mayıs ayında yapılacak kongre için, “Aday olmak isteyen herkese hayırlı olsun. Beşiktaş’ta başkan adaylığı güzel bir şey. Ama şov yapma yeri değil. Beşiktaş’a hizmet yeridir” dedi. Başkan Orman hakkında yapılan yorumlara ise “Benim namusum, sizlere emanet. Benim bir yılgınlığım yok ama kırgınlığım var” yanıtını verdi.

Beşiktaş kulübünün 2019 yılı 1. Olağan Divan Kurulu toplantısında konuşan Başkan Fikret Orman, 2012 yılında devraldıkları siyah-beyazlı kulüpte, yedinci senelerini önümüzdeki ay dolduracaklarını ve yönetimi 431 milyon TL ve 242 Milyon Dolar borçla devraldıklarını açıkladı. Yaptıkları harcama ve yatırımları kalem kalem açıklayan Başkan Orman, “Seçimden önceki son divan toplantımız yapıyoruz. Benim başkanlığımdaki yönetimin 7. senesini önümüzdeki ay dolduracağız. 2012 yılında ben ve arkadaşlarımın, Beşiktaş’a aday olduğumuz süreci hepiniz canlı olarak biliyorsunuz. O süreçte Beşiktaş kulübünde üç aylık bir süreç belirlenmişti. 26 Mart’ta geldiğimizde UEFA lisansları alınması gerekti. Lisanlar alınamaz, lige çıkılamaz gibi söylemler vardı. O dönemde aday olduk ve seçildik.

O gün denetleme ve yönetim kurulu bize 431 milyon TL ve 242 Milyon Dolar olmak üzere kulübün devredildiğini açıkladı. Ben alınan çekler, senetle, nakit paraların hep borç olduğunu söyledim. O gün göstermediğiniz borçların büyüyeceğini söylemiştim.

Göreve gelir gelmez artık bilanço sistemini değiştirelim dedik. Alınan avanslar, alınan nakitleri borç hanesine yazalım diye bir bilanço sistemine döndük 2012’nin Mart ayında. 431 milyon TL iken açıklanan denetleme raporlarında alın avanslar 62 milyon TL idi. Borcu arttırdılar dendi, demagoji yapıyorlar dendi ve ben net anlatıyorum ki herkes anlasın. Biz 431 milyon TL devraldığımızda kulübü, alınan avanslar, peşin tahsil edilende ve davalar bilançoda yoktu. 581 milyon borcu devraldığımız o zaman kabul ettik. Size her sunduğumuz bilançoda aynı teknikle devam ettik. Size ne arz ettiysek, aldığımız avanslar, kullanılan gelirler artık borç hanesine yazıldı” dedi.

“Rakiplerimizin borcu o dönem bizim yarımız kadardı”

Beşiktaş’ın borçlarını, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleriyle karşılaştıran Başkan Orman, “Beşiktaş’ın borcu 2 milyon 80 bin Liraya geldi. 326 milyon dolardan adlığımız borç 403 milyon dolara geldi. Bizim geldiğimiz 2102 yılına döndüğümüz zaman bütün rakiplerimde özür diliyorum çünkü karşılaştırma yapmak durumundayım.

Çünkü anlamak istemeyenler anlamıyor. 2012’de 326 milyon dolar borçla aldık. Rakiplerimiz ise bizim yarı borcumuzdalardı. Buna karşılık gelirleri de bizim iki mislimizden daha fazlaydı. Onların stadyumları bitmişti. Bizde stat yoktu. Biz geldiğimizden beri her gün her yere yatırım yaptık. Altyapılar konteynır vaziyetindeydi. Yeniledik. Orman Bakanlığı işini çözersek Ümraniye’ye akademi kuracağız. Rakiplerimiz yapmıştı ama biz sonradan yapmaya başladık. Beşiktaş’ın sosyal tesisleri yok diyorlardı. Oturacak bir yerimiz yok diyorlardı. Akatlar’ı yaptık. Pendik’i yaptık” açıklamasını yaptı.

“Yaptıklarımızla rakiplerle üçlü yarışa başladık”

469 milyon TL’lik harcamaları kalem kalem nerelere yaptıklarını belirten Orman, “Antrenman tesislerine hiçbir yatırım yapılmamıştı. Bütün hepsine yatırımlar yaptık. Havuzlar, fitness salonları, hibrit çimleri yaptık. Amatör şubelere çok büyük yatırım yapmadık açıkçası. Şevket abinin ismini verdiğimiz bir salon yaptık. Yeniden bir müze yaptık. Mağaza sayımız 21 adetti. Rakiplerimiz 100’lü rakamlarda mağazaları vardı. Ayrıca mevcut mağazalarımızda mal yok, ürün alınamıyordu. Bütün mağazalarımızın konseptlerini değiştirdik ve 102 mağazamız oldu. 326 milyon dolar borçla aldığımızda kulüpte stat yok, mağazalar belli, sosyal tesisler yoktu. Rakiplerle üçlü yarışa başladık. Rakiplerimiz bütün yatırımları yapmış biz de bir şey yoktu. 469 milyon TL harcama yapmışız bu tüm yatırımlarımıza” şeklinde konuştu.

“Ben Beşiktaş’ın malını satan başkan olmak istemiyorum”

Kartal Yuvası cirolarını çok yukarılara çektiklerinin altını çizen Başkan Orman, “Rakiplerimiz baktığımızda biri mülk sattı. Diğer rakibimizin yeni başkanı geldi ve 600 milyon dolara yaklaşan borcu olduğu açıklandı. Şimdi onların borcu bizden daha fazla. Ben Beşiktaş’ın malını satan başkan olmak istemiyorum dedim. Mağaza ciromuz 11 milyon TL idi. Şimdi bu rakamı 125 milyon TL’ye çıkardık. 55 bin forma satılırken 400 bini geçen formalar sattık. Ben yeni Beşiktaş taraftarı oluşturmadım. UEFA’da 66. sıradayken 23. sıraya geldik. Marka değerimizi büyüttük. Marka değerimizi ölçtürdük 56 iken 41’e yükselttik. Bunları yaparken iki sene UEFA’ya gidemedik. 3 sene statsız oynadık. Elinizi vicdanınıza koyun. Beşiktaş’ta her yere yatırım yaptık. Rakipler bu yatırımları yapmış, UEFA’ya giderken biz 3 sene deplasman maliyetleri ödedik, ayrıca Avrupa kupalarına da gidemedik” dedi.

“Cumhurbaşkanımıza camiamız olarak teşekkür ediyorum”

Yaptıkları oyuncu satışları ile Beşiktaş tarihine geçtiklerini söyleyen Orman, “110 senelik tarihinde toplamından daha fazla oyuncu satışından gelir ettik. Bizim aldığımız oyuncuları satarak gelir elde ettik. Kimsenin aldığı oyuncuyu satmadım. Kasaya 3 milyon 95 bin TL para sokmuşuz. Amatör şubelerden 257 milyon TL zarar elde etmişiz. Ben de amatör bir sporcuyum Beşiktaş’ta basketbol oynadım. Amatör şubelerin düşmanı falan değilim. Cumhurbaşkanından camiamız olarak teşekkür ediyorum. Çok önemli bir kanun çıkardılar artık amatör şubelerden zarar etmiyoruz. Şimdi paralar nerede diyorlar. İşte paralar burada. Çok enteresan bir şey var. Aldığımız durum belli. Yaptığımız yatırımlar, geldiğimiz nokta belli. Rakiplerimiz mal satmış, statları varken, borçları bizden azken hiç orada böyle konuşmalar yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

“Hatam yok mu elbette var”

Beşiktaş’ın takım maliyetini yükselterek hata yaptığını kabul eden Başkan Oram, “Beşiktaş’ta seçim var. Seçim Beşiktaş başkanını aşağıya çekmek için yapılacak bir şey değil. Ben Yıldırım Demirören’e muhalif olarak girdim seçime. Basını yönlendirme, sosyal medyada hesaplar, taraftar yönlendirme yapmadım. Beşiktaş’ın borcunu arttırmak kime ne sağlayacak. Borcu arttırmayla ne kazanacağız? Verdiğiniz temlikler borçtur onu da borç yazın diyorlar. Bunu ilkokul çocuğuna söyleseniz güler. Yönetim Kurulunu itibarsızlaştırma size ne saplayacak. Seçim var. Çıkarsın dersin ben böyle yapacağım, borcu indireceğim diye konuşursun. Nasıl yapacağını anlatırsın.

Biz yarışa çok geriden başladık. Bu süreç içinde hatalar yaptık mı yaptık. 3. şampiyonu almaya çok odaklanmıştık. Takımın maliyetini yükselttim hata yaptık. O gün şirin oldu ama maliyet açısından hata ettim. Bizim namusumuzla oynanarak bunları yapmak çok büyük ayıp. Benim bir kalbim yok mu? ‘Beşiktaş’ı ibra etmemek Seba ruhunu karşıdır’ diyenler bugün neden kapı kapı dolaşarak ibra etmeyelim diyorlar. Ben kimseye kötülük, saygısızlık yapmadım. Çıkın aday olun kardeşim o zaman. Bu ayıp değil, medeni bir şey. Genel kurul da seçer. Sıkıntı da yok” dedi.

“Mahkeme masraflarına cebimden 500 bin Euro ödedim”

7 milyon dolar sadece mahkeme masrafları ve hukuk faturalarına ödediklerini belirten Başkan Orman, “Hukuk davaları konuşuluyor. 2012 ve öncesinde hukuk davalarına ödenen faturalara çıkaralım dedik. 2012 ve 2013 yılında 7 milyon dolar ödemişiz hukuk dosya masraflarına. Sadece bir şirket ile 850 bin Euro anlaşma yapmışlar. Çağırdım şirketi, oturduk konuştuk rakamı 500 bin Euro’ya indirdim ve cebimden ödedim” ifadelerini kullandı.

“Siz önce Beşiktaş’ın malına çökmeyi bırakın”

Seçim Beşiktaş’ın kutsal yeridir. Sandık gelecek. Aday olan diyecek ki ben şunu yapacağım bunu yapacağım. Programı olmayan muhalefet mi olur. Ben aday olmazsam 10 aday olacakmış. Bırakayım desem kaçtı diyecekler. Çıkın kardeşim aday olun o zaman. Büyük Beşiktaş isimli bir konfederasyon kurmuşlar. Kimmiş bu adam Fulya’daki benzinci. Benim benzinciyle ne sorunum olur? Ben Beşiktaş’ın malına sahip çıkmaya çalışıyorum. Kim bu arkadaşlar? Görüyorsunuz, binalar yapıyorlar. Fulya’daki benzincinin kirası az, bunu arttıralım dedim. Bu mücadeleyi kulüp için yaptım. Benim adıma manşetler yaptırdılar ‘Başkan aşık’ diye. Beşiktaş’ta konfederasyon yapmak size mi kaldı? Sen önce Beşiktaş’ın malına çökmeyi bırak” dedi.
Orman bu konuşması sırasında Divan Kurulu üyesi Zafer Çetintaş’ın kendisine yönelik serzenişe, “Siz benim karşıma çıktınız 152 oy aldınız. Bana ciddi rakiple gelin” yanıtını verdi.

“Yılgınlığım yok, kırgınlığım var”

Namusunun Beşiktaş Divan Kurulu üyelerine emanet olduğunu belirten tecrübeli başkan, “Şimdi bir seçimimiz var. Benim bir yılgınlığım yok ama kırgınlığım var. Neden var? Bunları hep beraber yaşıyoruz. Benim namusum size emanet çünkü sizin namınıza bu işi yapıyorum. Şampiyon oluyor kasaba kasaba geziyoruz. Ramazanda kasaba kasaba geziyoruz. Ben sizin için yapıyorum. Çocuklarımın telefonuna küfür yiyeyim diye yapmıyorum. Ben her gün sokakta olan bir insanım.

Benim Beşiktaş taraftarıyla hiçbir sıkıntım yok. Ben taraftarın içinden geldim. Benim hayatım kapalıda kuyruklarda geçti. Süleyman abinin arkadaşları burada. Onlar hakkımda konuşsa anlarım. Ama bırakın Süleyman abiyi konuşmayı. O çok büyük adamdı. O Beşiktaş’ın seçimlerinde kullanılacak bir adam değil. Benim taraftarla bir problemim yok. Taraftara anket yapın dedim, taraftara sorun dedim yüzde 92’si başkandan memnun demiş” şeklinde konuştu.

“Bu makam şov yapma yeri değil”

Beşiktaş’a başkan adayı olmanın güzel bir şey olduğunu belirten Orman, “Bu dakikadan itibaren mali yapı böyle düzelecek, böyle yapacağız gibi söylemler kurmak bana yakışmaz. Kongrede çıkıp anlatırız. Mayıs’ın başlarında yapmak istiyorum seçimi. Çünkü Ramazan Ayı olduğu için. 4-5 gibi yapalım dedim. İlk ibrayı Mayıs ayında yapmak zorunluluğumuz. Aday olmak isteyen herkese hayırlı olsun. Beşiktaş’ta başkan adaylığı güzel bir şey. Ama şov yapma yeri değildir. Beşiktaş’a hizmet yeridir. Karar kimindir genel kurulundur. Öyle dolma üyeler falan diyorlar. Gelin ilk 7 sandığını sonucuna göre belirleyelim. Ben varım. Bırakın ilk 5 sandığın yarısını, oyların yüzde 15-20’ini alın da göreyim” ifadelerini kullandı.

Öte yandan konuşması esnasında sigortalarda yaşanan problem nedeniyle sesi kesilen Başkan Fikret Orman, “Allahtan be konuşurken kesilmiş, başkası konuşurken olsa, ‘Başkan sesi kapattı’ derlerdi yorumunu yaptı.  

“Neden 2012’den önce konuşmadınız?”

Hakkında yapılan eleştirenlerin kendisinden önceki dönemlerde neden yapılmadığını soran Orman, “Tüzük tadili için tekrar konuşalım dediler. Ben iki defa yaptım. Kulüp tarihinde kaç defa yapıldı bilmiyorum. Ben de muhalefet oldum, muhalefet de yaptım. Hep bel atı olmamaya gayret ettim. Başkanın arkasından konuşulur mu, konuşulur. Kişiler kendi arasında konuşur. Bunlar olur. Benim itirazım olan konu şu; Bu camia 2012’de başlamadı. Neden o dönemden önce konuşmadınız da şimdi konuşuyorsunuz? Ben sütten çıkmış ak kaşık olan, olağanüstü insan değilim ki. Hata yaptığımı da söylüyorum. Muhalefetlik yapılacak ama bunlar benim ve arkadaşlarımın namusuyla olursa ben buna bir dakika derim” şeklinde konuştu.

“Borçlar hokus pokusla olacak şey değil”

Genel kurul üyelerinin borçlarla alakalı eleştirilerine değinen Başkan Orman, “7 senedir aynı şeyi söylüyorum. Borç, borç konuşuyoruz. Bu borcu indirmek basit şeyler. Bir sermaye koyacaksın. Benfica Kulübü, genel kurul üyelerinden para alıyor. 11 bine yakın üyemizin aidatını ödemediği için üyelikleri düşmüş. Birincisi; Beşiktaş’ın borcunu kişilerden para toplayarak ödeyebilir miyiz? Hayır. İkincisi; malımızı satmamız lazım ama böyle durum da mümkün değil. Üçüncüsü de kar elde etmeniz lazım. 330 milyon Dolar'la alınan bir kulübün cirosu 78 milyon Dolar o gün. 25-30 milyonu faize gidiyordu. Kaldı 50 milyon Dolar. Ben Yıldırım Demirören döneminde diyordum transfer yapmayın diye. Bu hokus pokusla yapılacak bir şey değil. Şimdi rakipleriniz var, şunu alıyor, bunu alıyor. Son olarak Kagawa'yı aldık, takıma bir hava geldi. Bu bir eğlence oyunu. Bunu yapamadığınız takdirde ne olacak?” ifadelerini kullandı.

“Çok gereksiz adamla çalıştım”

Yapılan tenkitlerin belli bir üslupla olması gerektiğini belirten Fikret Orman, “Hürser (Tekinoktay) bey çıktı, başkanlığını açıkladı. Saygı duyuyorum. Beşiktaş’ta yarış olması lazım. İsimleri aşağıya çekmekle olmaz. Tenkit olacaksa her şey üslubuyla olacak. Ben kimseyi küstürmüyorum. Kimseye de saygısızlık yapmıyorum. Benim makamım kucaklama yeridir. Bunu da iyi yaptığımı düşünüyorum. Kapım herkese açık. Randevu alan gelir, konuşuruz. Kimseyle küskünlük oluşturma niyetinde değilim. Arkamdan konuşulanları hazmedemiyorum. ‘Beşiktaş’ı soydular, borç 4 katrilyon’ dediğiniz zaman neden ben ayrıştırıcı oluyorum? Çok kıymetli adamlarla çalıştım. Çok gereksiz adamlarla da. Ben ne zaman birisi yönetime almadım, işte onlar konuşuyor. Ahmet Nur Çebi’yi tenzil ediyorum. Yönetime alsam, görev versem çok iyi. Kim konuşuyor, yönetimden ayrılanlar. Ben mecbur muyum çalışmayan birini görevde tutmaya?” şeklinde konuştu.

“Siyaset hedefim olmadı”

Siyasette hiçbir zaman gözünün olmadığını da söyleyen Orman, “Benim hiçbir siyaset hedefim olmadı. Bir gün belediye başkalığına, bir gün bakanlığa gönderdiler. Bir gün de TFF’ye gönderdiler. TFF benim için en kutsal makamdır dedim. Beşiktaş başkanlığı çocukluğumdan beri istediğim bir şeydi. Hamdolsun yaptım. Hatalar bir tek benim zamanımda olan şeyler değil. Benden önce de çok oldu. O dönemde bugün konuştuğunuz gibi konuşmanızı isterdim” yorumunu yaptı.

“Yıldırım Demirören’i severim”

"Beşiktaş’ın kanaat önderliğine soyunmak herkesin haddine değildir. Milleti örgütleyerek bana küfür ettirmekle olmaz” diyen Fikret Orman, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören hakkında ise şunları söyledi:

“Ben Yıldırım Demirören’i severim. Çocukluk arkadaşımdır. Tek anlaşamadığımız konu, Beşiktaş’ı yönetme konusu. Beşiktaş’ı yönetmeyle ilgili fikri ayrılığımız vardı, yoksa ben severim Yıldırım Demirören'i.”
Siyah-beyazlıların başkanı, öte yandan bir üyenin futbolcu alacakları ile ilgili sorusuna ise, “Bizde 2012’den bu yana parasını almadığı için UEFA’ya giden var mı? CAS’ta davamız var mı? Ben bilmiyorum” yanıtını verdi.

“Beşiktaş camiasına yakışır bir yarış olsun”

Başkan Orman, konuşmasının sonunda adaylara başarılar dileklerini ileterek, “Centilmence bir yarış olsun. Beşiktaş camiasına yakışır bir yarış olsun. Biz bir aileyiz. Yüz Yüze bakacağız. Kimin gönlünü kırdıysam affetsin. Allah’a emanet olun” dedi. Toplantının sona ermesinin ardından yeni üyelere berat takdimi yapıldı.  

Bozhan Memiş - Güven Mert Ercan - Mehmet Şirin Topaloğlu


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Adalet Bakanı Tunç, çocuklarla birlikte tezahürat yaptı Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’da AK Partili belediye başkanlarını ziyaretti. Bakan Tunç, kendisini karşılayan sporcu çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaptı. Bakan Tunç’a futbolcu olmak istediklerini söyleyen çocuklardan bazıları Kerem Aktürkoğlu, bazısı da irfan Can gibi futbolcu olmak istediklerini söyledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus ilçesini ziyaretinin ardından önce Abdipaşa beldesine ardından Kumluca beldesine geçti. Tunç, Abdipaşa Belediye Başkanı Belediye Başkanı Yaşar Dönmez ve Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Bozkurt’u makamında ziyaret etti. Belediye başkanları ve belediye meclis üyelerini tebrik eden Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlarla da tek tek tokalaşarak, destekleri nedeniyle teşekkür etti. Daha sonra ise Kozcağız beldesine geçen Yılmaz Tunç, burada meşalelerle karşılandı. Tunç, kendisini karşılamaya gelen Kozcağız Belediyespor Futbol Okulu oyuncuları ile de bir süre sohbet etti. Çocuklarla sohbet eden Tunç, sporculara taleplerini sordu. Bakan Tunç’un, "Neye ihtiyacınız var" sorusuna ise bir çocuk ise "Her şeye" cevabını verdi. Bu cevap Bakan Tunç’u, beraberindekileri güldürdü. Bakan Tunç, çocuklara yapmak istedikleri meslekleri de sordu. Bakan’ın, "Futbolcu olmak isteyen var mı" sorusuna ise tüm çocuklar el kaldırdı. Bir çocuk, "Kerem Aktürkoğlu gibi olacağım", başka bir çocuk da ’’Ben de İrfan Can" dedi. Zonguldakspor’un lisanslı futbolcusu olan bir çocuğu örnek gösteren Bakan Tunç, "Olmaz, öncelikle okulunuzu bitirmelisiniz. Okulu bitirip meslek sahibi olmak lazım, ayrıca sporcu da olursunuz" şeklinde konuştu. Tunç, çocuklarla birlikte "Şampiyon Kozcağızspor" tezahüratı yaparak, onlara hem derslerini çalışmaları hem de spor yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Bakan Tunç, kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmada destekler için teşekkür ederek, Kozcağız Beldesi’ne ilçe belediyelerinden daha fazla hizmet gelmesi için çalışacaklarını ifade etti. Bakan Tunç, seçilen tüm belediye başkanları, meclis üyeleri ve muhtarlara görevinde başarılar dileyerek, "Zorlu bir seçim süreci, büyük bir rekabet içerisinde Kozcağız’da bu Ak Partili belediyecilik anlayışı devam etsin dediniz. Buradaki ışık hiç sönmesin dediniz. Biz de sizin o güven layık olabilmek için gece gündüz çalışacağız inşallah" diye konuştu
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.