EKONOMİ - 22 Kasım 2019 Cuma 14:25

'Fındık altına dönüştü'

A
A
A
'Fındık altına dönüştü'

Sanayici iş adamı Mustafa Demirci son yıllarda en yüksek rekolteyle, rekor denilebilecek ihracatı gerçekleştirilen fındığın fiyatının da yükselerek devam ettiğini söyledi.

Fındığın altına dönüştüğünü ifade eden Giresun Ticaret Borsası eski başkanı ve iş adamı Mustafa Demirci, fındığın artık kabuklu değil nihai ürün olarak pazarlanması gerektiğine dikkat çekti.

Demirci, “2019 yılında 820 bin ton kabuklu fındık rekoltesi gerçekleşmesi bekleniyor. Bu tahmini rekoltenin yüzde 75’i pazara indi. Yani üreticiden tüccara, FİSKOBİRLİK’e, TMO’ya satılmış durumda. Şuana kadar ise 207 bin ton kabuklu fındık ihracatı gerçekleştirilmiştir. Bu yaklaşık 103 bin ton iç fındık ediyor. Bu ihracat son yılların en yüksek rekoltesindeki ihracat. Türkiye ihracatını özellikle Almanya, İtalya ve son yıllarda Çin’e gerçekleştirdi. Son yıllarda ilk defa Çin yüksek miktarda fındık almaya başladı. Bu yıl fındığın altına dönüştüğünü gördük. Daha önceki yıllarda rekolte düşükse fiyatlar yüksek, fiyatlar yüksek ise rekolte düşük oluyordu. Ancak bu yıl son yılların en yüksek rekoltesine rağmen fındık fiyatları da yükselmeye devam ediyor.”

'Fındık altına dönüştü'

“Türkiye fındıkta nihai üretime geçmeli”

Türkiye’nin fındığı nihai ürüne dönüştürmesiyle daha fazla ihracat elde edebileceğini de kaydeden Demirci, ”Fındık Türkiye’de yüzde 10 sanayide kullanılıyor. Avrupa’da ise yüzde 90 sanayide kullanılıyor. Türkiye bu konuda bir atılıma geçti fakat yeterli değil. Fındığın Türkiye’de sanayide kullanılma oranı arttıkça ihracat geliri de artacaktır. Bu durumu şöyle özetleyebiliriz biz ham madde olarak ihracat yapıyoruz, Avrupa’da nihai ürünlere dönüştürülerek tekrar bize pazarlanıyor. Biz de ham madde olarak ihraç ettiğimiz ürünü tekrar ithalatını yapmış oluyoruz. Oysaki biz ithal ettiğimiz fındık ürünlerini üreterek ihracat çeşidimizi artırabiliriz.”

“Üretici, üretim miktarını artırmalı”

Türkiye’de fındık üretiminin artırılması gerektiğini de ifade eden Demirci, “Son yıllar göstermektedir ki üreticilerin fındık bahçelerine sırtını döneme değil, yüzünü dönme zamanıdır. Fındık bahçelerimizin bakıma ihtiyacı vardır. Fındık bir orman ürünü değil, tarım ürünüdür. Ne kadar bakarsak o kadar verim alırız. Gelecek 10 yıl içerisinde fındığın daha da önemli bir gıda ürünü haline geleceğini öngörebiliyoruz. Bu yüzden üreticilerimiz bahçelerine her zamankinden daha çok bakım yaparak üretim miktarını artırmalıdır.”

Fındık mamulleri çeşidine çikolatayı katacak

Kendi tesislerinde yeni atılımlarında gerçekleşeceği müjdesini veren Demirci, ”Şuanda kendi fabrikamızda 120 kişiye istihdam sağlayarak fındık mamulleri üretiyoruz. Üreticiden kabuklu olarak aldığımız fındığı kavrulmuş, kıyılmış, beyazlatılmış ve ezme halinde mamul haline getiriyoruz. Ancak hedefimizde çikolata üretimi bulunmaktadır ve bununla ilgili çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu üretimi gerçekleştirmek hem yöre istihdamına hem de ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Trendyolmilla yeni uygulamasını Hadise’li reklam filmiyle tanıttı Trendyolmilla, “Kendini Yansıt” mottosuyla farklı tarz ve beklentilere uygun, erişilebilir fiyatlı koleksiyonlarını kullanıcılarla buluşturduğu yeni uygulamasını, ünlü sanatçı Hadise ile çektiği reklam filmiyle tanıttı. Trendyolmilla, herkesin kendinden bir parça bulduğu ürünlerini kullanıcılarla buluşturduğu yeni uygulamasını ünlü sanatçı Hadise ile tanıttı. Hadise’li reklam filmi, Trendyolmilla’nın “Kendini Yansıt” mottosundan ilham alıyor. Uygulamanın farklı tarzların buluşma noktası olma özelliğinden yola çıkan reklam filminde Trendyolmilla, Trendyol Man, Trendyol Curve, Trendyol Modest ve Edit by Trendyol markalarının karakteristik özelliklerini temsil eden oyuncular yer alıyor. Hadise, uygulama ile herkesi kendi tarzını yansıtmaya çağırıyor. Farklı tarzlar, erişilebilir fiyatlar Uygulama, erişilebilir fiyatlarla kullanıcıları en son moda ürünlerle buluşturuyor. Trendyolmilla uygulaması ile tek tıkla en yeni ürünler, özel konsept koleksiyonlar, en popüler kategoriler kolaylıkla incelenebiliyor. Kampanyalı ürünler, özel fiyatlar ve son fırsatlar ile herkes, tarzını yansıtacak ürünlere avantajlı önerilerle ulaşabiliyor. Uygulama, influencer iş birliklerine yer verdiği uygulama içi videolarla da herkesi farklı kombin fikirleri ile buluşturuyor. Uygulama 1- 15 Mayıs tarihleri arasında platformdan ilk kez alışveriş yapacaklara özel kampanyası ile de belli miktar ve üzeri alışveriş yapan kullanıcılara indirim ve ücretsiz kargo imkânı sunuyor. ’Made in Türkiye’ imzalı son moda ürünler Yerli ürünleri ve üreticileri destekleyerek yurt dışına ulaştıran, kadın girişimciliğini ve istihdamını güçlendirmeye katkı sağlayan Trendyol, bu anlayışını yeni uygulamaya da taşıyor. Trendyolmilla uygulaması Google Play ve Apple Store uygulama mağazalarından mobil cihazlara indirilebiliyor. Platforma ayrıca trendyol-milla.com/ adresinden de ulaşılabiliyor.
Adana Çöl tozlarıyla alerjik rinit ve astım şikayetleri arttı Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, baharın gelmesiyle birlikte alerjik vakalarda artış olduğunu belirterek, "Özellikle çöl tozlarının gelmesiyle beraber alerjik rinit, astım, rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Çöl tozlarına karşı kapı ve pencereleri kapalı tutmak gerekir, sık duş almanın da faydası olur" dedi. Acıbadem Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Tuncer, havaların ısınması ve ilkbaharın gelmesiyle çiçeklerin açıp polenlerin arttığını hatırlatarak, "Şimdi çöl tozları da gelmeye başladı. Dolayısıyla alerjik rinit, astım, alerjik rinitten sonra görünen rinosinüzitler, kulak iltihapları, boğaz şikayetleri arttı. Bugünlerde de özellikle burun tıkanıklığı, burun akıntısı, burun kaşıntısı ve sık sık hapşırmayla bize başvuruyor hastalar. Eğer bu dönemi atlatmaya çalıştılar ve atlatamadılarsa rinosinüzite, sinüzite dönüşüyor veya astım ataklarıyla birlikte geliyor" diye konuştu. Prof. Dr. Tuncer, küçük çocuklarda ise kulakta sıvı toplanması yani "seröz otit" denilen klinik durumu bu mevsimde daha sık gözlemlediklerini söyledi. "Solunum yolları alerjenlere tepki gösteriyor" Alerjinin aslında genetik bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Ülkü Tuncer, "Kişiler doğuşsal olarak alerjik olabilir. Bebeklerde daha çok ciltte oluşan reaksiyonları görüyoruz. Yaş büyüdükçe yerini alerjik rinit ve astıma devrediyor. Alerjik rinit aslında burnun alerjenlere karşı gösterdiği hiperaktivite olarak düşünülmeli. Sadece burun göstermiyor bu hiperaktiviteyi, tüm solunum yolları alt solunum yolları da aynı tepkiye dahil oluyor. Dolayısıyla alerjik riniti olanların yüzde 30 kadarında astım, astımı olanların da neredeyse yüzde 60-70’inde alerjik riniti görüyoruz. Yani ikisi aslında iç içe geçmiş durumda" dedi. "Sürekli alerji durumunda sabah kalkınca hapşırma görülür" Alerjinin mevsimsel mi yoksa yıl boyu mu olduğunu bireylerin gözlemlemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tuncer, bu şekilde alerjenin tespit edilebileceğini izah etti. Yıl boyu olan alerjide kişilerin sabah kalktığında hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, öksürük, burun akıntısı şikayetlerinin başladığını dile getirdi. Durum böyleyse evdeki alerjenleri, en başta ev tozu, halı tozları, evdeki evcil hayvanlar, küf gibi gibi etkenleri veya gıda alerjisini düşünmek gerektiğine işaret eden Tuncer, "Ama mevsimselse, bazı mevsimlerde artıyorsa daha çok polenleri düşünmek lazım. Polenleri düşünüyorsak evin havalandırılmasına çok özen göstermek lazım. Öğleden önce evi havalandırmamak lazım. Özellikle burada çöl tozunun gelişiyle beraber bu gibi durumlarda pencereleri, kapıları kapalı tutmaya çalışmak lazım. Eve gidince mutlaka duş almanın çok faydası olur. Saçı, vücudu yıkamak, giysileri değiştirmek de etkilidir" diye konuştu. "Kulaktaki sorun işitme kaybına yol açabilir" Bu önlemlerin her zaman yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tuncer ilaçlarla da burnu rahatlatmak gerektiğini, eğer rinosinüzit geliştiyse, bunun tedavi edilmesi gerektiğini anlattı. Rinosinüzitin çocuklarda özellikle kulakta hiç farkına varmayabileceğine dikkat çeken Tuncer, "Alerjik riniti olan çocuklar farkında olmadan kulaklarda da sıvı toplanabilir. İşitme kaybına yol açar. Ağrı yapmaz, ateş yapmaz. Kimse de fark etmez bunu. Çocuk televizyonun sesini çok açar veya öğretmen çocuğunuz az duyuyor diye uyarıda bulunur. Bu konularda dikkatli olmak lazım. Özellikle alerjisi olan çocuklarda muayeneyi belli aralıklarla yaptırmak gerekli" dedi.