ÇEVRE - 22 Ekim 2018 Pazartesi 10:45

Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

A
A
A
Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

Denize petrol dökülmesi ile yaşanan çevre felaketinde etkilenen İzmirli iki öğrenci, atık köpük bardak ve tabakları değerlendirerek, denizdeki petrolü temizleyen mevcut malzemelerden 100 kat daha verimli ve daha ucuz ürün geliştirdi. Portekiz Parlemantosu’nda da geliştirdikleri ürünle Türkiye’yi temsil eden öğrenciler, patent almaya hazırlanıyor.

Son zamanlarda yaşanan çevre felaketinden etkilenen 17 yaşındaki Simay Berber ve Jülide Aynur, tüm Türkiye’nin yüreğini sızlatan görüntülerin olduğu Foça denizindeki çevre felaketinin ardından harekete geçti. Okullarındaki çay kahve içilen karton bardaklar ile yemek yenilen tabakları çöpten toplayan öğrenciler, denizdeki petrolü temizleyecek ürün geliştirdi. Atık köpük ve bardaklar ile denizdeki atık petrolü temizleyen ürün, mevcut kullanımda olan üründen 100 kat daha verimli ve maliyeti daha ucuz. Geliştirdikleri projeyi İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Şükran Nurlu’ya sunan ve Türkiye’yi de Portekiz Parlamentosu’nda temsil eden öğrenciler, patent almaya hazırlanıyor.

Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

“Denize akan petrol bizim için çok üzücüydü”
Okulda çevreyle alakalı bir proje yapmak istediklerini ve bu anlamda ilk gözlerine çarpan şeyin çevredeki atıklar olduğunu ifade eden Simay Berber, “Okulumuzda köpük bardak, tabak gibi malzemeler en çok gözümüzün önünde olanlardı. Bunlarla ilgili bir araştırma yaptık ve bu malzemelerin polistiren diye bir maddeden yapıldığını öğrendik. Daha detaylı bilgi almak istiyorduk ve okulumuzda proje koordinatörü ile konuştuk. Bizi İzmir İleri teknoloji Enstitüsünde bir profesöre yönlendirdi. Orda polistirenlerle ilgili daha detaylı bilgi aldık ve özellikleri içinde bizim için en iyi olan yağı sevip suyu sevmemesiydi. Biz de bu özelliği nerede kullanabiliriz diye düşündük. Son zamanlarda yaşanan çevre faciaları ve denize akan petrol bizim için çok üzücü bir durumdu. Bizde şu an hali hazırda kullanılanlardan daha verimli bir madde üretmek istedik ve böyle bir proje geliştirdik” dedi.

Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

“Mevcut malzemelerden 100 kat daha iyi ve maliyeti düşük”
Atık bir malzeme kullanarak atığı temizlemeyi amaçladıklarını belirten Berber, “Zaten polistiren malzemeler yani köpük bardaklar, tabaklar geri dönüştürülmesi zor malzemeler hatta yeniden yapılması geri dönüştürülmesinden daha ucuza geliyor. Biz de bu köpük malzemeleri kullanmaya karar verdik ve bunları bir çözelti haline getirdik. Daha sonra elektro dokuma adı verilen bir alet yardımıyla bunları lifsi yani pamuğa benzer madde haline getirdik. Bunları da daha sonra ne kadar yağ tuttuklarını hesaplamak için çeşitli deneyler yaptık. Ulaştığımız sonuçlar neticesinde ürettiğimiz lifler kendi ağırlığının 100 katına kadar yağı tutabilmektedir. Bu malzeme şu anda kullanılandan daha fazla yağ tutmakla birlikte atıkları kullanarak yaptığımız için maliyeti daha düşük oluyor” diye konuştu.
Ürettikleri malzemenin mevcut kullanılan malzemeden daha fazla yağ tuttuğunu vurgulayan Simay Berber, atıklardan yapıldığı için de maliyetinin çok daha düşük olduğunu ifade etti.

Foça’daki çevre felaketinden etkilenip denizi 100 kat temizleyen ürün geliştirdiler

Portekiz Parlamentosunda siyasetçilere sunum
İzmir Takev Lisesi Fen Bilgisi Öğretmeni Ayşegül Metin ise öğrencileriyle gurur duyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Öğretmenler olarak çok gurur duyduğumuz bir çalışma oldu. Simay ve Jülide bana gelip çevreyle ilgili çalışma yapmak istediklerini söylediklerinde, yaptıkları çalışmanın bu kadar toplumsal bir soruna ulaşabileceğini tahmin etmemiştik. Yaptıkları bu çalışma, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yardımlarıyla Urla’daki ve Foça’daki kazada deneme imkanı buldular ve çok da güzel sonuçlara aldılar. Aynı zamanda Türkiye’yi temsilen Portekiz’de gerçekleştirilen Avrupa Gençlik Konferansında Portekiz Parlamentosu önünde çalışmalarını sunma imkanı buldular. Avrupa gençlerinin ve siyasetçilerinin önünde yaşadığımız bu çevre sorununda nasıl bir çözüm bulacaklarını duyurma imkanı buldular.”  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.