ASAYİŞ - 20 Haziran 2021 Pazar 10:39

Fotoğrafları silmek için zorla aldığı telefon başına dert açtı

A
A
A
Fotoğrafları silmek için zorla aldığı telefon başına dert açtı

Bursa’daki bir gasp davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir şahsın içindeki fotoğrafları silmek maksadıyla eski kız arkadaşının telefonunu zorla alması eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğuna hükmetti.

Bursa’nın Karacabey ilçesinde meydana gelen olayda iddiaya göre evli bir kadınla gönül ilişkisi yaşayan genç, daha sonra kadından ayrıldı.

Bir süre sonra gönül ilişkisi yaşadığı adamı başka bir kadınla gören evli kadın, aldatılma hissine kapılarak intikam planını devreye soktu. Adamın birlikte olduğu genç kıza ulaşan kadın, “Elimde birlikte yaşadığımız anlara ait fotoğraflar var, bana dönmezse o fotoğrafları sana göndereceğim” dedi. Bunun üzerine öfkelenen adam, bir dönem ilişki yaşadığı kadınla buluştu.

Fotoğrafların silinmesini isteyen öfkeli adam, elindeki anahtarlıkla kafasına vurduğu kadından cep telefonunu alıp kaçtı. Kadının polisi aramasıyla birlikte yakalanan adam hakkında ‘nitelikli yağma’ suçundan dava açıldı. Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sanık avukatının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 6. Ceza Dairesi, oy çokluğuyla cezanın onanmasına karar verdi. Çoğunluk kararına şerh koyan Daire Üyesi, “Sanığın kendisinin olduğu resim karelerini cep telefonundan silmesini mağdurdan istediği, aldığı olumsuz yanıt üzerine mağdurun cep telefonunu kontrol amacı ile alıp mağdurun karşı duruşu üzerine anahtarlıkla vurup ayrıldığı ortadadır.

Kontrol edip telefonu attığı, olaydan kısa bir süre sonra yakalanınca da suça konu telefonu attığı yeri göstererek mağdura teslimini sağladığı anlaşılan olayda, sanığın eylem ve söylemleriyle yağma kastından bahsedilmeyeceği düşünülmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup, yağma suçundan verilen bu mahkumiyet kararının bozulması gerekir” görüşüyle karşı oy kullandı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bir üyenin karşı oy kullandığı onama karanının düzeltilmesi talebinde bulundu. Yargıtay 6. Ceza Dairesi ilk kararında direnince devreye Yargıtay Ceza Genel Kurulu girdi.

"Bilgi edinmekte menfaattir"

Kararda şöyle denildi:

“Başından beri içerisindeki fotoğraflarla mesajlara bakıp ertesi gün iade etmek üzere söz konusu cep telefonunu zorla aldığını kabul eden sanığın, mağdurun başına anahtarlıkla vurduğuna yönelik ikrarı ve telefonun sanığın gösterdiği aracın altında ele geçirilmesi hususları birlikte değerlendirilmelidir.

Suça konu telefonun sahibinin elinden cebir kullanılmak suretiyle alındığının sabit olduğu, yağma suçunun oluşması için suça konu malın sahiplenme kastıyla alınmasının şart olmadığı, yararlanmanın sadece ekonomik menfaati değil aynı zamanda bilgi edinmeyi de kapsadığı ortadadır.

İçinde bulunduğumuz çağda cep telefonlarının birer bilgisayar mahiyetinde olup içerilerindeki bilgiye ulaşma, bilginin değiştirilmesi ya da yok edilmesinin de yararlanma kastını ortaya koyduğu, somut olayda söz konusu telefonun fotoğrafları silmek amacıyla geçici olarak kullanılma kastıyla alınması durumunda da faydalanma kastı gerçekleştiğinden yağma suçunun oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda sanığa atılı nitelikli yağma suçunun tüm unsurları itibarıyla oluştuğunun kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir. Gerekçe bakımından çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi, sanığın eyleminin malı sahiplenmeye yönelmesi nedeniyle nitelikli yağma suçunun oluştuğu görüşüyle itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.”

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa CBÜ’den Filistin için haykıran Amerikalı öğrencilere destek İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı saldırılara tepki gösteren ABD’li öğrenci ve akademisyenlerin gözaltına alınmasını kınayan Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) yönetimi, öğrenci ve akademisyenlere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi. Manisa CBÜ yönetimi, İsrail’in Filistin’e uyguladığı insanlık dışı saldırılara ve ABD’li akademisyen ve öğrencilerin İsrail’in saldırılarına karşı gösteri düzenlerken gözaltına alınmalarına tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğünce Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Yerleşkesi-Rekreasyon Alanında gerçekleştirilen basın açıklaması saygı duruşunda bulunulması ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunduğu basın açıklamasına ellerinde Türk Bayrağı ve Filistin Bayrağı taşıyan bir çok öğrenci ve akademisyen katılarak destek verdi. “Bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemiyorlar” Basın açıklamasında konuşan Manisa CBÜ Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Maalesef ki içinde yaşadığımız 21. Yüzyılında, inşa edilen ortak insani değerlere, ilkelere ve normlara rağmen tüm dünyanın gözü önünde yine bir insanlık dramının yaşandığına tanıklık ediyoruz. Ekim ayında başlayan ve 7 aydır devam eden İsrail saldırılarında 15 bini çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 binden fazla sivil vatandaşın katledilmesi karşısında vicdan sahibi her insan gibi kahroluyoruz ve ah ediyoruz. Dünya devletlerinin İsrail’in zulmü karşısında sessiz kalmaları, dahası katliamları destekleyen politikalar benimsemeleri birer akıl tutulmasına dönüşmüştür. Şüphesiz batının bu iki yüzlü tutumu bizler için yeni değildir. Akan kan Müslüman kanı olduğunda Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Hocalı’da, Bosna’da, Kıbrıs’ta sözde medeni batının bu iki yüzlülüğünü biz hep gördük hep yaşadık. Ancak İsrail’in saldırılarının sergilediği vahşet ve ortaya çıkan soykırım tablosu öyle ağır olmuştur ki; batı toplumlarında farklı din / dil / ırk a sahip olsa da benzer vicdana sahip her kesimden vatandaşın tepkisini çekmiştir. Kendi yönetimlerinden umudunu kesen batılılar, insan olmanın ve vicdan taşımanın gereğini yaparak hem İsrail’e hem kendi ülkelerine tepkilerini bireysel eylemlerle dile getirmeye başlamıştır. Yıllarca bize medeniyet nutukları atan batı ülkelerinin çıkarları için bir soykırım karşısında sessiz kalmaları yetmezmiş gibi bireysel tepkilerini gösteren kendi vatandaşlarına dahi tahammül edemedikleri de görülmüştür. Siyonizm odaklı vahşet karşısında tepki gösteren Amerikalı öğrencilere yönelik baskı ve şiddet de bu durumun tüm dünya halkları tarafından görülmesini sağlamıştır” dedi. Filistin’e destek gösterileri düzenleyen öğrencilere karşı ABD polisin üniversiteleri işgal ettiğini dile getiren Rektör Kibar, “ABD’de çok sayıda kampüs polisler tarafından işgal edilmeye başlamıştır. Son 3 haftadır yaşanan süreçte 2 binden fazla akademisyen ve öğrenci orantısız güç kullanılarak şiddete maruz kalmış ve ağır ceza suçluları gibi ters kelepçe ile göz altına alınmıştır. Manisa CBÜ ailesi olarak yaşanan bu süreci kabul edemiyor, tüm inancımızla reddediyor ve ABD ile İsrail yönetimlerine sesleniyoruz; “Sadece Gazze’deki masum sivilleri değil, aynı zamanda insanlık vicdanını, onurunu, evrensel hukuku, insan haklarını, medeniyet değerlerini ve normlarını da katlettiğinizi görün ve bu zulmü durdurun artık! ‘Haksızlık Karşısında Susan Dilsiz Şeytan’dır’ şiarını benimseyerek tüm gücümüz ve kararlılığımızla ABD ve İsrail Yönetimleri tarafından sürdürülen bu zulmün karşısında olduğumuzu çok net bir şekilde bir kez daha haykırıyoruz” diye konuştu. Manisa Valisi Enver Ünlü ise yaptığı açıklamada, “Filistin yarım asırdan fazla bir süredir vahşetin en şiddetlisini yaşandığı bir yer haline geldi. Biz bu coğrafyadan çekildikten sonra bu başladı. O tarihten beri de gözyaşı dinmedi. Siyonist İsrail ve gözü dönmüş eli kanlı cani Netanyahu Refah kentine de saldırıların da çok yakında başlayacağını açıkladı. Dünyanın gözü önünde çok büyük bir katliam çok büyük bir acı yaşanıyor. Bütün dünya buna sessiz. Ancak başta Amerikalı öğrenciler Avrupa’da sivil toplum kuruluşları çok büyük bir mücadele veriyorlar. 2 bin 500 Amerikalı öğrenicinin gözaltına alındığını baskıya ve zulme uğratıldığını, çok sayıda akademisyenin görevden el çektirildiğini üzüntüyle öğrendik. İnsanoğlunun hayal gücünü zorlayan, merhamet duvarlarını tarumar eden bu vahşet karşısında, maalesef, dünya kamuoyu görmez, duymaz, konuşmaz olmuştur. Gazze’de yaşananlar başta olmak üzere, bu insanlık dramına gerek yurtiçinde gerek yurtdışında en şiddetli tepkiyi veren yine aziz milletimiz ve devletimiz olmuştur. Dini farklılıklar sebebiyle zulme maruz kalan ve en çok da savunmasız kadınların ve çocukların hayatını kaybettiği bu vahim hadiseler, insan olma şuuruna erişmiş her vicdanı derinden yaralamıştır” dedi. Basın açıklamasına Manisa Valisi Enver Ünlü ve eşi Sema Ünlü, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Vali Yardımcısı Erhan Günay, Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, protokol üyeleri, akademisyenler, öğrenciler katıldı.
Gaziantep Hareket halindeki polis otosundan atlayan şahıs hayatını kaybetti Gaziantep’te şüpheli hareketleri nedeniyle gözaltına alınan ve psikolojik sorunları olduğu öğrenilen genç, seyir halindeki polis otosundan atladı. Olayda ağır yaralanan genç tedavi gördüğü hastanedeki 12 günlük yaşam savaşını kaybederken, acılı aile ihmal iddiasında bulundu. Olay, 24 Nisan günü Şahinbey ilçesi Yeditepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, psikolojik sorunları bulunan 27 yaşındaki Onur Toy, çevredeki vatandaşlar tarafından şüpheli hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle ihbar edildi. Olay yerine gelen polis ekipleri, Onur Toy’u kelepçeleyerek ekip otosuna bindirdi. Toy, hareket halindeki ekip otosunun kapısını tekmeleyerek açtıktan sonra kendisini dışarı attı. Kafasını yere çarpan Toy, ağır yaralandı. Toy, bölgeye gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 12 gündür tedavi gören Onur Toy, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Cenazeyi teslim alan aileden ihmal iddiası Hayatını kaybeden şahsın cenazesi, Gaziantep Adli Tıp Kurumu’nda tamamlanan işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Cenazeyi teslim alan acılı aile, çocuklarının hiçbir suç kaydının bulunmadığını ve olayla ilgili ihmal olduğu iddiasında bulunarak, sorumlular hakkında gerekli yasal işlemleri başlatacaklarını söyledi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.