SPOR - 01 Aralık 2020 Salı 12:58

Gazi Üniversitesi’nden UEFA Şampiyonlar Ligi’ne giden yol

A
A
A
Gazi Üniversitesi’nden UEFA Şampiyonlar Ligi’ne giden yol

Süper Lig’de maç yöneten FIFA Kokartlı hakem Ali Palabıyık, “FIFA kokartı takmış hakemlerimizin tecrübelerinden faydalanmaya özen gösterdim. Onların sadece saha içinde değil saha dışındaki hareketlerinden de bir şeyler öğrenerek kendime katkı sağlamaya çalıştım” dedi.

Ankara’da 1981 yılında doğan Ali Palabıyık, 2005 yılında Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde eğitimine başladı. Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü’nden 2009 yılında mezun olan Palabıyık, 18 yaşında hakemliğe başladı. 7 sene Süper Lig’de yardımcı hakem olarak görev yapan Ali Palabıyık, 2012 yılında üst klasman hakem oldu. Palabıyık, 2015 yılından bu yana FIFA kokartı sahibi. Özel bir okulda görsel sanatlar öğretmeni olarak görev yapan Eda Palabıyık ile evli olan Ali Payabık’ın Ege, Efe ve Alp adında 3 oğlu bulunuyor.

“FIFA kokartı takmış hakemlerimizin tecrübelerinden faydalanmaya özen gösterdim”

Hakem Ali Palabıyık, UEFA Şampiyonlar Ligi’nde görev almanın kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. Hakemliğe başladığı ilk günlerden bu yana FIFA kokartı takarak Avrupa kupalarında görev almayı ve Türkiye’yi yurtdışında temsil etmeyi hedeflediğini söyleyen Palabıyık, “Bunun için çok çalıştım. FIFA kokartı takmış hakemlerimizin tecrübelerinden de faydalanmaya özen gösterdim. Onların sadece saha içinde değil saha dışındaki hareketlerinden de bir şeyler öğrenerek kendime katkı sağlamaya çalıştım. Halis Özkahya’nın 2013 yılında yönettiği Rosenborg-St.Johnstone karşılaşmasının dördüncü hakemiydim. Bu benim ilk Avrupa kupası maçı deneyimimdi. Böylece yurtdışında ülkemi temsil etme onurunu yaşamıştım. Ayrıca bir hedefimi de gerçekleştirmiştim” şeklinde konuştu.

“Bu sezon Cüneyt Çakır’la birlikte ülkemizi UEFA Şampiyonlar Ligi’nde temsil ediyoruz”

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde görev almaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirten Ali Palabıyık, “Ülkemi yurtdışında da temsil ederek en iyi şekilde hizmet vermek istiyorum. Bu sezon Cüneyt Çakır’la birlikte ülkemizi UEFA Şampiyonlar Ligi’nde temsil ediyoruz. Umarım gelecek yıllarda UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarında daha çok Türk hakemi görürüz” diye konuştu.

“Okulda öğrendiklerimin gelişimime katkısı büyüktür”

Ali Palabıyık, Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olmaktan dolayı gurur duyduğunu da söyledi. Bu fakültenin kendi alanında Türkiye’nin en eski eğitim kurumu olduğunu vurgulayan Palabıyık, “Kurulduğu günden bu yana Türk sporuna pek çok değer kazandırmıştır. Bugün Türkiye’deki birçok kulübün sporcusu, antrenörü ve yöneticisi bu okulun mezunudur. Bu okulda, Spor Bilimleri alanında Türkiye’nin önde gelen değerli öğretim elemanlarından eğitim aldım. Okulda öğrendiklerimin gelişimime katkısı büyüktür. Gerek öğrenciliğim döneminde gerekse de meslek hayatımda Gazili olmanın ayrıcalığını her zaman yaşadım. Ben de bu okulun mezunu olmaktan dolayı çok mutluyum. Okulumla bağlantım kopmadı. Gazi Üniversitesi Atletizm Pisti’nde haftada 2 gün antrenmanlarıma devam ediyorum” açıklamalarında bulundu.

“Öğrenci arkadaşlarımız okulda geçirdikleri zamanı çok iyi değerlendirsinler”

FIFA kokartlı hakemi Ali Palabıyık, Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde okuyan öğrencilere nasihatlerde de bulundu. Öğrencilerden Gazi’nin adını taşıyan seçkin bir okulda okuduklarını asla unutmamalarını isteyen Palabıyık, “Öğrenci arkadaşlarımız okulda geçirdikleri zamanı çok iyi değerlendirsinler. Öğrenmenin yaşının olmadığını, hayat boyu devam eden bir etkinlik olduğunu asla unutmasınlar. Her zaman çalışsınlar ve hep daha fazlasını istesinler. Hedeflerini yüksek tutsunlar. İnandıkları ve çalıştıkları zaman, gayret gösterdikleri zaman hedeflerini gerçekleştirebileceklerini bilsinler. Kendi alanlarında başarılı insanları örnek alsınlar, onları takip etsinler. Onların deneyimlerinden yararlansınlar. Kendilerine, ailelerine ve ülkelerine hayırlı ve faydalı bir birey olmak için çabalasınlar” ifadelerini kullandı.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Sıfır araç alacaklar ‘proforma’ faturaya dikkat Sıfır araç alacaklara anlaşılan ve teslim alınan tarihlerdeki fiyat farkları konusunda uyarılarda bulunan Avukat Mücahit Küçük, bayilerde teslimattan önce kesilen proforma faturaların bir teklif niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Vatandaşlar proforma fatura değil, alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını almalı” dedi. Proforma faturaların gerçek fatura yerine geçmediğini ve teklif niteliği taşıdığını söyleyen Avukat Mücahit Küçük, “Son zamanlarda sıfır araç satın alan vatandaşlardan bayilerin aracın satın alınması esnasında kararlaştırılan bedelden daha fazla bedel istenildiği yönünde şikâyetler artmaktadır. Sıfır araç satan bayiler, satışı yapılan aracın teslimine kadar geçen sürede satılan aracın fiyatının arttığı gerekçesiyle vatandaşlardan anlaşılan bedelden farklı olarak meydana gelen fiyat artışını da talep etmektedir. Hatta bazı bayiler istenilen fiyat farkının ödemesi yapılmadığı takdirde aracın tesliminden kaçınmaktadırlar. Uygulamada sıfır araç satan bayiler, vatandaşların satın almayı kararlaştırdığı araçların niteliğini ve satış bedelini gösteren proforma fatura düzenleyerek aracın teslimini daha sonra gerçekleştirileceğini söyleyerek araç satım işlemini gerçekleştiriyorlar. Ancak bu durum vatandaşların aleyhine sonuç doğurabilecek niteliktedir. Çünkü ticari hayatta proforma fatura, henüz gerçek bir ticari işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan ve gelecekteki bir satışın veya işlemin koşullarını ve ayrıntılarını özetleyen bir fatura türüdür. Satıcı tarafından hazırlanan proforma fatura, müşteriye sunulan bir teklif olarak kabul edilir ve herhangi bir ödeme yapılmadan önce, müşteri tarafından onaylanması ve kabul edilmesi gereken tüm koşulların açıkça belirtilmesini sağlar. Proforma fatura, gerçek bir faturaya benzer, ancak bir işlem gerçekleşmediği için resmi bir belge olarak kabul edilmez. Bunun yerine, bir proforma fatura, bir işlem yapılacağı zaman gerçek bir fatura olarak kullanılmak üzere hazırlanmış bir öncü belgedir. Genellikle, satılan malın tesliminin uzun süreceği ithalat- ihracat işlemleri gibi uluslararası işlemlerde veya satılan malın henüz satıcının himayesinde olmadığı durumlarda kullanılır ve mal veya hizmetlerin gönderilmesi için gerekli olan tüm detayları içeren belgedir” dedi. Küçük, vatandaşların alım yapıldıktan sonra gerçek faturalarını kestirmeleri gerektiğini söyleyerek, “Hukuken de proforma fatura, bir işlem gerçekleşmeden önce müşteriye sunulan bir teklif niteliğinde olduğundan resmi bir belge olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle, proforma faturanın hukuki niteliği satıcılar tarafından kesilen gerçek fatura kadar yüksek değildir. Yani proforma faturanın adı her ne kadar fatura olarak geçse de yürürlükte olan kanunlarımız kapsamında bir fatura niteliğine sahip değildir. Dolayısıyla meydana gelebilecek uyuşmazlıklarda ellerinde sadece proforma fatura olan vatandaşlar proforma faturaya dayanarak satın alınan aracım teslimi için bayileri zorlayamayacaktır. Yargıtay da tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin bir kararında proforma faturayı “gerçek anlamda fatura olmayan satış teklifi mahiyetindeki” belge olarak tanımlamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da ticari nitelikteki bir uyuşmazlıkta proforma faturayı “Proforma fatura gerek (sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 s.) Türk Ticaret Kanunu (m.23) ve gerek Vergi Usul Kanunu (m.229 vd) anlamında bir fatura olmayıp, satıcının, satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metindir” olarak tanımlamıştır. Bu sebeplerle vatandaşların sıfır araç alırken bayiler tarafından düzenlenen proforma faturayı değil gerekli ödemeler yapıldıktan sonra gerçek faturanın kestirilerek faturayı almaları ileride aracın tesliminde yaşanabilecek sıkıntıların doğmasını engelleyecektir. Çünkü faturanın kesilmesinden sonra meydana gelecek fiyat artışları artık vatandaşları ilgilendirmeyecek bayilerin faturaya göre teslim yapması gerekecektir” ifadelerini kullandı.