GÜNDEM - 14 Mart 2019 Perşembe 15:37

Gazilik Üsteğmen Ocak’ı üniformasından uzaklaştıramadı

A
A
A
Gazilik Üsteğmen Ocak’ı üniformasından uzaklaştıramadı

Zeytin Dalı Harekatı sırasında teröristlerin hain saldırısıyla ağır yaralanan gazi Piyade Üsteğmen Özgür Ocak, henüz tedavisi devam ederken üniformasını giyerek göreve başladı. Tüm gazilere örnek olup güçlü bir duruş sergileyen Ocak, “Devletime ve TSK’ya hizmet etme inancı benim en büyük motivasyon kaynağım oldu” dedi.

Afrin’de düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı sırasında 10 Şubat 2018 tarihinde 1027 rakımlı tepede terör örgütü ile yapılan çatışmada sağ bacağını kaybeden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli Piyade Üsteğmen Özgür Ocak (33), gazilik unvanıyla görevine geri döndü. Metehan ve Göktürk adında iki oğlu olan Üsteğmen Ocak, Silahlı Kuvvetler Spor Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında günlük sporunun ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi. Terör saldırısı sonucu sağ bacağını kaybeden Üsteğmen Ocak olay anıyla ilgili, “10 Şubat 2018 tarihinde Zeytin Dalı Harekatı’nda 1027 rakımlı tepede bölücü terör örgütü ile çıkan temas sırasında bir patlama oldu. Bu patlama sonrasında gözümü ilk açtığımda bacağım ve parmaklarım yoktu. Vücudumun çeşitli yerlerine gelen şarapneller sebebiyle yaralandım. Durumum biraz ağırdı. İlk müdahalemi kendim yaptım. Bacağıma hemen bize öğretilen şekilde turnike yaptım ve yerde duran parmaklarımı cebime koydum. Daha sonra bölgeden tahliyemi istedim. Sıhhiyeci personelim müdahalelerimi yaptıktan sonra kahraman silah arkadaşlarım ve pilotlarımız sayesinde muharebe alanından tahliye edildim ve hayata tutundum. Kırıkhan Devlet Hastanesi ve Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde yapılan müdahalelerle hayata tutundum” ifadelerini kullandı.

“Ayakta olmamın en büyük nedeni milletimin duaları” 

Olayın yaşandığı an acı hissetmeyerek önce emir komutasındaki personelini düşündüğünü anlatan Ocak, “TSK personeli devleti için birçok şeyi göze alır, biz öyle yetiştik. Ağır bir hasar aldım ama kesinlikle o an bir acı duymadım. İnancınızdan kaynaklı bir acı duymuyorsunuz. Öncelikle kendi emir komutanızdaki personelinizin durumunu merak ediyor ve anlamaya çalışıyorsunuz. Devletin verdiği yüksek imkanlar sayesinde ve milletimin dualarıyla komutanım ve silah arkadaşlarımın da destekleriyle gazilik onurunun vermiş olduğu yüksek motivasyon sayesinde 11 aylık süreçte sağlığıma ve görevime kavuştum. Devlet, beni bir an olsun yalnız bırakmadı. Devletime ve TSK’ya hizmet etme inancı benim en büyük motivasyon kaynağım oldu” diye konuştu. 

Malulen emekliliği seçmeyerek görevi başına dönen ve üniformasını giyen Ocak, TSK’da silah arkadaşlığının kardeşlikten öte olduğunu belirtti. Birliğine döndüğünde arkadaşları ve komutanlarının sevindiğini anlatan Ocak, “Ben de tekrar görevde olduğum için çok mutluyum. Üç şeyin hakkı ödenmez; anne, baba ve devletin hakkı asla ödenemez. Ben devletin hakkını hiçbir zaman ödeyemem. İki tane oğlum var Metehan ve Göktürk, 28 aylıklar. Bu zor süreçte bana yardımcı oldular. İnancımı ve motivasyonumu asla kaybetmedim. Yaşama umudumu ve azmimi kaybetmedim. Ben inanıyordum. Ayakta olmamın en büyük nedeni devletimiz ve milletimin dualarıdır” şeklinde konuştu. 

Terörle mücadele eden TSK personeli, şehit yakınları ve gazilere seslenen Ocak, “TSK personeli, her zaman vatanının bölünmez bütünlüğü, devletinin bekası ve milletinin huzuru için canını feda etmeye hazırdır. 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde atalarımıza yakışır şekilde hendek operasyonları, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatı’nda olduğu gibi her türlü göreve hazır olacaktır” mesajını verdi.  

Emin Kuvat - Cem Geçim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da Saat Kulesi’ne dikilen bayrağa yapılan itiraza Vali Şahin son noktayı koydu Antalya’nın simgelerinden Saat Kulesi’ne dikilen gönder ve Türk bayrağı, tartışmaları da beraberinde getirdi. Yapıya zarar verebileceğine dair yazı hazırlayan Antalya Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu Koruma Bölge Kurulu’na iletirken, Antalya Valisi Hulusi Şahin, “Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak” ifadelerine yer verdi. Tarihi Kaleiçi’nin girişi Kalekapısı bölgesinde yer alan, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin izlerini taşıyan Saat Kulesi’ne dikilen Türk bayrağı, tartışmalara neden oldu. 2021’den bu yana süren restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından, geçtiğimiz Şubat ayında orijinal olmayan saat mekanizmasının yerine aslına uygun olarak hazırlanan saatin yerleştirildiği sırada, kulenin 1990’lı yıllarda çekilen fotoğrafında gönderde dalgalanan Türk bayrağını gören Antalya Valisi Hulusi Şahin, Saat Kulesi’ne Türk bayrağı asılması talimatını verdi. Bayrak talimatını Antalya Valisi verdi Antalya Valiliği Kültür Varlıkları Birim Müdürü Cemil Karabayram, bir sabah çok erken saatlerde Vali Hulusi Şahin’den gelen talimatla, kuleye bayrak yerleştirilmesi için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Karabayram, “Saat kulemizi tamamladık ve hizmete açtık. Kulemizle ilgili 1990’lı yıllardan bugüne dair dalgalanan bir Türk bayrağımız vardı zaten, kurula restorasyon projesi gittiği zaman bayrak bırakılmıyor. Sayın Valimiz, bu konuyu inceletmiş ve durumu tespit ettirmiş. Sabahın erken bir vaktinde kendisinden talimat geldi, Türk bayrağının eski yerine konumlandırılması şeklinde. Emri almamızla birlikte hummalı bir çalışmaya başladık. Bayrağımızın 1990’lı yıllarda kulemizde dalgalandığı yere konumlandırma işlemi yapıldı” ifadelerine yer verdi. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yazısı Gönder ve Türk bayrağının konumlandırılmasından sonra Koruma Bölge Kurulu ile yazışmaya başladıklarını açıklayan Cemil Karabayram, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yazışma sırasında yapının zarar göreceğine dair bir yazı hazırladığını kaydetti. Karabayram, “Bayrağı yerleştirmemizle birlikte Koruma Bölge Kurulu ile yazışmalarımızı yaptık, o sırada Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nden bir yazı geldi. Yapının zarar göreceği, taş düşme tehlikesinin doğabileceği, derzlerde sıkıntı olabileceği, rüzgarın etkisinin vb. oluşturacağı sorunları gündeme alan bir yazı düzenlendi ve o yazı Koruma Bölge Kurulu’na iletiliyor. Konuyu hemen bölge kuruluna incelettik ve konuyu irdelemeye başladık. Koruma Bölge Kurulu toplantısında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün temsilcisi karara itiraz etti. Derzlerin sıkıntı görebileceği, taşların aşağıya düşebileceği, bayrak direğinin yapıya zarar vereceği, başka bir yere konumlanması gerektiğinden ve rüzgar eğilimini anlattı. Bu söz konusu tereddütleri bildiğimizden, borunun içerisinden çelik halat sistemi gererek, o çelik halat sisteminden de ileride olabilecek rüzgara karşı gerekli önlemleri aldığımızı aktardık. Valimize bu konu iletildiği zaman, ‘O bayrağı oraya dikeceksiniz ve orada dalgalanacak” diye konuştu. “Sayın Valimiz, bayrak konusunda gerekeni yaptı” Cemil Karabayram, Antalya Valisi Hulusi Şahin’in bayrağın yerinde kalması gerektiği konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerek, bayrak direğinin yapıya zarar vermediğine dair rapor hazırlandığını dile getirdi. Karabayram, “Sayın Valimiz bayrak konusunda gereğini yapmıştır. Biz de bayrak direğinin yapıya zarar vermediğini ispatladık, rapor haline getirdik. Valimizin de bize ilk talimatı; ‘Bilimin çözemeyeceği şey yoktur, bayrak direğimiz orada konumlanacak ve hep kalacak’ şeklinde oldu” dedi.