ASAYİŞ - 21 Haziran 2021 Pazartesi 11:17

Gaziosmanpaşa’da 17 yaşındaki çocuğun öldürülmesi davasında karar bozuldu

A
A
A
Gaziosmanpaşa’da 17 yaşındaki çocuğun öldürülmesi davasında karar bozuldu

Gaziosmanpaşa’da sarkıntılık ve laf atma kavgasında 17 yaşındaki Hayrettin Perçem’in öldürülmesine ilişkin Yargıtay tarafından az ceza verildiği gerekçesiyle bozulan dava, yeniden görüldü.

İstanbul Gaziosmanpaşa’da iddiaya göre, laf atma ve sarkıntılık sebebiyle çıkan kavgada 17 yaşındaki Hayrettin Perçem’in ölmesi, Mert Can Erdöl ile Anıl Doğan’ın yaralanmasına ilişkin dava, Yargıtay’ın az ceza verildiği gerekçesiyle bozma kararının ardından yeniden görüldü. İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Kasım Çağlarlar, sanık avukatı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, tutuklu sanık Kasım Çağlarlar avukatı olmadığı için savunma yapmazken, tutuklu sanık Harun Özkara’nın avukatı sanığın savunma yapmasının ardından savunma yapacağını kaydetti.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz ise duruşmadaki beyanında Yargıtay’ın bozma ilamına uyulmasını istedi.

Mahkeme heyeti, bozma kararına uyulup uyulmayacağına sanıkların savunmalarının ardından karar vereceğini belirterek, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti. Heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Olayın geçmişi

İddialara göre, İstanbul Gaziosmanpaşa’da 20 Haziran 2016 tarihinde Ramazan ayı nedeniyle geçici olarak kurulan eğlence parkında çarpışan arabaya binildiği, sırada iki grup arasından sarkıntılık ve laf atma nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmadan 2 gün sonra meydanda karşılaşan gruplar arasında yeniden çıkan tartışma, bıçaklı kavgaya dönüştü. İki grup arasında yaşanan kavgada, Hayrettin Perçem (17), Anıl Doğan (21) ve Mert Can Erdöl (19) yaralandı.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanarak 6 şüpheli hakkında ‘silahla tehdit’, ‘kasten öldürme’, ‘basit yaralama’ ve ‘çocuğu kasten öldürme’ suçlarından iddianame hazırlandı. İddianame kapsamında İstanbul 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada, müştekiler Anıl Doğan ile Mert Can Erdöl şikayetçi olmadıklarını belirtirken, öldürülen Hayrettin Perçem’in babası Fahrettin Perçem, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

Yargılama sürecinde savunma yapan tutuklu sanık Kasım Çağlarlar, “Kesinlikle barışmaya gittim oraya. Hayrettin ile öyle bir münakaşam olmadı. ‘Barışırız’ dedim. Kavga zaten büyük değildi. Silah sesi duydum. Bana vurmasınlar diye bıçağımı çektim, kendimi savunma amaçlı. Sonra kaçmaya başladım. Mert Can’ın elinde silah gördüm sandım, eline bir tane bıçak yarası verdim. Sonra tekrar koşmaya başladım. Mert Can Erdöl’ü ben bıçakladım. Barışmaya gittim” şeklinde konuştu.

Savunma yapan bir diğer tutuklu sanık Harun Özkara ise, “Hayrettin ile bir sorunum yoktu. Olayla bir ilgim yok. Her gün parka çıkıyordum. Parka çıktığımda kalabalık olduğunu görünce birden olayın ortasında kaldım. Hayrettin Perçem bile bile tahrik edici sözler söyledi. Çocuklar da dayanamadı. Silah patlayınca kendimden geçtim sonrasını hatırlamıyorum. Sonra kafamdan aşağıya su döktüler. Kendime geldim” ifadelerini kullandı.
Davada savunma yapan 4 sanık da suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.

Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Kasım Çağlarlar ve Harun Özkara’yı ‘haksız tahrik altında çocuğu kasten öldürme’ suçundan tahrik indirimi uygulayarak 18 yıl 4’er ay hapis cezasına mahkum etti. Sanık Kasım Çağlarlar’a, Mert Can Erdöl’e karşı ‘bıçakla yaralama’ suçundan 11 ay 7 gün hapis cezası veren mahkeme, sanık Harun Özkara’ya ise Mert Can Erdöl’ü ‘bıçak yaralanmaya teşebbüs’ suçundan bin 680 TL para cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Anıl Doğan’a karşı ‘yaralanma’ suçundan Feruz Uzuner’e 3 yıl 1 ay 15 gün ceza veren mahkeme, suça sürüklenen çocuk G. F.’yi ise aynı suçtan 2 yıl 1 ay hapis cezasına mahkum etti. Mahkeme, suça sürüklenen çocuk 2 sanığın dosyasını ise tekamül etmemiş olması nedeniyle ayırdı.

Davanın karara bağlanmasının ardından dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, kararı bozdu. Yargıtay ilamında, Hayrettin Perçem’den sanıklara yönelen hakaret ve tehditten ibaret basit haksız eylemi nedeniyle 18 yıl 24 yıl arasında indirim ön gören haksız tahrik maddesi ile yapılan uygulama sırasında alt sınırdan indirim yapılması yerine 22 yıl hapis cezasına karar verilmesi ile eksik ceza verildiğini kaydetti.

İrem Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.