GÜNDEM - 30 Eylül 2014 Salı 10:58

Gazze’nin çocuklarından yürek burkan sözler

A
A
A
Gazze’nin çocuklarından yürek burkan sözler

İsrail'in hedef gözetmeden düzenlediği saldırılardan en çok etkilenen Gazze'deki çocukların sözleri yürekleri burktu.

Savaşın izleri silinse bile yaralarının izlerini hep taşıyacak olan çocuklardan 6 yaşındaki Amany Mohmed Abo Taha ile Mohamad Zakrya Shikshik savaşa kurban verdikleri anne ve babalarının cennette olduğuna inanarak teselli buluyor.

“BABASINI GÖZLERİ ÖNÜNDE VURDULAR”
Babasını İsrail askerlerinden bir keskin nişancının alnından vurmasıyla gözleri önünde kaybeden Mohamad Zakrya Shikshik, yaşadığı dehşet verici andan sonra konuşmakta zorlanıyor. Babasının fotoğrafını bir an olsun yanından ayırmayan Gazzeli çocuk tanklarla evlerine saldırı düzenlendiği esnada ellerinden ve başından yara almış. Annesi ise bugün Gazze’de bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Adı ise babasının adı Zekeriya. Tüm bunları anneannesinin ağzından dinleyen Shikshik kendisine ‘Baban nerede’ diye sorulduğunda, ‘O şimdi cennette’ diyor.

Anneannesi ise her an ölümle iç içe yaşadıklarını ancak kendilerine kapılarını açan Türkiye’ye şükran duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de bizi çok iyi karşıladılar, çok güzel ilgilendiler. Türk halkına çok çok teşekkür ediyoruz. Bize çok yardımcı oldular. Sürekli İsrail uçaklarının tepemizde dolaşması bizi çok endişelendiriyor. Her an ölümü bekliyoruz. Gazze’de sürekli bir ambargo içindeyiz. Gençlerimizin hepsi evde oturuyor, hepsi de işsiz. Şuan sıfır düzeyinde bir hayat yaşıyoruz.”

“ANNE ANNE DİYOR, BULAMAYINCA TEDİRGİN OLUYOR”
İsrail askerlerinin 22 Ağustos’ta roketatarlarla evlerine saldırması sonucu annesini kaybeden savaşın çocuklarından Amany Mohmed Abo Taha ise o günden bu yana konuşamayan çocuklardan. Babası Muhammed Abu Taha, İsrail tanklarının İsrail'in doğusundan girerek birçok evi hedef aldığı saldırıyı anlattı. Hedef alınan evlerin arasında kendi evlerinin de olduğunu belirten Abu Taha, evde ailesinin yanı sıra yakın akrabalarının da bulunduğunu ve eşini kaybettiğini dile getirdi.

İsrail füzesinin evlerini yerle bir ettiğini ifade eden Abu Taha, "Ben evde değildim. Ailem, çocuklarım ve yakın akrabalarımız hepsi evde bulunuyordu. Roketlerle her tarafa saldırdılar. O esnada eşimle birlikte dört kişi şehit oldu ve dört de yaralı var. Amany çok etkilendi. ‘Annen nerede’ diye sorduğumda ‘cennet’ diyor. Sürekli ‘anne anne’ diyor sürekli soruyor. Bazen annesini bulamayınca tedirgin oluyor” diye konuştu. Annesi için ellerini açıp dua eden Amany de saldırı anında çok korktuğunu dile getirerek, “Annem cennette” sözlerini güçlükle ağzından çıkartıyor.

“KARDEŞLERİMİN KOPAN BACAKLARINI NASIL TARİF EDEBİLİRİM”
Savaşta kardeşlerinin kolları ve bacaklarının koptuğunu ve yaşadıkları anların tarif edilemez olduğunu söyleyen bir diğer savaş çocuğu 22 yaşındaki Ashraf Mohmed Abo Getah. Abo Getah, Gazze’de hastanede çalışan bir personel. İsrail askerlerinin en son vurma ihtimali olan yer diye düşündüğü hastaneyi bile vurduklarını ifade eden Abo Getah, şunları söyledi:

“Ben hastanedeyken yaralandım. Hastaneye tanklarla saldırı düzenlediler. Hastaneyi vuracakları hiç aklımıza gelmedi. En son belki Gazze yok olduktan sonra hastaneyi vururlar, demiştik. Ama tahmin ettiğimiz gibi olmadı. İlk etapta hastaneyi vurdular. İki kardeşimin kolları ve bacakları koptu. Bizim Allah’tan başka sığınacak hiçbir mercimiz yok. İsrail hiçbir şey tanımıyor. Bir yandan camileri vuruyor, bir yandan evleri vuruyor ve hastaneleri bile vuruyor. Biz o hal içinde her an ölümle iç içe yaşıyoruz. Kolları ve bacakları kopan kardeşlerimi ben nasıl tarif edebilirim. Bu anlatılacak bir durum değil. Yine de Allah’a şükürler olsun.”

“CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ŞÜKRAN DUYUYORUZ”
Akciğer ve kalbine yakın bir noktaya saplanan şarapnel parçasıyla yaralanan Abo Getah, ömrü boyunca savaşın izini taşıyacağını söyledi. Ameliyatın riskli olması sebebiyle şarapnel parçası ile yaşayacak olan Abo Getah, saplanan parçanın kemiğine kaynamasını bekliyor. Doktorların kendisine ‘Sana en iyi ameliyatı yapacağız, o da ameliyat yapmamak’ dediklerini sevinerek anlatan Abo Getah,

“Ameliyat olmam durumunda hayati bir risk vardı. Allah’ın büyük bir mucizesi, doktorlar bile izah edemiyor. Bir santim aşağıdan ya da yukarıdan girseydi şarapnel parçası yaşama imkanı yoktu. Kireçlenerek vücut o parçayı eritecekmiş. Ameliyat olmak için imza verdim. Ama doktorlar ameliyata gerek olmadığını, en iyi ameliyatın ameliyat olmamak olduğunu söyledi. Türk doktorlarına teşekkür ediyorum. Türkiye’ye çok teşekkür ediyorum. Bizimle ciddi şekilde ilgilendikleri için teşekkür ediyorum. Özellikle Erdoğan’a şükran duyuyoruz” diye konuştu.

“BİR İNSANIN PARÇALANARAK BİR KİLO HALİNE GELDİĞİNİ GÖRDÜM”
Sürekli ölümü hissettiğini ve yaşadıklarının rüyalarına bile girdiğini söyleyen Abo Getah, içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlattı: "Hepimiz zaten ölüyüz. Ha bugün ha yarın öleceğiz. Ben yaralandıktan sonra da ölüm hissini hep yaşadım. Gerek orada gerek buraya geldikten sonra yatarken, uyurken yaşadıklarım rüyalarıma bile giriyor.

Yakınlarımızı kaybettik, kolları ve bacakları kopan kardeşlerim var. Bunlar rüyalarıma giriyor. Ben bu durumda ‘Yaşasam ne olur yaşamasam ne olur’ diyorum. Hiç olmazsa Allah’ın önünde verebileceğim bir canım var. Onu da verebilecek bir şekilde hazır bekliyorum. Bu manzaralar karşısında şehitliği hayal ediyorum. Bir insanın ikiye parçalandığını, ikiye yarıldığını gördüm. Bir insanın paramparça olup bir kilo haline geldiğini gördüm.” İsrail'in Gazze’ye yönelik saldırılarında yaralanan 38 Filistinli yaralı uçakla İzmir’e getirilerek tedavi altına alındı.

MİHRAP DÜZÖZ-SİNAN YENİÇERİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sanatkarların eserleri uluslararası organizasyonda görücüye çıktı Ünlü modacı Gülsüm Elkhatroushi tarafından düzenlenen hayır organizasyonunda sanatkarların eserleri uluslararası görücüye çıktı. Organizasyonda yerini alan ve el emeği porselenleri hazırlayan kadınlardan Yasemin Yağcı, “Porselen üzerine çalışıyoruz. Boyamasını da kendimiz yapıyoruz. Gülsüm Hanım’ın düzenlediği festivale katıldık, geliri Filistin’e gidecek diye seve seve geldik. Yasmin Hülya Atölyesi’nde hazırladığımız ürünleri ‘porcelainbyfriends’ instagram hesabı üzerinden satışa çıkarıyoruz” dedi. Ünlü modacı Gülsüm Elkhatroushi tarafından Bakırköy JW Marriott Otel’de düzenlenen hayır organizasyonu bugün başladı. 3 gün sürecek organizasyonda yardımseverler, adeta iyilikte yarışırken, stant açan kadınlar özellikle el emeği ürünlerini sergiliyor. Günler öncesinden başlayan hazırlıkların ardından çok sayıdaki firmanın katıldığı organizasyona hayırseverler yoğun ilgi gösterildi. Giyimden ev tekstiline, yiyecekten, tasarım mutfak gibi çok sayıda ürünlerin yer aldığı organizasyonun gelirleri Filistin’e bağışlanacak. Öte yandan, hayır organizasyonunda uluslararası görücüye çıkan porselen eserler hayranlık uyandırdı. El emeği porselen fincan, kupa tabak, tepsi, sehpa ve kavanoz gibi ürünleri sanat eserine dönüştürerek standa yerleştiren kadınlar organizasyonda dikkat çekti. Yasmin Hülya Atölyesi’nde hazırlanan ‘porcelainbyfriends’ sosyal medya hesabı üzerinden satışa çıkarılan sanat eseri porselenler, hayır organizasyonunda ziyaretçilerini ağırlıyor. Manzara resimlerinin ve gül işlenmiş porselenler organizasyonda ziyaretçilerin odak noktası oldu. “Girişimci kadınları desteklemek için geliştirilen bir proje” Hayır sergisi hakkında konuşan modacı Gülsüm Elkhatroushi, “İstiyorum ki girişimci hanımları destekleyeyim. O yüzden bu tarz etkinlikleri dönem dönem yapıyorum. Burası girişimci kadınları desteklemek için geliştirilen bir proje. Her sene 5 tane organizasyonumuz oluyor ve içinde mutlaka sosyal sorumluluk projesi barındırıyor. Buraya ücret ödemeden katılan mağdur hanımlarımız var. Yemek yapan veya içeride bizim kimseye söylemediğimiz kişiler bulunuyor. Organizasyonun kapı girişinde toplanan ücretleri mutlaka o dönemde sıkıntı neredeyse oraya aktarmayı çalışıyoruz. Son 2 tanesi, bu da dahil olmak üzere Umuda Koşanlar Derneği üzerinden Filistin’e bağışlıyoruz. Burada çeyiz, tabaklar, porselenler, takı, kıyafet gibi aklıma gelmeyen çok fazla ürün var. Ama genel olarak hanımların ihtiyacı olan her şey burada oluyor. Ve firmalarımız çok özenli bir şekilde hazırlanıyorlar. Bugün, Çarşamba ve Perşembe günü Ataköy JW Marriot Otel’deyiz.” dedi. “Porselen üzerine çalışıyoruz, boyamasını da kendimiz yapıyoruz” Porselenleri sanat eserine dönüştüren Yasemin Yağcı, “Beylikdüzü’nde bir atölyemiz var. Kızlarla beraber çalışıyoruz. Evde oturan kızlarıma kabiliyetlerini ortaya çıkarmada büyük faydası oluyor. İşimizi zevkle yapıyoruz. Porselenlerimizin dökümü de kendimiz yapıyoruz. Porselen üzerine çalışıyoruz, boyamasını da kendimiz yapıyoruz. Burada Gülsüm Hanım’ın düzenlediği festivale katıldık. Geliri Filistin’e gidecek seve seve geldik. Eserleri Yasmin Hülya Atölyesi’nde yapıyoruz, ürünleri de ‘porcelainbyfriends’ instagram hesabı üzerinden satışa çıkarıyoruz. Fincan, kupa tabak, tepsi, manzara resimleri yapıyoruz. Sadece gül çalışmıyoruz. Sehpalar, kahve ve çay fincanları yapıyoruz. Daha sağlıklı olur diye porselenden kavanozlar yapıyoruz. Haftada bir gün ders veriyoruz. Onun haricinde böyle etkinlik olursa katılıyoruz. İnstagram hesabımız üzerinden sergilediğimiz ürünlerimizi, siparişe göre tasarlayıp üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
Denizli Pamukkale’de bahar bakımı yapılıyor Pamukkale Belediyesi, bahar aylarının gelmesiyle ilçe genelinde park alanlarında bakım çalışmalarına hız verdi. Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, “Pamukkale’mizdeki park ve yeşil alanlarda bahar bakımına başladık. İlçemizi tertemiz, çiçek gibi yapmak için park ve bahçeler müdürlüğü ekiplerimiz sahaya indi” dedi. Bahar aylarının gelmesiyle birlikte tüm Pamukkale ilçesine de bahar havası hâkim oldu. Pamukkale Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, göreve gelir gelmez ilçe halkına verdiği sözleri tutmak için tüm ekibiyle gece gündüz çalışırken, rutin belediyecilik işlerine de hız verdiklerini açıkladı. Pamukkale Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Pamukkale genelinde kaldırımlardaki yabani ot temizliği ile birlikte 61 mahallenin tamamında bulunan 667 park alanında, otomatik sulama sistemlerinin bakımları, çim biçme, tırpan, çiçek dikimi, gübreleme, çocuk oyun alanları ve parklardaki spor aletlerinde bakım onarım, kumların yenilenmesi çalışmalarına başladı. “Pamukkale’ye bahar geldi” Bahar mevsiminin gelmesiyle, Pamukkale’nin her bir köşesini bahara yakışır hale getirmek için tüm ekiplerini sahaya indiren Belediye Başkanı Ali Rıza Ertemur, “Pamukkale’miz, coğrafi yapısı olarak geniş bir alana sahip. İlçe halkımızın öncelikli olarak en öncelikli talepleri park ve yeşil alanların bakımsızlığı idi. Pamukkale Belediyesi olarak, tüm ilçemizi bahar aylarına yakışır hale getirmek için tüm ekiplerimizi sahaya indirdik. Vatandaşlarımızın, güneşli havalarda gönül rahatlığı ile nefes alabilecekleri, çocuklarımızın doyasıya parklarda oyunlar oynayabilmesi için tüm park ve yeşil alanlarımızda bakım çalışmalarına başladık. Pamukkale’ye bahar geldi. Parklarımız ve yeşil alanlarımızın bakım çalışmaları en kısa sürede tamamlayarak, ilçemizin her bir noktasını çiçek gibi yapmış olacağız” dedi.
Adıyaman Bu çay ocağında duygulanmamak elde değil Adıyaman’da bir çay ocağının duvarları, ‘deprem şehitlerinin’ fotoğraflarıyla adeta albüme döndü. Adıyaman Eskisaray Mahallesi’nde çay ocağı işleten Mustafa Sapdüzen, depremde ikiz kardeşi Ayhan Sapdüzen ve yakınlarını kaybetti. İkizler Çay Ocağı’nın duvarına kardeşi ve yakınlarının fotoğraflarını astı. Çay ocağına gelen müşterilerde kendi yakınlarının fotoğraflarını getirerek, duvara astı. Depremden sonra her gecen gün fotoğraf sayısı arttı. İşletmenin tüm duvarları depremde şehit olan kişilerin fotoğraflarıyla kaplandı. Onlarca deprem şehidinin fotoğrafının bulunduğu işletmeye gelen müşteriler duygulanıyor. Duvarda asılı olan onlarca fotoğraf adete duvar albümünü andırıyor. İşletme sahibi Mustafa Sapdüzen, “6 Şubat depreminde ben ikiz kardeşimi kaybettim. Kardeşimin, mahalleden birkaç dost, arkadaşın fotoğraflarını astım. Daha sonra buraya gelen müşteriler kendi yakınlarının fotoğraflarını getirip asmaya başladı. Burası adeta bir albüm halini aldı” dedi. Müşteri Oktay Gici, fotoğrafları görünce duygulandıklarını, 6 Şubat depremini bir daha yaşamak istemediklerini aktardı. Müşteri Yüksel Gökdemir ise “Depremden önce birlikte oturduğumuz, hayaller kurduğumuz arkadaşlarımız, akrabalarımız depremde hayatını kaybetti. Mustafa abiden Allah razı olsun, fotoğrafların hepsini koymuş” dedi.