SAĞLIK - 24 Nisan 2019 Çarşamba 16:40

Gebelikte doğru bilinen yanlışlar

A
A
A
Gebelikte doğru bilinen yanlışlar

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ada Bender gebelikte doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.

Endüstriyel atıklar ve modern yaşamın etkileri toprak, su ve havayı kirletmekte ve yeryüzündeki kaynakları tüketmekte. Tüm bunlar dış etkilere hayli duyarlı olan anne karnındaki bebeğe zarar vermekte. Bebekte görülen anomalilere annenin maruz kaldığı toksik maddeler, annedeki vitamin ve mineral eksikleri ya da annenin geçirdiği enfeksiyonlar da neden olabildiği belirtiliyor. Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Ada Bender gebelikte doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi. 

"Kullanılan cihazlar, ilaç sektöründeki yenilikler önemli katkılar sağlıyor"
Dr. Öğr. Üyesi Ada Bender, "Modern dünyadaki bilim ve endüstri ile ilgili gelişmeler beraberinde olumlu sonuçları da getirdi ve olumsuz sonuçlarla aradaki dengeyi sağladı. Laboratuvar testleri, kullanılan cihazlar, ilaç sektöründeki yenilikler, aşı gibi koruyucu sağlık hizmetlerindeki iyileştirmeler anne ve bebek sağlığına önemli katkılar sağladı. Günümüzde ise olumlu sonuçlardan bilimselliğin dışında kalan tamamen yanlış ön yargılar nedeniyle faydalanılmamaktadır. Bir doktor tarafından doğruluğu teyit edilmeyen bilgiler pek çok anne adayı tarafından harfi harfine uygulanmaktadır. Poliklinikte, olumsuz etkilerinden hem anne hem bebek adına endişe duyduğumuz bu hatalı davranış modelini düzeltmek için muayene süresinin uzunca bir kısmını harcamaktayız. Hastalarımıza onlar için doğru olan daha fazla bilgilendirmeyi yapabilecekken zaman bu şekilde boşa harcanmaktadır" dedi.

"Gebelikte ortaya çıkan diyabetin tedavisi çoğu zaman sadece diyeti düzenlemektir"
Gebelikte yapılan testlerden şeker yükleme testine son yıllarda hastalarını razı etmekte zorlandığını dile getiren Dr. Ada Bender, "Oysaki bu testle alınan şekerin daha fazlası gebe tarafından gün içinde atıştırmalıklarla tüketilmektedir. Gebelikte ortaya çıkan diyabetin tedavisi çoğu zaman sadece diyeti düzenlemektir. Ancak tanı koyamadığımız için kontrol altına alamadığımız diyabet bebekte kalpteki ciddi anomalilerden anne karnında bebek ölümlerine kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getirir. Yanlışlar sadece o bebeği ve ailesini değil, maddi ve manevi olarak tüm toplumu etkilemektedir" diye konuştu.

"Bulaşıcı enfeksiyonların sıklığı giderek artıyor"
Bugün sıkça karşılaşılan yanlışlardan birinin de çocukluk çağı aşılarının yaptırılmaması olduğunu belirten Dr. Bender, "Aşılanmayan toplumlarda bulaşıcı enfeksiyonların toplumdaki sıklığı giderek artmaktadır. Bağışıklığı olmayan gebenin enfeksiyonu geçirmesi bebekte ciddi anomalilere neden olur. Çok yakın bir gelecekte şimdi aşılanmayan kız çocukların gebelikleri sırasında geçirdiği enfeksiyonlar ve bunların bebekteki ağır sonuçlarıyla karşı karşıya kalacağız. Günümüzde anne karnındaki bebek için bir diğer tehlike organik beslenme kalıbının yanlış kullanılmasıdır. Özellikle yoğurt, süt, yumurta, beyaz ve kırmızı et gibi gebelikte tüketilmesi gereken gıdalar organik olarak temin edilmedikçe tüketilmemektedir. Büyük kentlerde çalışan ve başka sorumlukları olan günümüz kadının hem doğal dengeyi bozan zararlı etkilere maruziyeti daha fazla olup hem de organik olmadığı düşüncesiyle beslenmesi yeterli olmamaktadır. Bu gıdalar bol miktarda protein içermekte olup bebeğin büyüme ve gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Proteinden fakir karbonhidrattan zengin diyet gebelikte diyabet, gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), büyüme gelişme geriliği ve annenin aşırı kilo alması gibi bebek ve anne için pek çok olumsuz sonuca neden olmaktadır" ifadelerini kullandı.

"Gebelikte vitamin D eksikliği bebeğin kemik gelişimini etkiler"
Doktorun hastaya gebeliğe uygun olarak reçete ettiği ilaçların kullanımı çoğu hasta ve hasta yakını tarafından şüphe ile karşılanmakta olduğunu kaydeden Dr. Ada Bender konuşmasını şöyle noktaladı: "Gebelikte ilaç kullanımın bebeğe zarar verdiği şeklindeki doğru bilinen yanlışlar nedeniyle kullanılması gereken vitaminler, antibiyotikler gibi önemli ilaçlar kullanılmamaktadır. Gıda takviyesi ve vitaminlerin gebelikte bebekte sinirsel ve bedensel gelişime, annede ise gebeliğin olumsuz etkilerini önlemeye yönelik kanıtlanmış etkileri bulunmaktadır. Kentsel yaşamda endüstriyel hale gelen besinler vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamaya yetmemektedir. İlaç kullanımın da reddedilmesi annede eksikliklere neden olmaktadır. Gebelikte eksikleri sık görülen ve önemli sonuçlar doğuran vitamin ve mineraller vitamin-D, vitamin-B12, demir, folik asit, magnezyum, iyot ve kalsiyumdur. Örneğin, gebelikte annedeki vitamin-D’nin eksikliği ülkemizde oldukça yaygın olup gebelik öncesi ve gebelik sürecinde eksikliğinin olması düşük riski, bebeğin kemik gelişimi ya da gelecekteki okul başarısı gibi parametrelere etkilidir. Yine gerekli olmasına rağmen hasta tarafından antibiyotiklerin kullanılmaması enfeksiyonların ilerlemesine erken doğum ya da yenidoğan enfeksiyonlarına neden olmaktadır". 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan EBYÜ’de “Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü ev sahipliğinde “Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3-Multidisiplinler Bakış Açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu” düzenlendi. Prof. Dr. Erdoğan Büyükkasap Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, Türkiye Diyestisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay, Rektör Yardımcıları A. Ercan Ekinci, Prof. Dr. Adem Başıbüyük, Prof. Dr. Çağrı Çırak, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Ufuk Kuyrukluyıldız, sağlık çalışanları, akademik ve idari personel, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan sempozyum programı, açılış konuşmaları ile devam etti. İlk olarak konuşma yapan EBYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye Özer, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3- Multidisiplinler bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’na ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ifade etti. Beslenmenin bir yaşam aktivitesi olduğunu ve hastalık durumunda bu aktivitenin sürdürülmesinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Özer, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği’nin bu konuda en güzel örneklerden biri olduğunu söyledi. Programa Erzurum, Sivas, Bayburt, Gümüşhane, Malatya, Van, Bingöl, Trabzon, Tokat ve Samsun gibi illerden gelen öğrenci, mezun hekim, hemşire, diyetisyen ve eczacılardan oluşan 750 katılımcıyı ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Özer, sempozyumun hayata geçirilmesinde katkıda bulunan herkese teşekkürlerini sundu. Daha sonra konuşmalarını yapmak için kürsüye gelen Prof. Dr. Mutlu Doğanay, organizasyon için teşekkürlerini ileterek bu sempozyumun bilgileri güncellemek adına önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ ise sempozyumun gerçekleşmesindeki çabalar için üniversite ve diyetetik bölümüne teşekkürlerini iletti. Son olarak nütrisyon tedavisinin önemine vurgu yapan Dağ, sempozyumun başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Erzincan İl Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, beslenme ve diyetetiğin önemine vurgu yaparak bu tür bilimsel sempozyumların sağlık alanlarına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. Sağlık alanında yapılan bilimsel etkinliklerin, sağlık hizmetlerinin gelişimine ve toplumun bilinçlenmesine büyük faydalar sağladığına değinen Dr. Tekin, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun bu anlamda önemli bir platform olduğunu ekledi. Rektör Prof. Dr. Akın Levent ise konuşmasında nütrisyonun, malnütrisyonun tedavisi yani yetersiz beslenme tedavisi olduğuna değinerek kötü beslenmenin hayatı olumsuz etkilediğini ve bilinçlenme adına bu tür programların düzenlendiğini söyledi. Günümüzde beslenmenin sağlık üzerindeki etkileri giderek daha fazla önem kazandığına değinen Rektör Levent, son zamanlarda özellikle hanımların beslenmeye özen göstermelerine dikkat çekti. Son olarak Rektör Levent, Klinik Nütrisyonunun Mihenk Taşları 3 - Multidisipliner bakış açısıyla Klinik Nütrisyon Sempozyumu’nun katılımcılara çok yönlü bir perspektif sunarak değerli bilgiler aktaracağını belirtti. Protokol konuşmalarının ardından Türkiye Diyetisyenler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Ayhan Dağ, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mutlu Doğanay’ a katkılarından dolayı Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadiye özer tarafından plaket takdimi yapıldı. Sempozyum programında Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Taner Uluçay önderliğinde öğrenciler tarafından Erzincan yöresine ait türkülerden oluşan müzik dinletisi gerçekleştirildi. Program dört oturum şeklinde devam etti ve panelistlere program sonunda teşekkür belgeleri takdim edildi.
Erzincan Jandarmadan üniversitede fidan dikimi etkinliği Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185’inci yıl dönümü kutlamaları kapsamında Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde fidan dikimi etkinliği gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Erzincan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı ile başlayan programa ilişkin günün anlam ve önemini belirten konuşma Jandarma Üsteğmen Buğra Kocaş tarafından yapıldı. Kocaş, ağaçlandırmanın ve fidan dikmenin önemine değindiği konuşmasında, “İklim değişikliği ve erozyonu önlemek gibi fidan dikmenin birçok önemi var. Burada yetişecek her bir fidan bizlere en büyük miras olacaktır. Yeşil görmeyen gözler zevkten mahrumdur. Erzincan Jandarma İl Komutanlığı olarak şehrimizin yeşiline katkı sunmaktan gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmanın ardından Erzincan İl Jandarma Komutanlığına bağlı eğitim köpekleri ile bomba arama gösterisi ve itaat eğitimi gösterileri yapıldı. Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı tarafından hazırlanan tüfekli hareketler gösterisi katılımcılardan büyük beğeni topladı. Gösterinin ardından konuşmasını icra eden Erzincan Jandarma İl Komutanı Veysel Yanık, “Kültürümüz, tüm bitkiler ve hayvanlar dâhil canlıların tamamına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı öğütler. Atalarımızdan, babalarımızdan devraldığımız ağaç, çevre, yeşil sevgisini yeni nesillere aktarmak en başta gelen görevlerimizden biridir. Orman varlığımızın arttırılması hususunda dün olduğu gibi bugün de, yarın da Jandarma Teşkilatı olarak daima yerimizi alacağız” dedi. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yılı münasebetiyle üniversitemizde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Akın Levent, “Bu etkinliğin Jandarma tarafından okulumuzda düzenlenmesinden mutluluk duyduk. Jandarma Genel Komutanlığının kuruluşunun 185. yıl dönümünü kutluyorum. Bu vesile ile başta Cumhuriyetimizin Banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere şehitlerimize rahmet, gazilerimizi de hayırlı uzun ömür diliyorum” ifadelerini kullandı. Fidan dikimi etkinliğinde konuşan Vali Yardımcısı Mehmet Emre Canpolat, “Jandarma Genel Komutanlığının 185. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen fidan dikimi etkinliği, kurumumuzun köklü tarihine ve doğaya olan saygısını simgelemektedir. Bugün dikilecek fidanlarla hem geçmişimizi onurlandıracak hem de geleceğe sağlam bir miras bırakmış olacağız” dedi. Etkinliklerin icra edilmesinin ardından fidan dikim faaliyeti gerçekleştirildi. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Yalnızbağ Yerleşkesi, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından mavi ladin, Avrupa ladin, dişbudak; akağaç, akasya, yapraklı ve ibreli türlerinden fidanlarla ağaçlandırıldı. Rektör Prof. Dr. Akın Levent, ağaç dikim alanında öğrencilerle sohbet edip fotoğraf çektirdi. Ağaç dikim alanından sonra Rektör Levent Erzincan İl Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen sergiyi Jandarma Alay Komutanı Veysel Yanık ve öğrenciler eşliğinde gezdi.
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.