EKONOMİ - 30 Haziran 2018 Cumartesi 10:08

Geleceğin bilim insanları YGA Kampı’nda buluştu

A
A
A
Geleceğin bilim insanları YGA Kampı’nda buluştu

Milli Eğitim Bakanlığı ve Young Guru Academy’nin (YGA) birlikte düzenlediği bilim yarışmasında 14 bilim projesi yaz kampına katılmaya hak kazandı.

Türkiye genelinde başlatılan ‘Anadolu’ya Bilim Göçü Projesi’ bilim yarışmasında YGA gönüllüleri Türkiye’nin her tarafından 25 bin çocuğa ulaştı. Bilim setleri ile çocuklar kendilerini tanımayı ve yeni projeler üretmeyi, birbirinden ilginç teknolojik çözümler oluşturmayı başardılar. Özyeğin Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen YGA Kampı’na, engelliler için güneş enerjisi ile çalışan yaya geçidi, ambulansların kaza yerine ulaşması için trafik ışığı düzenlemesi ve su tüketimini azaltmak için akıllı lavabo gibi yenilikçi 14 proje yer aldı. 

"Çocuklarımıza imkan vermemiz gerekiyor" 

Geliştirilen projeler hakkında açıklamalarda bulunan YGA Başkanı Asude Altıntaş Güray, akademiye her sene 50 bin lise ve üniversite öğrencisi başvurduğunu söyledi. Güray, "Türkiye’nin en parlak gençleri sosyal sorumluluk projeleri geliştiriyor. Teknolojik temelli sosyal inovasyon geliştiriyorlar. Tamamen YGA’nin geliştirdiği bilim setleri ile toplumun en ihtiyaç sahibi kesimlerine bilimi ulaştırıyoruz. Aslında bu çocuklarda özel okullarda okuyan çocuklarla eşit fırsatlara sahip oluyor. Burada da gördüğünüz deneyler 25 bin başvuru arasından seçilmiş projeleridir. 14 farklı ilden geliyorlar. Çocuklarımıza imkan verdiğimizde, yeniliğin sınırı yok" ifadelerini kullandı.

Her zaman umutlu olduklarını belirten Güray, "Benim temel motivasyonum buradaki çocuklar. Onlar Türkiye’nin geleceği hem teknoloji kullanabiliyorlar hem de köklü anlamlı projeler üretebiliyorlar. Arada bizden bir şey çıkmaz diyoruz. Ama bu projeleri görünce bizim de inovasyonlar geliştirebileceğimizi inanıyorum" dedi.

Ambulanslar geç kalmasın 

Denizli Babadağ Molla Ahmetler Ortaokulu fen bilimleri öğretmeni olan Dilek Arslan, öğrencileri Asiye Harmanda, Semiha Karaçay, Furkan Baklaya, Kadir Soysal ile birlikte yoğun trafikte sıkışan ambulanslar için proje geliştirdiler. Dilek Arslan, amaçlarının trafiğin çok yoğun olduğu ana kavşaklarda ambulansların trafiğe takılmadan geçebilmesi olduğunu belirtti. 

Arslan sözlerine şöyle devam etti: "Sürücüler araçlarının içerisinde müzik sesi açıkken ambulansın sesini duyamıyoruz. Ambulans daha gelmeden sistem ile özel bir sinyal gönderecek. Bu sinyal otomatik olarak kavşaktaki zilin çalmasını ve ambulansın gittiği yönün yeşil ışık diğer tarafların ise kırmızı ışık yanmasını sağlayacak. Diğer bir amacımız ise Büyük şehirlerde zaman problemini çözerek hızlı bir şekilde hastalara ulaşabilmek".

Kör nokta kazaları önlemek için 'Akıllı Kamyon' 

Diyarbakır Bilim ve Sanat Merkezi öğrencileri Barış Adar Çelebi ve Furkan Aksoy kör noktalardan kaynaklanan kazalarını azaltmak için sensörleri bulunan bir kamyon geliştirdi. Barış Adar Çelebi projeyi şu şekilde anlattı:

"Kamyonlarda 4 tane kör nokta vardır. Bunlardandır en tehlikeli olanı sağ ön taraftaki kör noktadır. Buradan kaynaklanan kazaların önüne geçmek için o noktaya bir mesafe algılayıcısı yerleştirdik. Mesafe algılayıcısıyla sıralı ledlere sinyal gidiyor ve sürücüyü uyarıyor. Bu şekilde kazaların önüne geçilebilir".

"Güneş açsın, engeller kalksın" 

Denizli Bozkurt İnceler Atatürk Ortaokulu öğrencileri Birsen Karaman ve Murat Çelik engelliler ve yaşlılar için güneş enerjisi ile çalışan yaya geçidi tasarladılar. Yaşlıların ve engellilerin trafikte karşıdan karşıya geçerken bazı sıkıntılar yaşayabildiklerini söyleyen Birsen Karaman, "Bizde bunu düşünerek güneş enerjisiyle çalışan projeyi yaptık. Yaya geçitlerine güneş enerjisi ile çalışan sandalyeler yerleştirdik. Enerjiyle birlikte yaşlı ve engelli yayalar güvenilir bir şekilde karşıya geçebilecekler" ifadelerini kullandı.

"Uzay çöpleri geri dönüşüme kazandırılacak" 

Fatma Nur Tanrıverdi ve Can Ahmet Kolalı, uydulardan kaynaklanan uzay çöplerini yeniden geri dönüştürmeye kazandırmak için yaptıkları projeyi şu şekilde tanıttılar: "Uzay avcısı robotu uzaydaki çöpleri önündeki mıknatıs sayesinde topluyor ve haznesine depo ediyor. Robot tekrar dünyaya geri dönerek çöpleri otonom araca yüklüyor. Bilim insanları bir kısmını inceliyor bir kısmını da geri dönüşüme
gönderiyorlar".

Yapılan açıklamada; alınan her bilim seti karşılığında 1 tane de ihtiyaç sahibi bir okula hediye edilecek. Proje kapsamında bugüne kadar bin çocuğa bilim setinin verildiği kaydedilirken, bilim seti ile deneyerek öğrenen çocuklar için bir yarışma başlatıldığı öğrenildi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çayırlı’da küçükbaş hayvanlarda aşılama kampanyası Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı teknik ekipler, mesai mefhumu gözetmeden, küçükbaş hayvanlara yönelik bakanlık tarafından programlı olarak yürütülen aşılama kampanyasını sürdürüyor. Aşılama esnasında yeni doğan kuzulara küpeleme çalışması da yapılıyor. Hayvan sağlığı ve refahı için görev başında olan ekipler, çiftçilere ve Erzincan’a katma değer sağlamak, küçükbaş hayvancılık sektörünün gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla yayla yayla, mera mera gezerek ağıllarda küpeleme ve aşılama çalışmalarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından programlı bir şekilde yürütülen çalışmalarda küçükbaş hayvanlara çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı aşılanıyor. Küçükbaş hayvancılık sektörünü daha ileri seviyelere çıkarmak için Erzincan genelinde çalışmalarını sürdüren tarım teşkilatı, Çayırlı’nın Gelinpınar Köyü’nde bir yandan programlı aşılama kampanyasını sürdürürken diğer yandan yeni doğan kuzularda küpeleme çalışmalarını sürdürüyor. Küçükbaş hayvancılık sektörüne büyük zarar veren çiçek, veba ve brucella hastalığına karşı tetikte olan tarım teşkilatı mera ve ağıllarda sabahın erken saatlerinde çalışmaya başlıyor. Aşılama kampanyası hakkında bilgi veren Çayırlı İlçe Tarım ve Orman Müdürü Emrah Demir, “Hayvan sağlığı ve hayvan refahının korunmasının yanı sıra, hastalıkların önlenerek halk sağlığının korunması amacıyla, il genelinde hazırlanan plan, program ve projeleri uygulayarak, hayvan hastalık ve zararlılarına karşı koruyucu hizmetler yürütmeye devam ediyoruz. Bakanlığımız tarafından programlanan aşılama kampanyasında dahilinde İl Müdürlüğümüzün talimatlarına uygun olarak ilçemiz genelinde küçükbaş hayvanlarda aşılama ve küpeleme çalışmalarımız aralıksız sürdürülüyor. Ayrıca küpeleme çalışmaları ile yeni doğan hayvanlar kayıt altına alınarak kimliklendirilirken, çiftçilerin de devlet desteklerinden faydalanması için bilgilendirme yapıyoruz. İlçe Müdürlüğü olarak büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği başta olmak üzere yetiştiricilerimizin, çiftçilerimizin her zaman yanındayız. Hem sahada hem kurumda her türlü ihtiyaçlarına ve beklentilerine cevap verebilmek için çalışıyoruz. Üreticilerimizin ürünü bol kazancı bereketli olsun” diye konuştu.
Bayburt Evlilik stresi güvensizlik nedeni Evlilik öncesi dönemde bazı sorular çiftlerin kafasını karıştırıyor. Bu evlilik stresinden ziyade güvensizliği işaret ediyor. Şüphesiz her çiftin hayali mutlu bit yuva kurmak. Ancak evlilik aşaması gelip çattığında çiftler bazı olumsuz düşüncelerle baş başa kalabiliyor. Evlilik sorumluluğunu işaret eden duyguyu uzmanlar evlilik stresi olarak tanımlarken, beliren bazı soru işaretlerine karşı dikkatli olunması konusunda çiftleri uyarıyor. Uzmanlar bu soru işaretlerinin stresten ziyade güvensizlikten kaynaklandığını vurguluyor. Bağımlılık duygusu, yanlış iletişim nedeni İlişkilerde bağlılık ve bağımlılık duygularına değinen Uzman Psikolog ve İlişki Terapisti Nida Korkmaz, “Evlilik stresi bir insanın evlenmeden önceki zamanında ya da kişinin geçmişte yaşadığı olaylardan ötürü aklında olan soru işaretlerine dayanmaktadır. Toplumumuzda aşk her zaman ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle bireyler bir kere aşık oldukları kişiye zamanla bağımlılık geliştirirler. Aşkın ilk aşamasında bu bağlılık olarak nitelendirilebilir. Ama daha sonra bağlılık dediğimiz unsur yerini zamanla bağımlılığa bırakır. Bağlılık insanlar arasında rahatlatıcı ve huzur verici bir niteliğe sahiptir. Ama bağımlılık bunun tam aksine insan üzerinde gerginlik ve strese neden olur. Bağımlılık insanın partnerine karşı duyduğu aklındaki soru işaretlerini ortadan kaldırma etkisini göstermektedir. Bireyler bağımlı olduklarından ötürü, aklındaki soru işaretlerine verilecek cevapları sürekli ertelemektedirler. Bu durum evlilik aşamasına kadar gelmektedir. Evlilik aşamasında ise bu durum, insanların flört zamanlarında olduklarından çok daha farklılık göstermektedir. Evlenen çiftlerde yavaş yavaş zihinsel ve fikirsel değişimler meydana gelir. Bu fikirsel değişimler ile birlikte bağımlılıktan dolayı akılda cevaplanmayan sorularla birleşip zamanla kişi üzerinde büyük strese neden olmaktadır. Bu stres ise ilişkilerde ciddi bir şekilde ayrılığı tetiklemektedir.” dedi. Bu soru işaretlerine dikkat! Evlilik öncesi stresin, kişinin evlenmeden önceki zamanında aklına takılan sorulardan ve geçmiş yaşantılarından edindiği tecrübelerden oluştuğuna dikkat çeken Uzman Psikolog Korkmaz, “Acaba evlendiğimde değişir mi? Bana gösterdiği ilgi azalır mı? Sevgi, saygı, şefkat ve aşkı azalır mı? Desteği azalır mı?’ Bu sorular evlilik stresini tetikler. Evlilikle birlikte omuzlarımıza yüklenecek sorumluluklar evlilik korkusunu oluşturan etkenlerdendir. Bu korkuya bir de bu soru işaretleri eklenince stres katlanarak artar. Bu sefer kişi ‘Aslında evlenmeyi çok istiyorum ama çok korkuyorum.’ demeye başlar. Bu cümle bir yerde ayrılık sinyallerinin de işaretini vermek anlamına gelebilir. Çünkü kişi bu soruların getirdiği stresle başa çıkamaz ve bu durumu atlatamazsa sendroma yakalanır. Ben bu durumu evlilik öncesi sendromu olarak adlandırıyorum” diye konuştu. Ailelere büyük görevler düşüyor Evlilik öncesi stresi ile çiftlerin başa çıkabilmesi için ailelere büyük görev düştüğünün altını çizen Nida Korkmaz, “Çiftler evliliğin getireceği sorumluluklarla birlikte strese girip endişeye kapılabilirler. Bununla birlikte çiftler partnerlerinin doğru seçim olup olmadığını sorgulayarak da strese girebilirler. Bu durumda ailelere düşen görevler çiftleri sakinleştirmek olmalıdır. Kendi ilişkilerindeki güzel yaşanmışlıkları ve hayata dair mücadelelerini örnek olarak vermeleri, evlenecek olan çiftlerin olumlu ve güzel yönlerini çiftlere karşı dile getirmeleri stresi büyük ölçüde azaltacaktır.” şeklinde konuştu. Durumun bu şekilde de aşılamaması durumunda yapılması gerekenlere değinen Korkmaz, “Bu sorunlar ile baş etmenin bir kaç yolu vardır. Kişisel gelişim kitapları okunabilir ya da gelişimsel programlar izlenebilir. Ama ciddi anlamda bu sorunların en sağlıklı çözümü bu alan ile ilgilenen bir psikologdan destek almaktır.” dedi. Çevrenizdekiler sizi doğru mu yönlendiriyor İlişkilerde çevresel faktörlerin de ilişkinin seyrini etkileyebileceğini ifade eden Nida Korkmaz, “İlişkilerde 3’üncü şahıslar bazen çok yapıcı bazen ise çok yıkıcı olabiliyor. Bu ayırımı çok iyi yapmak ve buna göre müdahale izni vermek ya da vermemek gerekiyor. Eğer 3’üncü şahıslar ilişkiniz ve partneriniz hakkında sürekli olumsuz cümleler kuruyorsa, kötü dille eleştiriyorsa ve olumsuz iddialar ortaya atıyorsa buna kesinlikle ‘dur’ demeniz gerekir. Ancak 3’üncü şahıslar ilişkinizi destekliyor, ilişkiniz ve partneriniz hakkında olumlu cümleler kurup her fırsatta sevginizi ve birbirinize nasıl yakıştığınızı size hatırlatıyorsa onlarla dertleşebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
Erzincan Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan bu sınıfta minik öğrencilere masal anlatılıyor Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) Eğitim Fakültesinde oluşturulan ve Türkiye’de çok fazla eşi bulunmayan Masal Atölyesi Sınıfında Okul Öncesi Öğretmenliği bölümünü okuyan ve seçmeli ders olarak alan üniversite öğrencileri, anaokulu öğrencilerine unutulmaya yüz tutan masal geleneğini yaşatmak için masal anlatıp, kurulan oyuncak stantların da miniklerle keyifli zaman geçiriyorlar. Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi ABD Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt’un yönettiği Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi çerçevesinde, Erzincan Fırat Kılıç İlkokulu öğrencilerine masal etkinliği düzenlendi. Etkinlik, Eğitim Fakültesi Masal Atölyesi’nde ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Akın Levent, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Ercan Ekinci, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mücahit Kağan, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Erdem Yavuz, Doç. Dr. Alper Kaşkaya, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Fethi Kayalar, Fırat Kılıç İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler, Masal ve Hikâye Anlatıcılığı dersi kapsamında öğrendikleri “Kaz Yollasam Yolar mısın? “masal tiyatrosunu sergiledi ve “Tırtıl Huppo” hikayesini anlattılar. Doç. Dr. Serap Uzuner Yurt, atölyede yaklaşık 400 öğrenciye masal anlatıldığını ve Deprem bölgelerindeki Hatay Reyhanlı, Urfa Siverek anaokullarına online masal anlatıldığını belirtti. Ayrıca öğretmen adaylarının derste öğrendiklerini uygulama fırsatı bulduklarını vurguladı. Etkinlikte, Rektör Levent öğrencilerle yakından ilgilenerek onlarla sohbet etti ve öğrencilerin masal etkinliğine büyük ilgi gösterdiği belirterek, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.