EKONOMİ - 15 Eylül 2021 Çarşamba 12:05

Geleneksel ürünlerde maliyet artınca çiftçiler tropik meyvelere yöneldi

A
A
A
Geleneksel ürünlerde maliyet artınca çiftçiler tropik meyvelere yöneldi

Antalya’nın Kumluca İlçesinde domates, biber ve patlıcan gibi sebzelerde üretim maliyetleri artınca çiftçiler, alternatif türler üretmeye başladı.

Örtü altı sebze üretim merkezlerinden Kumluca İlçesinde, ejder başta olmak üzere mango, muz, phisalis, Passiflora gibi tropik ürünlerin üretimi giderek artmaya başladı. Üretimi kolay olan ürünlerin, çiftçiye de bir masrafı olmuyor. Çiftçiler, domates, biber ve patlıcan gibi diğer sebzelere göre daha çok gelir getirdiği için tropik meyve sebzeler üretmeyi tercih ediyor.

“Çiftçiler alternatif çeşitlere yöneldi”
Örtü altı sebze üretim merkezlerinden Kumluca’da, birçok ürünün Türkiye’nin başka bölgelerinde de üretildiği, sebze ve meyvelerin hasat tarihi aynı mevsim veya aynı aya rast geldiği için arz fazlalığı meydana getirdiğinden çiftçilerin alternatif ürünlere yöneldiğini belirten Tarım ve Orman İlçe Müdürü İsa Akşit, “Kumluca ilçemiz örtü altı tarım merkezlerinden birisidir. Bölgemizde, genel olarak domates biber ve patlıcan gibi sebzeler yetiştirilmektedir. Fakat Türkiye’nin birçok bölgesinde artık bu tür yetiştiricilik yapılıyor. Aynı dönemde aynı ürünler yetiştirildiği için çiftçilerimize biraz daha ekonomik açıdan olumsuz yansıyor. Daha az gelir getiriyor. Bu nedenle çiftçilerimiz alternatif ürün arayışına girdiler. Bunlardan en önemlisi Ertan Parçaoğlu’nun buraya Güzören Köyünde yapmış olduğu 4 dekarlık alanda mango yetiştiriciliğidir. Mango yetiştiriciliği sayesinde çiftçilerimiz farklı ürünlerle tanışacak. Gelirleri diğer ürünlere göre biraz daha yüksek olacak” dedi.

Geleneksel ürünlerde maliyet artınca çiftçiler tropik meyvelere yöneldi

“4 dönümlük serasında 2 çeşit mango üretimi yapıyor”
4 dekarlık alanda mango üretimi yapmaya başladığını belirten Ertan Parçaoğlu, “Meyvesi iri ve yeşil olan çeşit Keyt, küçük ve kırmızıya yakın renkte olan türün çeşidini bilmiyorum. Küçük olan çeşit daha çok meyve veriyor. Lezzeti de iri ve yeşil olandan daha iyiydi. Ama yeşil ve iri olan mangonun ömrü 1 ay, küçük ve kırmızı olan çok meyve veren mango türünün raf ömrü ise 1 hafta ” diye konuştu.

Geleneksel ürünlerde maliyet artınca çiftçiler tropik meyvelere yöneldi

“Türkiye’nin her yerinde Kumluca’daki gibi tarım yapılsa hiçbir tarımsal ürünü ithal etmek durumunda kalmayız”
Kumluca Kaymakamı Uğur Kolsuz, “Şu anda Antalya’nın Kumluca İlçesinde, Bir ejder meyve bahçesindeyiz. Uzak doğu meyvesinin denemesini yapmışlar burada. Çok da başarılı olmuşlar. Bol bereketli kazançlar diliyorum. 30 yıllık meslek yaşamımın 25 yılında Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptım. Ama şunu iftiharla söyleyebilirim ki Kumluca da yılın 10 ayında çok profesyonel ve çok iyi bir şekilde yapılmakta. Ziraatçı arkadaşlarımla da bir araya geldiğimde sürekli dile getiriyorum. Burada ki gibi Türkiye’nin her yerinde böyle tarım yapılsa Türkiye hiçbir tarım ürününü dışarıdan ithal etmek durumunda kalmaz” şeklinde konuştu.

Geleneksel ürünlerde maliyet artınca çiftçiler tropik meyvelere yöneldi

“Birçok köyde kahvehane yok”
Kumluca ilçesinde vatandaşların tarımsal alanlarda çalışmaktan kahvehaneye ayıracak zamanları olmadığı için birçok mahalle ve köyde kahvehane olmadığını belirten Kumluca Kaymakamı Uğur Kolsuz, “Mahallelerimizi, köylerimizi gezdiğimiz zaman şaşırtıcı şeylerle, durumlarla karşılaşmaktayım. Sosyolojik bir durum, insanlar sürekli çalıştığı için bizim bazı köylerimizde kahve yok. Şu anda elimizde gördüğünüz ejder meyvesi de alternatif ürünler kapsamında. İlçemize getirilen ve dikimi yapılan yaklaşık 3 dönüm alanda 2 yıl içinde çok başarılı bir şekilde üretimi yapılan direk yurt dışına ihraç ediliyor. Çiftçilerimizin ifadelerine göre diğer sera ürünlerinden verimli olduğunu öğrendik. Daha çok gelir getirmesi bundan sonra üretimini yapacak çiftçilerimiz içinde teşvik edici gelişmeler. Bugün burada bulunmamızın sebebi, bu tür ürünleri yerinde görmek. Az önce bir mango bahçesini gördük. Mango bahçesi de yine tropikal meyve bahçesi, deneme amaçlı yapılmış. Mango bahçesinde de kısa sürede güzel sonuçlar elde edildiğini gördük” ifadelerini kullandı.

“Tropik meyvelerin denenmesinde kurum, STK ve üniversitede işin içinde olacak”
Kumluca’nın yılın 10 ayı tarım yaptığını belirten Kumluca Kaymakamı Uğur Kolsuz, "İlçe Tarım, İlçe Ziraat Odası, ilçe Ticaret Odası ve üniversite de bundan sonra bu deneme üretimlerinin içinde olacak. Tarımın başkenti dediğimiz Kumluca, yılın 10 ayı tarım yapmakla bunu gösteriyor. Alternatif ürünler de önemli bir aşama kaydedeceğine inanıyorum. Bol bereketli kazançlar diliyorum” dedi.

“Domates biber ve patlıcan da dönüm maliyeti 25 bini geçti”
İşçi, koruyucu ve besleme ürünlerinin artmasından dolayı geleneksel sera üretiminin yapılamaz hale geldiğini belirten Ejder üreticisi Ercan Tuncel, “2020 Ağustos’unda ilk hasadını yaptım. İlk hasadımı 2 ton olarak yaptım. Bu yıl 3.5 ton meyve hasat ettik. Şimdi üzerindeki meyveleri de hasat edince tahminim sezonu 6 ton ile tamamlayacağız. 3. yılı yani yeni sene tam verimli olan yıl olacak. Diğer sebzelerde yıllık 10 Bin lira ilçe gübre maliyeti çıkıyorsa bu üründe bin lira. Dönümdeki masrafımız diğer ürünlere göre 10 da 1 oluyor . Ben ihracatçıya veriyorum. O da İngiltere’ye gönderiyor. Kilosunu ilk hasatta 45 liraya sattım. Geçen hafta ürün bollaştığı için 35 liradan sattım. 3 bin metrekare 5 tane direk var. Her direğin dibinde 4 fidan var. Başka sebzelerimiz de var. Biz yoğunluğu ejder meyvesine verdik. Sebze oldukça masraflı olmaya başladı. Dönüm masrafı 25 Bin liranın üstüne çıktı. İşçi sıkıntımızda var. O yüzden ejder üretimi daha kazançlı” dedi.

Ramazan Sarıkayalı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.