EKONOMİ - 18 Eylül 2019 Çarşamba 10:21

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçları açıklandı

A
A
A
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçları açıklandı

Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, en yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay yüzde 47,6 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılı gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarını açıkladı. Buna göre; araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,2 puan artarak yüzde 47,6'ya yükselirken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,2 puan azalarak yüzde 6,1'e düştü. Toplumun en zengin yüzde 20'sinin gelirinin en yoksul yüzde 20'sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı ise 7,5'den 7,8'e yükseldi.

Gelir ve yaşam koşulları araştırması 2018 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2017 yılını referans alıyor. Gelir hesaplamalarında, haneleri karşılaştırılabilir hale getirmek için hanehalkı büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak elde edilen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri kullanılıyor.

Gini katsayısı 0,408 olarak tahmin edildi

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor. Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,003 puan artış ile 0,408 olarak tahmin edildi.

Ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 24 bin 199 TL oldu

Türkiye'de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 12,2 artarak 21 bin 577 TL'den 24 bin 199 TL'ye yükseldi.

Toplam gelirden en yüksek payı yüzde 48,5 ile maaş ve ücret gelirleri aldı

Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 0,4 puan azalan maaş ve ücret gelirleri aldı. İkinci sırayı yüzde 20,1 ile önceki yıla göre 0,4 puanlık artış gösteren sosyal transfer gelirleri alırken üçüncü sırayı yüzde 18,8 ile 2017 yılına göre 0,8 puan azalan müteşebbis gelirleri aldı.

Tarım gelirlerinin müteşebbis geliri içindeki payı 2017 yılına göre 1,4 puan artarak yüzde 22,9 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı önceki yıla göre 0,4 puan azalarak yüzde 91 olarak gerçekleşti.

Göreli yoksulluk oranı yüzde 13,9 oldu

Toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılıyor. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 13,9 oldu. Medyan gelirin yüzde 60'ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,1 puan artarak yüzde 21,2 olarak gerçekleşti.

Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 9,6, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,4 puan artarak yüzde 12,9, en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,9 puan artarak yüzde 18,8 olduğu görüldü.

Okur-yazar olmayanların yüzde 27,5'i, yükseköğretim mezunlarının yüzde 2,2'si yoksul

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50'si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 27,5'i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6'sı yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,1, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 5,8 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 2,2 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.

Sürekli yoksulluk oranı yüzde 12,7 oldu

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60'ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2017 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 14 iken 2018 yılında bu oran yüzde 12,7 oldu.

Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı yüzde 59 oldu

Nüfusun yüzde 59'u kendilerine ait bir konutta otururken, yüzde 39,6'sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu, yüzde 36,2'si sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi ve yüzde 24,8'i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.

Taksit ödemeleri veya borçları olanların oranı yüzde 70,4 oldu

Nüfusun, yüzde 70,4'ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 58,3'ü evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını karşılayamadığını ve yüzde 11,5'i konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.

Maddi yoksunluk oranı yüzde 26,5 oldu

Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor. Belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2017 yılında yüzde 28,7 iken 2018 yılında 2,2 puan düşerek yüzde 26,5 olarak gerçekleşti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TAV Havalimanları ilk çeyrekte 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi TAV Havalimanları 2024’ün ilk üç ayına ilişkin finansal ve operasyonel sonuçları açıkladı. TAV bu dönemde 321 milyon avro ciro ve 86 milyon avro FAVÖK elde etti. Havalimanı işletmeciliğinde Türkiye’nin dünyadaki lider markası TAV Havalimanları yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 artışla 17,1 milyon yolcuya hizmet verdi. TAV’ın işlettiği havalimanlarında dış hat trafiği geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 arttı. TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, “Kış döneminde yolcu trafiğimiz uzayan turizm sezonu ve havalimanlarımıza uçan havayollarının yürütmekte olduğu filo genişletme stratejilerinden olumlu etkilendi. Böylece birinci çeyrekte, geçen seneye göre dış hat yolcumuz yüzde 27, toplam yolcumuz da yüzde 22 büyüdü. Gerek İzmir, gerekse Ankara havalimanlarımız iç hattan dış hata transfer stratejisine odaklanan AJet, Pegasus ve SunExpress’in filo büyümesinden olumlu etkileniyor. Faaliyetlerimizdeki başarının tamamını finansal sonuçlarımıza da yansıtmayı başardık. Ciromuz yüzde 28 artarak 321 milyon avroya ve FAVÖK de yüzde 97 artarak 86 milyon avroya ulaştı. Düşük sezonda olmamıza rağmen net kar da pozitife döndü ve 9 milyon avro oldu. İyi bir başlangıç yaptığımız 2024’ün yüksek sezonu olan yaz aylarında da canlı bir trafik beklemeye devam ediyoruz. Erken rezervasyonlar da bize bu yönde olumlu sinyaller veriyor" dedi. "Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde, Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmeyi planlıyoruz" Tarihi ölçekteki büyük yatırım programlarının planladıkları takvime uygun bir şekilde ilerlediğini söyleyen Kaptan, "Bu program doğrultusunda Antalya, Almatı ve Ankara Esenboğa havalimanlarımızla birlikte diğer havalimanı ve hizmet şirketlerimize yatırım yapıyoruz. Almatı yatırımımız yüzde 94 oranında tamamlandı ve Haziran 2024’te yeni dış hat terminalinin açılışını yapmaya hazırlanıyoruz. Yeni terminalin Almatı yolcusu için hizmet kalitesi ve seyahat tecrübesinde iyileşme oluşturmasını bekliyoruz. Yüzde 77 oranında tamamlanan Antalya yatırımımızı 2025’in ilk çeyreğinde ve yüzde 42 oranında tamamlanan Ankara yatırımımızı da 2025’in son çeyreğinde bitirmiş olmayı planlıyoruz. Bu yatırımlarımıza ek olarak, Medine Havalimanı’nın kapasitesini yıllık 8 milyon yolcudan 18 milyon yolcuya çıkaracak ve iki etap halinde yapılacak olan ek yatırımlara da katılma kararı aldık. Bu büyük yatırım programımız sonucunda 2020 yılında 8 sene olan ortalama işletme süremizi 2024 yılında 29 yıla çıkardık. Satın alma bedelleri ve kira peşinatlarını dahil ettiğimizde 2025 yılına kadar toplam yaklaşık 2,5 milyar avro yatırım büyüklüğüne ulaşmış olacağız. Bu büyüklük sektörümüzün geleceğine olan güvenimizin en önemli göstergesidir. Programımızda mesafe kaydettikçe yatırımlarımızın meyvelerini de almaya başlıyoruz. Bu kapsamda, 2024 yılı için 430 milyon ile 490 milyon avro arasında FAVÖK beklemeye devam ediyoruz. İlerleyen senelerde yatırımlarımızdan daha da artan geri dönüşler bekliyoruz ve kendimize orta vadede 2018 yılında yakaladığımız tarihi en yüksek FAVÖK seviyesi olan 573 milyon avroyu geçme hedefi koyuyoruz. Bu hedef artık kısa zamanda ulaşılabilir bir mesafede duruyor. Çalışanlarımızın büyük gayretleri ve hissedarlarımızla iş ortaklarımızın destekleri sayesinde TAV Havalimanları’nı bir dünya markası haline getirmeyi başardık. Orta vadeli hedefimiz olan tüm zamanların en yüksek FAVÖK rakamına ulaşmak hedefimizi de yakın zamanda birlikte gerçekleştireceğimize olan inancım tam” diye konuştu.