EĞİTİM - 17 Şubat 2019 Pazar 10:50

Genç beyinler, yurtdışı eğitim fırsatlarını araştırmaya başladı

A
A
A
Genç beyinler, yurtdışı eğitim fırsatlarını araştırmaya başladı

Genç beyinler, International High Schools Organization'da (Uluslararası Lise Organizasyonu-IHSO) yurtdışında eğitim imkanlarını araştırdı. Öğrencilere, yurtdışından gelen lise temsilcileri rehberlik yaptı.

Lise öğrencileri yurtdışı eğitimi için araştırmalara başladı. Öğrenciler, yurtdışı eğitimi rehberlik firmalarından Endless Abroad'ın düzenlendiği İHSO organizasyonunda, yurtdışında gelen lise temsilcileri bir araya geldi. Etkinlikte ABD, Kanada, İngiltere, İrlanda ve Avrupa'dan gelen lise temsilcileri, lise öğrencilerinin ve velilerin sorularını yanıtlayarak bu konuda bilgi edinmesini sağladı.

''Dünyanın 10 farklı ülkesinden yaklaşık 70 farklı lisenin temsil edildiği bir organizasyon"

Etkinlik hakkında bilgi veren Endless Abroad Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı'nın Kurucusu ve Genel Müdürü Gökmen Özdemir, ''Organizasyon lise öğrencilere yönelik. Dünyanın 10 farklı ülkesinden yaklaşık 70 farklı lisenin temsil edildiği bir organizasyon yapıyoruz. Lise öğrencilerimiz, aileleriyle birlikte canlı olarak bilgi almış olacaklar. Özellikle İngiltere, Amerika, Kanada, İrlanda, İtalya, İspanya gibi ülkelerin içinde bulunan liselerin resmi temsilcileri bu organizasyonda yer alıyor.

Öğrenciler ve aileler, bizim tercüme yardımımızla birlikte burada temsilcilerle temas kurabiliyorlar. Burada öğrenci ve velilere söylemek istediğimiz en önemli nokta; yurtdışındaki fırsatların net olarak masanın üzerine konulabilmesi, bütün imkanlar, avantajlar hatta dezavantajların ne olduğunu bilindikten sonra tercihinin yapılmasıdır. Sunduğumuz bu fırsatla birlikte öğrenciler, yurtdışındaki bir lisenin fiyatını, seçeneğini, oraya nasıl gidebileceğinin ve ondan sonra üniversite ile alakalı ne tür fırsatlar yakalayabileceğini net olarak bilmiş oluyorlar. Ardından Türkiye'deki imkanlarıyla daha net kıyaslamış oluyorlar. Bu da onlara daha doğru tercih imkanı sunuyor'' şeklinde konuştu.

''Yurtdışında eğitim hem vakitten hem de nakitten kazandırıyor''

Özdemir sözlerine şöyle devam etti: ''Veliler, öğrencilerin yurtdışındaki imkanlarını doğru şekilde bilmiyorsa sadece Türkiye'deki seçeneklerle ilgilenip bunların arasından tercih yapmak zorunda kalıyorlar. Ama yurtdışında onlar için daha güzel bir fırsat vardır, bu durum o aile için çok uygundur. Bunları ancak bildikleri takdirde daha doğru tercih yapabilmiş olacaklar. Onun için ailelerin sadece Türkiye özelinde değil, aynı zaman yurtdışı eğitimini de net olarak biliyor pozisyonda olmasını istiyoruz. Bu noktada da tercihin daha doğru şekilde yapılabileceğine inanıyoruz.

Örneğin; ABD'deki bir lisede, üniversite eğitimiyle birleştirilmiş body modeliyle 2 yılda lise eğitimi tamamlanırken, aynı zamanda üniversitenin de 1'inci ve 2'inci sınıfını tamamlanmış sayılıyor. Haliyle üniversitenin 3 ve 4 yılını tamamlayarak toplamda lise eğitimini 2 yılda, 2 yılda ise üniversite eğitimi olarak toplamda 4 yılda bitirebilme imkanı oluyor. Türkiye'de toplamda 8 yıl içinde alabilecek bir eğitimi, ABD'de 4 yılda tamamlayabilecek olması onlar için hem zamandan hem de fiyat açısından inanılmaz avantaj sağlıyor. Aileler; yurtdışında 2 yılda üniversite okunabilmesi, 2 yılda lisenin bitiriliyor olması, bekli Türkiye'ye göre daha ekonomik olması ve öğrencinin geleceğiyle alakalı inanılmaz bir kariyere sahip olma fırsatı oluşturduğu için bunları bilmeden doğru tercih yapamazlar''.

''Seçmeli derslere ve öğrenci kulüpleri kulüplerine katılarak ilgi alanlarını keşfedebilirler''

Etkinlikte danışmanlık hizmeti veren Educatius Group'un Türkiye temsilcisi Sara Perçin, ''Burada temel amaç, yurtdışındaki lise programları ile ilgili öğrencileri ve velileri bilgilendirmek. Öğrenciler doğru tercih için çok iyi bir araştırma yapılmalı. Hangi ülke onun için daha uygun, ne tür bir lise onu daha mutlu edecek bunlara özellikle dikkat etmeli. Lise seçenekleri; yatılı, devlet lisesi ve özel okul olarak değişiyor. Öğrencinin kriterlerine göre ve kişilik yapısına göre hangi okul eğitimi daha uygun bunu araştırmaları neticesinde belirleyebilirler. Özellikle üniversite de tam olarak ne yapmak istediğine karar verememiş olan öğrencilerin, daha üniversite öncesinden sağlayabilecekleri bir imkan olarak lise programını anlatacak olursak; birçok gittikleri okulda seçmeli dersler ve öğrenci kulüpleri oluyor.

Buralara katılmak koşuluyla kendi ilgi alanlarını çok daha uygulamalı bir şekilde keşfedebilirler. Daha üniversite başvurmadan ilerde yapmak istedikleri konular hakkında fikirlerini oluşturmuş olabilirler'' diye konuştu.

Etkinlikte danışmanlık almaya gelen öğrenci Muhammed Yusuf Akbulut, ''Ben, Almanya’ya gitmek istiyorum. Benim hayalim bu şekilde. Orada yaşamıştım ama tekrar üniversite için gitmek istiyorum. Bana konu ile ilgili çok güzel bilgiler verdiler. Meslek ile ilgili aklımda çok fikir var ama uçak mühendisi olabilir. Benim hoşuma giden bir meslek. Danışmanlık konusunda normalde de telefonda iletişim halindeyiz. Buraya geldiğim için de ayrı bir sevindim'' dedi.

Öğrencinin velisi Mustafa Akbulut ise şöyle konuştu: ''Kendisi de zaten Almanya da eğitim görmüştü, şimdi Türkiye’ye döndüler. Fakat üniversite için tekrar Almanya da eğitim görmek istiyor. Buradaki arkadaşlar da baya yardımcı oldular, iletişimleri çok iyiydi. İnşallah tekrar eğitimine orada devam eder. Organizasyondan gerek bilgilendirme olsun gerek karşılama olsun çok memnun kaldık''.  

Adem Gürer - Uğur Çetin


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı. Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı. Yerli motorla rekor irtifa Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 327 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti. Milli SİHA, milli kamera Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak. İhracat şampiyonu Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.
Nevşehir Nevşehir’deki dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü ekiplerince sahte ilanlarla yaklaşık 350 kişiyi 3 milyon lira dolandıran çeteye yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 27 şahıstan 5’i tutuklandı. Nevşehir’de ikamet eden Emrah A. isimli vatandaş internet sitesinde yayınlanan satış ilanında gördüğü elektrikli bisikleti almak istedi. Piyasa değeri yaklaşık 20 bin lira olan elektrikli bisikleti ikinci el olarak 5 bin 250 liraya pazarlık yaptı. Dolandırıcılar bir İnternet satış platformunun benzerini yaparak bu site üzerinden ödeme yapılmasını sağladı. Emrah A. almış olduğu 2. el elektrikli bisikletin ödemesini yaptı. Ödemenin gelmediğini söyleyen dolandırıcılar Emrah A. ile tekrar iletişime geçti. Bunun üzerine dolandırıldığını anlayan Emrah A. şikayette bulundu. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli olarak çalışma başlatan Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 3 ay fiziki ve teknik takip yaptı. Ekipler Sosyal medyada yer alan ikinci el ürün satış ilanları aracılığıyla, sahibinden.com isimli alışveriş sitesinin benzerini/sahtesini yapmak suretiyle, sahte "güvenli ödeme" siteleri aracılığıyla; dolandırıcılık işlemi yapıldığını belirledi. Nevşehir Merkezli Iğdır, Van, Mardin, Gaziantep, Adana, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve İzmir illerinde yapılan operasyonlarda 27 şüpheli şahıs gözaltına alınmıştı. Yapılan operasyonda 27 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alınırken, yapılan aramalarda; dolandırıcılık faaliyetlerinde kullanılan 34 cep telefonu, 38 sim kart, 5 SD kart, 3 laptop ile çok sayıda dijital materyal ve 1 adet kurusıkı silah ele geçirildi. Nevşehir Emniyet Müdürlüğüne getirilen şüphelilerin Emniyetteki işlemleri sonrasında Adli makamlara sevk edilen 27 şüpheliden 7’si tutuklandı. 5 şüpheli adli kontrol şartı ile serbest bırakılırken 15 şahısta savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı.