TEKNOLOJİ - 28 Şubat 2022 Pazartesi 11:15

Genç girişimciden kurumları rahatlatacak yerli ve milli ‘yüz tanıma' teknolojisi

A
A
A
Genç girişimciden kurumları rahatlatacak yerli ve milli ‘yüz tanıma' teknolojisi

Elazığ’da devletten destek alan genç girişimci Yavuz Akın, yerli ve milli yapay zeka tabanlı 'Yüz tanıma sistemi temelli geçiş kontrol sistemi' geliştirdi. Bu sayede klasik kartlı giriş sistemleri ile parmak izi okuyucuları rafa kalkacakken birçok kurum ve kuruluş personelin devam ve verimliliğini daha rahat kontrol edebilecek.

Elazığ’da genç girişimci Yavuz Akın ve beraberindeki yazılım ekibi, devletten aldığı destek ile yerli ve milli yapay zeka tabanlı 'Yüz tanıma sistemi temelli geçiş kontrol sistemi' geliştirdi. Proje ile birçok kurum ve kuruluşun personellerinin devam ve verimliliğini kontrol edebilmek için kullandığı klasik kartlı giriş sistemleri ile parmak izi okuyucuları rafa kalkacak. Sistemin en büyük özelliği ise kriptolojik protokoller ile arka planda kişisel verileri gizlenerek, hiçbir şekilde kimse tarafından ele geçirilemiyor olması. Yüz tanıma algoritmasının başarısını artırmak için hibrit bir yaklaşım kullanan ekip, aynı zamanda bu süreçte yapacağı AR-GE çalışmalarıyla ülkenin yapay zeka strateji yol haritasına katkı sağlayacak. Hızla çalışmalarını sürdüren ekip, çalışmalarında test aşamasına kadar geldi.

Genç girişimciden kurumları rahatlatacak yerli ve milli ‘yüz tanıma' teknolojisi

"Testler kısa bir zaman içinde tamamlanacak"

Geliştirdikleri projenin yüz tanıma sistemi olduğunu belirten Yavuz Akın, “Ana temeli geçiş kontrol sitemlerinde kullanacağız. Projemiz üretim geliştirme aşamasında. AR-GE çalışmaları tamamlanmış. Şu an ürün geliştirme arkadaşlarımız tarafından ürün gelişim aşamasında. Personelin takibini, gün sonunda iş yerine giriş çıkış saatlerini artık imza ve kartlı geçiş sistemleriyle değil, yüz tanıma teknolojisiyle yapacağız. Projemizin asıl büyük özeliği de arka planda anonimleşmesidir. Arka planda kişisel verileri gizliyoruz. Kişilere ait veriler hiçbir şekilde kimse tarafından ele geçirilemiyor. Kişisel verilerin korunması kanunu gereği bunu yapmak zorundayız. Proje şu anda test aşamasında. Resmi bir kurum tarafından da test ediliyor. Kısa bir zaman içinde testler tamamlanır. Şu an ara yüz çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Genç girişimciden kurumları rahatlatacak yerli ve milli ‘yüz tanıma' teknolojisi

"Başarıyı arttırmak için hibrit bir yaklaşım kullanmaktayız"

Projenin KOSGEP tarafından desteklendiğini aktaran Akın, “Projenin bedeli 358 bin lira. Şu an projemiz iki aydır onaylandı. 10 ayımız var, 10 ay içerisinde ürünümüzü geliştirip aktif hale getireceğiz. Projemizin en büyük hedeflerinden biri güvenli ve hızlı ve efektif bir kimlik doğrulama platformu olmasıdır. Geliştirilecek sistemlerde en önemli tarafımız kriptolojik protokoller. Blok zincir teknolojisi ve yapay zeka sitemleri sayesinde verimlilik artışı, maliyet azaltması ve özelikle 11. Kalkınma Planında hedeflenen siber güvenlik amaçlarına katkı sunması bekleniyor. Yüz tanıma algoritmasının başarısını artırmak için hibrit bir yaklaşım kullanmaktayız. Bu süreçte yapılacak ar-ge çalışmaları ülkemizin özelikle yapay zeka strateji yol haritasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu süreçte kullanılacak diğer makine öğrenme yaklaşımları ve blok zincir teknoloji ile tüm sürecin kişisel verilerin korunması kanununa uyumlu hale getirilmesi proje çıktısı olacak ürünlerimizi benzer mevcut ürünlerden farklılaştıracak yenilikçi ve özgün yönlerimiz olacaktır. Ülkemizin yerli ve milli yazılımlar geliştirmesinin dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacaktır” diye konuştu.

Kamil Can Kılıç - Sedat Erbak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük KBÜ’DE Hemşireler Haftası’nda Hemşirelik Bölümü öğrencilerine tohum hediye edildi Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, 12-18 Mayıs Hemşireler Haftası çerçevesinde Hemşirelik Bölümü öğrencilerini makamında misafir etti. Rektör Kırışık, Hemşirelik Haftası dolayısıyla hemşire adayı Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü öğrencilerine tohum hediye etti. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Tarık Özmen, Hemşirelik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nevin Onan, Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Durdane Yılmaz Güven ve yaklaşık 50 Hemşirelik Bölümü öğrencisini Rektörlük makamında misafir etti. Rektör Kırışık, Hemşirelik Haftasının önemli bir hafta olduğunu belirterek, “Bu haftanın güzelliğini hemşireliğin ne anlam ifade ettiğini, toplumda üstlendiği rolü, lütfen o hassasiyeti ve önemi hissedin. Ne kadar hissedebilirsek bu konuda dünyada bize özgü bir hemşirelik yaklaşımının ortaya çıkmasına vesile olabiliriz. Hep böyle batıdan gelen yaklaşımları görüyoruz. Tıpta, doktorlukta hemşirelikte, sağlığın diğer alanlarında, sosyal bilimler alanlarında biz kendi hemşirelik yaklaşımımızı da ortaya çıkarabilecek, yeni teoriler yeni yaklaşımlar üretecek bir heyecanla bu mesleğe dört elle sarılmalıyız. Bir insan işini severek yaparsa güzel sonuçlar ortaya çıkar. Çok severek yaparsa çok daha güzel sonuçlar ortaya çıkar. Böyle sevgisi ne kadar yüksekse ortaya çıkan sonuçlar da o kadar faydalı olur. O yüzden bu ruh ve düşünceler de inşallah Hemşirelik Haftanızı kutluyorum” dedi. Öğrencilere Hemşirelik Haftası münasebetiyle tebrik kartı ve ağaç tohumu hediye ettiklerini belirten Rektör Kırışık, “Size takdim ettiğimiz bir kartımız var, Hemşirelik Haftanızı kutluyoruz. Aynı zamanda orada ağaç tohumları bulunuyor. Bu hafta münasebetine bu tohumları toprakla buluşturmanızı, onları ekmenizi, onlara can suyu vermenizi ve büyümesini takip etmenizi istiyoruz” dedi. Hemşire adayları ise Rektör Kırışık’a teşekkür ederek, gerçekleşen görüşmeden duydukları memnuniyeti ifade etti. Görüşme, Rektör Kırışık’ın hemşire adayları ile hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.
Muğla Yabancı Diller Yüksekokulları yöneticileri MSKÜ’de buluştu Her yıl düzenlenen Yabancı Diller Yüksekokulları Yöneticileri toplantısı, bu yıl Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Yabancı Diler Yüksekokulu ev sahipliğinde 16-17 Mayıs tarihlerinde gerçekleştiriliyor. 2 gün boyunca devam edecek programın ilk gününde Türkiye’nin 208 devlet-vakıf üniversitesinden müdür, müdür yardımcısı, bölüm başkanı, program koordinatörü ve yüksekokul sekreterleri MSKÜ’de bir araya geldi. MSKÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda açılış konuşmasını Yabancı Diller Yüksekokulları Yöneticileri Platformu Kurucu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Enginarlar yaptı. MSKÜ’ye bu toplantıya ev sahipliği yaptığı için teşekkür eden Prof. Dr. Hüseyin Enginarlar, Yabancı Diller Yüksekokullarının yasal statü meselesi, İngilizce eğitimde Türkçe’nin ne kadar rol oynadığı, öğretim üyelerinin tutumları ve gramer konularına değinerek bir konuşma gerçekleştirdi. “Sadece ingilizce değil, diğer dillerin öğretimine yoğunlaştık” MSKÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Murat Keçiş ise açılış konuşmasında şunları söyledi: “100. yılını kutladığımız modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun adını bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği 1935 yılında kurulan Dil ve Coğrafya Fakültesinde eski çağ dillerinden modern dillere kadar birçok diller öğretilmesi amaçlanmıştı. Bugün 208 devlet ve vakıf üniversitemiz de dünyanın birçok dili araştırılmakta ve öğretilmektedir. Bu Cumhuriyetimizde kazanılan sadece biridir. Bu yılki toplantımızın ana temasını hayatımıza çok hızlı giren yapay zekâ ve dil öğretimi üzerine yoğunlaştırdık. Ayrıca yabancı dil eğitimini sadece İngilizce olarak değil, diğer dillerin öğretimine de daha fazla yer açmaya çalıştık. Bu toplantının düzenlenmesinde başta Rektörümüz Prof. Dr. Turhan Kaçar ve Üniversitemizin tüm birimlerine teşekkür ederim” “Bilgi arayışında en önemli rehber, bildiğiniz dillerin sayısıdır” MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar ise, “Akademisyenlik bir yolculuktur, arayıştır. Biz bilgi arama yolcusuyuz. Derdimiz de dermanımız da bilgi. Bu yolculuk insanlığın olduğu süreci var olacağı bir yolculuk. Bu arayışta en önemli rehber, bildiğiniz dillerin sayısı. Yabancı dil dediğimiz şey bizim antenlerimiz ve bu antenleri ne kadar açarsak o kadar iyi. Dilin öneminin hepimiz farkındayız” diyerek yaşadığı yabancı dil maceralarını anlattı. Açılış konuşmaların ardından Dr. Caroline Fell Kurban, katılımcılara İngilizce sunum yaptı. Program daha sonra “Yabancı Dil Eğitimi ve Akreditasyon Çerçevesinden Bakış” konulu panel ile devam etti. Toplantıda yabancı dil eğitimindeki sorunlar ve çözümler ele alındı. Ayrıca yapay zekânın dil öğretiminde kullanımı ve sorunları üzerinde duruldu. Öte yandan Türkiye’de dil öğretimi konusunda faaliyet gösteren bütün yayınevleri de bu toplantıda, son eğitim-öğretim materyallerini tanıtmak ve bilgi vermek amacıyla katılım sağladı. Ayrıca toplantının sonunda yapılan tartışmalardan elde edilen sonuçlar, rapor haline getirilerek ilgili kurumlara sunulacak.