MAGAZİN - 08 Şubat 2018 Perşembe 05:31

Gencebay: 'Arif Sağ yarım asırdır dostumdu, fakat bu dostluk bitmiştir'

A
A
A
Gencebay: 'Arif Sağ yarım asırdır dostumdu, fakat bu dostluk bitmiştir'

Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği Başkanlığı (MESAM)'daki başkanlık görevinden istifa eden Orhan Gencebay bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada istifası ile ilgili konuşan ünlü sanatçı Gencebay, "Arif Sağ yarım asırdır dostumdu, fakat bu dostluk bitmiştir" dedi.

Orhan Gencebay MESAM'daki başkanlık görevinden istifa ettikten sonra bugün basın mensuplarının karşısına geçti. Etiler’de bulunan bir ofiste düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda gazeteci katıldı. İstifası sonrasında basında çıkan haberlerle ilgili bir açıklama yapan Orhan Gencebay,’’ Öncelikle şahsımla ilgili son birkaç gündür pek çok asılsız ve maksatlı haberler yayınlandığı için, genel sorunlara geçmeden önce, bu maksatlı haberlerle ilgili kısa bir açıklama yapmak istiyorum. En başta Arif Sağ'ın söylediği, yazdığı veya yazdırdığı haberler olmak üzere; son derece maksatlı, tamamen gerçek dışı, benim söylediklerimi, yazdıklarımı saptırtarak yorumlayan ve yorumlatan, beni yanlış tanıtma isteğiyle, belki de planlı olan bu haberleri art niyetli ithamları, çabaları şiddetle kınıyor ve reddediyorum. Arif Sağ yarım asırdan fazladır dostumdu, fakat bu dostluk artık bitmiştir. Son zamanlarda basına verdiği demeçlerde, şahsıma hakaret eden, son derece saygısız ve gerçek dışı saçma sapan, art niyetle verdiği bilgilerden dolayı bu dostluğu kendisi bitirmiştir. Kendisine sağlıklar diliyorum’’ dedi.

İstifa dilekçesinin maksatlı olarak sızdırıldığını vurgulayan Gencebay şunları söyledi: ’’ Ben istifa dilekçemi kamuoyuna, basına değil, yönetim kuruluna hitaben yazmıştım. MESAM’ın mahremiyetinde kalarak Yönetim Kurulunda değerlendirilmesi gereken dilekçemin mahremiyeti korunamamış, polemik konusu oluşturmak isteyen birileri tarafından maksatlı olarak MESAM dışına servis edilmiştir. Bana göre bu olay büyük bir suçtur ve MESAM Haysiyet Kurulu olaya el koyarak bu kişileri MESAM’dan derhal ihraç etmelidir. Çünkü MESAM’ın mahremiyetini MESAM dışına ifşa edenlerin, kamuoyuna açıklayanların ihraç edildiğini çok iyi biliyoruz. Ayrıca dilekçemi MESAM dışına çıkartanların, şahsıma zarar vermek için dilekçemin içeriğini saptırarak art niyetli başka amaçlar için kullanmak istediği şüphesini taşımaktayım. Maksatlı olarak dışarı sızdırılan dilekçemde dile getirdiğim gerçeklerden dolayı, bazı yönetim kurulu üyelerinin şahsımı hedef alan terbiye ve saygı dışı ifadeleri karşısında, yönetim kurulunda birlikte görev yaptığımız yönetim kurulu üyeleri Recep Ergül, Ahmet Selçuk İlkan, Suat Suna ve Fuat Güner de MESAM Yönetim Kuruluna ortak bir dilekçe yazarak, ‘’ Sayın Orhan Gencebay’ın, Başkanlıktan istifa ederken uyarı mahiyetinde dile getirdiği tüm görüş ve düşüncelerinin altına bizler de imza atıyoruz ‘demiştir" dedi.

MESAM’da yaşanan sorunun mezhepsel ve etniksel olmadığının altını çizen Gencebay,’’ Ben ve benimle aynı düşünceleri paylaşan arkadaşlarım, “Cennet vatanımızda, Dil, Din, Cins, Irk farklılığı vardır, fakat ayrılığı yoktur, olması da mümkün değildir” diyen ve buna bütün kalbiyle bilerek inanan, ömürleri boyunca haklarında tek bir şaibe bile olmayan Türkiye Cumhuriyetinin birer vatansever yurttaşlarıyız. Bu zengin kültür farklılıklarımız Mesam’da musiki olarak temsil edilmektedir ve hep öyle olacaktır. Mesam’da yaşanan sorun, asla mezhep veya etnik köken sorunu değildir. Ancak her genel kurul öncesi olduğu gibi, birileri bütün kutsal değerlerimizi seçime malzeme yapıp, buna yaslanarak seçilmek gayretinde olduklarının düşüncesini taşımaktayız’’ dedi.
Gönlünün kırıldığını ifade eden Orhan Gencebay,’’ Arif Sağ için geçen haftaya kadar şunu söylemişimdir. Arif benim yarım asırdır dostumdur. Ben onun gönlünü kıracak hiçbir şey yapmadım, yapmamda demişimdir. Ancak ben bunu söylerken o farklı şeyler söyledi. Olmayacak sözler söyledi. Olağanüstü yalan, yanlış şeyler söyledi. Benim gönlümü kırdı, ben ona artık sağlık diliyorum. Bu dostluğu bozan kendisidir, ben bozmadım. O bozdu’’ diye konuştu.

Arif Sağ’la politik anlaşmazlık yaşadığı iddialarının sorulması üzerine Gencebay,’’ İnsan ayrımı yapmak ne mümkün. Allah korusun. Hayatımız boyunca böyle bir şey yapmadık. Bunca zamandır şerefimle, onurumla yaşadım. İnşallah böylede öleceğim. Etnik ve mezhepsel şeylerin gündeme getirilmesi utanç verici. Çok büyük gönül kırıcı. Benim siyasetle işim yoktur. Siyaseti siyasetçiler yapsın. Ben sanatçıyım. Sanat siyaset yapmaz. Sanatın kendisi kesinlikle siyaset yapmaz. Sanat; iyiyi, doğruyu, güzeli, estetiği, adaleti anlatır. Bu değerleri bilen hangi siyasi kurum varsa ona saygı duyarım’’ ifadelerini kullandı.

Akil İnsanlar Heyetinde bulunmasının bir takım çevrelerce yanlış yorumlanmak istendiğini belirten Orhan Gencebay,’’ Rahatsız edici olaylar olmuştur. Hatta zaman zaman şiddete başvurma isteği de olmuştur. Ancak engellenmiştir. Bu gibi kalkışmalar olmuştur. Ben söylemek istemedim. Bir süre önce Akil oldum, seçildim. Daha doğrusu bir bakanımız beni aradı, ülken için, vatanın için elini taşın altına koyar mısın dedi. Ülkem için, vatanım için, insanımız için canımız kurban olsun dedim. Atatürk der ki; Maksat vatansa gerisi teferruattır. Bende bu duyarlılıkla memnuniyetle yapacağımı söyledim. Bunu herhangi bir vatandaşa sorsanız benle aynı cevabı verirdi dedim. Biz üstümüze düşen şeyleri yaptık. Halkımızla bir anket yaptık ve bunu devletimize sunduk. Ancak bu şerefli, onurlu görevi başka başka anlattılar ve bizi lekelemeye çalıştılar. En azından ben ne yaptığımı defalarca ifade ettim. Bunu başka türlü kullanmak isteyenlerde oldu. Maalesef bir zaman bunu MESAM’ın içinde olanlarda kullanmak istedi. Biz bunların üstünde durmadık. Biz ülkemizi, vatanımızı, milletimizi seviyoruz ve değerlerimizi korumaya çalışıyoruz. Biz sanatçıyız. Sanatçı ne yaparsa biz onu yapıyoruz. Herkesin siyasi görüşü farklı olabilir, bunu da seçim zamanı sandığa giderek gereğini yapar’’ diyerek yaşananlara tepki gösterdi.

‘Arabesk yaptım, halkıma ihanet ettim’ diyen Arif Sağ’ın sözleri üzerine Orhan Gencebay,’’ Arabeskin ne olduğunu bilen varsa beri gelsin. Benim yaptığım müziğin başlığı arabesk değildir. Ben Türk müziğinin devamıyım. Yaptığımız çalışmalara arabesk diyorlar. Arabesk nedir? Bilen yanıma gelsin. Her neslin kendine göre getirileri, dinamiği vardır. Bunlara saygı duyalım. Bazı değerleri tabulaştırmanın anlamı yok. Özgür olalım, düşünce ve duygu özgür olmazsa üretim olmaz, yaşam olmaz. Düşünce ve özgürlük hiçbir zaman kurumlaşmamalıdır’’ dedi.

Oğuzcan Yazar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tuzla’da 8. Yakma Resim Sergisi sanatseverlere kapısını açtı Tuzla Belediyesi Rumeli Kültür Merkezi’nde 23 ustanın hazırladığı 70 eserden oluşan ‘8. Yakma Resim Sergisi’ sanatseverlere kapılarını açtı. 11 Mayıs tarihine kadar açık kalacak serginin küratörlüğünü Yusuf Ziya Güreken üstlendi. Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, “Sanatçılarımızın eserlerini ve kültür sanatı, Tuzlalılarla buluşturmanın önemini biliyoruz. Tuzla, kültür sanat kenti olarak anılacak, bunu sağlayacağız” dedi. İstanbul’un farklı ilçelerinden yakma resim sanatçıları, Tuzla Belediyesi ev sahipliğinde bir araya geldi. Ahşap, deri, süs kabağının üzerine yapılan toplam 70 yakma eserin yer aldığı sergiye ilgi oldukça yoğundu. Rumeli Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış törenine, Tuzla Kaymakamı Ümit Hüseyin Güney, Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, sanatseverler ve çok sayıda vatandaş katıldı. “Keyif aldığımız, gurur duyduğumuz işler çıkmış” Tuzla Belediye Başkanı Av. Eren Ali Bingöl, “Tuzla’nın kültür ve sanatla buluştuğu alan sayısını artırmamız lazım. Bugün Rumeli Kültür Merkezi’ndeyiz; yakma sanatı üzerine mükemmel eserler inceliyoruz. Hakikaten keyif aldığımız, gurur duyduğumuz işler çıkmış. Kültür sanatı Tuzla’da daha güçlü hale getirmeliyiz, getireceğiz de. Yazın, kapalı alanlardan açık alana taşıyacağız, sahildeki alanı güçlendireceğiz. Sanatçılarımızın eserlerini ve kültür sanatı, Tuzlalılarla buluşturmanın önemini biliyoruz. Tuzla, kültür sanat kenti olarak anılacak, bunu sağlayacağız” dedi. “Tuzla’dan başlayarak İstanbul’un değişik semtlerinde sergiler düzenledim” Emekli olduktan sonra yakma resim sanatına odaklandığını belirten serginin küratörü Yusuf Ziya Güreken, “Karma Sergi yapmaya karar verdikten sonra sosyal medya sayfalarından bu sanatı yapan sanatçıları buldum, bir araya topladım. Tuzla’dan başlayarak İstanbul’un değişik semtlerinde sergiler düzenledim. Bu 8’inci sergimiz; çok rağbet görüyor ve ziyaret edenler çok memnun kalıyor. Sergimizin ilkini Tuzla’da yapmıştım, şimdi sonuncusunu da burada yapıyorum. Tuzla’da başladım, Tuzla’da bitirdim. İnşallah başkaları devralır ve ben onlara destek olurum” ifadelerini kullandı. “Bir şeyler yapmak, üretmek çok güzel bir duygu” Yakma resim sanatını çok sevdiğini söyleyen ve sergiye bir eserini getiren ev hanımı Yeliz Erdem ise, “Yusuf Bey’in daveti sonucunda sergiye katıldım. Yakma resim sanatını İSMEK’te öğrendim ve evde çalışarak kendimi geliştirdim. Elimin yatkın olduğunu fark ettikten sonra büyük bir zevk aldım, çok mutlu oldum. Bir şeyler yapmak, üretmek çok güzel bir duygu. Buraya bir resimle katıldım ama devamı gelecek. Ahşap yakma çok bilinen bir sanat olmadığı için bu tür sergilerin açılması çok büyük önem arz ediyor. Özellikle ev hanımlarının bu tür sanat dallarıyla ilgilenmesi ayrı bir mutluluk veriyor” şeklinde konuştu. “Kısa sürede baya bir yol kat ettiğimi söylediler” Makine Yüksek Mühendisi Meltem Göktaş’ın eserleri de sergide öne çıkan eserler arasındaydı. Sergi ile ilgili düşüncülerini paylaşan Göktaş, “Ahşap Yakma sanatıyla yaklaşık 2,5 yıldır uğraşıyorum, kısa sürede baya bir yol kat ettiğimi söylediler. İşin içinde sabır söz konusu ama ben sevgiyle daha fazla ilerletebileceğime inandım ve başardığımı düşünüyorum. Yakma sanatı bilindik bir sanat olmadığı için bu tarz sergilerin düzenlenmesi, ziyaretçilerin sergiyi daha yakından tanımasına ve bu sanata yönelmesini sağlıyor” dedi.
Hatay Evlilik kredisine başvurusu onaylanan ve eğitimi başarıyla tamamlayan 141 çiftin evlilik telaşı başladı HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’da evlilik kredisi başvurusu onaylanan ve eğitimi başarıyla tamamlayan 141 çiftin evlilik telaşları başladı. Devlet desteğiyle yeni bir yuva kuran Yılmaz çifti, gençlerin evlilik kredisine başvurmalarını gerektiğini belirtti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, evlenecek çiftleri desteklemek adına Aile ve Gençlik Fonunu kurmuştu. Fon tarafından desteklenen Evlenecek Gençlerin Desteklenmesi Projesi’nin ilk olarak deprem bölgesinde hayata geçirilmesi planlanmıştı. Proje çerçevesinde Hatay’da, 15 Şubat’ta başlayan evlilik kredisine 2 bin 321’den fazla çift projeye başvuruda bulundu. Başvurusu kabul edilen 141 çiftin evlilik öncesi eğitimleri Hatay’ın ilçelerinde başlamıştı. Eğitimlerini tamamlayan ve evlilik kredisi başvuru yapan çiftlerin ilk nikahları 15 Nisan tarihinden itibaren başladı. Başvurusu onaylanan ve eğitimleri tamamlanan 141 çiftin nikah süreçleri başladı. Deprem bölgesinde evlenecek gençlere umut olacak olan projeyle; evliliklerinin daha sağlam temeller üzerine kurulması ve gençlerin evliliğe teşvik edilmesi hedefleniyor. Evlenecek çiftin her ikisinin de aylık toplam brüt gelirinin 2 asgari geçmiyor olması, 18 - 29 yaş aralığında olunması ve başvuru tarihi itibariyle resmi nikah gününe en az 2 en fazla 6 ay kalmış olması başvuru şartlarının temel şartları arasında yer alıyor. “Gençlerin bu krediye başvurmalarını tavsiye ediyorum” Gençlerin evlilik kredisine başvurmalarını tavsiye eden Vecih Yılmaz, “Evlilik kredisi bize yardımcı oldu. Gençlerin bu krediye başvurmalarını tavsiye ediyorum. Yine de bir nebzede olsa yardımcı oldu. Evlilik kredisi başvuru sürecinde herhangi bir zorluğu yok. Başvuru yapıyorsunuz. 1,5 ay bekliyorsunuz. Sizi aradıktan sonra eğitimlere katılıyorsunuz. 3 eğitim aşamasından geçiyorsunuz. Nikah kıyıldıktan sonraki ay para hesabınıza yatıyor. Nikahtan sonra 2 eğitime katılıp süreci tamamlıyoruz” dedi. “Evlilik kredisinin miktarı çokta yüksek olmasa bile bize büyük bir desteği oldu” Evlilik kredisinin evlilik sürecinde büyük desteği olduğunu ifade eden Burcu Yılmaz, “Evlilik kredisinin miktarı çokta yüksek olmasa bile bize büyük bir desteği oldu. Evlilik aşamasında 150 bin TL’yi çok az bir miktar olarak görüyoruz ama çok yardımcı olduğu noktalarda oldu” şeklinde konuştu. “Evlilik kredisinin miktarının iyi olduğunu belirtip devletimize teşekkür eden çiftlerimiz oldu” Evlilik kredisi için başvuru yapan çiftlerin sayısının çok yükseldiğini belirten nikah memuru Niyazi Yalçın, “Yaz aylarına doğru giderken 2 hafta öncesine kadar evlilik kredisi öncelik olarak çok başvuru aldık. Evlilik kredisinde yüksek bir başvuru var. Pilot bölge olarak Hatay’dan başlamaları çok güzel oldu. Çiftlerimize özellikle evlilik kredisini soruyoruz. Çiftlerimiz için baya faydalı, bütçelerinin yarısından fazlasını karşıladığını ve bu miktarında iyi olduğunu belirtip devletimize teşekkür eden çiftlerimiz oldu. Bizde evlilik kredisini çiftlerimize anlatıyoruz. Devletimiz evlenen genç çiftlerimize böyle bir fon hazırladığını ve pilot bölge olarak Hatay’ı seçtiklerini söyleyerek tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Isparta Gelen çarptı, giden çarptı Isparta’da park halinde duran motosikletin 3 farklı kazaya karıştığı anlar güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Sahibinin iş yeri önüne park ettiği motosiklet, bölgede yaşanan 3 kazadan da payına düşeni aldı. Kent merkezinde esnaflık yapan Yavuz Şimşek’in Özkanlar Kavşağı’ndaki iş yeri önüne park ettiği motosikletin kaza serisi kontrolden çıkan kamyonetle başladı. 26 Kasım tarihindeki ilk kaza gece saat 03.00 sıralarında yaşandı. Yolun karşı şeridinden gelen ve sürücünün kontrolünden çıkan kamyonet demir korkulukları aşarak iş yeri önünde, park halindeki 32 ABZ 022 plakalı motosiklete çarptı. Hızını alamayan kamyonet elektrik panosuna da çarparak durabildi. Motosiklet sahibi Şimşek, savrulup hasar gören motosikletini kaldırıp aynı yere yeniden park etti. Bu kazanın ardından aynı gecenin sabahında 07.00 sıralarında bu kez geri manevra yapan otomobil motosiklete çarparak hasar verdi. Çarpmasına rağmen durumu fark edemeyen sürücü motosikleti altına alıp sürüklerken çevredeki vatandaşların uyarısıyla durumun farkına vardı. İki kazadan yaklaşık 6 ay sonra 29 Nisan akşamında ise yine aynı yerde park halindeki motosiklete bu defa sürücüsünün hakimiyetini kaybettiği bir otomobil çarptı. Kaza sonrası otomobil sürücüsü motosikleti otomobilin bagajına yükleyip, olay yerinden ayrıldı. Aynı sürücü kazadan dakikalar sonra sonra bu kez park halindeki bir minibüse çarptı ve otomobilin bagajından fırlayan motosiklet yola savruldu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralanan sürücü M.A. sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma başlatılırken, Yavuz Şimşek’e ait motosiklet ise dava süreci nedeniyle yediemin otoparkına çekildi. Bu arada, 3 farklı kaza, iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarına yansıdı.