GÜNDEM - 22 Mart 2018 Perşembe 20:28

Genelkurmay Başkanı Akar, Kilis ve Hatay bölgelerinde incelemelerde bulundu

A
A
A
Genelkurmay Başkanı Akar, Kilis ve Hatay bölgelerinde incelemelerde bulundu

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kilis ve Hatay'da birlik, karargah ve komuta yerlerinde inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ve 2’nci Ordu Komutanı Korgeneral Metin Temel ile birlikte, Kilis ve Hatay bölgelerinde birlik, karargah ve komuta yerlerinde inceleme ve denetlemelerde bulundu. 

Orgeneral Akar, bölgedeki birlik komutanları ile özellikle Afrin merkezi hakkında son gelişmeler ve alınan/alınacak tedbirler hakkında görüştü. Orgeneral Akar denetlemeler esnasında, “Harekat kapsamında tüm faaliyetlerin, hem askeri hem insani değerler anlamında diğer dünya ülkelerine örnek olacak bir şekilde, BM kararları doğrultusunda, kullanılan silah ve mühimmat dahil uluslararası hukuka ve terörle mücadele esaslarına uygun olarak sürdürüldüğünü kaydetti. Teröristlerin Afrin bölgesinden önemli oranda temizlendiğini kaydeden Akar, Afrin şehir merkezinde kontrolün sağlanmasından sonra meskun mahallerde mayın ve el yapımı patlayıcı temizleme faaliyetlerine ağırlık verildiğini ifade etti. 

Genelkurmay Başkanı Akar, harekatın temel amaçlarından birinin terör örgütü tarafından her türlü zulüm ve baskıya maruz kalan Suriyeli kardeşlerimizin, teröristlerden temizlenen bölgelerde güven ve huzur içinde evlerine dönmelerini sağlamak olduğunu ve nitekim teröristlerden temizlenen yerlerde halkın evlerine dönmeye başladığını kaydetti. 

“Şanlı tarihimiz ve kültürümüz gereği harekatın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçlerin hedef alınmakta” diyen Akar, sivil/masum kişiler ile çevre, tarihi eserler ve kültürel yapıların Türk Silahlı Kuvvetleri için dokunulmaz olduğunu, bu anlayışla sivil/masum kişilerin, çevrenin, tarihi eserler ile kültürel yapıların zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyette bulunulduğunu, gelinen aşamada harekat bölgesinde kalan sivillerin temel ihtiyaçlarının süratle karşılanmasına hassasiyet gösterildiğini, sağlık hizmeti ve diğer yardım malzemelerinin ulaştırılması için ilgili kamu kurumları ile koordineli çalışıldığını belirtti. 

Bölgede yaşayan sivillerin can ve mal emniyetinin sağlanması için gereken her türlü tedbirin alındığını belirten Akar, bundan sonra da huzur ve güven ortamının korunması konusunda asla taviz verilmeyeceğini kaydetti. “Harekat kapsamında elde edilen başarıda Mehmetçikle birlikte omuz omuza mücadele eden jandarmamızın, polisimizin, güvenlik korucularımızın ve Özgür Suriye Ordusu mensuplarının payının büyük olduğunu“ belirten Akar, harekat esnasında yaralanarak tedavileri sonrasında muharebe sahasına kendi istekleri ile dönen şu ana kadar 157 personel olduğunu, dünyanın hiçbir ordusunda bulunamayacak böylesine asil hasletlere sahip, şerefli ve temiz kalpli insanlarla görev yapmanın gurur ve mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
“Gücünü asil Türk milletinin sevgi ve güveninden alan Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatanın bütünlüğüne, devletin bekasına ve Türk milletinin huzur ve güvenliğine yönelecek her türlü tehdit kararlılıkla yok edilecektir” diyen Akar, mücadelenin, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla sürdürüleceğini ifade etti. 

Ayrıca Orgeneral Akar harekat kapsamında göstermiş oldukları kahramanlık ve fedakarlıklardan dolayı personeli kutlayarak başarılar diledi. Zeytin Dalı Harekatı’nın başarıyla yürütülmesinde en büyük pay sahibi aziz şehitlere Allah’tan rahmet, çatışmalarda yaralanan gazilere acil şifalar dileyen Akar, şehit ve gazilerin ailelerine de sabır temennisinde bulundu. 

Orgeneral Akar ayrıca, Türk Ordusuna maddi ve manevi olarak daima yanında olan ve ordu millet anlayışının en güzel örneklerini sergileyen Türk milletine harekat süresince Türk Silahlı Kuvvetlerine verdiği destek ve duyduğu güvenden dolayı sonsuz saygı ve şükranlarını sundu.  

Musa Erdoğan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Ölümle sonuçlanabilen kuduzla ilgili veterinerden aşı uyarısı HATAY (İHA) – Hatay’ın Defne ilçesinde görülen ve bölge halkında tedirginliğe neden olan kuduz hastalığının ölümcül ve tedavisinin olmadığını dile getiren veteriner Şerif Güneş, hastalığın direkt temas yoluyla bulaştığını söyledi. Defne’nin Meydancık Mahallesi’nde geçtiğimiz günlerde bir köpekte kuduz vakası tespit edilmişti. Kuduz vakasının görüldüğü Meydancık ve Güneysöğüt mahallelerinde hayvan giriş çıkışının yasaklanması bölge halkında tedirginliğe neden oldu. Defne Belediyesi ekipleri tarafından köpeklerin tedbir amaçlı toplanarak gözetim altına alması vatandaşları bir nebze de olsa rahatlattı. Defne Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Şerif Güneş, ‘kuduz hastalığı’ konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Kuduz hastalığının ölümcül ve tedavisinin olmadığını dile getiren veteriner Güneş, hastalığın direkt temasla bulaştığını belirterek, hastalıktan korunmanın en önemli yolunun panik olmadan aşı yaptırmak olduğunu belirtti. “Kuduz hastalığı, bulaştıktan itibaren en fazla 10-15 gün içerisinde ölüm gerçekleşiyor” Kuduz hastalığının ölümcül bir hastalık olduğunu ifade eden Güneş, hastalığın direkt temasla bulaştığını belirterek, “Kuduz hastalığı, hayvana veya insana bulaştıktan itibaren en fazla 10-15 gün içerisinde ölüm gerçekleşiyor. Tedavi şansı da çok düşük olan bir hastalıktır. İnsanlar ve hayvanlar için tek korunma yöntemi aşılamadır. Kuduz olan hayvan direkt temas etmezse hiçbir şekilde size bulaşma durumu kolay kolay görülmez. Onun için paniklemeye gerek yok” dedi. “Bu evrede hayvan gördüğü bütün çevredeki canlılara saldırganlık eğilimi gösterebilir” Kuduz hastalığının görüldüğü hayvanlarda aşırı saldırganlaşmanın görüldüğünü dile getiren veteriner Güneş, “Yarasa diğer hayvanlara bulaştırabiliyor. Mikrop, özellikle kuduz olan hayvanın tükürük bezlerinde yerleşiyor. Virüs şeklinde olan bir mikroptur. Bu mikrop hayvan kuduz hastalığına yakalandığı anda belli evreleri var. Bunun üç evre şeklinde görülüyor. Özellikle saldırganlık evresi var. Tam kuduz belirtilerinin görüldüğü bir evredir. Bu evrede hayvan gördüğü bütün çevredeki canlılara saldırganlık eğilimi gösterebilir. Bir sonraki evrede, özellikle hayvan hiç yapmadığı hareketleri yapabiliyor. Mesela sakin olan bir hayvan aniden saldırganlaşabiliyor. Üçüncü ve son evrede artık felç evresi, hayvan tamamen felçler geçirir ve hareketsiz kalır. Bu felç özellikle solunum felciyle sonuçlanıp ölüme sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı.