GÜNDEM - 22 Nisan 2019 Pazartesi 16:58

'Girişimsel radyolojinin ayrı bir branş olması gerekiyor'

A
A
A
'Girişimsel radyolojinin ayrı bir branş olması gerekiyor'

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği girişimsel radyolojideki son gelişmelerin değerlendirildiği toplantı İstanbul’da gerçekleşti. TGRD Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, "Girişimsel radyolojinin ayrı bir branş olması gerekiyor. Girişimsel radyoloji ayrı bir branş olduğu takdirde hastaların direkt olarak bize başvurması tedavi açısından daha faydalı olacaktır" dedi.

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin düzenlediği toplantıda girişimsel radyolojide güncel durum, inme tedavisinde yeni gelişmeler, tümör yakma tedavilerinde girişimsel radyolojinin yeri, girişimsel radyolojinin ABD’de durumu gibi konular ele alındı. Türk Girişimsel Radyoloji Derneği tarafından bu yıl 14.’sü gerçekleşen yıllık toplantıya alanlarında uzman bilim insanları katıldı. Toplantıda girişimsel radyoloji alanında son gelişmeler, güncel uygulamaların sunulması ve karşılaşılan sorunlara karşı üretilen çözümler değerlendirildi. 

“Girişimsel radyolojinin ayrı bir branş olması gerekiyor”
Toplantıda konuşma yapan Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk girişimsel radyolojinin birçok hastalıkta en uygun tedavi yöntemi olduğunu belirterek, “Girişimsel radyoloji, radyolojik görüntüleme eşliğinde teşhis ve tedavi yöntemli işlemdir. Uygulama alanları oldukça geniştir. Damar hastalıklarına yönelik anjiyo işlemleri girişimci radyolojinin alanıdır. Girişimsel radyolojinin ilgilendiği damar tedavileri, kalp damarları dışındaki tüm damarları kapsar. Hastalıkların tanısını koyulduktan sonra tedavisi içinde uygulamalar girişimsel radyolojinin çalışma sahasıdır. Vücutta hastalıklı damarları kapatmak ve açmak, tümörleri ciltten girerek yakma işlemi, vücutta bulunan apseleri tedavi etmek gibi durumlar girişimsel radyoloji ile tedavi edilebiliyor. Hastalar Türkiye’deki sistem gereği önce diğer branş hekimleri tarafından görülüyor, onlar eğer kendileri açısından uygun bulmadıkları takdirde hastaları girişimsel radyolojiye yönlendiriyorlar. Bu durum hastalar için zaman kaybı oluyor. Girişimsel radyolojinin ayrı bir branş olması gerekiyor. Girişimsel radyoloji ayrı bir branş olduğu takdirde hastaların direkt olarak bize başvurması tedavi açısından daha faydalı olacaktır. Türkiye’de girişimsel radyoloji dünya ile aynı anda başlamıştır ama bürokrasi açısından ilerleme kaydedilmediği için öncü olduğumuz bir alanda geri kalma ile karşı karşıyayız” dedi.

“Girişimsel Radyoloji ile hastalar normal yaşamına kısa sürede dönebilir”
Girişimsel radyoloji ile geçekleştirilen operasyonlarda, klasik ameliyatların aksine büyük kesilerin olmadığına da değinen Öztürk, “Sadece bir iğnenin ve arkasından kateter dediğimiz plastik boruların geçeceği kadar küçük kesiler yoluyla operasyonlar gerçekleştirilir. Ancak işlemler sırasında, yukarıda bahsedilen değişik görüntüleme cihazları ile sürekli kontrol vardır ve vücut içine gönderilen iğne veya kateterlerin nereye gittiği sürekli takip edilir. Ayrıca, işlemler çoğunlukla lokal anestezi ve hastanın narkozsuz uyuması ile yapılır. Bu sayede hastalar normal yaşama ya da işine çok daha kısa sürede dönebilir” diye konuştu.

“İnmede erken teşhis ile felç kalmadan, yaşamını kaybetmeden tedavi mümkün”
Toplantıda yaptığı konuşmada inme ve inme tedavisinde güncel tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kıvılcım Yavuz ise inmenin beyni besleyen damarlardaki tıkanma ile oluştuğunu erken tanı ile tedavisinin yapılmadığı takdirde felç haline dönüşebileceğini belirtti.

İnme hastalığının belirtilerinden de bahseden Yavuz “Konuşmada bozulma, anlamsız konuşma, kol veya bacaklarda uyuşukluk, yüzün simetrisinde bozukluk ani bozukluk, mide bulantısı, görme bozuklukları inmenin belirtileri olabilir. Bu belirtiler olduğunda hastaların hızlı bir şekilde doktoruna görünmesi gerekiyor. İnmenin iki çeşit tedavi yöntemi var. Bunlardan biri medikal tedavi, damardan pıhtı eritici ilacın verilmesiyle gerçekleşen bir tedavi, genellikle küçük tıkanıklarda yeterli tedavi olabiliyor. Bir diğer tedavi yöntemi ise girişimsel tedavi yöntemidir. Kasık damarından girip beyin damarına ulaşarak pıhtıyı çıkarma işlemidir. Hastanın tedavisi için hangi yöntemin uygulanacağı konusunda hastaya hangi tedavi yönteminin uygun olacağı hastaya iletiliyor. Hastanın bilgilendirilmesinin yanında uygun olan tedavi yöntemine ilgili hekim karar veriyor. İnme erken teşhis ile felç kalmadan yaşamını kaybetmeden tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Erken teşhis hayat kurtarıyor” sözlerini ifade etti.

Tümör yakma tedavisinden bahseden Prof. Dr. Devrim Akıncı ise “Tümör yakma tedavisinin en sık kullanıldığı alanlar karaciğer, akciğer, böbrek, kemik, böbreküstü bezidir. En sık karaciğerde, karaciğerin kendi kanseri olan hepatoselüler kanser ve kalın bağırsak, meme, mide gibi kanserlerin metastazlarında uygulanmaktadır. Cerrahi tedavi bu hastaların yaklaşık yüzde 20’sine uygulanabildiğinden, cerrahi uygulanamayan hastalar için bu tümör yakma tedavisi ciddi bir alternatif oluşturmaktadır. Benzer durum akciğer kanserlerinde ve akciğerdeki metastatik tümörlerde de söz konusudur. Tümör yakma yöntemleri, görüntüleme yöntemleri kılavuzluğunda böbrek, kemik, böbreküstü bezi tümörlerinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Tümör yakma tedavilerini uygulanabilmesi tümörün boyutu, sayısı ve yerleşimine bağlıdır. Tümör yakma tedavisinin, uygulanabileceği hastalarda genel anestezi gerektirmemesi, iğne deliğinden yapılabilmesi, hastanın aynı gün veya ertesi gün evine gidebilmesi ve normal hayatına dönebilmesi gerekirse birden fazla kez tekrarlanabilmesi açısından cerrahi tedaviye göre bazı avantajları vardır” açıklamalarında bulundu.

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği’nin (TGRD) düzenlediği 14. TGRD Yıllık Toplantısı; 19-23 Nisan 2019 tarihleri arasında, İstanbul’da, EVIS 2019 (EndoVascular and Interventional Symposium) ile birlikte ortak uluslararası toplantı şeklinde düzenleniyor.  

Murat Ergin - Bozhan Memiş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın AKUT ödülleri sahiplerini buldu AKUT Kuşadası ekibi tarafından düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri verildi. Türkiye’nin ilk arama kurtarma derneği olan AKUT tarafından bu yıl 3’üncü kez düzenlenen ‘Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ yarışmasının ödülleri sahiplerini buldu. Tarihi Kervansaray’da düzenlenen yarışmaya Kuşadası Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, AKUT 2’nci Başkanı Esra Üstünkaya, Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Sönmez, yarışmada dereceye giren çocuklar ve aileleri katıldı. Yarışmada, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve AKUT gönüllülerinin deprem zamanı yürüttüğü çalışmalara dikkat çekmek için ilkokul ve ortaokul öğrencileri tarafından yazılan ve dereceye girenlerin mektuplar okundu. Sosyal sorumluluk oluşturmak ve duyarlılık kazanımlarını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışmada konuşan AKUT Kuşadası Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, “Kurulduğu yıldan beri özveriyle çalışan ekibimiz, birçok alanda gönüllülük ile toplum hizmeti vermektedir. Geleceğimizin temsili çocuklarımız da bizlerin en hassas noktasıdır. Emek verip yarışmamıza katılmış tüm öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen, her zaman dayanışmamızı sürdürdüğümüz Kuşadası Belediyesi ve Başkan Ömer Günel’e teşekkür ediyorum. AKUT varsa hayat var” dedi. Haydi Gençler, Haydi Çocuklar AKUT ile El Ele’ Yarışması’nda dereceye giren çocuklara Belediye Başkan Vekili Tibet Özer, Kuşadası AKUT Ekip Lideri Tağmaç Saraçoğlu, Akut İkinci Başkanı Esra Üstünkaya ve Proje ve Kaynak Oluşturma Bölüm Sorumlusu Saliha Dönmez tarafından başarı belgeleri ve ödülleri verildi.
Samsun Abdullah Avcı: “Performansımızın çok altında kaldık” SAMSUN (İHA) – Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Samsunspor maçında performanslarının çok altında kaldıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Trabzonspor, deplasmanda Samsunspor’a 3-1 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Abdullah Avcı, açıklamalarda bulundu. Avcı, kaybettikleri için üzgün olduklarını ifade ederek, "Rakibin çok basit, sade ama çok güçlü bir oyunları var. Bizim maça gelmeden evvel, yanlış hatırlamıyorsam 11 maçın 7’sini içeride kazanmış, tek mağlubiyeti var. Oyunu basit ama doğru ve bunu şiddetli şekilde uygulayan bir takım. Direkt oyunları var ve özellikle burada ikinci topa yanaşmak, ondan sonrasında yapılacak ortalar, bir de rakip arkası şiddetli yapacağı koşullar vardı. Bu plan her maç böyle yani burada da dışarıda da oynadıklarında bunu kendi güçlü oyunlarını oynatıp bunu yansıtıyorlar. Biz buna özellikle oyunun başlangıcında doğru cevap veremedik. Penaltıdan yediğimiz golün arkasından da bizim gibi takıma yakışmayacağı bir organizasyon bozukluğundan dolayı yediğimiz bir gol oldu. Rakip 2-0 öne geçti. Sonrasında tam oyuna tutunacakken golü de bulduk. Kornerden bu sefer kendi kalemize attığımız gol, 3-1 mağlup duruma düştük devreye girerken. Olabilir mi? Olabilir. Geçen haftada iki farklı mağlup duruma düşmüştük. İkinci yarıda daha doğru oyun oynamamız gerekiyordu. Topa sahip miyiz? Evet topa sahibiz. Bunu da bekliyorduk zaten ama bunu beklerken bu oyunu oynarken özellikle oyuna genişlik verip sayısal olarak fazla girdiğimiz ceza sahasında paslar veya kısa ortalar yapmamız gerekiyordu. Rakibi böyle çözecektik, rakibin de baskı şiddeti düşecekti. Zaman zaman bunu dedik ama sonuçlandıramadık. Oyunun başından sonuna kadar net bir şekilde bireysel performanslarımız hem de oyun performansımızın çok altında kaldık ve hiç doğru ve şık olmadı" dedi. "Rakip bugün çok istedi" Lig ve kupadaki durumlarını da değerlendiren Avcı, "Üçüncülük anlamında lige baktığında haftaya başlarken birine 6 puan, birine 7 puan önde girdik. Rakibin bir tanesinin kazanması puan farkının 4 puanına düşmesi bu bizi yukarıya doğru çekmesi gerekirken aşağıya doğru gitti. Konsantrasyon bozuktu. Oyunun her anı doğru oynamadık. Futbolda bazen kaybedersin. Ama oyunu doğru oynamaya çalışırsın ama kaybedebilirsin. Çünkü karşında da bir rakip vardır. Rakip bugün çok istedi. Fiziksel olarak bizden daha fazla mücadele etti. Daha fazla temas yaptı. Daha fazla sertlik yaptı ki normal. Biz buna hem sertlikle hem mücadeleyle doğru cevap veremedik. Onun için rakibimizi tebrik ediyoruz. Samsun stadı çok güzel bir ortam. Samsun bir futbolcu yeri geçmişiyle, tarihiyle stadyumuyla ilk defa geldim. Yapanların emeğine sağlık. Ama şunu da belirtmek istiyorum futbol bir iyileştirme gücü olan güzel bir oyundur. Bu sadece burayla alakalı değil genel olarak söylüyorum. Dilimizi üslubumuzu değiştirmediğimiz sürece gönlümüzü dönüştüremeyeceğiz. Sonunda ölüm yoktur, kalım yoktur, savaş yoktur. Mücadele vardır. Onun için bu bir ölüm kalım maçı değildir. Bu tarihte oynanmıştır, oynanmaya da devam edecektir müsabakalar. Lütfen bu oyuna böyle bakalım. Rakibimizi yaptıkları mücadeleden dolayı tebrik ediyoruz. Bundan sonraki maçlarında başarılar diliyorum. Bizim adımıza 4 gün sonra, çarşamba günü bir adım kaldı, finale oynayacağımız kupa maçımız var. İstanbul’da oynayacağız. Şimdi buradan ne çıkartacağız? Bir sürü olumsuzluğun olduğu oyun anlamında ve performans anlamında bunu kaldırıp konsantrasyonumuz daha yüksek, doğru bir oyunla Karagümrük maçına hazırlanıp ligde de bundan sonra kalan 3 maçı en iyi şekilde tamamlayıp ligi 3. sırada bitirmek istiyoruz" diye konuştu.
Samsun Gisdol: “Çok büyük bir adım attık” SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Markus Gisdol, Trabzonspor’u yenerek kümede kalma yolunda çok büyük bir adım attıklarını söyledi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Samsunspor, sahasında karşılaştığı Trabzonspor’u 3-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Markus Gisdol, açıklamalarda bulundu. Kümede kalma yolunda çok kritik bir virajı geride bıraktıklarının altını çizen Gisdol, “Eminim bugün herkes bu takımı ve taraftarı çok sevdiğimi daha iyi anlamıştır. Bugün taraftarımızla birlikte sahada çok iyiydik. Taktiksel anlamda iki yarıda da çok iyiydik. Çok zor bir takıma karşı oynadık. Bu galibiyeti almak çok özel oldu. Maçtan önce taktiğimizi belirlemiştik. Rakibin ritim yakalamasını, kendi oyunlarını oynamalarına müsaade etmeyecektik. Rakibe nefes aldırmadık. Her zamankinden daha fazla koşmaları, mücadele etmeleri gerektiğini futbolcularıma söylemiştim. Bunu da çok iyi yaptılar. Sadece Holse ve Marius değil tüm oyuncularımız çok iyi bir performans gösterdiler. Tüm takımımı tebrik ediyorum. Oyuncularımız son maçlardan dolayı çok kızgındı. Hafta boyunca taktiksel anlamda neler yapmaları gerektiğini anlattık. Tüm futbolcular bugün işlerini en iyi şekilde yaptılar. Matematik öğretmeni değilim. Rakamları hesaplamayı sevmiyorum. Bugünkü galibiyet ile büyük bir adım attık. Göreve geldiğimde son 3 haftaya 42 puanla gireceğimizi söyleseler kimse de ben de inanmazdım. Son maçlara da aynı konsantrasyon ile devam edeceğiz” dedi.
Kayseri Tolunay Kafkas: "Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" Fatih Karagümrük Teknik Direktörü Tolunay Kafkas, Kayserispor maçının ardından yaptığı açıklamada, "Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Karagümrük, deplasmanda Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Mücadele sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Kafkas, "Oyuna kötü başladık. Zaten hemen akabinde başlar başlamaz bir gol yedik. Oyun dengelemeye çalıştık ama oyunu çok ufak bir bölümünde ilk devre dengeler gibi olduk. Geldiğim günden beri ilk devre hiç bize yakışmayan iyi bir oyun olmadı. Özellikle pres konusunda ciddi sıkıntılar yaşadık, çok çalışmamıza rağmen maalesef bugün istediğimizi yapamadık. İkinci devreye oyuna müdahalelerle, oyuncu değişiklikleriyle oyun istediğim gibi olmadı ama öne geçtik. Fakat çok kısa süre içerisinde yediğimiz gol bizi yine sıkıntıya soktu. Oyunun kontrolü zaman zaman bizde oldu. Zaman zaman Kayserispor’da oldu. Aslında iki takım da kazanabilecek pozisyonları yakaladı. Biz çok pozisyon veren bir takım değildik ama bugün itibarıyla verdik. Böyle zor bir deplasmanda Kayserispor gibi iyi bir takımdan, iyi oyunculardan kurulu bir takımdan bir puan aldık. Yolumuza devam edeceğiz. Önümüzdeki üç tane kritik maç var. Artı bir kupa maçı var. Ligde kalmak için var gücümüzle çabalayacağız. Kayserispor’a da bundan sonraki maçlarında başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.