GÜNDEM - 30 Kasım 2016 Çarşamba 16:49

Gizli toplantıların en dikkat çeken ismi Kurmay Albay Muzaffer Düzenli

A
A
A
Gizli toplantıların en dikkat çeken ismi Kurmay Albay Muzaffer Düzenli

Darbe girişimine ilişkin 62 asker hakkında hazırlanan iddianamede, darbe öncesi yapılan gizli toplantıların görüntülerindeki en dikkat çekici unsurun darbe girişimini planlamak üzere Ankara’dan İstanbul‘a geldiği tespit edilen kurmay albay Muzaffer Düzenli ve elindeki siyah çanta olduğu belirtildi.

Darbe girişimine ilişkin 62 asker hakkında hazırlanan iddianamede, darbe kalkışması öncesi Maltepe 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’ndaki gizli darbe toplantıları detaylı olarak anlatıldı.

İddianamede, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü bünyesindeki "Yurtta Sulh Konseyi" olarak adlandırılan illegal oluşum tarafından, kalkışma tarihi olan 15 Temmuz 2016 ve öncesinde Maltepe ilçesinde bulunan General Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda gerçekleştirilen bazı faaliyetler değerlendirildi.
Dosyadaki tüm bilgi, belgeler, ifade tutanakları, görüntü inceleme tutanakları ve olay - yakalama tutanaklarının incelendiği aktarılan iddianamede, 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’nın darbe kalkışması kapsamında büyük bir önemi olduğu kaydedildi.

Gizli toplantıda yapılan planlamalar doğrultusunda askeri araçlar sevk edildi
2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda yapılan planlamalar doğrultusunda çok sayıda askeri araç ve personelin İstanbul’un değişik bölgelerine sevk edildikleri hatırlatılan iddianamede, “Tugay komutanlığında bulunan çok sayıda zırhlı araç, tank, GZPT ve askeri kamyonların yapılan planlamalar doğrultusunda FSM Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Üsküdar Çevik Kuvvet, Acıbadem, Fenerbahçe Ordu Evi, 1. Ordu Karargahı, Sabiha Gökçen Havalimanı, Maltepe Kenan Evren Kışlası ve Kadıköy Göztepe Köprüsü gibi bölgelere sevk edildikleri görülmüştür” denildi.

15 Temmuz’daki kayıtlar yok edildi
İddianamede, 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı Karargahı’nda 15 Temmuz 2016 tarihindeki kamera kayıtlarının yok edildiği, ancak 12-13-14 Temmuz 2016 tarihlerindeki karargah binasını gösteren kamera kayıtlarının temin edilerek incelendiği hatırlatıldı.

Söz konusu görüntü kayıtlarına göre 13 Temmuz 2016 tarihinde saat 19.00 sıralarında başlayarak 14.07.2016 tarihi saat 01.30 sıralarına kadar devam eden zaman dilimi içerisinde, “Gerek 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın kendi komuta kademesi, gerekse İstanbul’daki diğer birlikler ve diğer illerden gelen üst düzey rütbeli personelin katıldığı ve darbe faaliyetlerinin planlandığı bir toplantının gerçekleştirildiği” anlatıldı.

Toplantıya katılan o isimler
Gizli toplantıya katılan isimler ve rütbeleri iddianamede şöyle yer aldı:
2’nci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, 1. Ordu Kurmay Başkanı Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Kuleli Askeri Lisesi eski Komutanı Mürsel Çıkrıkçı, Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutan Yardımcısı Albay Mehmet Kapan, Kahramanmaraş Garnizon Komutanı Albay Uzay Şahin, 23. Motorize Piyade Alay Komutanı Albay Ömer Faruk Özkese, 47. Alay Komutanı Albay Sadık Cebeci, Cizre Garnizon Komutanı Albay Onur Özden, Ankara’dan Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Tuzla Piyade Okul Komutan Yardımcısı Albay Rıfkı Keser, 2. Zırhlı Tugay 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay İrfan Arat, 2. Zırhlı 1. Tank Tabur Komutanı Yarbay Şakir Çınar, Harp Akademileri Öğretim Üyesi Yarbay Murat Yanık, Ankara KKK Proje Şube Müdürü Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, 2. Zırhlı Tugay Kurmay Başkanı Yarbay Fatih Karakaya, 2. Zırhlı Topçu Tabur Komutanı Binbaşı Zafer Gümüş ve 2. Zırhlı Kurmay Başkanlığı Hareket Eğitim Şube Müdürü Yüzbaşı Mehmet Karabekir.

Kamera kayıt sistemi sökülmüş
İddianamede, darbe toplantısına katılan tüm askeri personelin deşifre edilebilmesi ve faaliyetlerinin ortaya çıkarılabilmesi için incelenen kamera kayıtlarına göre, 15 Temmuz gününe ait 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın komuta katını gösteren görüntülerin mevcut olmadığı, kameraların kayıt sisteminin sökülmüş olduğu, en son kaydın 14 Temmuz gününe kadar gerçekleştiği belirtildi.

Muzaffer Düzenli’nin elindeki siyah çanta
İddianamede, toplantıya katılanların görüntülerinden en dikkat çekici olanın Albay Muzaffer Düzenli’nin elinde çantalı bir vaziyette 13 Temmuz 2016 tarihinde saat 19.44’te komuta katından makam odalarına doğru yürümesi olduğu anlatıldı.

Albay Mürsel Çıkrıkçı’nın 12 Temmuz 2016 tarihindeki toplantıya katılırken 13 Temmuz’daki toplantıya katılmadığına dikkat çekilen iddianamede, “Diğer 16 askeri personelin ise toplantıya katıldıkları, zaman zaman karargah binası önüne çıktıkları, tuğgeneral, albay, yarbay ve binbaşı rütbesindeki şüphelilerin sivil, diğer askeri personelin ise tugay personeli olması sebebiyle üniformalı oldukları, Albay Muzaffer Düzenli’nin elinde bir çantanın bulunduğu” belirtildi.

Muzaffer Düzenli darbeyi planlamak üzere gelmiş
Olay günü toplantıya subay sınıfı haricinde başkaca askeri personelin alınmadığı, Muzaffer Düzenli’nin 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimini planlamak üzere Ankara’dan İstanbul‘a geldiğinin tespit edildiğine yer verilen iddianamede, "2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda yapılan toplantıda 15 Temmuz 2016 günü kritik bölgelerde konuşlandırılacak olan askeri personelin ve araçların planlamasının yapıldığı, 2. Zırhlı Komutanlığı bünyesindeki faaliyetlerin, personel dağılımının ve görevlendirmelerin görüşüldüğü anlaşılmaktadır" denildi.

Başak Akbulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hülya Koçyiğit: "Berrin Menderes’i canlandırmak içimde ukde kaldı" Esenler Film Festivali kapsamında düzenlenen panelde konuşan usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Halit Refiğ’in yazdığı senaryoda Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini ancak "Şeytan Aldatması" filminin çekilemediğini belirterek, "Bu rol içimde ukde kaldı" dedi. 6. Esenler Film Festivali; sinemanın estetik, teknik ve düşünsel boyutlarını bir araya getiren çok yönlü programıyla üçüncü gününde de sinemaseverlerden yoğun ilgi gördü. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde "Onuruna Filmler" bölümü kapsamında bu yıl ‘Jüri Özel Ödülü’ kendisinin adına verilen efsane yönetmen Halit Refiğ’in "Bir Türke Gönül Verdim" filmi izleyiciyle buluştu. Filmin ardından düzenlenen "Bir Yorgun Savaşçı: Halit Refiğ" başlıklı panelde, usta yönetmenin sinemaya yaklaşımı ve Türk sinemasındaki yeri; usta oyuncu Hülya Koçyiğit, Gülper Refiğ ve Suat Köçer’in katılımıyla ele alındı. "Refiğ popüler kültüre hizmet etmiyordu" Halit Refiğ’i zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamı olarak tanımlayan Koçyiğit, "O sıradan bir yönetmen, günün popüler kültürüne hizmet eden bir sinemacı değildi. Hem ülkesi hem dünya için özgün fikirleri olan bir düşünce adamıydı. Ülkemizin yetiştirdiği nadide değerlerden biriydi. Sinema yoluyla insanlarla iletişime geçerek bütün erdemleri, güzel düşünceleri, saygıyı, sevgiyi vicdanı paylaşmak istedi. O yorgun bir savaşçıydı. Zamanın ruhuna yelken açmış bir düşünce adamıydı. O günlere değil, bugünlere seslenmek istedi" şeklinde konuştu. Usta yönetmenin öngörüsü sayesinde Altın Portakal aldığını anlatan Koçyiğit, ‘Karılar Koğuşu’ filminde Perihan Savaş’ın oynadığı Hanım karakterini beğendiğini; ancak usta yönetmenin Töze karakterinde ısrar ettiğini söyledi. Berrin Menderes’i canlandırmak istediğini usta yönetmen ile paylaştığını ve Refiğ’in çok güzel bir senaryo yazdığından bahseden Koçyiğit, "Muhteşem bir senaryo yazdı. Ancak o dönem, ben de sinemacı olarak çaldığım kapılardan olumlu dönüş alamadım. Bu nedenle ’Şeytan Aldatması’ filmi çekilemedi ve içimde ukde olarak kaldı" dedi. "Agresif karakterler beni rahatsız ediyor" Türk sinemasında son dönemlerde yer alan karakterleri gerçekçi bulup bulmadığı sorusu üzerine, dizi izleyicisi olmadığını belirten Koçyiğit, "Kanallar arasında gezinirken gözümün takıldığı, şaşırdığım ve beğendiğim işler oluyor. Ancak günümüzde hayat şartları, insan ilişkileri, var olma kaygıları insanları o kadar bunaltmış ki; bu karakterlere de yansımış. Agresif, kıskanç, kavgacı, sürekli gizli işler peşinde olan karakterlerin izlenmesi beni rahatsız ediyor. Böyle olmamalı bence. Toplum içinde bu tarz insanlar olabilir; ama herkes böyle değildir" ifadelerini kullandı.
Bursa Bursa Büyükşehir’den çiftçiye ‘çevreci’ destek Bursa Büyükşehir Belediyesi, tarımda verimliliği artıran suyu koruyan ve çevreye nefes aldıran projeleriyle örnek olmaya devam ediyor. Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen projeleri hayata geçiren Büyükşehir Belediyesi, üretici maliyetlerinin düşürülmesi, suyun verimli kullanılması ve bereketli toprakların yeniden hayat bulması amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’ye örnek proje Parklardan ve terminalden toplanan plastik atıkları, Damla Sulama Boru Üretim Tesisi’nde (Tarım Plast Fabrikası) modern teknolojilerle işleyerek damla sulama borusu olarak çiftçinin hizmetine sunan Büyükşehir Belediyesi, geliştirdiği çevreci ve doğa dostu projelerle Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Hem çiftçi hem çevre dostu Tarım Peyzaj AŞ’nin hayata geçirdiği ‘Eskiyi Getir, Yeniyi Götür’ projesiyle 17 ilçede ömrünü tamamlamış plastik borular toplanarak yenisiyle değiştiriliyor. Proje çerçevesinde kilosu 10 liradan hesaplanan plastik borular, yüzde 30 fire uygulanarak yeni damla sulama hortumu alımında çiftçiye sağlanan yüzde 50 hibe desteğine ek olarak fiyattan düşülüyor. Böylece üreticilerin yeni borulara çok daha uygun ve erişilebilir fiyatlarla ulaşması sağlanıyor. 110 bin kilogram plastik geri dönüşüme kazandırıldı Böylece hem atıklar geri dönüşüm sürecine dahil ediliyor hem de üreticilere ekonomik katkı sağlanıyor. Proje kapsamında şimdiye kadar 110 bin kilogram hurda damla sulama borusu toplanarak geri dönüşüm sürecine kazandırıldı. Geri dönüşümü teşvik eden uygulamayla üreticilerde çevre bilincinin artırılması, hava ve toprak kirliliğine karşı duyarlılığın güçlendirilmesi ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.