GÜNDEM - 05 Mart 2018 Pazartesi 09:41

Göl kenarındaki sazlar enerjiye dönüşecek

A
A
A
Göl kenarındaki sazlar enerjiye dönüşecek

Afyonkarahisar'da bulunan Eber Gölü'ndeki sazlar enerjiye dönüşecek.

Bolvadin ilçesinde bulunan Eber Gölü, bölge halkı tarafından büyük bir öneme sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Yıllarca bir kağıt fabrikasına gölden çıkan sazlar satılırken, üretimin durması ile bölge halkı önemli bir geçim kaynağından daha az faydalanmaya başladı. Gölden çıkarılan sazların bir kısmı ihraç edilmeye devam edilirken, Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan tarafından bir proje gündeme getirildi. Proje ile atıl vaziyette bulunan sazlar yakılarak 12 megavatlık bir enerji ortaya çıkarmak planlanıyor. Yakım sırasında oluşan ısı ise seralar için sıcak su imkanını oluşacak. 

Eber Gölü'nün bölge halkı için çok önemli olduğunu anlatan Bolvadin Belediye Başkanı Fatih Kayacan, yeni projesinin detaylarını verdi. Projenin başladığını kaydeden Başkan Kayacan, "Bolvadin Belediyesi olarak Rabbin bir lütfü olan Eber Gölümüzün önemli bir ürünü olan kamış kındığını, konyaşın, sazlığın ekonomiye daha yoğun katılımını sağlamak amacıyla şu an da çok ciddi bir çalışma yapıyoruz. Mevla nasip ederse de 2019 yılı başlarında da projemiz faaliyete geçmiş olacak. Nedir projemiz? Biyokütle enerji santrali. Yani bitkisel atıkların, kullanılmayan atıkların yakılarak sonuçta elektrik üretilmesini ihtiva eden biyokütleye dayalı enerji santrali. 12 megavatlık bir tesisle ilgili çalışmalarımızın başlangıcını verdik. Mevla nasip ederse inşallah gölden hiçbir şekilde faydalanılamayan atıklar dahi bu tesis vasıtasıyla ekonomiye kazandırılacak" dedi.

"Yaklaşık 300 dönüm de sera projesi, projenin bir etabı olarak bulunmaktadır" 

Bu proje ile enerji konusunda bir örnek çalışmanın ortaya çıkacağını ifade eden Başkan Kayacan, "Türkiye'nin en önemli cari açığı olan enerji noktasında yenilenebilir bir kaynak ekonomiye direkt kazandırılmış olacak. Bölge ekonomisi, bölge halkının da dünyasına yeni bir ekonomik girdi girmiş olacak. Eskiden Seka Kağıt Fabrikamız varken yaklaşık bin hanenin biz bu gölden istifade ettiğini biliyoruz. Ama maalesef gelişen süreçte bu faydalanma oranı 200-300 aileye kadar düştü. Bizim bu projeden hedeflediğimiz en önemli amaçlardan birisi de, insanlarımızın Seka zamanındaki ekonomik girdiyi tekrar sağlaması. Hatta devamında projenin bir etabı daha var ki, elde edilen ısı sonucu oluşan sıcak su ile bir sera projesi vardır. Yaklaşık 300 dönüm de sera projesi, projenin bir etabı olarak bulunmaktadır. İnşallah gölümüz bu bağlamda bölge halkının bereket kapısı olmaya devam edecektir" şeklinde konuştu.  

Ahmet Bilal Hamzaçebi - Hayati Kanat - Mücahit Kuzu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli 57 yıl sonra gelen tapular Derbent sakinlerini sevindirdi Denizli’nin Buldan ilçesinde 1967 yılında baraj yapılacağı gerekçesiyle taşınan 400 nüfuslu 90 haneli Derbent Mahallesi sakinleri, aradan geçen 57 yıl sonra tapularına kavuşmanın sevincini yaşadı. Konuyu yıllardır gündemde turan mahalle muhtarı, emeği geçen yetkililer teşekkür etti. 1967 yılında dönemin Adalet Partisi (AP) iktidarında Derbent köyüne sulama barajı yapılması kararı alındı. Baraj yapılacak olmasından dolayı Derbent Mahallesi baraj alanı içerisinde yani su altında kaldı. Dönemin bakanlar kurulu kararı ile mahallenin baraj alanı dışına taşınması kararı alındı ve uygulandı. Mahalle alınan kararla birlikte baraj alanının yaklaşık 10 kilometre dışından yeniden kuruldu. Mahalle, Fatıma Bağcı isimli şahıstan alınan 46 dönüm arazi üzerine yeniden kuruldu. Fakat farklı gerekçelerden tapunun devir teslim işlemi gerçekleşmedi ve arazi sahibi Bağcı İzmir’e taşındı. Aradan geçen süre içerisinde Bağcı ve eşi vefat edince belli bir süre sonra da arazi hak sahibi olmadığı için hazine arazisi olarak tapulandırıldı. Aradan seneler geçmesine rağmen mahalledeki 90 yapı ve tarım arazilerinin tapuları çıkarılamadı. 2020 yılında yıllardır devam eden tapu sorununu kamuoyu gündemine getiren dönemin mahalle muhtarı Yaşar Öz, “Devir etmek isteyen vatandaşlarımız var. Devir teslim işlemlerini tapu olmadığı için yapamıyorlar. Bu mağduriyetin bir an evvel çözülmesini devlet büyüklerimizden talep ediyorum. Köyümüzde camimiz, sağlık ocağımız, okulumuz hepsi var. Devlet kurumu olarak kurumlarımız var ama bir türlü tapumuz yok. Köyün tapusunu bir an evvel alınmasını talep ediyorum” derken; köyün eski yerleşim yerinden bu yana olan süreci anlatan Mustafa Akten ise “Bu derbent köyümüz 1967 yılında inşaatı biten derbent barajı sonrasında köyümüz buraya geldi. Köyümüz buraya gelmeden önce köy muhtarlığı aracılığıyla üzerinde bulunduğumuz tarla köy muhtarlığı tarafından Buldan’da ki bir şahıstan alındı. Tarlanın tapu işlemleri çeşitli gerekçelerden alınamadı. Daha sonraki yıllar içerisinde diğer muhtarlarda bu sorunu çözemediler. Ancak köyümüzde gerekli olan tüm devlet hizmetleri müracaatlar sonucu olarak geld. Köyümüz var olduğu halde seçimlerde de oy kullandığımız, vergilerimizi de verdiğimiz halde bir türlü köyümüzün tapusu verilmedi. Şu anda da yeni muhtarımız tapuların alınması için gerekli müracaatlarını yapıyor. Bu işlemlerin bir an önce bitirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. 53 yıldır köyümüzdeki insanlar mağdur durumdadır. Tapular 53 yıldır alınamadı. Bir türlü köyümüzün tapuları verilmedi. Hazineye geçirildi. Geçmiş dönem muhtarlara kolaylık olur diye ‘hazineye geçsin’ demişler. Tüm ilgililerin bu konuyu göz önünde bulundurarak köyümüzün mağduriyetini gidermek için tapuları bir an öncesi vermeleri gerekmektedir diye düşünüyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Tapu sorunu 57 yıl sonra çözüldü Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı, oy kullanılan, vergi verilen hatta okul, sağlık ocağı ve cami gibi devlet kurumlarının bulunduğu köydeki tapu sorunu nihayet mutlu sonla noktalandı. Yaklaşık 88 hak sahibi vatandaş, 57 yıldır yaşadıkları sorunun çözüme kavuşturulmasının ardından tapularını almaya hak kazandı. Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, Buldan Tapu Müdürlüğünde hak sahibi vatandaşların tapularını almalarının sevincine ortak oldu. Yıllardan bu yana çekilen sıkıntıların sona ermesinden dolayı büyük sevinç yaşadığını dile getiren Başkan Orpak, “Yılların tapu sorunu artık çözüme kavuşmuştur. Bende vatandaşlarımız gibi bu sorununun çözülmesinden dolayı mutluyum. Artık vatandaşımız kendi evinde barkında, daha mutlu ve daha refah içinde yaşayacaktır. Tapularımız Buldan’ımıza ve Derbent Mahallemize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” Mahalle muhtarı Yaşar Öz ise “Köyümüz yıllar önce baraj yapımı nedeniyle taşınmıştı. Taşınmanın ardından vatandaşlarımız tapularını alamamıştı. Uzun yıllar uğraşmamıza rağmen tapularımızı alamıyorduk. Buldan Belediyesi ve bizim girişimlerimiz sonucunda tapularımızı vatandaşlarımıza kazandırdık. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Köylümüz tapularını aldığı için mutlu” ifadelerini kullandı.
Malatya Baro Başkanı Demez, depremzede avukatların taleplerini iletti Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez, Ankara’da gerçekleşen büyük savunma mitinginde yaptığı konuşmada depremzede avukatlar için destek verilmesini istedi. Türkiye’deki tüm baroların katıldığı ’Avukat için de adalet’ mitinginde yedi farklı bölgeden baro başkanlarının yapmış olduğu açıklamada Malatya Barosu Başkanı Av. Onur Demez Doğuanadolu bölgesi ve depremzede barosu olarak açıklamalarda bulundu. Ankara’da gerçekleşen mitingde bir konuşma yapan Malatya Barosu Başkanı Onur Demez, 6 Şubat 2023’de yaşanan asrın felaketininde depremin yıkıcı etkilerinini 11 ildeki tüm vatandaşların derinden yaşadığını ifade etti. Yaşanan bu felakette kaybettikleri meslektaşları rahmetle andıklarını belirten Demez, "Depremde, meslektaşlarımız en zorlu şartlarda dahi birlik ve beraberlik içerisinde olmanın en büyük örneğini bizlere göstermiştir. Bu büyük dayanışma örneği için başta Türkiye Barolar Birliğimize, Birlik Başkanımıza, TBB Yönetim Kurulu Üyelerimize, Barolarımıza, Baro Başkanlarımıza, meslektaşlarımıza ve Baro çalışanlarımızın her birine ayrı ayrı bir kez daha şükranlarımızı sunuyor, teşekkür ediyoruz" dedi. Yaşanan deprem felaketinin kendilerine bir kez daha baroların ve avukatların önemini gösterdiğini de belirten Başkan Demez, " Meslektaşlarımız, depremzede vatandaşlarımızın artan sorunlarını çözmek için mücadele ederken, depremin üzerinden geçen bu sürede ise meslektaşlarımızın sorunları maalesef çözüme kavuşturulmamıştır" şeklinde konuştu. Avukatlara depremin ilk anından bu güne kadar hiçbir maddi destek sağlanmadığını da ifade eden Demez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Depremden etkilenen meslektaşlarımız için acil finansal ihtiyaçların karşılanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada faizsiz veya düşük faizli kredi seçeneklerinin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle, hasar gören bürolar için yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere hibe veya kredi desteği verilmelidir. Meslektaşlarımız evlerini ve bürolarını kaybettiklerinden, işlerine devam edemeyecek duruma gelmişlerdir. Halen, birçok meslektaşımız konteynırlarda, bir yandan yaşamını idame ettirmeye çalışırken, bir yandan da konteynır ofislerde kutsal mesleğimizi icra etmeye çalışmaktadır. İşte tam da bu noktada bürolarını kaybeden meslektaşlarımıza kira yardımı sağlanmalıdır. Birçok meslek grubunun depreminin ilk gününden itibaren yararlandığı, ancak, bizlerin mahrum bırakıldığı, hibe ve kredilerinden, deprem mağduru avukat meslektaşlarımız da yararlanmalıdır. Depremin üzerinden, 15 Ay geçmesine rağmen, halen deprem bölgesindeki birçok İlimizde Adliye hizmetlerinin ek binalarda ve konteynırlarda faaliyetini sürdürmeleri adalete erişim hakkını ortadan kaldırmıştır. Bir an önce adalete yakışır binaların tahsis edilmesi, yapıların eksiksiz tamamlanması gerekmektedir. Deprem bölgesi Barolarına kayıtlı olan tüm meslektaşlarımızın Bağ-kur prim borçları ve vergi borçları silinmeli, belirli süre ile prim ödeme ve vergi muafiyeti olmasıdır. Deprem bölgesinde meslektaşlarımızın biriken adli yardım ve CMK ödemelerinin ivedi olarak yapılmasını talep ediyoruz. Deprem felaketi bir kez daha yaşama hakkının ne kadar önemli olduğunu bizlere göstermiştir. Deprem felaketinde yıkılan ve can kayıplarının yaşandığı binalarla ilgili soruşturmalar felaketin hemen sonrasında başlatılmış ise de bu noktada kamu görevlileri de dâhil tüm sorumluların eksiksiz olarak tespiti ile yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması elzemdir. Bu kapsamda hukuki sürecinde takipçisiyiz, her ne kadar mahkemelerce katılma taleplerimiz ısrarla reddedilse de bizler tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için hukuki süreci sonuna kadar takip etmeye devam edeceğiz."
Şanlıurfa YKS’ye hazırlanan öğrenciler Canpolat’a teşekkür etti Haliliye Belediyesi, üniversite sınavına hazırlanan gençlere yönelik desteğini sürdürüyor. Eğitim faaliyetleriyle Yükseköğretim Kurumları Sınavına hazırlanan öğrenciler, sunulan imkanlar dolayısıyla Mehmet Canpolat’a teşekkür etti. Gençleri geleceğe hazirlayan kültür ve sosyal işler müdürlüğü, bünyesindeki kütüphane, okuma salonları ve etüt merkezlerinin yanı sıra ücretsiz dershane hizmeti veren üniversiteye hazırlık kursu ile öğrencileri sınav maratonunda yalnız bırakmıyor. Üniversiteye hazırlık kursunda uzman eğitmenler eşliğinde konu anlatımları ve soru çözümleri yapan öğrenciler, her hafta düzenli olarak yapılan Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Temel Yeterlilik Testi (TYT) deneme sınavlarına katılıyor. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) formatında yapılan deneme sınavlarıyla eksik konularını ve yanlışlarını görme şansı yakalayan kursiyerler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı öncesi hayallerine daha emin adımlarla hazırlanıyor. Salı, Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere haftada üç gün yapılan ücretsiz deneme sınavlarıyla kısa süre içerisinde net sayılarını artıran gençler, sunulan imkanlar dolayısıyla Belediye Başkanı Mehmet Canpolat’a teşekkürlerini iletti. Öte yandan, Haliliye Belediyesinin ücretsiz dershane hizmetinden yararlanmak ve deneme sınavlarına katılmak isteyen gençlerin Cengiz Topel İlkokulunda kayıt oluşturabilecekleri kaydedildi.