SAĞLIK - 17 Şubat 2018 Cumartesi 12:49

Gribin tedavisinde dinlenmek önemli

A
A
A
Gribin tedavisinde dinlenmek önemli

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Deniz Grait, kış aylarında kişilerin sıkça yaşadığı gribal enfeksiyonun tedavisinde dinlenmenin önemine dikkat çekti.

Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Deniz Granit, gribal enfeksiyonun genellikle solunum yollarını tutan, kolay ve hızlı yayılan bir hastalık olduğunu söyleyerek, bu hastalığa yılın her döneminde rastlanıldığını ancak ağırlıklı olarak kış aylarında görüldüğünü ve ani başlayan ateş, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, baş ağrısı ve kuru öksürüğün de gripte yaşanılan şikayetler olduğunu belirtti.


“Gribal enfeksiyon en kolay kalabalık alanlarda yayılmakta”

Gribal enfeksiyonun kolay bulaşan bir hastalık olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, okul ve huzur evleri gibi kalabalık yerlerde bu enfeksiyonun daha hızlı yayıldığını belirtirken, enfeksiyonun grip olan kişinin öksürme, hapşırma veya konuşması sırasında etrafa saçtığı damlacıklar yolu ile yayıldığını söyledi. Uzm. Dr. Deniz Granit, damlacıkların eşyalara bulaşıp ardından kişilerin eşyaları ağzına, gözüne ve burnuna dokundurması ile de bulaşabileceğini belirterek, “Virüs vücuda alındıktan sonra bir veya dört gün içinde hastalık kendini göstermeye başlar. Belirtiler ortaya çıkmadan bir gün öncesinde, yani kişi daha hasta olduğunun bile farkında değilken, bu defa kendisi etrafa virüsü bulaştırmaya başlar. Bulaştırıcılık bunu takip eden beş ila yedi gün süresince devam eder. Bu süre çocuklarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha uzun olabilir” dedi.

“Gribal enfeksiyon medikal yardıma gerek kalmadan iyileşebilmekte”

Çoğu kişinin gribi herhangi bir medikal yardıma ihtiyaç duymadan atlatabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, çoğunlukla ilaç içmeye gerek duymadan hastalığın hafif şekilde atlattığını belirterek, gribal enfeksiyonun genelde ilk üç veya dört gününün zor geçtiğini söyledi. Uzm. Dr. Deniz Granit, hastalıkta iki haftadan daha kısa sürede de iyileşme görülebilir diyerek, “Grip bazen ağır da seyreder ve zatürre, kulak iltihabı, sinüs iltihabı, mevcut kronik hastalıkların kötüleşmesi gibi çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Ağır seyir herkeste ve her yaşta olabileceği gibi, özellikle 5 yaşından küçük çocuklarda, 65 yaşından büyüklerde, hamile kadınlarda, kronik hastalığı olanlarda, bakım evlerinde, huzur evlerinde kalanlarda görülür” ifadelerinde bulundu.

Kış aylarında yaygın görülen soğuk algınlığı ile gribal enfeksiyon bulgularının benzerlik gösterdiğine de değinen Uzm. Dr. Deniz Granit, bu nedenle sıklıkla bu iki durumun karıştırıldığını belirtti. Her iki hastalığın da solunum yolunu etkilediğini fakat farklı virüslerden kaynaklandığını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, soğuk algınlığının vücut direncinin düştüğü zaman ortaya çıkan burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğazda yanma, öksürük, halsizlik gibi şikayetler ile kendisini gösterdiğini belirtirken, gribal enfeksiyon ise genellikle 38 derece üzerinde ateş görüldüğünü belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit şöyle devam etti: “Gripte genellikle ateş 38 derecenin üzerinde iken, soğuk algınlığında ateş 38 derece altındadır. Soğuk algınlığı üst solunum yollarında sınırlı kalırken, grip alt solunum yollarına da yayılabilir. Grip tanısı genellikle şikâyet ve belirtilere bakılarak klinik olarak konulur. Özellikle grip sezonunda gelen hastalarda tanı daha olasıdır. Bazı durumlarda tanının laboratuvar testleri ile desteklenmesi gerekebilir, ancak genellikle tedavi ve yaklaşımı değiştirmediği için tanı testlerine başvurulmaz.”

“Doktora başvurulmadan antibiyotik kullanılmamalı”

Antibiyotiklerin özel bazı durumlar dışında grip tedavisinde yeri olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, antibiyotiklerin grip gibi virus kaynaklı enfeksiyonlarda değil bakterilerin yol açtığı hastalıkların tedavisinde kullanıldığını belirtti. Doktora başvurmadan bilinçsiz kullanılan antibiyotiklerin çoğu zaman faydadan çok zarar verdiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, gripte kullanılan ilaçların ağrı, ateş, burun tıkanıklığı gibi şikayetleri azaltarak kişinin bu dönemi daha rahat geçirmesini sağlayabileceğini belirtti. Uzm. Dr. Deniz Granit sözlerine şöyle devam etti: “Gribal enfeksiyonlar bağışıklık sistemimizi zayıflatarak bakteriyel enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Bu gibi durumlarda doktorunuz tedavinize antibiyotik ilave edecektir. Grip tedavisi için ayrıca antiviral ilaçlar mevcuttur. Antiviral ilaçlar özellikle ilk 48 saat içinde alındığında etkilidir. Risk gruplarındaki kişilere ve hastalığı ağır geçirenlere en kısa sürede başlanması gerekir.”

“Hastalığın tedavisinde dinlenmek önemli”

Bu dönemde dinlenmek gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, hastaların gününün tümünü yatarak geçirmese bile vücudunu yoran ve yıpratan faaliyetlerden uzak durarak vücudun kendini toparlamasına fırsat vermesi gerektiğini belirterek,” İstirahat edilmediği takdirde iyileşme süreci uzar. Bu durum ile de olası yan etki riskleri de artar. Hastaların bol sıvı tüketmeye dikkat etmesi gerekir. Sıvı tüketirken kahve, çay, kola gibi kafeinli içeceklerden ise kaçınılması gerekir. Sıvı tüketimi vücudun sıvı kaybını önlerken burun mukozasını da rahatlatır. Sigara solunum yolları hastalıklarının kötüleşmesini kolaylaştıran bir faktördür. Sigara ve alkolden uzak durulmalıdır. Şikâyetler şiddetli ise, azalacağı yerde artıyorsa, ateş kontrol altına alınamıyorsa, mevcut şikâyetlere nefes darlığı veya balgam eklenirse doktora başvurmak gerekir” dedi.

“Kış aylarında ev iyi havalandırılmalı”

Hastalığı önlemek için uygulanması gereken yolun korunma olduğunu da söyleyen Uzm. Dr. Deniz Granit, “En iyi korunma vücut direncinin artırılmasıdır. Vücut direncini artırmak taze meyve ve sebzelerle dengeli beslenme, düzenli egzersiz, yeterli uyuma ve mevsimin gerektirdiği şekilde giyinme ile sağlanabilir. Kişiler kışın kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirir ve bu sebeple virüsü taşıyan kişiler ile daha yakın temas olduğundan hastalığın bulaşma riskini arttırır. Kış aylarında evlerin, odaların iyi havalandırılması hastalar ile yakın temastan ve ortak eşya kullanımından kaçınılması önem kazanır. Sağlam kişilerin kendilerini koruması kadar hastaların da hastalığı çevresine bulaştırmamak için önlem almaları ve özen göstermeleri gerekmektedir. Hasta kişinin öksürürken ve hapşırırken yüzünü eliyle değil kolunun içiyle yada kağıt bir mendille kapatması ve mendili hemen çöpe atması; sabunla en az 20 saniye olmak üzere sık sık ellerini yıkaması, suya erişilemiyorsa alkol bazlı dezenfektanlar kullanması, telefon, klavye gibi ortak kullanılan eşyaların yüzeylerinin dezenfekte edilmesi gerekir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun ödül töreni yapıldı Bu yıl 59. kez düzenlenen ve İstanbul etabı ile noktalanan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda kazanan sporcular ödüllerini düzenlenen törenle aldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığının destekleriyle Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından bu yıl 59. kez gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu tamamlandı. Organizasyonun 8. ve son etabı olan İstanbul - İstanbul etabında yağmurlu hava etkili oldu. Yağış sonrası yolların kaygan olması sebebiyle 8. etap nötralize edildi. Yarışın ardından bitiş noktası olan Sultanahmet Meydanı’nda ödül töreni düzenlendi. Tırmanış klasmanı ve Türkiye güzellikleri klasmanını lider tamamlayarak hem kırmızı hem de beyaz mayonun sahibi olan Bike Aid takımından Alman bisikletçi Vinzent Dorn’a ödüllerini İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan, Türk Hava Yolları adına Yunus Özleyen ve Spor Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Veli Ozan Çakır verdi. Sprint klasmanını lider tamamlayarak Yeşil Mayo’nun sahibi olan Danimarkalı Tobias Andresen ise madalya ve ödülünü Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Safa Koçoğlu’ndan aldı. Turkuaz Mayo Frank van den Broek’in 59. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nu zirvede tamamlayarak genel klasman birincisi olan Dsm-Firmenich PostNL takımının Hollandalı sporcusu Frank van den Broek aynı zamanda turkuaz mayonun da sahibi oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ve Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, genel klasman birincisi Frank van den Broek, ikinci olan Eritreli Merhawu Kudus ve üçüncü olan Büyük Britanyalı Paul Double’ın ödül ve madalyalarını takdim etti. Takımlar genel klasmanının şampiyonu Q36.5 Pro Cycling Team’in ödüllerini de Bakan Bak ve Başkan Müftüoğlu verdi.
Samsun Kenevirden üretilen çantalar Amerika’da Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde üretilen el yapımı kenevir çantalar sınırları aşarak, Amerika’da satışa sunulmaya başladı. Tamamen kadınlardan oluşan ekip tarafından üretilen kenevir çantalar ilgi görmeye devam ediyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde kenevir ipliğini kullanarak kadınlar tarafından el dokuma kumaşlar üretiliyor. Kenevir ve ipek dokumacılığı üzerine eğitim almalarının ardından atölyede çalışmaya başlayan kadınlar, bu kumaşları ceketten gömleğe, elbiseden pantolona birçok ürüne dönüştürüyor. Kenevirden üretilen kıyafetler ile diğer ürünler organik olması ve dayanıklılığı nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Ürün yelpazesinin oldukça geniş olduğu atölyedeki üretimde çantalarda ‘First Lady’ modeli öne çıkıyor. Amerika’da ikamet eden bir iş insanı Büyükşehir Belediyesi yetkililerine ulaşılarak çantaları Amerika’da satışa sunulmak istediğini belirtti. Yapılan görüşmeler sonrasında talep doğrultusunda özel bir konseptle hazırlanan çantalar Amerika’ya gönderilerek burada satışa sunuldu. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, kenevirin kent için önemli bir tarım ürünü olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Vezirköprü ilçemizi ‘Türkiye’nin Kenevir Ekim Merkezi’ olarak ilan etmesiyle birlikte kentimizde kenevir ile ilgili yapılan çalışmalar daha da hız kazandı. Kenevir üretiminin artırılması için şehrimizde tüm kurumlarımızın çalışmaları aralıksız sürüyor. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Kenevir ve İpek Dokuma Atölyesi’nde tamamen kadınlardan oluşan ekibimiz ile kenevir ipinden dokuma ürünleri üretiyoruz. El emeği ürünlere yoğun bir ilgi var. Kadınlarımızın istihdama kazandırıldığı atölyemizde geleneksel keten dokumacılığını yaşatmaya devam ediyoruz. Atölyemiz ayrıca çalışan kadınlarımızın hem ekonomik hem de sosyal olarak güçlenmesine katkı sağlıyor” diye konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da seçim nedeniyle ertelenen ‘Paskalya bayramı’ kutlandı Ermeni cemaatinin Ortadoğu’daki en büyük kilisesi olan Diyarbakır Surp Gragos Ermeni Kilisesi’nde, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi nedeniyle ertelenen Paskalya bayramı ayini gerçekleştirildi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri nedenliyle Diyarbakır’daki Paskalya bayramı ertelenmişti. Bugüne ertelenen ayin, merkez Sur ilçesindeki Surp Gragos Ermeni Kilisesi’nde düzenlendi. Diyarbakır Surp Giragos Kilisesi Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Ohannes Gafur Ohanyan, bugün Ermeni dünyasının paskalya bayramı olduğunu, normalde bayramın bu sene 31 Mart’ta olduğunu söyledi. Seçimden dolayı Diyarbakır bayramını bugüne ertelediklerini belirten Ohanyan, “Onun için bugün kutluyoruz. İyi, çok güzel geçiyor. Bizim bayram Diyarbakır’da her zaman ilgiyle izlenir. Bütün halklar bizimle beraber oluyor. Müslüman olan, Hristiyan olan, diğer Hristiyan alemi herkes gelir. Kalabalık bir katılımla, coşkuyla kutluyoruz. Nerses Başkanlığından İstanbul’dan Patrikhanenin görevlendirdiği din adamları geldi. Dolayısıyla ayini onlar yönetmiş oluyorlar. Bizim burada din adamı olmadığı için her zaman İstanbul’dan gelip böyle günlerimizi yaparız” dedi. Ayini izleyen Nihayet Karaaslan, arkadaşlarıyla birlikte bugün Ermenilerin paskalya bayramına eşlik etmek istediklerini ifade ederek, “Bizde merak ediyorduk, daha öncede gelmiştik, ama tören ve ayine ilk defa geliyoruz” şeklinde konuştu. Rahime Karakaş ise, buraya paskalya yortusu için geldiğini dile getirerek, “Babam da Ermeni’ydi. Eğlenceli, barışın güzelliğin paylaşımın olduğu bir bayramdır paskalya” ifadelerini kullandı. Ayinin ardından konuklara çörek ve boyalı yumurta dağıtıldı.