Ankara Keçiören’de 3 Haziran’da evde ölü bulunan Aleyna Çakır’ın (21) kendisini asarak hayatına son verdiği iddia edilmişti. Çakır’ın sevgilisi olduğu belirtilen Ümitcan Uygun'un daha önceden Çakır'a şiddet uyguladığı görüntüler ise Aleyna Çakır’ın ölümünden kısa bir süre sonra sosyal medyada paylaşılmıştı. Yaşananların ardından polis tarafından gözaltına alınan Uygun, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştı. Aleyna Çakır’ın ailesi televizyon programına katılarak, Çakır’ın ölümünden Ümitcan Uygun'u sorumlu tutmuştu. Bu olayların sonrasında Ümitcan Uygun'un annesi Gülay Uygun (48), 17 Eylül’de Ankara Keçiören'de boş bir arazide kafasından silahla vurulmuş halde ölü bulundu. Olay yerinde yapılan incelemelerde el yazısıyla yazılmış bir intihar notu bulunurken, savcılığın yaptığı ilk incelemede Uygun’un kafasının sağ tarafından vurulduğu tespit edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülay Uygun'un ölümünün ardından olayla ilgili soruşturma başlattı. Savcılığın talimatıyla olayı araştıran polisin hazırladığı fezleke de dosyaya girdi. Fezlekede yer alan güvenlik kamerası görüntüleri inceleme tutanağı ise, Uygun'un ölü olarak bulunduğu boş araziye nasıl gittiğini ortaya koydu. Tutanağa göre, Gülay Uygun’un evinden çıktıktan sonra saat 08.59’da Alaybey Sokak’tan Sanatoryum Caddesi istikametine gittiği güvenlik kameralarında görüldü. Uygun, aynı saat ve dakika içerisinde de Sanatoryum Caddesi’nde başka bir güvenlik kamerasının açısına girdi. Elinde beyaz renkli bir poşetle güvenlik kameralarına yansıyan Uygun, Sanatoryum Caddesi'nde bir süre bekledikten sonra başka bir kamerada taksiye binerken görüntüleniyor.
Görüntülerin incelenmesi sonrasında polis, plakası tespit edilen taksi şoförüne ulaştı. Söz konusu fezlekede ifadesi bulunan taksi şoförü, 44-50 yaşlarında sarışın bir kadının taksiye bindiğini ve kadının Bağlum son duraktaki villalara doğru sürmesini istediğini belirterek, “Elinde bir poşet vardı. Maskesi çenesinin altındaydı. Arka koltukta olduğu için uyarma ihtiyacı duymadım. Aramızda başka bir konuşma geçmedi. Bağlum son durakları geçtikten sonra meskenin kalmadığı bölgeye gelince devam edip etmeyeceğimizi sordum. Bana, 'Siz devam edin geldiğimde söyleyeceğim' dedi. Yaklaşık 5 kilometre sonra durmamı söyledi, 100 lira verdi, para üstünü verdikten sonra inerek yolun karşısına geçti. Geri döndüm, aynadan baktığımda kadının aynı istikamete yürüdüğünü gördüm. Oradaki hobi bahçelerine gittiğini düşündüm. Daha önce gördüğüm biri değildi. Yol boyunca telefon görüşmesi yapmadı. Yalnız, dalgın ve boş baktığını hatırlıyorum" ifadelerini kullandı.
Gülay Uygun’un telefon incelemesi sonucu hazırlanan rapor da söz konusu fezlekede yer aldı. Kayıtlarda, Uygun’un ölmeden önceki telefon aramaları ve mesajlaşmaları yer aldı. Savcılık, kayıtları inceleyerek, Uygun’un o sabah kiminle konuştuğunu, kiminle mesajlaştığını ve cevapsız çağrıları olup olmadığını soruşturacak.
