ASAYİŞ - 25 Şubat 2020 Salı 14:13

Güleda Cankel davasında sanık Zafer Pehlivan'dan kan donduran sözler

A
A
A
Güleda Cankel davasında sanık Zafer Pehlivan'dan kan donduran sözler

Isparta'da üniversite öğrencisi Güleda Cankel'in öldürülmesiyle ilgili dava başladı.

Güleda'yı bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu olarak yargılanan eski erkek arkadaşı savunmasını yaptı. Katil zanlısı Zafer Pehlivan, "Kabloyla boğazını sıktım. Bu sırada evden çıkmak istedim. O da 'Mutfaktan aldığı bıçağı kalbine dayayarak, 'Sen gidersen kendimi öldürürüm' dedi. Kendisine zarar vermemesi için engel olmaya çalışırken bıçak kalbine saplandı. Ben de evden çıktım ve annemi ve dayımı aradım" ifadelerinde bulundu.

Isparta'da eski erkek arkadaşı tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Güleda Cankel'in (19) davası bugün başladı. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Zafer Pehlivan, Cankel'in babası Mustafa Cankel, Isparta, Muğla, Antalya, Aydın Barolarının temsilcileri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, kadın hakları derneği üyeleri ve her iki tarafın avukatları katıldı. Savcı, müşteki, aile yakınlarıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi dışında diğer katılma taleplerinin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti de diğer katılma taleplerini reddetti.

Duruşma da kendisine söz verilen Zafer Pehlivan, pişman olduğunu, beş yıllık arkadaşlıklarının olduğu Cankel'i hala sevdiğini ileri sürdü. Onu kazanmak için her şey yaptığını belirten Pehlivan, “Beş sene önce de ayrıldık, yine bir araya geldik. Eylül ayına kadar aramız iyiydi. Üniversite için Isparta'ya geldik. Hatta ona telefon aldım. Sınavlarının başlayacağı hafta, bunaldığını söyledi. 1-2 gün konuşmadık. Sınava İstanbul'a gidecekti. Oraya gittiğinde, aramalarıma cevap vermedi. İşten 18 gün izin aldım, bu sırada sosyal medyadan bir paylaşımını gördüm. Kiraladığım motosikletle otogara gelip, beklemeye başladım” dedi.

Güleda Cankel davasında sanık Zafer Pehlivan'dan kan donduran sözler

"Kabloyla boğazını sıktım"
Cankel'in telefonlarına cevap vermesi üzerine ona ulaşmak için çok uğraştığını söyleyen Pehlivan, bir süre sonra Isparta'da buluştuğu Güleda Cankel’le dışarıdayken bir anda elini bıraktığını, koşmaya başladığını iddia etti. Pehlivan, olay günüyle ilgili, "Arkadaşı Osman'ı aradığını fark edince telefonu kırdım. Orada biraz darp ettiğim Güleda'yı ambulans götürdü. Polis ekipleri de beni otogara götürdü. Para çekmek için polislerin yanından ayrıldıktan sonra hastaneye gittim. Güleda hastanede sarı alanda bekliyordu. Yanına gittim ve biraz konuştuk. Sonra polis bizi merkeze götürdü. İfadeyi verip, ayrıldık. Aparta gittik ve Güleda ile kahvaltı hazırlayacaktık. Güleda babasını aramak istedi. Güleda'nın annesini aradım. Tam bu sırada Osman aradı, sosyal medyadan yapılan bir paylaşımla benimle kavga ettiğini gördüğünü söyledi. Onun üzerine Osman ile telefonla kavga etmeye başladık, telefonu kapattım. Sonra Güleda, 'Ben seni bankamatik olarak kullandım' dedi. Sinirlenip, elimle ağzını kapatmaya başladım. Kabloyla boğazını sıktım, baktım nefes alıyor. Bu sırada evden çıkmak istedim. O da 'Mutfaktan aldığı bıçağı kalbine dayayarak, 'Sen gidersen kendimi öldürürüm' dedi. Kendisine zarar vermemesi için engel olmaya çalışırken bıçak kalbine saplandı. Ben de evden çıktım ve annemi ve dayımı aradım” ifadelerinde bulundu.

"Öldürmek istesem hastaneye götürmezdim"
Mahkeme başkanı, sanık Pehlivan'ın Güleda Cankel'e yazdığı mektuptaki, "Şimdi gidiyorum ama tek başıma değil. Kelebeğimi ve adı gibi gül kadınımı da alacağım. Ama tek başıma değil, yanımda kelebeğim var. Ben giderken gülümü ve kelebeğimi de yanımda götürüyorum.' cümlelerinden öldürme kastı anlamının çıktığını söyledi.

Bunun üzerin Pehlivan, olaydan iki gün önce yazdığı mektubu Cankel'e göndereceğini ama sonra vazgeçtiğini belirterek, "Evet burada bir öldürme kararı çıkıyor ama ben onu öldürmek isteseydim onu hastaneye götürmezdim. İntihar etmeyi düşünüyordum. 'Gülümü, kelebeğimi yanımda götürüyorum' sözlerini okursa bana geri döner diye düşündüm” diye cevap verdi.

Güleda Cankel'in babası Mustafa Cankel, sanık Zafer Pehlivan’dan şikayetçi olduğunu, en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Osman Sasa da sınıf arkadaşı Cankel ile ortak proje ödevi çalışmaları dolayısıyla samimi olduklarını, evleri yakın olduğu için görüştüklerini söyledi. Sasa, Cankel’le sadece okul arkadaşı olarak görüştüklerini ancak son zamanlarda hissi bir şeyler hissettiklerini fakat kesinlikle cinsel birliktelik yaşamadıklarını iddia etti. Duruşmada, Güleda Cankel'in eşyaları ve öldürüldüğü bıçağın üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği belirtildi.

Duruşma sanık avukatının savunma hazırlayabilmesi için ileri tarihe ertelendi.

Levent Doğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Bartın’da kafa kafaya çarpışan araçlar savruldu: 5 yaralı Bartın’da karşı istikametlerde seyir halinde bulunan 2 araç, hız uyarı tabelası önünde çarpıştı. Kazada 2 kişi, su kanalına devrilen araçta sıkışırken, biri çalılık alana, araçların parçaları ise yola savruldu. Kazada 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Gürgenpınarı’ndan Bartın istikametine seyreden ve sürücüsünün ismi belirlenemeyen 74 ABF 264 plakalı araç ile karşı yönden gelen yabancı ülke plaka kodu bulunan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen araç ile çarpıştı. Boğaziçi Caddesi üzerindeki hız limitlerini gösteren tabela önünde meydana gelen feci kazanın sebebinin ise aşırı hız olduğu belirtildi. Kazada çarpışmanın etkisiyle araçlardan biri yol kenarındaki su kanalına devrildi. Araç içerisinde bulunan 3 kişiden biri çalılık alana savrulurken, 2’si ise araçta sıkıştı. Diğer araç ise su kanalına ramak kala durmayı başarırken içerisindeki 2 kişi de yaralandı. Hava yastıkları açılan araçta bulunanların hafif şekilde yaralandığı öğrenilirken, araç içerisindeki kan izleri ise dikkat çekti. Her iki araçtan kopan parçalar yola ve yol kenarına savruldu. Kazanın ardından olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye, polis ve sağlık ekiplerinin yürüttüğü başarılı çalışma ile kurtarılarak, ambulansa bindirildi. Yabancı plakalı araçta bulunan ve yaralanan 2 kişinin ise gurbetçi olduğu kaydedildi. Olay yerine gelen polis ekipleri yolda başka bir kazanın yaşanmaması için güvenlik tedbiri aldı. Yapılan ilk müdahalenin ardından yaralılar, Bartın’daki hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan 5 kişiden birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi. Kazanın ardından trafiğin kontrollü bir şekilde sağlandığı yol, yürütülen temizlik çalışması ve aracın su kanalından kurtarılması çalışmasının ardından yeniden trafiğe açıldı.
Adana Baraj göletlinde kaybolan adamın cansız bedenine 17 gün sonra ulaşıldı Adana’nın Kozan ilçesinde Ramazan Bayramı’nın 2’nci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de yüzerek karşıya geçmeye çalışırken kaybolan 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken’in (35), jandarma su altı robotu ile 17 gündür süren arama çalışmasında cansız bedenine gece saatlerinde ulaşıldı. Ankara’dan Kozan’a Ramazan Bayramı tatilini geçirmek için gelen 35 yaşındaki Oktay Sarıtiken, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde Gökgöz Mahallesi’nde bulunan Kavşak Bendi Barajı Göletin’de balık tuttuktan sonra baraj göletlinde yüzerek karşıya geçmek isterken bir anda gözden kayboldu. 3 çocuk babası Oktay Sarıtiken’in 17 gündür süren arama kurtarma çalışmasında su altı robotları cansız bedenine ulaştı. Sarıtiken’in cansız bedenine 35 metre derinlikte ulaşıldı Ankara’dan ilçeye gelen Jandarma ekipleri, su altı robotu ile gece saatlerinde yaptığı aramada Sarıtiken’in 35 metre derinlikte ve baraj göletine girdiği yerden 100 metre açıkta cansız bedenine ulaşıldı. 17 gündür Sarıtiken ailesi ve mahallelinin acı bekleyişi sürerken Muhtar Mızrak Acar 17 gündür bir haber almayı beklediklerini ifade ederek "Arama çalışması günlerdir aralıksız sürdü. Çok şükür cenazemize ulaştık. Jandarma ekiplerine ve AKOM ekiplerine teşekkür ederiz Allah razı olsun” dedi. Sarıtiken’in cenazesi Adana adli tip kurumuna gönderildi.