GÜNDEM - 26 Temmuz 2017 Çarşamba 10:43

Gülen Vakfı eski müdüründen dikkat çeken itiraflar

A
A
A
Gülen Vakfı eski müdüründen dikkat çeken itiraflar

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasının (FETÖ/PDY) elebaşı Fetullah Gülen’in doğduğu köyde eskiden faaliyet gösteren Gülen Vakfının eski Müdürü Ümit Akdemir, örgütle ilgili dikkat çeken itiraflarda bulundu.

Akdemir, “Fetullah Gülen’in doğduğu köyü seçilmiş talebeleri Kabe’den daha kutsal görüyordu. Gülen’in evini Kabe gibi tavaf ederlerdi. Korucuk Köyü, İstanbul ve Pensilvanya hücre yapılanmasının 3 yeri. 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ’ye inananlar yaklaşık 700 bin kişiden 200 bin kişiye düştü” dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kapatılan Gülen Vakfının eski Müdürü Ümit Akdemir, FETÖ’nün hainliklerini anlattı. Cemaatin tabanına yönelik konferanslar ve sunumlar yapıp 17-25 Aralık sürecinde itirazları ve farklı çıkışları nedeniyle tüm görevlerinden alınan Akdemir, “FETÖ ile alakalı Pensilvanya otağına girerek gizli toplantılarını ele geçiriyorum. Çoğu gizli toplantıları ele geçirdiğim gibi söylediklerim hepsi aynen çıktı. Fetullah Gülen’in toplu bir şekilde darbe değerlendirmesi var. Bu darbe değerlendirmesi önceden de bazı konuşmalarında söylemişti. İşte sinyal aleminizi bozdular, araya girerek telsizleri karıştırıp birbirlerinizle irtibatınızı sağladılar. Şimdi buradaki toplu değerlendirmesi şuydu. Bize sızan bilgiler darbe girişimi milimi milimine yani yazdığımız konuştuğumuz askerle proje tamamen uygulanamadı. Askerlerin manevi durumunu belirterek bu işe çıkarken Allah rızası için değil, darbeden sonra ne olurum benim makamım ne bunu düşündükleri için Allah bunlara fırsat vermedi. Bunlar darbe toplantıları yaparken bu darbeci askerler aralarındaki konuşmaları sızdı bizlere. Bu konuşmalardan da nasıl toplandıklarını da yazınca darbeci askerler anladılar ki bizim toplantı yaptığımızdan haberdarlar” diye konuştu.

“Gülen’in evini Kabe gibi tavaf ederlerdi”

Akdemir, FETÖ elebaşının doğduğu eski adıyla Korucuk köyünü kutsal bildiğini, bunun için de talebelerine de kutsal belirttiğini ifade ederek, “Ben Gülen Eğitim Araştırma Vakfının Müdürü olarak görev yaptım. Orada görev yaparken FETÖ yapılanmasının hücreleri orada bütünleşirdi. Yani oraya gelen FETÖ’nün yanına gitmeden önce bir kamp yapar hatta oradan topraklar alır FETÖ’nün yanına giderlerdi. FETÖ’nün burayı kutsamasının sebebi doğduğu yerdir. Aynı zamanda Amerika’ya gidene kadar devamlı sık sık aralıklarla gelmiş orada kalmış orada toplantılar yapmış bundan dolayı burayı kutsuyorlardı. Hatta örgüt elemanları geldiği zaman burası dünyanın başkenti olacak diye sözlerde bulunuyorlardı. Bu çok önemli bir şeydi. Fetullah Gülen’in de o köydeki mal varlığının devlet tarafından el koyulmasını benim şahsi malıma da el konuldu diyerek bir propaganda yapıyor. Halbuki orası şahsi malı değil köylülerden alınmış yine köylülerden kandırılarak alınmıştır. Demiş ki biz burayı Kur’an Kursu yapacağız. Ama bu yerleri yine kendi lehlerine kullanmaya başlayınca verenler itirazlarda bulunmaya başlamış ama bir sonuç elde edememişlerdir. Ama orada diyor ki benim ata, baba ve dede falan malı değil orada köylülerin kendi mahvettiği bir yerden bahsediyor. Önemli olan orada Bediüzzaman Hazretlerinin kaldığı söyleniyor. O doğrudur. Said Nursi Hazretleri, sürgüne görülürken Van, Erzurum üzerinden Trabzon’a oradan da Isparta’ya götürülürken bu köyde bir handa kalıyor. Orada da bir tartışma konusu var. Kaldığı odanın üzerinde bir oda yaptırmış bu odayı kendi odası yapmış. Talebeler ya da başkaları geldiği zaman derlerdi ki bana Bediüzzaman Said Nursi’nin odası nerede, ben de alt tarafta olduğunu söylerdim. Sonra derlerdi ki neden üstte hoca efendi oda yaptırmış. Kendisini zaten Bediüzzaman’ın üstünde görürdü. O yüzden üste bir oda yaptırmıştır. Korucuk köyünde benim bu meseleleri görmem nasıl odu? 2008’de Cumhurbaşkanımız aleyhinde propagandalar başladığında ben zannediyordum ki FETÖ yapılanmasındaki bir gurup Cumhurbaşkanımıza alerji besliyor olabilir. Ama ben Korucuk’a geldiğimde burada hücre yapılarının bir araya gelmesi bir noktada buluşması bizde fotoğrafı bütünleştirme imkanı oldu. Fotoğrafı bütünleştirdiğimizde örgütün tamamen devleti ele geçirme hazırlıkları içerisinde olduğunu gördüm. Bunların hazırlık içerisinde olduğunu görünce biz ilk başta içeride yanlı olacağını sıklıkla anlatmaya başladık. Hatta Korucuk’ta sunum yapardım ben, FETÖ yapılanmasını anlatırdım. Sonra da siyasete girmesini eleştirirdim. Bu eleştirmemden dolayı ben oradaki görevimden alındım. Erzurum Bölge Halkla İlişkiler Müdürlüğüne tayin edildim.

Ziyaretçilerle alakalı Fetullah Gülen’in doğduğu köyü Fetullah Gülen’in tamamen seçilmiş talebelerden oluşan 800 kişiye yakın kişi ziyaret etti. Yani Türkiye’ye herhangi bir ülkeden gelen talebesi kesinlikle Fehulalh Gülen’in köyüne uğramadan gitmezdi. Tabi geldiklerinde Kabe gibi tavaf etmelerinde iki noktası vardı. Birisi, Gülen’in doğduğu ev adeta tavaf edilirdi, kutsanır da el ayak sürülürdü bir de aşağıda bir yurt var Fetullah Gülen orada kalmış. Küçük oda olmasına rağmen insan sayısı çok olduğu zaman tavaf eder gibi böyle herkes sıra ile içerisinde dolaşır çıkardı. Aynı zamanda köyünden topraklar alarak götürürlerdi. Yani din dışı bir kutsama vardı. Tabi yüzde yüzü böyle yapıyor demek doğru değildir. Bu ne oluyor diye eleştirenler de oluyor. Fetullah Gülen diye böyle yapmanız doğru değildir diye. Bütün birimler geliyordu. Tabi burada mahrem hizmetleri dediğimiz yerde birimler tanışmadı. İsim de söylemezlerdi. Askerler de gizli bir şekilde sivil olarak gelirlerdi. Diğer mahrem hizmetleri de gelirdi. Polisler de gelirdi. Ama ben öyle bir tecrübe kazanmıştım ki kimin asker kimin polis kimin mahrem hizmetinde kimin üst düzeyde hizmet ettiğini anlardım” diye konuştu.

“Üç noktada hücre yapılanması olurdu”

Akdemir, örgütün Türkiye’de üç noktada hücre yapılanmasının olduğunu belirterek, “Korucuk köyü, Mustafa Özcan’ın yanı bir de Fetullah Gülen’nin bulundu yer. Tabi üç noktada hücre yapılanmasının bir araya gelme ihtimali oluyordu. Birisi benim yanım Korucuk köyü birisi İstanbul biri de Pensilvanya’daki noktadır. Diğer alanlarda FETÖ yapılanmasında bu fotoğrafı görmek mümkün değildi. Tabandan gelen insanların bunu çözmesi kolay değildi. Tabi 17-25 Aralıktan sonra onlarında anlamaması elde değildi. Ama tabi ki anlayanlar anladı” dedi.

“17-25 Aralıktan sonra FETÖ’ye inananlar yaklaşık 700 bin kişiden 200 bin kişiye düştü”

Akdemir, 17-25 Aralıktan sonra FETÖ’ye inananların yaklaşık 700 bin kişiden 200 bin kişiye düştüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:

“Yaklaşık 700 bin kişiden 200 bin kişiye düştü FETÖ yapılanması. Buradaki 700 bin kişinin önemli kriteri 300 bin kişinin Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrıları ile 17-25’ten sonra hemen ayrıldılar. Ondan sonra bizim propagandamız Hüseyin Gülerce’nin ayrılması bir kopukluk sağladı. Ondan sonra Fuat Uğur’un yazıları meselenin etkilerini göstererek yazıldığı için çok etkiledi ve ayrılmalarına neden oldu. Onun sayısı da 100 binleri geçti. Yani Fuat Uğur’un yazdığı yazılar çok önemliydi. Çünkü paralelin kodlarına göre yazılıyordu. Stratejisine göre yazılıyordu bunu paralel yapının FETÖ’nün tabanı anlıyordu. Anlayınca değerlendirmeye alıyorlardı. O yüzden Fuat Uğur’un bizimle birlikte yazdığı yazılara terörist başı Fetullah Gülen yasak getirdi. Bu sözlü olarak videosunda var. Diyor ki bu yazılar için iki kişi görevlendirmişim takip etsinler diğer arkadaşlar takip etmesinler midesi bulanır diye yasak getirdi. Bunu 4 Nisan 2016 videosunda ya da arkasından ilan etmişti zaten." 

Ahmet Akbuğa - Selçuk Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Liderliğin temeli iletişim" Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle liderlik, iletişim ve özgüven üzerine söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşide, iletişim becerilerinin liderliğin temelini oluşturduğu vurgulandı. Marka ve İletişim Danışmanı Derya Aslan, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi. Dr. Öğr. Üyesi Özgenur Reyhan Güler’in yürüttüğü ders kapsamında yaklaşık 100 öğrencinin katıldığı söyleşide Aslan öğrencilerle liderlik, girişimcilik, iletişim becerileri ve özgüven üzerine keyifli ve ilham verici bir sohbet gerçekleştirdi. Konuşmasında liderlik kavramına değinen Aslan, "İki kişinin olduğu her yerde iktidar söz konusu olur. Bu kötü bir şey değil, kişiler arası iletişimin doğal bir parçası. Bireyler arasında ve hayatın doğal akışı içinde markalar, paydaşlar ve toplum arasında da denge, güç ve iktidar her zaman eşit değildir; bir taraf çoğu zaman daha baskındır, yön verir, belirler. Liderlik yapar, yönetir" dedi. Girişimcilik ve iş hayatında liderliğin önemine dikkat çeken Aslan, "Kişi lider mi doğar, yoksa lider olunur mu?" sorusuyla öğrencileri düşünmeye davet etti. İletişim becerilerinin liderliğin temelini oluşturduğunu vurgulayan Aslan, "Her bir meslek ve girişim için gerekli olan iletişim becerilerinizi, beden dilinizi, hitap yeteneğinizi geliştirdiğiniz takdirde, ne iş yaparsanız yapın liderlik gücünüzü yönetebilirsiniz" dedi. Aslan, kendi dilinizi ve kelimelerin gücünü doğru kullanmanın, iktidar, girişimcilik ve liderlik konularının güçlendirici parçaları olduğunu belirtti. "Duygularınızı ve sezgilerinizi unutmayın" Yapay zekâ çağında bile ancak duygu katılarak seçilmiş kelimelerin değerini koruduğunu söyleyen Aslan, "Yapay zekadan yararlanırken kendi duygularınız, eğitiminiz, birikiminiz, sezgilerinizden kopmamalısınız. Anılarınız, öğrenciyken yaşadığınız tecrübeler, sosyal hayatta öğrendikleriniz, ailenizden getirdikleriniz, özel yetenekleriniz ve iş tecrübeleri sizi siz yapar, farkınızı ortaya koyar ve biricik, benzersiz olarak ustalaşırsınız" dedi. Ayrışmak isteyen gençlere "Kendinize has olanla üretin. İnsan emeği ve birikimi daha da değerli hale gelecek" çağrısında bulundu. Öğrenciler de söz aldı Söyleşinin sonunda Derya Aslan, öğrencileri girişimcilik ve liderlik üzerine düşündürecek sorularla interaktif bir bölüme davet etti. "Eğer elinizde sınırsız üreticilik ama sıfır bütçe olsaydı, ne tür bir girişim başlatırdınız?" sorusuyla başlayan bölümde öğrenciler, tutkularını, becerilerini ve geleceğe dair vizyonlarını paylaştı. Aslan, "Liderliği üç soru ile tanımlayalım" diyerek yönelttiği sorularla katılımcıların kişisel farkındalıklarını artırmayı amaçladı.
Bilecik Bilecik ve ilçelerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anma etkinlikleri Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 87’inci yıldönümünde Bilecik ve ilçelerinde saygıyla anıldı. Bilecik’te 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunma töreni ile başladı. Bilecik Valiliği, Bilecik Garnizon Komutanlığı ve Bilecik Belediyesi başta olmak üzere siyasi parti ve STK’lar tarafından Atatürk Anıtı’na çelenkler sunuldu. Çelenk sunma töreninin ardından saatler 09.05’i gösterdiğinde siren sesleri eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşımız okundu. Buradaki anma törenine Bilecik Valisi Faik Oktay Sözer, Garnizon Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Ali Özmen, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı siyasi parti ve STK temsilcileri ile öğrenciler katıldı. Osmaneli’nde Atatürk anıldı Bilecik’in Osmaneli ilçesinde Atatürk, vefatının 87’inci yılında düzenlenen programlarla anıldı. Atatürk anıtı önündeki tören Osmaneli Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığı Atatürk anıtına çelenk sunumu ile başladı. Saat 09.05’de ise ilçede hayat durdu. Törene katılanların yanı sıra çevredeki vatandaşlar da sirenlerin çalmasıyla araçlarından inip saygı duruşuna geçti. İstiklal Marşı okunup, 2 dakikalık saygı duruşu yapılırken, göndere çekilen bayraklar yarıya indirildi. Şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyeler verildi Program Şehit Osman Er Anadolu İmam Hatip Lisesi konferans salonunda devam etti. Misafirlere slayt gösterisi sunuldu. Atatürk’ün hayatının anlatıldığı programda, Şehit Osman Er Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri tarafından şiirler okundu çeşitli gösteriler sunuldu. 10 Kasım’la ilgili okullarda yapılan şiir, kompozisyon ve resim yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyeler verilmesiyle program sona erdi. Osmaneli Hükümet Konağı önünde düzenlenen törene Kaymakam Abdüssamed Kılıç, Osmaneli Belediye Başkanı Bekir Torun, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Arıkan, İlçe Emniyet Müdürü Zafer Şenocak, Jandarma Komutanı Kıdemli Üsteğmen Yusuf Soy, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, askeri erkân, öğretmenler, öğrenciler katıldı. Öğrenciler tarafından hazırlanan şiirler, oratoryolar ve slayt gösterileri büyük beğeni topladı Pazaryeri İlçe Hükümet Konağı önündeki törende Kaymakamı Muhammet Mustafa Kara ve Belediye Başkanı Zekiye Tekin, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Saat 09.05’te çalan sirenlerle birlikte tüm ilçe adeta tek yürek oldu. Sokaklarda, okullarda ve iş yerlerinde hayat iki dakikalığına durdu; vatandaşlar, büyük bir saygı ve hüzün içerisinde saygı duruşunda bulundu. Ardından hep bir ağızdan İstiklal Marşı okunarak, Atatürk’e bağlılık ve minnet duyguları bir kez daha dile getirildi. Anma programı, Belediye Kültür Merkezi’nde devam etti. Öğrenciler tarafından hazırlanan şiirler, oratoryolar ve slayt gösterileriyle Atatürk’ün fikirleri, mücadelesi ve bıraktığı miras bir kez daha hatırlandı. Bozüyük’te 9’u 5 geçe hayat durdu Bilecik’in Bozüyük ilçesinde de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk sonsuzluğa uğurlanışının 87. yıl dönümünde düzenlenen törenler ile anıldı. Cumhuriyet Meydan’ında düzenlenen anma programı Ata’nın huzuruna çelenklerin sunulması ile başladı. Sırasıyla İlçe Kaymakamı Adem Öztürk, Garnizon Komutanı Mühimmat Binbaşı Caner Yılmaz ve Belediye Başkanı Mehmet Talat Bakkalcıoğlu Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı. Ardından saat 9’u 5 geçe tüm yurtta olduğu gibi Bozüyük’te de hayat durdu. İstiklal Marşının okunmasının ardından Cumhuriyet Meydan’ındaki törenler sona ererken protokol üyeleri ve vatandaşlar Arif Nihat Asya Ortaokulu tarafından düzenlenen programa katılmak üzere Bozüyük Belediyesi Metristepe Kültür Merkezi’ne geldi. Günün anlam ve önemini belirten konuşma Arif Nihat Asya Ortaokulu Okul Müdürü Ömer Obuş tarafından yapıldı. Okul Müdürü Obuş’un konuşmasının ardından video gösterisi sunuldu, şiirler okundu, okul korosunun gösterisi izlendi ve tiyatro gösterisi sahnelendi. Programın sonunda protokol üyeleri tarafından İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen çeşitli yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.