GÜNDEM - 11 Ağustos 2020 Salı 10:17

Gündüz çene cerrahı gece müzisyen

A
A
A
Gündüz çene cerrahı gece müzisyen

Yüz iskeleti ile çene bozukluklarının düzeltilmesi konusunda ve implantlarda geliştirdiği teknolojik çalışmalarla tanınan ünlü cerrah Prof. Dr. Selçuk Basa, mesleğinin yanı sıra müzikteki başarısıyla da adından söz ettiriyor.

Bir yandan dekanlık görevini yürüten bir yandan hastalarına şifa veren sağlık veren Prof. Dr. Selçuk Basa, marifetli parmaklarıyla melodilere de hayat veriyor. Muayenehanesine gelen hastalarının eline gitar verip çalmalarını sağlayan ve onlara şarkılarıyla eşlik eden Basa, “Hem müzisyen hem de hekimlik yapan birine tedavi olmak kesinlikle hastaları rahatlatıyor ve güven veriyor. Benim müzikle uğraşmam onları pozitif etkiliyor” diyor.

Prof. Dr. Selçuk Basa, diş hekimliği lisans eğitimini Ankara’da tamamladı, ardından Çene Cerrahisi ihtisası yaptı. Yurt dışında ve yurt içinde birçok hastane, çalışma grupları ve üniversitelerde gözlemci, konsültan ve öğretim üyesi olarak çalışan ve şimdilerde Bahçeşehir Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde dekan olarak görev yapan Basa, yüz iskeleti ile çene bozukluklarının düzeltilmesi konusunda ve implantlarda geliştirdiği teknolojik çalışmalarla tanındı. Basa’yı, diğer meslektaşlarından ayıran en önemli özelliği ise müziğe olan ilgisi. Akademik hayatında birçok başarıya imza atan, binlerce hastaya şifa dağıtan Basa, müzik yaşamında ise şu ana kadar üç albüm ve altı single çıkardı.

“Müzik ve sağlık birbirini besledi”

Çocukluğundan beri ilgi duyduğu müzikte sadece dinleyici değil üreten bir yanı da olduğunu fark ettiğini dile getiren Basa, Benim uzmanlığım çene, yüz cerrahisi. Çene cerrahı olmak için aslında diş hekimliğini seçtim. Çok severek yaptığım için de mesleğimde hem akademik hem de klinik alanda epeyce efor sarf ettim. Yılın en başarılı akademisyeni de dahil birçok ödül aldım, uluslararası düzeyde kitap bölüm yazarlığı yaptım. Bunun yanı sıra kendi mesleğimle ilgili geliştirdiğim yöntemler var. Dijital teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulaması anlamında bunu ilk uygulayan kişiyim diyebilirim. Yeniden yüzü yapılandırma, kaza ya da deformasyonlara maruz kalan insanların şekil bozukluklarını düzeltmede üç boyutlu konstrüksiyon dijital sistemlerin kullanılması konusunda öncülerden biriyim. Bunun dışında çocukluğumdan beri gönül verdiğim müzikte enstrümanlara da çok ilgim var. Şarkı yazarlığı yapıyorum. Müzik benim için yaşam biçimim olduğu için yaptığım işi hiç etkilemedi. İki alanda birbirine benzer aslında. Akademik alanda da bir şeyi araştırıyorsunuz ve sonucunda üretiyorsunuz, yayın haline getirebiliyorsunuz. Müzikte de aynı şey. Aklınıza bir anda bir melodi söz geliyor ve ekibinizle bunu şekillendirebiliyorsunuz. Aynı bilimsel yayın gibi bir şey çıkıyor ortaya ve sonrada onu yayınlamak istiyorsunuz. Ben akademik alanda nasıl başkalarının yayınlanan eserlerinden esinlenerek araştırma, yayın yaptıysam, müzikte de başkalarının eserlerinden esinlenerek bir şeyler ortaya çıkıyor. Bu yüzden iki alanın birbirini beslediğini düşünüyorum.” dedi.

Ajda Pekkan ile düet yaptı

Basa, hekimliğin çok ağır bir meslek olduğunu, gün boyu zorlu operasyonları gerçekleştirdikten sonra gece enstrümanlarının başına geçtiğini anlatıyor ve ekliyor: “Bütün gün mesleğimle uğraşıyorum, eve gelince de televizyon yerine bir enstrümanın başına geçiyorum. Şarkı yazarı olduğum için armoni yapısı dolayısıyla piyona ve gitar çok işe yarıyor. Hafta sonları ya da vakit buldukça kayıtlar yapıyorum. İşimi aksatmayacak şekilde konserlerim oluyor. Beraber çaldığımız gruplarımız var, onlarla konser veriyoruz. Yaptığım müzik aslında biraz jaz ve rock sound’u içerdiği için genellikle jaz kulüp havalarındaki kapalı yerlerde çıktığım yerler oluyor. Sosyal medyada özellikle, benim yaptığım müziği seven ve dinleyen takip eden bir grup var. Bir de çok ünlü müzisyenlerle düetimiz oldu. Mesela Ajda Pekkan ile düet yapmıştık. Kendisi bir şarkıda bana vokalde eşlik etmişti.”

“Ameliyatlarda müzik beni çok motive ediyor”  

On yıldır profesyonel hobi olarak müzikle ilgilenen Basa, ameliyatlarda müziğin olmazsa olmazlarından olduğunu söylüyor. Basa, “Ameliyatlarda müzik dinliyorum. Biz çoğunlukla genel anestezi altında ameliyat gerçekleştiriyoruz. Genellikle insanlar klasik müzik, hafif müzikleri dinliyorlar. Ben ameliyat sırasında farklı müzikler dinliyorum. Bizim ameliyatlarımız biraz hareketli ameliyatlar oluyor. Bu yüzden ben bazen rap müzik gibi enerjisi yüksek müzikleri dinlemeyi tercih ediyorum. Beni daha çok motive ediyor” diye konuştu.

“Hastam çaldı, ben söyledim”

Müziğin hekimliğe çok olumlu etkisi olduğunu aktaran Basa, “Hastalarımdan biri beraber müzik yaptığımız arkadaşımızdı. Benim muayenehanemde bir gitarım var. Hastamın yirmi yaş dişini çekmeden önce kendisi biraz tedirgindi. Bende kendisini rahatlatmak için verdim eline gitarı, çalmasını istedim. O bir yandan çalmaya başladı, ben de o sırada söylemeye başladım. Tabi o sırada dişine müdahale etmeye devam ettim. Tabi ki orada rahatlatıcı bir ortamın çok büyük önemi var. Şunu fark ettim, müziğin hekimliğime çok olumlu etkisi var. Gelen hastalarım müzikle uğraşmamdan dolayı buraya daha rahat geldiklerini fark ettim. Benim müzikle uğraşmam onları pozitif etkiliyor. Müzik sohbeti yapıyoruz, bazen bu da hastaların o koltuğa daha rahat oturmasını sağlıyor. İnsanlarda hem müzisyen hem de hekimlik yapan birine tedavi olmak onları kesinlikle rahatlatıyor ve güven veriyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.