GÜNDEM - 15 Haziran 2015 Pazartesi 11:27

Gündüz çiftçi gece rapçi

A
A
A
Gündüz çiftçi gece rapçi

Ahmet Yusuf Omuk, gündüzleri tarlada çalışan bir çiftçi akşamları ise yaşadığı köyde Kürtçe Rap söyleyen bir star. Azimli gencin başarısı sınırları aştı, Kürt sanatçı Rojin'le düet yaptı.

Gündüzleri tarlada çalışan bir çiftçi akşamları ise yaşadığı köyde Kürtçe Rap söyleyen bir star. Henüz 23 yaşında ama kendine has söylemi ve danslarıyla köyün büyükten küçüğe gözdesi. Mardin’in Ziyaret Köyü’nde yaşayan Ahmet Yusuf Omuk, evinde kurduğu derme çatma stüdyosunda kayıt altına aldığı şarkılarıyla da sosyal paylaşım sitelerinde tık rekorları kırdı. Azimli gencin başarısı bununla da kalmadı ve yaşadığı toprakları aşarak Kürt asıllı sanatçı Rojin ile birlikte düet yaptı. Tarla ve sahne arasındaki hayat hikayesiyle şaşırtan Omuk, tek amacının ise Güneydoğu’nun sesi olmak olduğunu söyledi.

İstanbul’da çalıştığı tekstil firmasında Rap müziğinin sevilen ismi Ceza’yı dinleyerek etkilenen Mardinli Ahmet Yusuf Omuk, ‘ben neden yapamam?’ sorusuyla yola çıktı memleketinde Kürtçe Rap olarak seslendirdiği şarkılarıyla sosyal paylaşım sitelerinde tıklanma rekorları kırdı. Gündüzleri tarlada çalışan akşamları ise yarı çalışır vaziyetteki mikrofonu ve küçük mikseriyle şarkılarını hazırlayan 23 yaşındaki gencin azmi parmak ısırttı.

Hem break dansı hem de kara mizahı temel edinen şarkılarıyla sınırları aşmayı başaran Ahmet Yusuf Omuk’un tarladan sahnelere uzanan hayat hikayesi Mardin’den 12 yıl önce göç dalgasından etkilenerek ekmek kapısı olarak geldiği İstanbul’da başlıyor. Bir tekstil fabrikasında çalıştığı ve adını bile bilmeden dinlediği Rap müziğin sevilen ismi Ceza’dan etkilendiğini söyleyen Omuk, bir süre sonra memleketine müziğe gönül vererek döner ve İstanbul’da kazandığı paralarla ilk olarak mikrofon alarak evinin bir odasını stüdyoya çevirmek için kolları sıvar.

“GARSONLUK YAPARAK MİKROFON ALDIM”

Düğün dernek gezerek cihazlar hakkında bilgi alıp daha sonra evinin bir odasının amatör bir stüdyoya çevirdiğini anlatan Omuk Kürtçe dili ve Rap müziğindeki söylem arasındaki uyumla yola çıktığını belirterek, “Kürtçe biraz hızlı bir dil, hızlı konuşulan bir dil. Rap’inde biraz hızlı olması beni çekti cezp etti. 12-13 senedir bu işlerle uğraşıyorum ne kazandıysam bu işe yatırdım. Örneğin garsonluk yaptım aldığım parayı mikrofona yatırmışımdır ki mikrofon bozuk çıkmıştır satmışımdır yenisini almışımdır. Bin bir bela, içinde kliplerimi kendim çekmişimdir zor gerçekten zor işte o zor olanını başarmak insanlara göstermek bu insanlara, bu yoklukta neler başarabileceğimi göstermek bana bir gurur veriyor hem şehrime gurur oluyor hem insanların bana bakarken ya da beni dinlerken ya da bir yerden geçerken bir kafede bir arabada şarkılarımın çaldığını duymak gerçekten güzel bir duygu. Ama iyi işler yapmaya başladım. Örneğin Rojin’in Jinua albümünden Jinua parçasıyla bir düet çalışmam olmuştu bir klip çalışması olmuştu bunun dışında son yaptığım şarklar eski sarkıllarımın kat kat üstünde” dedi.

“KÜRTÇE RAP’İ BATIYA TAŞIYACAĞIM”

Yaptığı müzikle zaman zaman eleştirildiğini de dile getiren Ahmet Yusuf Omuk, “Bazen müziğinizi anlatamıyorsunuz. Tepki alıyorsunuz Kürtçe Rap söylüyorsun, tamam iyi söylüyorsun, nakaratların güzel akışın yazın sözler iyi ama insanların şöyle tepkisi var, “ iyi de anlamıyorum” İşte o zaman ben de bugün en ünlü isimler arasında yer alan Eminem ya da 50 Cent’i de anlamıyorsunuz diye yanıt veriyorum. Olay oradaki kafiyenin o müziğin akışının verdiği ruhtur. “Kürtçe ben anlamıyorum, o yüzden dinlemiyorum” diyen insan bence biraz kafatasçı bir insandır o yüzden müziği Kürtçe Rap’i bir şekilde batıya götüreceğim’’ dedi

“CEZA İLE DÜET YAPMAK İSTİYORUM”

Bundan sonraki amacının Kürtçe Rap ile Güneydoğu’nun sesi olmak ve batıya uzanan bir isim haline gelmek olduğunu açıklayan Omuk, tek hayalinin ise Ceza ile aynı şarkıda bir araya gelmek olduğunu belirtti. Böylece Türk ve Kürt halkı arasındaki birleşmenin en iyi müzikle sağlandığına dikkat çeken Omuk şunları söyledi: “ Şuan sadece kültürüme, dilime insanıma, topluma, bölgemin insanlarına bir şeyler katmanın peşindeyim gerçek müziği gerçek hip -hop kültürünü onlara yayma peşindeyim bunu da başarırsam ne mutlu bana. Tek hayalim de günün birinde Türkçe Rap’te bir imzadır ben de Kürtçe Rap’te bir imza olmanı peşindeyim diyerek, hedefim bir gün Ceza ile bir şarkıda düet yapmak O Türkçe okur ben Kürtçe kardeş iki toplumun dillerinin birleşmesi müzikler olur.”

KÖYLÜLERİN DE GÖZDESİ

Tarla süren nasırlı elleri sahnede Kürtçe Rap söylemek için mikrofonla buluştuğu zaman performansıyla göz doldurduğunda Omuk’a hem köyünde hem de bölgedeki ilgi oldukça yoğun.

BESTELERİNİ İLK OLARAK BABASINA DİNLETİYOR

Tüm şarkılarının söz müziği kendisine ait olan yetenekli gencin en büyük destekçileri arasında tarlada birlikte çalıştığı 43 yaşındaki babası Mehmet Omuk. Oğlunun yaptığı müziğe pek anlam veremediğini söylese de oğlunun müzikleri ile zaman zaman coştuklarını belirterek; “Bizim gençliğimizde Müslüm Gürses Hakkı Bluut ve Orhan Gencebay’ın seslendirdiği şarkılar vardı. O tür şarkılarla bizim gençlik büyüdü. Şimdi ise oğlum Rap tarzında ben anlamasam da yaşıma uymasa da hoşuma gidiyor. Maddi desteğimiz pek yok tarlada birlikte çalışıyoruz. Evin içinde arkadaşları geliyor sesi yükseltiyor, arkadaşları geliyor biz bunları problem etmiyoruz. Hatta uyum sağlıyoruz. Yemekte bazen onunla birlikte coşuyoruz. Çünkü yıllar sonra ‘ben başaracaktım ama babam engel oldu” demesin. Gece geç saatlerde eve geliyor bizim gençliğimizde sabaha karşı eve gelsem ben yeni güne uyanamazdım. Arkadaş gibiyiz” diye konuştu. 

ALEV HAMİTOĞULLARI - BURAK EMEK - İSMAİL AYDOĞAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Otizmli çocuğa darp iddiasında sanığa 11 bin 200 lira ceza Isparta’da ev sahibi ile kiracı arasındaki tartışmada, 4 yaşındaki otizmli çocuğun darbedildiği iddiasıyla açılan davada sanığa 11 bin 200 lira adli para cezası verildi. Ailenin bu karara itirazı sonrası görülen ikinci duruşmada da karar değişmeyince aile, "Bir çocuğun canının bedeli 11 bin 200 lira olmamalı. Evde birbirimizle konuşamaz hale geldik. İçimiz yanıyor, adalet istiyoruz" dedi. Geçtiğimiz yıl Isparta’nın Bağlar Mahallesi’nde yaşanan olayda, İbrahim Halil Sökmen ve eşi Nurcan Sökmen, ev sahibi Z.D. ile kapı önüne çöp bırakılması nedeniyle tartıştı. İddiaya göre polis müdahalesi sırasında Z.D., polislerin elinden kurtularak Nurcan Sökmen’in kucağındaki 4 yaşındaki otizmli kızı Sinem Ece Sökmen’in boğazını sıktı, yere düşürdü ve tekmeledi. Olayın ardından darp raporu alan aile şikâyetçi oldu. Yaklaşık bir yıl süren yargılama sonunda sanığa, 11 bin 200 TL adli para cezası verilmesine tepki gösteren aile, mahkeme sürecinde çocuklarının otizm raporunun dikkate alınmadığını öne sürerek kararı adaletsiz bulduklarını ve adalet istediklerini ifade etti. Ailenin karara itirazı üzerine görülen ikinci duruşmada da hüküm değişmedi ve davada istinaf yolunun kapalı olduğu belirtildi. Baba İbrahim Halil Sökmen, "Yaklaşık iki yıl önce kızım darp edildiği için dava açıldı. Açılan davada, basit yargılama usulüyle sanığa belli bir miktar para cezası verildi. Kızıma uygulanan şiddetin karşılığının bu olmaması gerektiğini düşündüğümüz için karara itiraz ederek dosyanın yeniden yerel mahkemede görülmesini talep ettik. Yazdığımız dilekçe sonucunda ilk duruşmada bir karar çıkmadı. İkinci duruşmada ise, kızımın devlet tarafından verilmiş otizm raporu bulunmasına rağmen sanığa yalnızca iyi hal indirimi uygulanarak 11 bin 200 lira para cezası verildi ve dosyanın istinaf yolu kapatıldı" dedi. "Bir anne olarak sesimi duyurmak istiyorum" Anne Nurcan Sökmen, "Biz burada kızım için adalet arıyoruz. Davada istinaf yolunun kapatılması nedeniyle birkaç avukata başvurduk ancak yeniden dava açmak için bizden yüksek ücretler talep edildi. Ben sadece kızıma yapılan haksızlığın karşılığının verilmesini istiyorum. Her gün haberlerde çocuklara yönelik şiddet olaylarını görüyorum. Sesimi duyurabilmek umuduyla birçok haberin altına yorum yazıyorum ama kimseye ulaşamıyorum. Bir anne olarak artık sesimin duyulmasını istiyorum" ifadelerini kullandı.
Samsun Evlerini su basan aile, geçici olarak lojmana yerleştirildi Samsun’un Terme ilçesinde yaşadıkları evi su basan bir aile, geçici olarak cami lojmanına yerleştirildi. Ailenin ihtiyaçlarının kaymakamlık ve belediye tarafından karşılanacağı bildirildi. Terme’nin Haydarağa Mahallesi’nde yaşayan 38 yaşındaki Tuncay Yılmaz, annesi 70 yaşındaki Ayşe Yılmaz ile birlikte eski bir evde ikamet ediyordu. Yapısal sorunları bulunan evin çatı, kapı ve ana duvarlarının zarar gördüğü, yağışlı havalarda su baskınlarının yaşandığı belirtildi. Son yağmurda evde bulunan eşyaların da zarar gördüğü öğrenildi. Yaşanan su baskınının ardından Yılmaz ailesi, Terme Kaymakamlığı tarafından geçici olarak mahalle camisinin lojmanına yerleştirildi. Lojmanda geçici olarak kalmaya başladıklarını ifade eden Tuncay Yılmaz, "Her yağmur yağdığında evimizi su basıyor. Yaşlı ve hasta annemle birlikte mecburen burada kalıyorduk. Son yağmur sonrası oluşan su baskını nedeniyle tüm eşyalarımız kullanılamaz hale geldi. Evde soba bile kuramıyoruz. Çatı da çökmek üzere. Duvarlar da su geçiriyor. Kaymakamlık tarafından geçici olarak cami lojmanına yerleştirildik. Önümüzde zorlu bir kış var" dedi. Babasının vefat ettiğini ifade eden Yılmaz, diğer 3 kardeşinin uzakta olduğunu ve kendilerini zor geçindirebildiklerini, hurda toplayarak ve annesinin yaşlı aylığıyla geçinmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi. Terme Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın(SYDV) aileye kira yardımı yapacağı, belediyenin ise yakacak ve diğer temel ihtiyaçlar konusunda destek sağlayacağı bildirildi. Yardım derneklerinin de sürece katkı sunacağı kaydedildi.