GÜNDEM - 20 Ağustos 2015 Perşembe 15:01

Güneş enerjisi ile çalışan tekne ve sırt çantası yaptı

A
A
A
Güneş enerjisi ile çalışan tekne ve sırt çantası yaptı

Elbistanlı mühendis adayı Burak Saydam, güneş enerjisi ile çalışan mini bir tekne ve sırt çantası yaptı.

Saydam’ın yaptığı güneş enerjisi ile çalışan tekne, Ceyhan Nehri’nin kaynak noktası olan Pınarbaşı’nda başarıyla yüzerken, yine güneş panelli sırt çantası da ampulü yakıp cep telefonu, bilgisayar gibi elektronik eşyaları çok rahatlıkla şarj edebiliyor.

Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği son sınıf öğrencisi olan Burak Saydam, üniversiteye başladığından beri hayalini kurduğu güneş enerjisi ile çalışan araç projesini hayata geçirdi. Saydam, hem güneş enerjisi ile çalışan tekne hem de sırt çantası yapmayı başardı. Projesini kendisinin yaptığı ve sanayi sitesinde imal ettirdiği yaklaşık 1 metre boyundaki tekneye güneş panelleri yerleştiren Saydam, ilk olarak elde ettiği elektriği aküye depolayacak düzeneği kurdu. Daha sonra, tekneyi suda yüzdürecek motorun su yalıtımını ve ardından da montajını yapan Saydam, sistemini uzaktan kumanda ile kullanılır hale getirdi. İmalatın ve montajın tamamlanmasının ardından teknesini suya indiren genç mühendis adayı, icadını başarılı bir şekilde yüzdürdü.

Güneş enerjisi ile çalışan tekne projesini hayata geçiren Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Enerji Sistemleri Bölümü son sınıf öğrencisi olan Burak Saydam, daha sonra ikinci icadının çalışmalarına başladı. Doğa tutkunlarının ve dağcıların kamp alanında büyük kolaylık sağlayacak bir de sırt çantası tasarlayan Saydam, çanta üzerine yerleştirdiği güneş enerjisi panelinden elde edilen enerjiyi ampul yakmada, cep telefonu ve bilgisayar gibi aletleri şarj etmeye uygun hale getirdi.

Üniversiteye başladığı günden beri güneş enerjisi sistemlerine ilgi duyduğunu belirten 4.sınıf öğrencisi Burak Saydam, her iki projesinin de geliştirilebileceğinden emin olduğunu söyledi.
Saydam, güneş enerjisi ile çalışan teknedeki motorun su altında çalışabilmesi için özel bir yalıtım kullandığını ifade ederek; “Bu proje geleceğe ışık tutacak bir ön çalışma olabilir” diye konuştu.
Alışılagelmişin dışında 2 projeyi birden hayata geçirdiğini kaydeden Saydam; “Üniversiteye başladıktan sonra güneş enerjisi ile ilgili dersler almaya başladık.

Okul ilerledikçe güneş enerjisi ile çalışan alışılagelmişin dışında projeleri hayata geçirmeyi kendime hedef olarak seçtim. Tekneyi toplamda 450 liraya mal ettim. Elimde malzeme olmadığı için kaporta aksamını sanayide imal edildi. Motorun su altında çalışması için özel bir yalıtım uygulandı. Güneş panelleri toplam 82,5 watt elektrik üretiyor ve aküyü şarj ediyor. Aküden alınan güç de motorun ve ışıklandırma sisteminin çalışmasını sağlıyor. Motor su altında çalıştığı için sistemi farklı. Projeme sahip çıkılırsa daha da ileriye götürebileceğimi düşünüyorum. Bu projenin geleceğe ışık tutacağından eminim” ifadelerini kullandı.

Saydam, güneş enerjisi ile çalışan sırt çantasının ise, doğada elektrik ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu belirtti. Çantaya yerleştirdiği panelin birçok elektrikli aleti rahatlıkla çalıştırabildiğini anlatan Saydam,
“Sırt çantası ise tamamen güneş enerjisi ile çalışıyor. 10 wattlık bir güneş enerjisi paneli ile çalışıyor. Çantada ayrıca 12 voltluk bir akü var. Bu akü sayesinde telefon şarj edebiliyoruz, aynı zamanda lamba yakıp aydınlatma sağlayabiliyoruz. Adaptör vasıtasıyla bilgisayar ya da tablet bilgisayarlar kolaylıkla şarj edilebiliyor. Kamp kuran ya da doğada yaşayan insanlar elektriksiz bir ortamda rahatlıkla ihtiyaç duydukları enerjiyi bu çantadan elde edebilirler. Şuanda aldığımız verim çok güzel. Ülkemiz tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliyor. Ben de bu konuda bir mühendis adayı olarak katkım olmasını istedim. Bu konuda bana her zaman destek olan aileme ve katkı sunan diğer herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. 

MURAT SÜRÜCÜ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Sisli havalarda korkutan zararlı partikül uyarısı Uzmanlar, insan faaliyetleri, sanayi ve şehir yaşamıyla birlikte solunan havada birtakım zararlı partiküllerin sis aracılığıyla aşağıları indiğini ve insanların bu zararlı havayı solduğunu aktardı. Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sinan Bodur, sisli havaların solunum sağlığı üzerindeki etkilerinden bahsetti. Uzm. Dr. Bodur, "Aslında sis dediğimiz olay, atmosfer şartları ve hava sıcaklıklarıyla birlikte bulutların yeryüzüne doğru yaklaşmasıdır. Yani soluduğumuz havadaki nem miktarının artması anlamına gelir. Ancak sis tek başına masum değildir. Özellikle insan faaliyetleri, sanayi ve şehir yaşamıyla birlikte solunan havada birtakım zararlı partiküller birikmektedir. PM10, PM5 ve PM2.5 olarak adlandırdığımız bu partiküller şehir havasında yoğun şekilde bulunabilmektedir. Özellikle sisli havalarda bu partiküller ve zehirli toksik gazlar, sisin içindeki su buharıyla etkileşime girerek olumsuz sağlık sonuçlarına yol açmaktadır. Solunum hastalığı bulunan bireyler bu durumdan daha fazla etkilenmektedir. Özellikle PM2.5’in altındaki çok küçük partiküller yoğun şekilde kan dolaşımına geçebilmekte, bu da genel sağlığı ciddi biçimde olumsuz etkilemektedir" dedi. Tarihte bunun önemli örneklerinin olduğuna değinen Uzm. Dr. Bodur, "1952 yılında İngiltere’nin Londra kentinde yaşanan büyük sis felaketi bunlardan biridir. Aralık ayında, rüzgârın olmadığı yaklaşık bir hafta boyunca Londra’da görüş mesafesi bir metrenin altına düşmüştür. O yıllarda yoğun kömür kullanımı ve kömür madenleri nedeniyle sisle birlikte ağır bir hava kirliliği oluşmuş, on binlerce insan bundan etkilenmiştir. Resmî rakamlara göre bir hafta içinde yaklaşık 6 bin, bazı kaynaklara göre ise 10 bine varan ölümler yaşanmış, 100 bine yakın kişi sağlık kuruluşlarına başvurmuştur" ifadelerini kullandı. Biz sağlık profesyonelleri, özellikle göğüs hastalıkları uzmanları olarak halkımıza şunu özellikle vurgulamak istiyoruz, sisli ve kirli havalarda, mümkünse kendi sağlığımızı korumak adına sokağa çıkmamaya özen göstermeliyiz. Bununla birlikte hava kalitesi yalnızca bireysel değil, aynı zamanda idari bir meseledir. Soluduğumuz havanın kalitesinin artırılması toplum olarak hepimizin sorumluluğu ve ortak bir zorunluluktur" diye konuştu.
Karabük Karabük Belediyesi kamusal alanlarda düzenleme çalışmalarını sürdürüyor Karabük Belediyesi, şehir düzenini korumak ve kamusal alanların güvenli kullanımını sağlamak amacıyla kent genelinde denetimlerini sürdürüyor. Karabük Belediyesi zabıta ekipleri, kent genelinde izinsiz ilan ve kaldırım işgallerine yönelik denetim gerçekleştirdi. Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan denetimlerde, izinsiz ilan, afiş ve reklam uygulamaları ile kaldırım işgallerine yönelik kontroller gerçekleştirildi. Denetimlerde, şehir estetiğini bozan ve yaya hareketliliğini olumsuz etkileyen uygulamalar tespit edilerek ilgili kişi ve işletmelere mevzuat kapsamında uyarılarda bulunuldu ve işlem yapıldı. Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, denetimlerin amacına ilişkin yaptığı açıklamada, amaçlarının ceza yazmak olmadığını belirterek, "Amacımız düzenli, estetik ve yaşanabilir bir Karabük inşa etmektir. Kaldırımlar yayalarındır. Kamusal alanlar, herkesin eşit şekilde faydalanması gereken ortak yaşam alanlarıdır. Şehir düzenini bozan, yaya önceliğini ihlal eden hiçbir uygulamaya göz yummayacağız" ifadelerini kullandı. Denetimlerin yaya güvenliği ve şehir estetiğini önceleyen bir anlayışla sürdürüldüğünü belirten Çetinkaya, "Ortak yaşam kültürünü güçlendirmek, kent estetiğini korumak ve hemşehrilerimizin günlük yaşamını kolaylaştırmak için sahadayız. Zabıta ekiplerimizle birlikte bu konuda kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Belediye yetkilileri, kamusal alanların korunması konusunda vatandaşların da duyarlılık göstermesini beklediklerini belirterek, denetimlerin belirli periyotlarla devam edeceğini bildirdi.
İstanbul Yemeksepeti, Kurye Festivali’nde iş ortaklarını ağırladı Yemeksepeti, İstanbul’daki kurye iş ortakları için düzenlediği festivalde binin üzerinde katılımcıyı ağırlayarak yıl boyu süren emekleri kutladı. Türkiye’nin önde gelen online yemek sipariş markalarından Yemeksepeti, 9 Aralık’ta düzenlediği "Kurye Festivali"nde iş ortaklarıyla bir araya geldi. Yıl boyunca gösterdikleri emek ve katkılar için kurye iş ortaklarının motivasyonunu güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen organizasyon, renkli görüntülere sahne oldu. Yoğun katılım Festivale 1.000’den fazla kurye iş ortağı katıldı. Etkinlik sonrasında 500’ü aşkın kişinin katılımıyla gerçekleştirilen NPS (Net Tavsiye Skoru) ölçümlemesinde, organizasyon 83 puanlık yüksek bir skor elde ederek katılımcıların beğenisini kazandı. Performans ödülleri ve hediyeler Organizasyon kapsamında Ocak-Kasım dönemi performans verileri baz alınarak başarılı iş ortakları ödüllendirildi. İstanbul genelinde belirlenen 25 bölge birincisi ve 1 İstanbul birincisi için özel bir ödül töreni düzenlendi. Etkinliğe giriş yapan tüm kuryelere motosiklet yağı, içlik, suluk, kalem ve çantadan oluşan hediye setleri takdim edildi. Ayrıca gün boyu süren ödüllü oyunlar ve yarışmalar sonucunda PlayStation, kask ve mont gibi birçok hediye sahiplerini buldu. Kuryelere güvenli sürüş bilgilendirmesi Etkinlikte eğlence ve ödüllerin yanı sıra mesleki güvenlik konusu da ön plandaydı. Türkiye’de motosiklet sürücülerinin trafik kazalarına karışma oranını azaltmayı hedefleyen ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan OMM Riders, festival kapsamında kuryelere yönelik güvenli sürüş bilgilendirmesi gerçekleştirdi. OMM Riders standındaki bilgilendirmelerle sürücülerin trafikteki risk farkındalıklarının artırılması ve güvenli sürüş kültürünün pekiştirilmesi amaçlandı. Sektör paydaşları buluştu Festivalde, yıl içerisinde iş birliği yapılan motosiklet ekipman markaları ve diğer iş ortakları da yer aldı. Etkinliğe sponsorluk vererek katkı sağlayan markalar, kuryelerle doğrudan bir araya gelme fırsatı bulurken, dağıttıkları çeşitli hediyelerle organizasyona destek oldu.
Muğla Fatmana ’Ölmeden valiyi görmek istiyorum’ dedi, hayali gerçek oldu Muğla Valiliği tarafından hazırlanan "Muğla’nın Değerleri" serisi, gönülleri ısıtan bir buluşmaya vesile oldu. Vali Dr. İdris Akbıyık, kendisini görmek isteyen 90 yaşındaki Fatmana Ertuğrul’u evinde ziyaret ederek hayalini gerçekleştirdi. Milas ilçesine bağlı Çomakdağ Mahallesi’nde yaşayan 90 yaşındaki Fatmana Ertuğrul’un "Ölmeden valiyi görmek istiyorum" isteği karşılık buldu. Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, yaşlı çınarın bu çağrısına sessiz kalmayarak Fatmana nineyi 200 yıllık tarihi taş evinde ziyaret etti. Ziyaret sırasında Fatmana Ertuğrul’un elini öperek hayır duasını alan Vali Akbıyık, asırlık taş evi ve Fatmana ninenin çeyizi olarak sakladığı tarihi eşyaları inceledi. Oldukça sıcak bir atmosferde geçen sohbette Vali Akbıyık, yaşlıların toplumdaki önemine dikkat çekerek "Yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, toplumsal, kültürel ve etik değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan, tecrübesi ile bizlere yol gösteren en değerli hayat rehberlerimizdir. Fatmana anamızın bizi görme isteğini bugün yerine getirdik. Onu sağlıklı ve hayat dolu görmek bizleri çok mutlu etti. Değerli büyüğümüzü memnun etmek ve hak ettiği ilgiyi, saygıyı göstermek bizim en önemli görevimizdir" dedi. Valilik tarafından yürütülen ve kentin kültürel zenginliklerini tanıtan "Muğla’nın Değerleri" serisinin 10. bölümünde yer alan Fatmana Ertuğrul, sempatik tavırları ve Valiyi görme arzusuyla izleyenlerin büyük ilgisini çekmişti. Ziyaretin sonunda Vali Akbıyık, Fatmana nineye sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler dileyerek mahalleden ayrıldı.